Davaya konu ... marka ve ..... seri nolu bilgisayarın 11.000,00TL bedel ile satın alındığı, faturanın davalı şirket tarafından davacı şirket adına düzenlendiği, davalının dava konusu bilgisayarın satıcı olduğu ve imalatçı - üretici , ithalatçı ile birlikte ayıplı maldan dolayı müteselsilen sorumluluğu bulunduğundan davalının husumet yönünden davanın reddi gerektiğine yönelik itirazının reddine karar vermek gerekmiştir. Taraflar arasında dava konusu ürünün mesafeli satış sözleşmesi alındığına dair bir uyuşmazlık bulunmamaktadır. Taraflar arasındaki ihtilaf dava konusu ürünün ayıplı olup olmadığı, ayıplı ise ayıbın kullanıcıdan kaynaklı mı yoksa fabrika hatasından mı kaynaklı olduğu , ayıp nedeni ile bedel iadesi yapılıp yapılamayacağı hususlarında toplanmaktadır....
ye inşa ettireceği “..i”'nden 20.07.2006 tarihinde satın aldığı bağımsız bölümün 04.09.2008 tarihinde teslim edildiğini, teslimden sonra gerek kendi konutu gerekse blok ve site ortak yerleri ile ilgili ayıp ve eksiklikler bulunduğunu öğrendikten sonra 27.03.2009 tarihinde diğer kat malikleri ile birlikte tespit yaptırdıklarını ileri sürerek eksik ve ayıplı işlerden dolayı ortaya çıkan bedel farkının (semen tenzili) tespit edilerek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir. Davalı, dava konusu dairenin davacıya eksiksiz olarak teslim edildiğini, ayıp ve eksik bulunmadığını, kaldı ki ayıp ihbar mükellefiyetinin de süresinde yerine getirilmediğini savunarak davanın reddini dilemiştir....
Tüm dosya kapsamı, taraf, iddia, toplanan tüm deliller, usul ve yasaya uygun bulunan ve hükme esas alınan bilirkişi raporu hep birlikte değerlendirildiğinde; somut olayda, davacıya satılan aracın satış akdi esnasında dışarıdan görülen kusuru olmadığı ancak------------ yapılmayan onarımlar sebebiyle -----incelemedeki bu tespitlerin aracın ayıbının gizli ayıp niteliğinde olduğu, taraflar arasındaki -----kadar başka iletişim araçları ile de ayıbın satıcıya bildirildiğini iddia etmiş ise de dosyada buna delil delil olmadığı ancak davalı satıcıya 26/11/2018 tarihinde ihtarname ile ayıbı bildirdiğine yönelik belgelerin mübrez olduğu anlaşılmıştır. İhbar sürelerine ilişkin olarak her iki tarafı da tacir olan eldeki davada 6102 sayılı TTK'nın 23/1-c hükümlerinin uygulanacağı açık olup, bu hükme göre alıcının ayıp açık ise 2 gün içerisinde, gizli ayıp ise 8 gün içerisinde muayene ve ihbar yükümlüğünü yerine getirmesi aranmalıdır....
Yine dava tarihinde yürürlükte bulunan 818 sayılı BK'nın 198/2 maddesi uyarınca; '' Alıcı satılanda adi bir muayene ile meydana çıkarılamayacak bir ayıp bulunmadıkça, satılanda satılanın tekeffülü altında olan bir ayıp gördüğü zaman bunu derhal satıcıya ihbar etmesi yolundaki yükümlülüğünü ihmal ettiği takdirde satılanı kabul etmiş sayılır. '' Aynı kanunun 198/3 maddesine göre; '' Bu kabilden bir ayıp sonradan meydana çıkarsa derhal satıcıya ihbar edilmelidir. Aksi takdirde, satılan bu ayıp ile beraber kabul edilmiş addolunur.'' Somut olayda davacı dava konusu araçtaki boya hatasını 10.02.2011 tarihinde servise gittiğinde öğrendiğini bildirdiğine göre artık bu tarihte ayıbı öğrenmiş olduğundan bu durumu anılan yasa hükmü uyarınca derhal satıcıya bildirmesi gerekirken aradan 1 ay geçtikten sonra 10.03.2011 tarihli ihbarname ile bildirimde bulunmuştur. 1 aylık süre ''derhal'' kavramı içinde yorumlanamaz....
ilişkin davalıya atfedilecek bir ayıp olmadığı, bu durumda davacının seçimlik hakkını kullanmasının söz konusu olamayacağı" gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir....
