talebini ispat yönünde yazılı bir delil sunmadığı gibi, tarafların üzerinde serbestçe tasarrufta bulunabileceği bu konu da 19/03/2018 tarihli anlaşmada davacının maddi manevi tazminat dava hakkından feragat ettiği anlaşıldığından, davacı vekilinin yerinde bulunmayan istinaf talebinin esastan reddine karar vermek gerekmiş, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2023/503 KARAR NO : 2023/688 DAVA : Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan) DAVA TARİHİ : 17/05/2022 KARAR TARİHİ : 24/07/2023 Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde; Ayıplı hizmete ilişkin olarak müvekkilinin uğramış olduğu maddi zarara ilişkin her türlü fazlaya dair tüm talep ve ıslah hakları saklı kalmak kaydı ile, müvekkilinin kendisine iade edilmeyen bilet fiyatları için şimdilik;58.197,20- TL, SHY md 8 kapsamında davalı havayolu şirketinin, müvekkili ve ailesini haksız bir şekilde uçağa almamasından dolayı şimdilik (600Euro karşılığı) 9.960,00TL maddi tazminatın ve ayrıca 10.000- TL manevi tazminata ilişkin yasal faizi ile birlikte bedelinin davalı şirketten alınarak müvekkiline ödenmesi ile yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalı yana yükletilmesine, karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
Somut olayda davacının satın aldığı taşınmazın ayıplı olmasından kaynaklanan sebeplerle manevi tazminat talebinin olduğu, taraflar arasında sözleşmeye aykırılık olmasında davacının kişilik haklarının zarar görmesi durumundan söz edilemeyeceği kanaatine varıldığından davacının manevi tazminat talebinin de reddine karar verilmiş olup aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur..." şeklinde belirtilen gerekçeler ile Davacı tarafın maddi tazminat talebinin kısmen Kabulü ile; ayıp oranında satış bedelinden indirim bedeli olan 20.604,39- TL'nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalıdan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine, Davacı tarafın manevi tazminat talebinin yasal şartları oluşmadığından reddine, dair karar verilmiştir....
Mahkemece, davanın kısmen kabulüne, 3.000 TL manevi tazminatın haksız fiil tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı ...’dan tahsiline, fazlaya ilişkin istemin reddine, davalı şirket hakkında açılan davanın ise husumet yönünden reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir. 1-Taraflar arasındaki uyuşmazlık, 4822 sayılı Yasa ile değişik 4077 sayılı Yasanın değişik 4.maddesi kapsamında, ayıplı mal satışından kaynaklanan manevi tazminat istemine ilişkindir. Şu halde, davaya bakmaya Tüketici Mahkemesi görevlidir. Görevle ilgili düzenlemeler kamu düzenine ilişkin olup, taraflar ileri sürmese dahi yargılamanın her aşamasında resen gözetilir. Görevle ilgili hususlarda, kazanılmış hak söz konusu olmaz. Mahkemece görevsizlik kararı verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir. 2-Bozma nedenine göre davacının sair temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik gerek görülmemiştir....
Mahkemece savunma doğrultusunda davanın reddine dair verilen karar, davacı vekilince temyiz edilmiştir. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle uyuşmazlık sözleşme ilişkisinden kaynaklanmış olup şahsi hakların tecavüzü kanıtlanamadığından davacının manevi tazminat isteminin reddinde isabetsizlik bulunmadığının anlaşılmasına göre davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazları reddedilmelidir. 2-Taraflar arasındaki uyuşmazlık, mukavva koli imalâtına ilişkin sözlü anlaşmadan kaynaklanmış olup davacı iş sahibi, davalı yüklenicidir. Sözleşmenin konusu imalât olduğundan akdî ilişkinin BK'nın 355 ve devamı maddelerinde düzenlenen eser sözleşmesi hükümlerince çözümlenmesi gerekir. Davada kolilerin ayıplı olması nedeniyle zarar isteminde bulunulduğuna göre davacı iş sahibinin ayıptan kaynaklanan alacağı olup olmadığı BK'nın 359 ve 360. maddeleri hükümlerince incelenmelidir....
