Mahkemece toplanan delillere göre; davanın niteliği ve davacı tarafın tacir olmaması nedeniyle görev itirazının yerinde görülmediği, yargılama sırasında davacının ipoteğin fekki talebinin davalı tarafça yerine getirildiği gerekçesiyle konusuz kalan davanın esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Uyuşmazlık, dava dışı bir şirketin davalı banka ile akdetmiş olduğu genel kredi sözleşmesi uyarınca kullanacağı kredilerin teminatı amacıyla tesis edilmiş ipoteğin fekki istemine ilişkindir. Dava konusu genel kredi sözleşmesi 6102 sayılı TTK'nın 4. maddesinde belirtilen bir bankacılık işlemi olduğundan,bu davanın ticari dava vasfında olduğu ve somut olayda Asliye Ticaret Mahkemelerinin görevli olduğu gözetilerek görevsizlik kararı verilmesi gerekirken işin esasına girilerek yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir....
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ TARİHİ : 02/07/2018 NUMARASI : 2017/138 Esas, 2018/724 Karar DAVANIN KONUSU : İpotek (İpoteğin Kaldırılması (Fekki)) KARAR TARİHİ : 21/10/2021 KARAR YZM TARİHİ : 21/10/2021 İzmir 5. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 02/07/2018 tarih ve 2017/138 Esas, 2018/724 Karar sayılı karara karşı istinaf yoluna başvurulduğu anlaşılmış olmakla, raportör hakim tarafından okunan rapor dinlendi, dosyada bilgi ve belgeler değerlendirilerek gereği düşünüldü: GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Dava, ipoteğin fekki istemine ilişkindir. Davacı taraf, ipoteğin konulması sebebi olan kredi borcunun ödeme ile kapatılması ile ipoteğin fekki şartlarının oluştuğunu, fek yazısının suretinin verildiğini, ancak gereğinin yapılmadığı gibi, ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile takip başlatıldığını belirterek, bedelsiz ipoteğin fekkini talep etmiş, davalı vekili davanın reddi gerektiğin savunmuştur. Mahkeme açıklanan gerekçe ile davanın kabulüne karar verilmiştir. HMK'nun 355....
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Sulh Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki ipoteğin fekki davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Davacılar vekili, müvekkillerinin murisinin taşınmazı üzerinde davalı banka lehine ipotek bulunduğunu, ipotek bedelinin ödenmiş olduğu halde ipoteğin fek edilmediğini belirterek, ipoteğin fekkine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, davaya konu taşınmaz üzerinde banka lehine tesis edilen ipoteğin fekki için tapu sicil müdürlüğüne müzekkere yazıldığını, bu suretle davanın konusuz kaldığını bildirmiştir....
Bunlar: a)temliknamenin iptali, b)ipoteğin fekkidir. Davacı vekilinin 14/12/2021 tarihli dilekçesinden, temliknamenin iptali davasının tüm davalılara karşı açıldığı, ipoteğin fekki davasının ise davalı bankaya yöneltildiği anlaşılmıştır. Mahkememizce, 28/12/2021 tarihli oturumda Davalı ... Bankası A.Ş.'ne karşı açılan ipoteğin fekki davası tefrik edilerek başka bir esasa kayıt edilmesine karar verilmiştir. Eldeki bu dava tefrik sonucu açılmış olan davadır. Taşınmaz rehni TMK'nın sınırlı ayni haklar başlıklı ikinci kısmın 2.bölümünde düzenlenmiştir. İpotek taşınmaz rehninin bir türüdür ve bir borcun ödenmesinin taşınmazla teminat altına alınması hukuki ilişkisine dayanır.İpotek taşınmaza taalluk eden ayni haklardandır (Yargıtay HGK'nın 27.11.2002 tarih 2012/823 esas -2002/1020 karar sayılı ilamı). İpoteğin fekki isteminin, temliknamenin iptali davasıyla birlikte açılmış olması, Mahkememizce re'sen dikkate alınması gereken kesin yetkinin incelenmesine engel teşkil etmez....
VEKİLİ : DAVA : İpoteğin Fekki DAVA TARİHİ : 10/09/2015 KARAR TARİHİ : 31/05/2023 GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 31/05/2023 Taraflar arasındaki ipoteğin fekki istemine ilişkin davanın yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükme karşı davalı vekilince süresinde istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. DAVA Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin taşınmazı üzerinde ipotekler bulunduğunu bilerek dava dışı ...'tan 15.11.2012 tarihinde satın aldığını, taşınmaz üzerinde ipoteği bulunan dava dışı ... Bankasına kredi müşterisi şirketin (... ... Ltd.Şti.) olan borcunu (64.000,00 TL) müvekkilinin ödemesi üzerine bu bankanın ipoteği hemen kaldırdığını, davalı bankanın ... şubesine giderek aynı şirketin (.......
