WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Dosya içeriğinden ve toplanan delillerden, çekişme konusu 1046 ada 823 parsel sayılı 125533 m2 yüzölçümlü, susuz tarla vasfındaki taşınmazda ...’ın adına kayıtlı 5000/125533 payının tamamını 06.10.2011 tarihinde, 15000/125533 payından 10000/125533 payını 26.09.2011 tarihinde, 25000/125533 payından 10000/12533 payını 20.06.2011 tarihinde davalı adına satış yolu ile temlik ettiği, davacının ...’ın kızı olduğu, her ne kadar dava dilekçesinde davacının davayı kendi adına açtığı görülmekte ise de, dava dilekçesine ek olarak sunulan ... 2.Sulh Hukuk Mahkemesi’nin 2013/301 E-2013/718 K sayılı kararı ile ...’ın TMK 405.maddesi gereğince kısıtlanarak kızı ...’ın(eldeki dosya davacısının) vasi olarak atandığı, bu vesayet dosyasından verilen 30.05.2014 tarihli ek karar ile davacıya eldeki davayı kısıtlı annesi ... adına takip etmek amacı ile husumete izin kararı verildiği,husumete izin kararının yargılamanın devamı sırasında dosyaya sunularak dava şartı yokluğunun giderildiği, UYAP ortamından alınan...

    Mahkemece; husumet yokluğu nedeniyle davanın reddine dair verilen karar Dairece, temliki yapan Yusuf’un, dava açan kızı Şenay'ın kendi adına değil bizzat temliki yapan kişi adına tescil isteğinde bulunduğu, başlangıçta dilekçeyi veren kişinin davada bir sıfatı yok ise de yargılama sırasında atanan vasinin vekilinin davayı yürütmesinin başlangıçta var olmayan dava koşulunun sonradan tamamlanması ve oluşması anlamını taşıdığı, böylece taraf teşkilinin sağlanmış olduğunun kabulü gerektiği, ne var ki, TMK 462/8. maddesi uyarınca husumete izin alınmamış olmasının doğru olmayıp öncelikle vesayet makamından husumete izin kararı alınarak yargılamanın yürütülmesi gereğine değinilerek bozulmuş; Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonucunda sözleşmenin geçersizliğine ve sözleşmenin iptaline, dahili davalı ... yönünden davanın reddine dair verilen karar Dairece, kısıtlı ...’ın temlik tarihinde hukuki işlem ehliyetini haiz olup olmadığının Adli Tıp Kurumundan alınacak rapor ile saptanması...

      -KARAR-​ Temyiz incelemesine esas olmak üzere; Davacı ...’ın Gevaş Sulh Hukuk Mahkemesinin 2015/100 Esas, 2015/110 Karar sayılı ve 27.11.2015 tarihli kararı ile kısıtlandığı ve kendisine eşi ...’ın vasi tayin edildiği, ancak eldeki dava bakımından vasiye verilmiş husumete izin kararının dosyada bulunmadığı anlaşılmakla; TMK'nın 462/8. maddesi uyarınca vasiye vesayet makamınca bu dava için husumete izin verilip verilmediği tespit edilerek, var ise husumete izin kararının evrakına eklenmesi, aksi halde eldeki dava bakımından husumete izin hususunda gereğinin yapılması ve sonucunda alınacak olumlu veya olumsuz kararın evrakına eklenmesi, değinilen eksikliğin giderilip giderilmediğinin Mahkeme Hakimince bizzat denetlenerek ondan sonra gönderilmesi için dosyanın mahkemesine GERİ ÇEVRİLMESİNE, 02/03/2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

        DELİLLER : TMK ve tüm dosya kapsamı. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Talep vesayet makamının satışa izin verilmesine ilişkin kararının denetim makamına gönderilmesi sonucu denetim makamınca hüküm tesisine mahal olmadığına ilişkin verilen kararın istinafına ilişkindir. TMK 488. maddesinde, vesayet makamının kararlarına karşı 10 gün içerisinde denetim makamına itiraz edilebileceği; denetim makamının itiraz üzerine itiraza kesin olarak karar vereceği, Türk Medeni Kanunu'nun 397. maddesinde de denetim makamı görevinin asliye hukuk mahkemesine ait olduğu hükme bağlanmıştır....

        ün davada davacı kısıtlıyı temsil edebileceğine ilişkin "husumete izin" kararına rastlanamamıştır. Bu bakımdan eldeki davaya ilişkin olarak husumete izin kararı verilip verilmediğinin araştırılarak, verilmişse husumete izin kararının onaylı suretinin dosyaya konulması, bundan sonra temyiz incelemesi yapılmak üzere gönderilmesi için dosyanın Mahkemesine GERİ ÇEVRİLMESİNE, 16.11.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi....