Dava, satın alınan ürünlerin ayıplı olduğu iddiasına dayalı olarak misli ile değişim, olmadığı taktirde bedel iadesi talebine ilişkindir....
dava dilekçesinde netice-i talebini açıklamak üzere süre verilmiş olup davacı vekil tarafından 11/10/2021 tarihli beyan dilekçesi ile talebinin, sözleşmeden dönme ve bedel iadesi, bunun mümkün olmaması halinde ayıp oranında bedelden indirim yapılmasını talep ettiği, ayıp oranında bedelden indirim yapılmasına ilişkin talebi yönünden Yargıtay 15....
Dava dilekçesinde yöneltilen iddialar haksız ve mesnetsiz olup tarafımızca kabul edilmesi mümkün olmadığı Söz konusu araçta herhangi bir ayıp/gizli ayıp veya üretim hatası söz konusu olmadığı aracın ayıpsız misli ile değişim ve sair taleplerinin yerine getirilmesi için gerekli teknik ve yasal koşullar oluşmadığı. dava konusunun otomobil olması ve sadece dava konusunda uzmanlığı bulunan teknik kişilerce bilinebilir olması itibariyle davacının tanık ve yemin deliline itiraz ettikleri. davacı yan adına kayıtlı araçta davaya konu olacak nitelik arz eden bir ayıp/gizli ayıp söz konusu olmayıp ayıpsız misli ile değişim/bedeliadesi için gerekli teknik ve yasal koşullar oluşmadığı. Dava konusu araç, 20.12.2017 tarihinde trafiğe çıkmış olup 10.02.2020 tarihindeki son servis kaydına göre toplam 137.159 km yol yaptığı....
Kabule göre de, gayrimenkul satışından kaynaklanan ayıp iddiası ile her bir bağımsız bölüm malikinin kendi nam ve hesabına bedel indirim talebinde bulunabileceği, apartman yönetim kurulunun bu bakımdan aktif husumet ehliyetine sahip olmadığı gözetilerek, davayı açan apartman yetkilisi T1 in bağımsız bölüm maliki olup olmadığı taşınmaz tapu kayıtlarından araştırılarak, şayet dava tarihi itibariyle bağımsız bölüm maliki ise davalı ile davacı arasındaki satış sözleşmesinde belirtilen niteliklerde ayıpların bulunup bulunmadığı, ayıp bulunuyor ise niteliği, zaman aşımı süresi içinde talepte bulunup bulunmadığı hususları da araştırılarak davacının kendi satış sözleşmesindeki eksiklikler ve ortak alandaki ayıplar nedeni ile kendi bağımsız bölümü ve ortak alanlardaki payı oranında bedel indiriminin uzman bilirkişilerden oluşan bilirkişi heyetine tespit ettirilerek sonucuna göre karar verilmesi gerekirken belirtilen hususlarda herhangi bir araştırma yapılmaksızın karar verilmiş...
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, ayıplı eşyanın misli ile değişimi istemine ilişkindir. İstinaf kanun yolu başvurusuna konu edilen karar hakkında; 6100 sayılı HMK'nun 355. maddesindeki düzenleme gereğince, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine aykırılık bulunup bulunmadığı hususlarıyla sınırlı olarak inceleme yapılmıştır. Davacının satın aldığı araçta vernik atması meydana geldiğini, bu hususun gizli ayıp olduğunu iddia ederek aracın misli ile değişimini, bu mümkün olmadığı takdirde bedel indirimini talep ettiği, mahkemece davanın bedel indirimi olarak kabulüne karar verildiği, her iki tarafın da karara karşı istinaf yoluna başvurduğu anlaşılmıştır....