İSTİNAF SEBEPLERİ Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; ilk derece mahkemesinin kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu, Müvekkili banka şubesi ile dava dışı şirket arasında imzalanan kredi sözleşmesine istinaden dava dışı şirkete kredi kullandırıldığını, dava konusu taşınmazın da kredinin teminatı olarak ipotek verildiğini, ipoteğin 1.dereceden ve fekki bankaca bildirilinceye kadar hüküm ifade edeceğini ve süresiz olduğunu, davanın önce Asliye hukuk mahkemesinde açıldığını, mahkemece açılan davanın kredi borçlu firmanın ticari mevduat hesabına davacının para yatırmasının alım satım işlerinin olağan akışına aykırı olduğu ve davacıyla müvekkili banka arasında ipotek fekki hususunda bir mutabakat bulunmadığından davanın reddine karar verildiğini, Müvekkili banka ile davacı arasında ipoteğin fekki konusunda bir mutabakat veya kredinin erken ödenmesine ilişkin bir anlaşma bulunmadığını, kredi kullanan firmanın erken ödeme talebinde bulunması halinde bankanın bunu kabul etmesi gerektiğini...
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, yüklenicinin temlikine dayalı davacı adına satış vaadi sözleşmesine göre tescili yapılan taşınmazdaki hukuki ayıp niteliğinde bulunan ipoteklerin fekki istemine ilişkindir. 28.05.2014 tarihinde yürürlüğe giren 6502 Sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun her türlü tüketici işlemi ile tüketiciye yönelik uygulamaları kapsamaktadır. Davada istem, davacılar ile davalı T8 Koza İnşaat Sanayi ve Ticaret Anonim Şirketi arasında imzalanan gayrimenkul satış vaadi ve borçlanma sözleşmesi gereğince mülkiyeti tapuda davacı adına devir ve tescil edilen dava konusu konut niteliğindeki taşınmaz üzerindeki iddiaya göre hukuka aykırı tesis edilen ipoteklerin fekki yani hukuki ayıbın giderilmesi istemine ilişkindir. Dava dosyası içerisinde mevcut dava konusu taşınmaza ait tapu kaydının incelenmesinde; dava konusu taşınmazın davacılar adına tescil edildiği anlaşılmaktadır....
İHTİYATİ TEDBİR ARA KARARI: Mahkemece, 12.4.2022 tarihli ara kararı ile sunulan ödeme belgeleri ile yaklaşık ispat yerine getirildiğinden ipoteğin fekki talebine konu taşınmaza ilişkin İİK 72/2. Maddesi uyarınca ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla davalı tarafın takip başlatmasının dava değerinin %15 teminat mukabilinde önlenmesine, ipoteğin paraya çevrilmesine ilişkin başlatılacak takibin durdurulmasına ilişkin tedbir talebinin kabulüne karar verilmiştir....
Bu ayıp niteliği gereği sınırlandırma alacaklılarını etkilediğinden zorunlu olarak dava bu kişilere de yöneltilmiştir. Bu durumda davalı yüklenici ayıpsız bağımsız bölüm devri yükümlülüğünü yerine getirdiğinden bahsedilemeyeceğinden davacı ile davalı yüklenici arasında tüketici işlemi kalmadığı ve davalılar arasında kredi sözleşmesi gereğince davalıların davacıya karşı ipoteğin kaldırılmasına yönelik açık taahhütlerinin bulunmadığı ve davaya ticaret mahkemesinde bakılması gerektiği yönündeki İDM değerlendirmesi doğru görülmemiştir. Taşınmazdaki hukuki ayıp niteliğindeki ipoteklerin kaldırılmasına yönelik açılan davada taşınmazın davacı adına tapuda tescil edilmiş olması davacının tüketici sıfatını kaldırmayacağı gibi yükleniciye karşı davanın yöneltilmiş olması nedeni ile tüketici işleminin sona erdiği sonucuna varılamaz. Davacı tüketici olup davalı yüklenici ile arasındaki ilişki tüketici işlemi olmakla davaya tüketici mahkemesinde bakılması gerekir....
Davada istem, davacı ile davalı Garanti Koza İnşaat Sanayi ve Ticaret Anonim Şirketi arasında imzalanan gayrimenkul satış vaadi ve borçlanma sözleşmesi gereğince mülkiyeti tapuda davacı adına devir ve tescil edilen dava konusu konut niteliğindeki taşınmaz üzerindeki iddiaya göre hukuka aykırı tesis edilen ipoteklerin fekki yani hukuki ayıbın giderilmesi istemine ilişkindir. Dava dosyası içerisinde mevcut dava konusu taşınmaza ait tapu senedi ve tapu kaydının incelenmesinde; dava konusu taşınmazın davacı adına tescil edildiği anlaşılmaktadır. Bu haliyle davalı yüklenici vadettiği şekilde hukuki ayıpsız bir taşınmaz devir etmemiş, ayıpsız teslim ve devir yükümlülüğünü yerine getirmemiştir. 6502 sayılı kanunun 8. maddesinde ayıplı mal tanımlanmış olup 11. maddesinde ayıplı mal halinde tüketicinin hakları ve ayıplı maldan sorumluluğu düzenlenmiştir....