Davacı ayıplı mal nedeniyle ödenen bedelin iadesi ile davalı servisten 1000 TL manevi tazminatın tahsiline karar verilmesini talep etmiş,dava sırasında davalı Anadolu AŞ tarafından bedel iade edildiğinden konusuz kalan davanın reddine,manevi tazminat talebinin reddi nedeniyle kendisini vekille temsil ettiren Anadolu AŞ yararına ücreti vekalet verilmesine karar verilmiştir.Davacı manevi tazminatı davalı servisten talep etmiş bu davalı kendisini vekille temsil ettirmemiştir.Bu nedenle kendisinden manevi tazminat talep edilmeyen davalı yararına ücreti vekalete hükmedilmesi usul ve yasaya aykırıdır. Ne var ki, bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden kararın düzeltilerek onanması HUMK.nun 438/7 maddesi hükmü gereğidir....
"İçtihat Metni"Mahkemesi:Tüketici Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün temyizen tetkiki davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış, eksiklik nedeniyle mahalline iade edilen dosya ikmâl edilerek gelmiş olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü: - K A R A R - Dava, eser sözleşmesi nedeniyle eksik ve ayıplı imalâttan kaynaklanan sözleşmenin feshi, bedel iadesi, senet iptâli, manevi tazminat istemine ilişkin olup, mahkemece davanın kısmen kabulüne kısmen reddine dair verilen karar, davalı vekilince temyiz edilmiştir. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere göre, davalı vekilinin yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir. 2-Davacı vekili müvekkilinin annesine ait evde tadilatlar yapılması hususunda davalı yüklenici ile anlaştıklarını, yapılan imalâtların sözleşmeye aykırı, ayıplı ve eksik olduğunu, sözleşmenin feshine, ödenen 20.134,00...
Somut olayda, davacı tarafça düğün töreninin, fotoğraf ve video hizmetinin ayıplı yapıldığı iddiası ile oluşan manevi zarar talep edilmiş olup, düğün nikah ve sünnet gibi merasimlerinin tekrarının mümkün olmadığı, bu anıların kalıcı olmasını amaçlayan davacı yönünden ayıplı hizmetten dolayı davacı yararına manevi tazminata hükmedilmesinde hukuka aykırılık bulunmamaktadır. Ancak, manevi tazminat ,davacının olaydan dolayı yaşadığı elem ve üzüntünün, yukarıda açıklanan ilkeler uyarınca bir nebze giderilmesini amaçlamakta olup, manevi tazminatın bu niteliği dikkate alındığında, davacı yararına hükmedilen manevi tazminat miktarının makul seviyede kaldığı değerlendirilmekle, davalı tarafın bu yöne ilişkin istinaf talebinin reddine karar verilmesi gerekmiştir....
Her ne kadar davacı tarafından manevi yönden yıpranmalarına bağlı olarak manevi tazminat talebinde bulunulmuşsa da; manevi zarar mal varlığında bir azalmayı değil kişilik haklarına vaki tecavüz nedeniyle bir kimsenin duyduğu cismani ve manevi acı ve ızdırabı, elemi ve böylece yaşama zevkinde bir azalmayı ifade eder. TBK’nin 58. maddesine göre, kişilik hakkının zedelenmesinden zarar gören, uğradığı manevi zarara karşılık manevi tazminat adı altında bir miktar para ödenmesini isteyebilir. Kişilik haklarına saldırıda, manevi tazminat istenebilmesi için TBK’nin 58. maddesinde belirtilen şartların gerçekleşmesi gerekir....
Mahkemece, manevi tazminat yönündeki talep reddedilerek, bilirkişi raporunda belirlenen maddi tazminat isteminin ayıp oranında indirim yapılmak suretiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. 6502 sayılı yasada seçimlik haklar belirtilmiştir. Bu kapsamda davacının talebi ayıplı ürün nedeniyle uğramış olduğu maddi zarar ve manevi zararın giderilmesi husunundadır. Alınan bilirkişi raporunda, zarar miktarının 650,00 TL olarak belirlendiği anlaşılmıştır. Manevi tazminat istemine yönelik yapılan incelemede, davacının ayıplı ürün sebebiyle kişilik haklarının ne şekilde zarara uğradığı ispat edilemediğinden bu yöndeki istinaf başvurusunun da reddi gerekmiştir....