Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Somut olayda kabul edilen ve davalı tarafça istinaf edilen maddi tazminat miktarı 1.805,40-TL'den ibaret olup, kesinlik sınırı içerisinde olduğu anlaşılmakla; davalı vekilinin maddi tazminata ilişkin istinaf başvurusunun usulden reddine karar verilmiştir. Davacı tarafça, verilen hüküm manevi tazminatın düşük olduğu nedeniyle istinaf edilmiştir. TBK'nın 58. maddesine göre; kişilik hakkının zedelenmesinden zarar gören, uğradığı manevi zarara karşılık manevi tazminat adı altında bir miktar para ödenmesini isteyebilir. Aynı yasanın 114/2. maddesinde ise, haksız fiil sorumluluğuna ilişkin hükümlerin kıyas yoluyla sözleşmeye aykırılık hallerinde de uygulanacağı hüküm altına alınmıştır. Söz konusu hükmün kapsamına manevi tazminat da girmektedir. Bu doğrultuda manevi tazminata hükmedilebilmesi için, borca aykırı davranışın alacaklının kişilik haklarını ihlal ederek manevi zarara yol açmış olması gerekir. Ancak her borca aykırılık hali kişilik haklarını zedeleyici nitelikte kabul edilemez....

    Değerlendirme : Dava; hem aracın ayıplı satışından kaynaklanan hem de kesinleşmiş olan aracın misli ile değişimi kararına aykırı davranarak aracın değişiminin sağlanmadığı, bu şekilde geçen süreçte uğranıldığı iddia edilen manevi zararın tazmini talebine ilişkindir. Mahkemece '' araçtaki ayıp sebebiyle herhangi bir cismani zararın oluşmadığı, bedensel bütünlüğün zedelenmesi hususunun söz konusu olmadığı, bunun yanında aracın ayıplı olmasının kişilik haklarını zedeler nitelikte bir durum olmadığı, dolayısıyla manevi tazminatının koşullarının oluşmadığı'' gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Manevi tazminat, kişilik haklarına karşı yapılan haksız fiil neticesinde acı, elem ve üzüntü şeklinde ortaya çıkan zararın karşılanması için ödenen tazminat türüdür. Manevi tazminat davasına ilişkin hükümler, Türk Borçlar Kanunu’nun 56. ve 58. maddelerinde düzenlenmiştir....

    Değerlendirme : Dava; hem aracın ayıplı satışından kaynaklanan hem de kesinleşmiş olan aracın misli ile değişimi kararına aykırı davranarak aracın değişiminin sağlanmadığı, bu şekilde geçen süreçte uğranıldığı iddia edilen manevi zararın tazmini talebine ilişkindir. Mahkemece '' araçtaki ayıp sebebiyle herhangi bir cismani zararın oluşmadığı, bedensel bütünlüğün zedelenmesi hususunun söz konusu olmadığı, bunun yanında aracın ayıplı olmasının kişilik haklarını zedeler nitelikte bir durum olmadığı, dolayısıyla manevi tazminatının koşullarının oluşmadığı'' gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Manevi tazminat, kişilik haklarına karşı yapılan haksız fiil neticesinde acı, elem ve üzüntü şeklinde ortaya çıkan zararın karşılanması için ödenen tazminat türüdür. Manevi tazminat davasına ilişkin hükümler, Türk Borçlar Kanunu’nun 56. ve 58. maddelerinde düzenlenmiştir....

    "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi (Tüketici Mahkemesi sıfatıyla) Taraflar arasındaki malın ayıplı olmasından kaynaklanan davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı ...Ş avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü. KARAR Davacı,.'den aldığı kamyonetin fazla yakıt tüketmesi şikayetiyle ilgili servise bir çok kez müracaat ettiğini, fakat bugüne kadar bir türlü bu arızanın giderilemediğini,durumun Sulh Hukuk Mahkemesinin 2009/11 D.... dosyasıyla da tespit edildiğini, fazla yakıt tüketiminin aracın ayıplı olmasından kaynaklandığını belirterek, araç bedelinin yasal faiziyle birlikte iadesine karar verilmesini istemiştir. Davalılar, usulüne uygun tebligata rağmen duruşmaya katılmamışlar ve herhangi bir cevapta vermemişlerdir....

