Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Bu ayıp nedeni ile davacının mülkiyet hakkının içeriğini düzenleyen 4721 sayılı TMK’nun 683. maddesinde belirtilen yetkilerine sahip olamadığı ve bunları kullanamadığı, tasarruf hakkının kısıtlandığı ve davalının ayıptan sorumlu tutulması gerektiği kuşkusuzdur. Belirtilen açıklamalar ışığında hukuki ayıp nedeniyle davalının ayıptan sorumlu olduğu anlaşılmış ve davacı vekilinin ıslah dilekçesinde--- ödenen bedelin davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir. Davacı yargılama sırasında, 6770 sayılı yasa ile -- eklenen geçici yasa ile tanınan haktan faydalanarak 53.600,00 TL---hukuki ayıbı ortadan kaldırmış ve talebini -- için yaptığı masraf talebi şeklinde ıslah etmiştir....

    Bu ayıp nedeni ile davacının mülkiyet hakkının içeriğini düzenleyen 4721 sayılı TMK’nun 683. maddesinde belirtilen yetkilerine sahip olamadığı ve bunları kullanamadığı, tasarruf hakkının kısıtlandığı ve davalının ayıptan sorumlu tutulması gerektiği kuşkusuzdur. Belirtilen açıklamalar ışığında hukuki ayıp nedeniyle davalının ayıptan sorumlu olduğu anlaşılmış ve davacı vekilinin ıslah dilekçesinde--- ödenen bedelin davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir. Davacı yargılama sırasında, 6770 sayılı yasa ile -- eklenen geçici yasa ile tanınan haktan faydalanarak 53.600,00 TL---hukuki ayıbı ortadan kaldırmış ve talebini -- için yaptığı masraf talebi şeklinde ıslah etmiştir....

      Her ne kadar davacı vekili ıslah dilekçesi ile faiz türünü ve talep sonucunu değiştirmiş ise de, bu durum iddianın genişletilmesi yasağına tabi olup, ilgili durumda davalının muvafakati bulunmadığı takdirde iddianın genişletilmesi veya değiştirilmesi mümkün olmadığından davacı vekilinin ıslah dilekçesindeki taleplerine itibar edilmemiştir. Tüm dosya muhtevası birlikte değerlendirildiğinde; davacının davalıdan almış olduğu ... ; ... processor, ... numaralı ürünün gizli ayıplı olduğu ve bu ayıp nedeniyle misli ile değişiminin gerektiği, ancak davacı taleplerinden bedel iadesi istendiğinden taleple bağlı kalınarak dava konusu ürünün iadesi ile fatura bedeli olan 10.229,08 TL'nin dava konusu ürünün davacı tarafından davalıya iade tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....

        Dava, araç satış sözleşmesi nedeni ile ayıplı maldan kaynaklı sözleşmenin feshi ile ödenen bedelin iadesi talebine ilişkindir. Davacının davalı firmadan 49.867,80 TL bedelle Hyundai İ20 2016 model aracı 24/05/2016 tarihinde sıfır olarak satın aldığı, 17/11/2016 tarihinde davacının davalıya ihtarname göndererek aracın tavanındaki lekeler ve boya kalınlığının yüksek olması, kaputta sökülme ve lokal boya olması nedeni ile ödediği bedelin iadesini talep ettiği anlaşılmıştır....

        Maddesi çerçevesinde gizli veya açık ayıplı olmadığı, aracın satın alınma tarihi olan 08.05.2014 ile 10.12.2016 tarihleri arasında, başlıca iki sorun yaşadığı, tekrarlayan sorunun akü orijinli olduğu, aracın yapısal donanımı ile ilgili bir ayıp nedeniyle olmadığı tespitlerine göre ilk derece mahkemesinin davalı Otkar Otomotiv yönünden vermiş olduğu usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı ancak 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun'un 11/2....

        Mahkemece, yasa gereği davacının sözleşmeden dönerek bedel iadesi talep edebilmesinin ancak dava konusu malın da iadesi halinde mümkün olacağı, bu iadenin taşınmaz malda davacı adına olan tapu kaydının iptali ile tapunun eski hale getirilmesi ile mümkün olduğu, ancak yargılama sırasında davacı tarafın dava konusu taşınmazı dava dışı üçüncü şahsa tapuda satmış olduğu, hatta davacının sattığı şahısta son gelen tapu kaydına göre taşınmazı başka bir şahsa sattığı, dolayısı ile davacının taşınmazı davacıya iade edemeyecek durumda olduğu, ayıplı malda tüketicinin seçimlik hakları yenilik doğuran haklar olup bir defa kullanılmakla sona erdiği, tüketici olan davacının ayıplı taşınmazdan kaynaklı sözleşmeden dönme ve bedel iadesini talep ettiği, bu nedenle diğer seçimlik haklarını kullanmasının mümkün olmadığı, davacı tarafın ayıp nedeni ile taşınmazı değerinden aşağıya sattığına yönelik herhangi bir beyan ve iddiasının olmadığı benimsenerek davanın reddine karar verilmiştir....