          Ancak; vasinin, vesayeti altındaki kişi adına dava açması için vesayet makamından "husumete izin" kararı alması zorunludur (TMK m. 462/8). Vesayet makamının iznine tabi olan işlem, izin alınmaksızın yapılırsa, vasinin yaptığı bu işlem vesayet altındaki kişiyi bağlamaz (TMK m. 465). Mahkemece husumete izin alması hususunda veliye süre verilmemiştir. Davacı erkek dava tarihinden önce kısıtlandığına göre dava ehliyeti yoktur. Bizzat velisinin de dava açması mümkün değildir. Velinin husumete izin kararı alması gerekmektedir. Veliye, husumete izin kararı alması için süre verilmesi ve sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile hüküm kurulması doğru görülmemiştir. 2- Mahkemece; davacının dava dilekçesinde delil ve tanık bildirmediği, ancak daha sonra delil ve tanık bildirilmiş ise de, dava dilekçesinde delillerini bildirmeyip tanık deliline de dayanmadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir....

          Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki davadan dolayı yerel mahkemece verilen hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelendi gereği düşünüldü: K A R A R Temyiz incelemesi yapılabilmesi için; Dosya kapsamında gerekçeli kararın ve temyiz başvuru dilekçesinin davalı ..... tebliğ edildiği görülmüş olup, davalı ...... vesayet altına alınıp alınmadığı ile vesayet sebebinin ve ayrıca eldeki dava yönünden ..... aleyhine açılan dava nedeniyle husumete izin kararı alınıp alınmadığı hususlarının dosya kapsamındaki mevcut belgelerden anlaşılamaması sebebiyle mahkemece davalı ..... vesayet altına alınmış ise vesayet kararının tasdikli bir suretinin ve eldeki dava için alınmış bir husumete izin kararı mevcut ise dosyaya sunulmasının sağlanması, husumete izin kararı alınmamış ise vasinin eldeki dosya için husumete izin kararı almasına imkan verilerek alınacak olan kararın dosya arasına konulması, Ayrıca, dava dosyasının, 6100 sayılı Kanunun geçici 3. maddesi atfıyla HUMK’nın 433...

            Bu durumda, mahkemece öncelikle TMK 405 maddesi hükmü uyarınca vesayet makamına keyfiyetin bildirilerek davacı asile bir vasi atanmasının temin edilmesi ve vasi atandığı takdirde TMK 462 maddesi hükmü uyarınca husumete izin kararı alınması ve bu şekilde taraf teşkilinin sağlanmasından sonra işin esasına girilerek neticeye gidilmesi gerekirken, anılan usuli işlemler tekemmül ettirilmeden davanın sonuçlandırılması doğru değildir. Davacı vekilinin bu yöne değinen temyiz itirazları yerindedir. Kabulüyle, hükmün açıklanan nedenden ötürü HUMK'nın 428. maddesi uyarınca (BOZULMASINA), alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 03.06.2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

              Bölge Adliye Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının temyizen tetkiki davalılar tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Kısıtlı Hayrettin Akca adına vasisinin ihalenin feshi isteminde bulunduğu ancak dosyada vesayet makamından alınmış husumete izin kararı bulunmadığı anlaşılmış olup, davacı vasisine husumete izin kararı alması ve dosyaya sunması için imkan tanınması, vesayet makamından husumete izin kararı alınıp dosyaya sunulması halinde bu kararın, sunulmaması halinde buna ilişkin gerekli açıklama ve belgelerin eklenilerek birlikte gönderilmesi için dosyanın mahalline GERİ ÇEVRİLMESİNE, 26/11/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi....

                Ne var ki, dosya içerisinde husumete izne ilişkin kararın olmadığı görülmüştür. Dava ve taraf ehliyeti dava şartlarından olup kamu düzenine ilişkindir. (6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu madde 114,115). Öyle ise husumete izin kararının dosyaya ibrazı gereklidir. Mahkemece, vasiye husumete izin kararı almak üzere süre verilmesi,husumete izin kararının alınması halinde yargılamaya devam olunması, husumete izin alınamaması halinde davacının dava açma ehliyeti bulunmadığından davanın reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş bu sebeple kararın bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalının temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın istek halinde yatırana iadesine, 24.10.2016 tarihinde oybirliği ile karar verildi....

                  UYAP Entegrasyonu