Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

K A R A R Davalı-karşı davacı ..., vesayet altına alınmış olup davayı takip eden vasisi ....’a vesayet makamı tarafından husumete izin verildiğine dair dosya içerisinde bilgi ve belge bulunmamaktadır. Vasi ile ilgili olarak husumete izin yönünde karar alınıp alınmadığı araştırılarak alınmışsa gönderilmesi, alınmamış ise bu konudaki eksikliğin giderilmesi gerekir. SONUÇ: Yukarıdaki bentlerde açıklanan şekilde işlem yapıldıktan sonra iadesi için dosyanın mahalline GERİ ÇEVRİLMESİNE, 16.2.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi....

    "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Husumete İzin Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Vesayet makamı kararlarına karşı ancak denetim makamına itirazda bulunulabilir.(TMK.md.488) Davacı vasinin husumete izin isteği vesayet makamınca uygun bulunmamış, vesayet makamının kararına karşı yapılan itiraz denetim makamınca ret edilmiştir. Denetim makamının bu kararı kesindir.(TMK. md.488) Vesayet makamının kararlarına karşı temyiz yoluna başvurulamayacağından ve bu konuda denetim makamınca kesin olarak karar verildiğinden temyiz dilekçesinin reddine karar verilmesi gerekmiştir. SONUÇ: Açıklanan nedenle temyiz dilekçesinin REDDİNE oybirliğiyle karar verildi.04.05.2009...

      nın vesayeten dava açtığı, ne var ki vasiye verilmiş husumete izin kararının evrak arasında bulunmadığı görülmekle; davacılar ... ve ... vasisi ...'dan ya da davacı vekilinden, vesayet makamı tarafından verilmiş husumete izin kararından bir suretin temin edilerek evrak arasına eklenmesi için dosyanın mahkemesine GERİ ÇEVRİLMESİNE, 17/04/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi....

        e vasi tayin edilmiş olup vasiye vesayet makamınca husumete izin verilip verilmediğinin tespiti ile husumete izin kararının evrakına eklenmesi ondan sonra gönderilmesi için dosyanın yerel mahkemesine, GERİ ÇEVRİLMESİNE,31.01.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

          un vesayeten dava açtığı, ne var ki vasiye verilmiş husumete izin kararının evrak arasında bulunmadığı görülmekle; davacı ... vasisi ...'dan ya da davacı vekilinden, vesayet makamı tarafından verilmiş husumete izin kararından bir suretin temin edilerek evrak arasına eklenmesi için dosyanın mahkemesine GERİ ÇEVRİLMESİNE 20/04/2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : İtirazın kaldırılması-Kiralananın tahliyesi İcra mahkemesince verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı karar, davalı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü. 01.01.2013 tarihli kira sözleşmesinden davanın kısıtlı adına vasi ... tarafından açıldığı anlaşılmakla birlikte, dosya içerisinde vesayet kararına rastlanılmamıştır. 4721 sayılı TMK.nun 462/8 uyarınca vasinin eldeki davayı açabilmesi için vesayet makamından husumete izin alması gerekli olup, dosya arasında böyle bir belgeye rastlanmadığından husumete izin belgesinin ilgilisinden temini ile evraka eklenmesi ondan sonra temyiz incelemesi yapılmak üzere gönderilmesi için dosyanın mahalline GERİ ÇEVRİLMESİNE, 02.05.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

              (HMK 54/2- 3) Husumet bir dava şartı olduğundan ve mahkeme tarafından resen dikkat alınması gerektiğinden vesayet altında olması nedeniyle dava ehliyeti bulunmayan davacılar adına vasisi tarafından açılan iş bu davayla ilgili husumete izin belgesi ibraz edilmesi gerektiğinden HMK 54/2 maddesi uyarınca davacı vekiline husumete izin kararını alıp ibraz etmek üzere usulüne uygun süre verilerek eksikliğin giderilmesi gerekmekte olup mahkeme tarafından bu hususta davacıya süre verilmesi yerinde ise de; verilen kesin sürenin usulüne uygun olduğundan bahsetmek mümkün değildir. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununda (HMK) süreler 90- 94. maddelerde düzenlenmiş, kesin süreye ilişkin düzenlemeye ise 94. maddede yer verilmiştir. HMK 94/3. maddesinde kesin süre içinde yapılması gereken işlemi, süresinde yapmayan tarafın, o işlemi yapma hakkının ortadan kalkacağı düzenlenmiştir. Kesin sürenin bu yaptırımı karşısında hakim tarafından verilen kesin sürenin usulüne uygun olması gereklidir....

