Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Tüketici bu durumda, bedel iadesini de içeren sözleşmeden dönme, malın ayıpsız misliyle değiştirilmesi veya ayıp oranında bedel indirimi ya da ücretsiz onarım isteme haklarına sahiptir. Satıcı, tüketicinin tercih ettiği bu talebi yerine getirmekle yükümlüdür....

Bu kanunda hüküm bulunmayan hallerde, genel hükümlere göre uyuşmazlığın çözümü gerekli olduğundan, dava tarihinde yürürlükte bulunan 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun bu konudaki 223. maddesine göre, taraflar arasındaki mali işlerin akışına göre bir gün imkan bulur bulmaz gözden geçirmek ve satıcının sorumluluğunu gerektiren bir ayıp gördüğü zaman bunu satıcıya uygun süre içinde ihbar etmekle yükümlüdür. Bu yasal hükmü ihmal ile ihlal ettiği takdirde, satılanı ayıplı hali ile kabul etmiş sayılır. Ancak, satılan taşınmazda teslim tarihinde mevcut olan,normal vasıfta bir tüketicinin basit bir gözden geçirme ile meydana çıkarılamayacak bir ayıp bulunması halinde, bu ayıp sonradan meydana çıkarsa, bu ayıplı durumu da hemen satıcıya bildirmediği,ihbar etmediği taktirde yine satılanı bu ayıp ile birlikte kabul etmiş sayılır....

dayanılarak değişim talebinde bulunulmasının dürüstlük kuralı uyarınca hukuken korunabilir olmadığı, davacının ayıp oranında bedel indirimi ve ücretsiz onarım isteme diğer seçimlik haklarını kullanması gerekliliğinin gözden kaçmaması gerektiğini ve eğer davacı iddiaları doğru kabul edilir ise değişimden ziyade ücretsiz onarım ve bedel indirimi yönünde karar verilmesini talep ettiklerini, kaldı ki aracın değişim halinin müvekkili şirket aleyhine doğuracağı zarar ile davacı lehine doğuracağı fayda arasında orantısızlık bulunduğunu, davacının kullanım süresinin uzunluğu da göz önünde bulundurulduğunda davacının sebepsiz zenginleşmesine neden olacağını, davacının aracın iadesi talebinin reddinin gerektiğini savunarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir....

    Mahkememizce dava konusu araçtaki ayıbın tüketiciden mi yoksa öncesinde meydana gelen bir ayıp olup olmadığının tespiti için mahkememizce bilirkişi heyeti ile keşif yapılmış, bilirkişi heyeti tarafından incelemede tespit edilen arızaların gizli ayıp mahiyetinde olduğu yönünde görüş bildirilmiştir. Davalı T3 dava konusu aracın gizli ayıbından sorumludur. Bu nedenle davacı tüketici, 6502 sayılı Yasa'nın 11. Maddesinde sayılan seçimlik haklarından '' bedel iadesi'' hakkını kullanabilir....

    Mahkemece, yapılan yargılama ve benimsenen bilirkişi raporuna göre, davacının davalı şirketten satın aldığı makinede ayıbın tespit edildiği, davacının icra takibi başlatmasında ve dava açmasında haklı olduğu ve hukuki yararı bulunduğu, davalının cevap dilekçesinde ayrıca ve açıkça davacının süresinde ayıp ihbarında bulunmadığına dair itirazının olmadığı, bu nedenle davacının sözleşmeden dönme hakkını kullanarak bedel iadesi talep edebileceği, ancak ihtarname tebliğ edilemediğinden davacının işlemiş faiz talep edemeyeceği gerekçesiyle davacının yedinde bulunan makine ve aksamının davalıya verilmesi kaydıyla davanın kısmen kabulü ile davalının itirazının 11.800,00 TL asıl alacak üzerinden iptali ile takibin bu miktar üzerinden devamına, likit olan alacağın %20’si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir....