      Somut olay değerlendirildiğinde, davacı ile davalılardan ekspertiz hizmeti veren .... arasında 4077 Sayılı kanunun 4/A maddesi kapsamında hizmet hukuki ilişkisi kurulmuş olup, hizmetin ayıplı olmasından kaynaklanan dava bulunmaktadır. 4077 sayılı yasanın 23. maddesi uyarınca görevli mahkeme Tüketici Mahkemesidir. Diğer davalı hakkındaki davanın da bu davalıya tebaen aynı mahkemede görülmesi gerekir. O halde mahkemece görevsizlik kararı verilmesi gerekirken, işin esasına girilerek yazılı şekilde hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir. 2-Bozma nedenine göre davalıların sair temyiz itirazlarının incelenmesine gerek görülmemiştir. SONUÇ: Temyiz edilen kararın (1) no’lu bentte açıklanan nedenlerle davalılar yararına BOZULMASINA, (2) no’lu bent gereğince tarafların diğer temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, 27/09/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi....

        DELİLLERİN TARTIŞILMASI, HUKUKİ SEBEP VE GEREKÇE: Dava, taşınmaz satış sözleşmesi nedeniyle malın ayıplı olmasından kaynaklı tazminat ve kira kaybı alacağı istemine ilişkindir....

        Davacı davaya konu ürünlerin ayıplı olması nedeniyle dava dışı müşterisi nezdinde ticari itibar kaybettiğini ve manevi zarara uğradığını ileri sürmüş ve bu nedenle manevi tazminat talep etmiş ise de, ayıplı mal satışı nedeniyle sadece davacının mal varlığının zarara uğradığı, kişilik haklarının zedelenmesinin söz konusu olmadığı, manevi tazminatın yasal koşullarının oluşmadığı anlaşılmakla davacının manevi tazminat talebinin reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....

          Davacı ayıplı mal nedeniyle ödenen bedelin iadesi ile davalı servisten 1000 TL manevi tazminatın tahsiline karar verilmesini talep etmiş,dava sırasında davalı Anadolu AŞ tarafından bedel iade edildiğinden konusuz kalan davanın reddine,manevi tazminat talebinin reddi nedeniyle kendisini vekille temsil ettiren Anadolu AŞ yararına ücreti vekalet verilmesine karar verilmiştir.Davacı manevi tazminatı davalı servisten talep etmiş bu davalı kendisini vekille temsil ettirmemiştir.Bu nedenle kendisinden manevi tazminat talep edilmeyen davalı yararına ücreti vekalete hükmedilmesi usul ve yasaya aykırıdır. Ne var ki, bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden kararın düzeltilerek onanması HUMK.nun 438/7 maddesi hükmü gereğidir....

            ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2019/561 KARAR NO : 2022/556 DAVA : Tazminat (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) DAVA TARİHİ : 10/12/2019 KARAR TARİHİ : 31/05/2022 Mahkememizde görülmekte bulunan Tazminat (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda; İDDİA: Davacı vekili mahkememize verdiği 10.12.2019 tevzi tarihli dava dilekçesinde özetle; davacının üretmiş olduğu makineler için davalı şirketten satın aldığı ürünlerin ayıplı olduğunu, bu sebeple makinelerin çalışmadığını, davalının satış yapmış olduğu ürünler için hizmet vermediğini, davacının ürettiği makinelerin manuel olarak ancak çalıştırabildiğinden bahisle 5.000-TL maddi, 5.000-TL manevi tazminatın tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. SAVUNMA: Davalıya usulüne uygun davetiye tebliğ edilmiş ancak davaya süresinde cevap vermemiştir....

              Mahkemece, davanın kısmen kabulüne, 3.000 TL manevi tazminatın haksız fiil tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı ...’dan tahsiline, fazlaya ilişkin istemin reddine, davalı şirket hakkında açılan davanın ise husumet yönünden reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir. 1-Taraflar arasındaki uyuşmazlık, 4822 sayılı Yasa ile değişik 4077 sayılı Yasanın değişik 4.maddesi kapsamında, ayıplı mal satışından kaynaklanan manevi tazminat istemine ilişkindir. Şu halde, davaya bakmaya Tüketici Mahkemesi görevlidir. Görevle ilgili düzenlemeler kamu düzenine ilişkin olup, taraflar ileri sürmese dahi yargılamanın her aşamasında resen gözetilir. Görevle ilgili hususlarda, kazanılmış hak söz konusu olmaz. Mahkemece görevsizlik kararı verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir. 2-Bozma nedenine göre davacının sair temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik gerek görülmemiştir....

                UYAP Entegrasyonu