Somut olayda; davacının fazla mesai ve yıllık izin ücret alacakları talebine ilişkin denetime elverişli bir karar oluşturulmadığı ortadadır. Davacının kabul gören günlük, haftalık, yıllık çalışma, izin, ara dinlenme sürelerinin açıklanmadığı, kaç gün karşılığı yıllık izne hak kazandığının belirtilmediği, hangi delillere ne yönden itibar edildiğinin tartışılmadığı, salt bilirkişi raporuna yapılan atfın gerekçe olarak kabulünün mümkün olmadığı, ortada denetlenebilir bir karar bulunmadığından belirtilen niteliklere haiz bir karar tesisi için kararın kaldırılması gerektiği değerlendirilmiştir. Öte yandan; Yerleşik Yargıtay kararları gereğince; davacı kapıcı işveren hakkında açabileceği davayı kat maliki ya da maliklerine karşı açması gerekse de, Yönetmelikten doğan temsil yetkisine göre davanın doğrudan yönetici hasım gösterilerek açılması da mümkündür. Mahkemece kat maliki ya da malikleri adına yönetici hakkında karar verilmesi gerekir....
İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı istinaf dilekçesinde özetle; kendisinin hükümlü olarak ceza evinde bulunduğu bir dönemde vasisi olan kızı Dilek'in kendisinden habersiz anne babasından kalan taşınmazların satışı için dava açmış olduğunu, bu davadan satış kararı çıktığını davalı koz kardeşinin eşinden öğrendiğini, kesinlikle bu taşınmazların satışını istemediğini, mahkemenin böyle bir konuda kendisinden habersiz olarak satış kararı vermesinin kanuna aykırı olduğunu bildirerek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını talep etmiştir. DELİLLER: Tapu kayıtları, çaplı kroki, imar durumu, keşif, bilirkişi raporu, Çal Sulh Hukuk Mahkemesinin 2020/535 Esas, 2021/72 Karar sayılı vesayet dosyası, Çal Sulh Hukuk Mahkemesinin 2021/792 Esas, 2021/836 Karar sayılı husumete izin kararı, veraset ilamları ve tüm dosya kapsamı. GEREKÇE: Dava, husumete izin kararı kapsamında vasi tarafından açılmış bulunan bir kısım taşınmazlar üzerindeki ortaklığının giderilmesi istemine yönelik bir davadır....
e tebliği ve temyiz süresi de beklenildikten, 2-Vasi tarafından vesayet makamından husumete izin kararı alınmış ise eklenerek gönderilmek üzere dosyanın mahalli mahkemesine İADESİNE, oybirliğiyle karar verildi. 12.11.2019 (Salı)...
Hal böyle olunca davacının hapis halinin devam edip etmediği, vesayet altında bulunup bulunmadığı araştırılarak; vesayet altında ise kararın vasiye tebliği ile dava ve husumete izin verildiğine dair karar eklendikten sonra gönderilmek üzere dosyanın mahalline GERİ ÇEVRİLMESİNE, 17.05.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi....
in atandığı görülmüş olup, varsa husumete izin dosyasının aslı ve onaylı bir suretinin temin edilerek evraka eklenmesi, 2-Vasi ...'e de gerekçeli karar ve temyiz dilekçesinin tebliğ edilerek temyiz süresinin beklenilmesi, Yukarıdaki noksanlıklar giderildikten sonra gönderilmesi için dosyanın yerel mahkemesine GERİ ÇEVRİLMESİNE, 09.04.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Husumete İzin Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü. İstek Türk Medeni Kanununun 462/8 maddesine dayalıdır. Vesayet Makamının vesayetin esası hakkında verdiği nihai kararların temyizi kabildir.Vesayetin yürütülmesi için idari nitelikteki vesayet makamının kararına karşı ilgililer, tebliğ gününden başlayarak on gün içinde Denetim Makamına itiraz edebilirler. Denetim Makamı gerektiğinde duruşma da yaparak bu itirazı kesin karara bağlar. Vesayet Makamının (Sulh Mahkemesinin) vesayetin idaresine matuf olarak almış olduğu karara yönelik itirazın Denetim Makamı (Asliye Mahkemesi) tarafından incelenmesi için temyiz dilekçesinin reddine karar verilmesi gerekmiştir. SONUÇ....