      değerlendirilerek ayıp nedeni ile hukukun temel prensibi olan hakkaniyet kuralları değerlendirilerek ayıp nedeni ile bedel indirimi veya tüketicinin diğer seçimlik haklarını kullanıp kullanmayacağının tespit edilmesi zorunlu olduğu, somut olay bu ilke ve kurallar ışığında değerlendirildiğinde, davacının ayıp ihbarının süresinde usulüne uygun şekilde yapıldığı iddiası kanıtlanır ise iddia edilen ayıp nedeni ile bedel indirimine karar verilmesi gerektiği, bilindiği üzere, karşı tarafın, delil tespiti yolu ile alınmış olan bilirkişi raporuna itiraz ederse, delil tespitini yapmış olan mahkemenin, aynı bilirkişiden ek rapor istemesi gerektiği, aksi halde, itiraza uğramış olan bilirkişi raporunun, davada delil olarak kullanılamayacağı, delil tespiti dosyasında yer alan bilirkişi raporunun kesinlikle kabul edilmediği, üründe herhangi bir ayıbın olmadığı, bu nedenlerle, tacirler arasındaki satışlarda ayıp ihbarının 6102 sayılı TTK'nın 18/3 maddesindeki usullerle yapılması gerektiği, kuralına uygun...

        İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda; Asıl ve Birleşen dosya bakımından; 1- Davacının sözleşmenin feshi ile bedel iadesi talebinin REDDİNE, 2- Değer kaybına ilişkin talebinin KISMEN KABULÜ İLE, 4.000,00 TL nin dava tarihinden itibaren, 9.300,00 TL nin ıslah tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, karar verilmiştir....

        Anılan maddeye göre, alıcı, teslim aldığı malı işlerin olağan akışına göre, imkân bulunur bulunmaz gözden geçirmek ve satıcının sorumluluğunu gerektiren bir ayıp gördüğü zaman bunu satıcıya derhal (uygun süre içinde) ihbar etmekle yükümlüdür. Bunu ihmal ettiği takdirde, satılanı kabul etmiş sayılır. Ancak, satılanda olağan bir gözden geçirme ile meydana çıkarılamayacak bir ayıp bulunması halinde, bu ayıp sonradan meydana çıkarsa, bu durumu da hemen satıcıya bildirmediği takdirde yine satılanı bu ayıp ile birlikte kabul etmiş sayılır. O halde, gizli ayıpların, dava zamanaşımı süresi içinde ve ayıp ortaya çıktıktan sonra derhal (dürüstlük kuralına uygun olan en kısa sürede), ihbar edilmesi; ayıbın açık mı, yoksa gizli mi olduğunun tayininde ise, ortalama (vasat) bir tüketicinin bilgisinin dikkate alınması, gerekmektedir. Borçlar Kanunu’nun 198. maddesinde(6098 Sayılı B.K.’nun 223. maddesi) öngörülen süre içinde ihbar edilmeyen ayıplar için dava açılamaz....

          Dava, ayıplı mal nedeni ile sözleşmenin feshi ile ödenen bedelin faizi ile birlikte iadesi ve terditli olarak da garanti kapsamında yapılan tamir nedeni ile değer kaybının tazmini talebine ilişkindir. Davacı, davalıdan toplam 103.055,77 Euro karşılığı 329.098,30 TL bedelle 31/12/2015 tarihinde Land Rover 2015 model sıfır kilometre araç satın aldığı anlaşılmıştır. Mahkemesince Prof. Dr....

          Anılan maddeye göre, alıcı, teslim aldığı malı işlerin olağan akışına göre, imkân bulunur bulunmaz gözden geçirmek ve satıcının sorumluluğunu gerektiren bir ayıp gördüğü zaman bunu satıcıya derhal (uygun süre içinde) ihbar etmekle yükümlüdür. Bunu ihmal ettiği takdirde, satılanı kabul etmiş sayılır. Ancak, satılanda olağan bir gözden geçirme ile meydana çıkarılamayacak bir ayıp bulunması halinde, bu ayıp sonradan meydana çıkarsa, bu durumu da hemen satıcıya bildirmediği takdirde yine satılanı bu ayıp ile birlikte kabul etmiş sayılır. O halde, gizli ayıpların, dava zamanaşımı süresi içinde ve ayıp ortaya çıktıktan sonra derhal (dürüstlük kuralına uygun olan en kısa sürede), ihbar edilmesi; ayıbın açık mı, yoksa gizli mi olduğunun tayininde ise, ortalama (vasat) bir tüketicinin bilgisinin dikkate alınması, gerekmektedir. Borçlar Kanunu’nun 198. maddesinde(6098 Sayılı B.K.’nun 223. maddesi) öngörülen süre içinde ihbar edilmeyen ayıplar için dava açılamaz....

            UYAP Entegrasyonu