              Dava, yabancı mahkemece verilen boşanma kararının tanınması isteğine ilişkin olup, yabancı ilamın tarafı olan davacının yasal temsilcisi vasisi tarafından husumete izin almadan açılmış, davacı yargılama sırasında, hüküm verilmeden önce 14/12/2019 tarihinde ölmüştür. Mahkeme, "davanın vasi tarafından husumete izin davası açmadan" iş bu davanın açıldığından davanın usulden reddine karar vermiştir. Davacının ölümüyle şahsiyetin sona erdiği, bu sebeple taraf sıfatının kalmadığı, yadsınamaz bir gerçektir. Vasi tarafından husumete izin alınmadan dava açılmış olup; bu eksikliğin sonradan giderilmesi de davacının ölümü ile imkansız hale gelmiştir. Vesayet altındaki şahsın ölümü ile vesayet sona ermiş, vasinin "kanuni temsil" görevi bitmiştir. Boşanma, şahsa sıkı sıkıya bağlı bir hak olduğuna göre, boşanmaya ilişkin yabancı mahkeme ilamının tanınmasını isteme hakkı da, ilamın tarafları bakımından şahsa bağlı bir hakkın kullanımı niteliğindedir....

              ın vasi tayin edildiği, eldeki davada da vasi ... tarafından davacı ... adına vesayeten davacı vekiline vekaletname verildiği ve davanın bu şekilde açıldığı, ancak Dairece yapılan geri çevirme sonucu eldeki dava için vesayet makamından alınmış husumete izin kararının bulunmadığı anlaşılmaktadır. Hal böyle olunca, TMK.'nın 462/8. maddesi uyarınca eldeki dava için vesayet makamından "husumete izin" kararı alınması ve anılan usuli işlem tamamlandıktan sonra işin esası bakımından bir karar verilmesi gerekirken, bahsedilen husus gözardı edilerek yazılı olduğu şekilde hüküm kurulması doğru değildir.‘’gerekçesiyle bozulmuş, bozma ilamına uyularak yapılan yargılama neticesinde;muvazaa iddiasının sabit olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir. Karar, davalı ... vekili tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi ...'in raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü....

                Erdoğan'ın vasi olarak atanmasına karar verildiği, vasiye verilmiş husumete izin kararının dosya arasında bulunmadığı, vesayet karar tarihinden; mahkemenin hükmünü verdiği tarihe kadar iki yıldan uzun bir süre geçtiği görülmekle; TMK 456. madde hükmü gereği vasiliğin devam edip etmediği, vesayet makamı tarafından verilmiş husumete izin kararı hususunda vesayet makamına yazı yazılarak temin edilmesi, 2-Yerel Mahkeme kararı, davacı ... ... vekili olarak Av....'e tebliğ edilmiş ise de; vesayet kararı devam ediyor ise, anılan vekilin davacı ... ... vasisi olduğuna dair dosyada vekaletnameye rastlanılmadığından belirtilen vekaletname eksikliğinin giderilmesi, bu mümkün olmadığı takdirde davacı ... ... vasisine gerekçeli kararın ve temyiz başvuru dilekçesinin usulen tebliğ ile temyiz süresinin beklenmesi, 3-Alınması gerekli karar ilam harcı miktarı hükmedilen miktarın binde 68,31 oranında olduğundan karar ilam harcı miktarı 9.081,96 TL'dir....

                  UYAP Entegrasyonu