Dava ehliyeti Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 114/1-d maddesinde dava şartı olarak düzenlenmiş olup, dava şartlarının davanın her aşamasında mahkemeler ve Yargıtay tarafından resen dikkate alınabilecek niteliği dikkate alındığında, mahkemece, davacıya ilişkin olarak husumete izin kararı almak ve dosyaya ibraz etmek üzere vasiye süre tanınmalı, bu noksanlık giderildikten sonra bir karar verilmelidir. O hâlde; davacı tarafın bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm sair yönleri incelenmeksizin bozulmalıdır. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz edilen hükmün BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davacıya iadesine, 12.11.2018 gününde oybirliğiyle karar verildi. .......
Davanın açıldığı tarihte davacının kısıtlı olduğu, 19/06/2018 tarihli tensip zaptı ile -UYAP üzerinden yapılan denetimde davacı-hükümlü AHMET CEVHEROĞLU'na vasi olarak davalı T1'nun atandığı görüldüğünden, hükümlü AHMET CEVHEROĞLU'na yeni vasi atanması ve vasi tarafından yetkili kılındığı usulüne uygun vekaletnamesini ibraz etmek üzere davacı vekiline süre verildiği ancak davacı kısıtlıya Derya Cevheroğlu'nun vasi olarak atandığı, verilen vesayet kararında vasiye avukat tutmak için yetki verildiği ancak, TMK'nun 462/8. maddesi anlamında vasiye, davaya ve husumete ve eldeki davayı açmak ve takip etmek için husumete izin verildiğine dair bir kararın dosyada bulunmadığı anlaşılmıştır. Bu durumda Mahkemece; davacı vasisine TMK'nun 462/8 maddesi uyarınca vcsayet makamından ''husumete izin'' kararı alması ve ibraz etmesi için imkan tanınması, anılan usuli işlemler tamamlandıktan sonra işin esası bakımından bir karar verilmesi gerekmektedir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacılar vekili tarafından, davalı aleyhine 16.6.2005 gününde verilen dilekçe ile tapu kaydındaki şerhin kaldırılması istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 23.2.2006 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacılar vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, tapu kaydı beyanlar hanesine İlçe Mal Müdürlüğü marifeti ile konulmuş bulunan temliki önleyici şerhin kaldırılması istemiyle Tapu Sicil Müdürlüğü hasım gösterilmek suretiyle açılmıştır. Dava dilekçesinde davacı tarafın da kabulünde olduğu gibi davacılara ait taşınmazın tapu kaydı üzerine temliki önleyici şerh İlçe Mal Müdürlüğüne bağlı Milli Emlak temsilciliği tarafından konulmuştur....
Mahallesi çalışma alanında bulunan 232 ada 5 parsel sayılı taşınmaz ile aynı çalışma alanında bulunan 232 ada 19 parsel sayılı taşınmaza ait kadastro tutanak örnekleri ile taşınmazların tedavüllü tapu kayıtlarının (tüm tedavülleri içerir tapu kütük sayfalarının) getirtilmesi, 2- Davacılardan ...’un vasisi olan davacı ...’ya verilmiş husumete izin belgesi olup olmadığının sorularak alınacak cevabi yazının getirtilmesi, 3- Dava konusu 232 ada 49, 50 ve 52 parsel sayılı taşınmazların 6292 sayılı Yasa kapsamında satış işlemine konu olup olmadığının araştırılarak, varsa ilgili evrakın ve taşınmazlara ait güncel tapu kayıtlarının getirtilerek dosyasına konulması, bundan sonra temyiz incelemesi yapılmak üzere gönderilmesi için dosyanın Mahkemesine GERİ ÇEVRİLMESİNE, 23.09.2019 gününde oybirliğiyle karar verildi....