          Dosya içerisindeki fatura örneğinden ve servis kayıtlarından, davaya konu televizyonun üreticisi ve satıcısının davalılar olduğu, televizyonun satış tarihinden itibaren garanti süresi içerisinde iki kez arızası nedeni ile tamir görüp parça değişimi yapıldığı, buna rağmen televizyondaki arızanın giderilmediği ve aynı arızanın devam ettiği, bu durumun denetime açık bilirkişi raporu ile tespit edildiği düzenlenen rapor ve servis kayıtlarında televizyondaki garanti süresindeki arızanın halen devam ediyor olması nedeni ile ayıbın gizli ayıp olduğu ve televizyonun tamir ile düzelmesinin mümkün olmadığı, misli ile değişiminin gerektiği...."gerekçesi ile, Davacının davasının KABULÜNE, ... marka, ... numaralı, UHD-LCD model televizyonun ayıpsız misli ile değişiminin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, davacı elinde bulunan ayıplı televizyonun davacıdan alınarak davalılara verilmesine, karar verilmiş ve karara karşı davalı ... Tic. Ltd....

            Diğer mobilyalar yönünden ise küçük hatalar olduğu bu hataların bedel iadesi ve ayıpsız misli ile değişimle orantılı olmayacağı bu nedenle bu mobilyalara ilişkin olarak raporda belirtilen tutarlarda bedel indiriminin hakkaniyete uygun olacağı" gerekçesiyle davanın kısmen kabulü ile faturaya konu mallardan netha konsol ve rosa baza başlığın ayıpsız misli ile değişimine, rosa gardıropdaki ayıp karşılığı 907,14 TL, rosa bazadaki ayıp karşılığı 314,04 TL, netha 3'lü kanepedeki ayıp karşılığı 570,64 TL olmak üzere toplam 1.791,82 TL'nin ayıp karşılığı indirim bedeli olarak davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine dair karar verildiği anlaşılmıştır. İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı istinaf dilekçesinde özetle; mahkemece yargılama giderlerinin hatalı hesaplandığını belirterek kararın bu yönden kaldırılması istemiyle istinaf kanun yoluna başvurulmuştur....

            Eldeki davada da aynen bu şekilde tüketici davayı sözleşmenin tarafı olan satıcıya da yöneltmiş ve aldığı konutun tapu kaydındaki sınırlandırmalar nedeni ile ayıplı bulunduğunu ifade ederek bu ayıbın giderilmesini istemiştir. Bu ayıp niteliği gereği sınırlandırma alacaklılarını etkilediğinden zorunlu olarak dava bu kişilere de yöneltilmiştir. Tüketicinin aldığı mal ya da hizmetten faydalanma olanağını azaltan ya da tamamen ortadan kaldıran hukuki yasaklama ya da sınırlamaların varlığı halinde hukuki ayıp söz konusu olur. Özetle bu dava; tüketicinin yaptığı sözleşme ile aldığı maldaki hukuki ayıbın giderilmesi istemine ilişkin olup tüketici kanunu hükümleri uygulanacaktır. Zira; 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun Amaç başlıklı 1. maddesinde yasanın amacı açıklandıktan sonra kapsam başlıklı 2. maddesinde "Bu kanun, her türlü tüketici işlemi ile tüketiciye yönelik uygulamaları kapsar" hükmüne yer verilmiştir....

            a karşı açmış olduğu iki davadan birisinde HGK tarafından hukuki nitelendirmenin eksik ifa olarak yapıldığını ve ihbar süresi olmaksızın bedel tenziline hükmedildiğini, ancak işbu davada hukuki nitelendirmenin ayıp olarak yapılıp ve 30 günlük ihbar süresinde ayıp ihbarı yapılmadığından bahçe ile ilgili taleplerinin reddedildiğini, yine aynı projeden daire satın alan farklı iki kat malikinin davalı ...'...

              UYAP Entegrasyonu