Mahkemece maddi tazminat talebinin kabulüne karar verilmiş,hüküm taraflarca temyiz edilmiştir. 1-Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalıların tüm temyiz itirazlarının reddi gerekir. 2-Davacı,dava dilekçesinde maddi ve manevi tazminat talebinde bulunmasına rağmen davacının manevi tazminat talebi hakkında mahkemece olumlu veya olumsuz bir karar verilmemesi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir. SONUÇ:Yukarıda (1) bentte yazılı nedenlerle davalıların tüm temyiz itirazlarının reddine, (2) nolu bentte açıklanan nedenle hükmün davacı yararına da BOZULMASINA, aşağıda 2010/16721 2011/5201 dökümü yazılı 87.20 TL kalan harcın davalı ...dan alınmasına, 87.20 TL kalan harcın davalı ... ...Eğt. Turizm. Yayıncılık Rek. Ltd. Şti.'den alınmasına, 4.4.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi....
KARAR Davacılar, davalı ile.... hizmet paketi adı altında yol yardım hizmeti, havalimanı, ücretsiz otopark hizmeti, organzasyonel hizmetler ve bilgilendirme hizmetlerini kapsayan sözleşme imzaladıklarını, yıllık ücretinde peşin ödendiğini, arabaları ile seyir halinde iken lastiklerinin patlaması sonrasında davalı şirketten telefonla yardım istedikleri halde davalı şirketin sözleşmeden kaynaklanan edimini yerine getirmediğini, sözleşmeye aykırı davrandığını, arabada eşi ve 5 aylık küçük çocuğunun da mağdur olduğunu ileri sürerek her bir davacı için 5000 Tl olmak üzere toplam 10.000 TL manevi tazminat ile maddi zararına karşılık 121,50 TL nin faizi ile tahsiline karar verilmesini istemiştir. Davalı, davacının olay tarihinde şirketlerini arayarak yardım istediğini, dava dışı ..... Oto kirama Şirketi ile irtibat kurularak davacılara yönlendirildiğini lastiklerinin de değiştirildiğini, gerekli hizmetin verildiğini savunarak davanın reddini dilemiştir....
Mahkemece, hükme esas alınan bilirkişi raporunda hesaplamada eksik ve ayıplı işlerin dava tarihi itibariyle serbest piyasa bedelleri de gözönünde tutularak hesaplanması sebebiyle denetime elverişli ve gerekçeli rapor esas alınarak eksik ve ayıplı iş bedeline hükmedilmesinde aykırılık bulunmadığından davalının bu yönlü istinafı yerinde değildir. Tüm bu hususlar birlikte değerlendirildiğinde yerel mahkemenin, tahsiline karar verilen ayıp giderim bedeline ilişkin kararında usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmadığı, Manevi tazminat talebi yönünden yapılan değerlendirmede; satılanın ayıplı olması malvarlığı zararı dışında davacının kişilik hakkına haksız saldırı da teşkil etmemektedir....
Mahkemece, bu kuralın aksine, her bir davacı yararına ayrı ayrı vekalet ücretine hükmedilmiş olması doğru olmadığı gibi, davacı tarafın maddi tazminat talebi yanında manevi tazminat isteminde de bulunduğu ve bu istemin tümden reddine karar verildiği gözetilerek karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi'nin 10/4. maddesinde yer verilen "Manevi tazminat davasının, maddi tazminat veya parayla değerlendirilmesi mümkün diğer taleplerle birlikte açılması durumunda; manevi tazminat açısından avukatlık ücreti ayrı bir kalem olarak hükmedilir." şeklindeki düzenleme gereğince, manevi tazminat istemi yönünden ayrı bir kalemde vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken, bu husus gözardı edilerek eksik vekalet ücretine hükmedilmiş olması da yerinde olmamıştır. Kararın açıklanan nedenlerle davalı yüklenici şirket yararına bozulması gerekmiştir....
Manevi tazminat davasının ise davacının ayıplı mal tesliminden dolayı manevi bir elem duyduğu gerekçeleri ile manevi tazminat istemiş ise de haksız fiilerde beden bütünlüğüne ve kişilik haklarına saldırı hallerinde manevi tazminat istenebileceği, maddi kayıplar nedeniyle yaşanılan üzüntülerin manevi zarar adı altında istenmesinin yasal dayanağının bulunmadığı, karşı tarafın doğrudan davacıya yönelik herhangi bir eyleminin olmadığı anlaşıldığından manevi tazminat isteminin reddine karar verilerek, davanın reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir....
Manevi tazminat davasının ise davacının ayıplı mal tesliminden dolayı manevi bir elem duyduğu gerekçeleri ile manevi tazminat istemiş ise de haksız fiilerde beden bütünlüğüne ve kişilik haklarına saldırı hallerinde manevi tazminat istenebileceği, maddi kayıplar nedeniyle yaşanılan üzüntülerin manevi zarar adı altında istenmesinin yasal dayanağının bulunmadığı, karşı tarafın doğrudan davacıya yönelik herhangi bir eyleminin olmadığı anlaşıldığından manevi tazminat isteminin reddine karar verilerek, davanın reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir....
TÜKETİCİ MAHKEMESİ TARİHİ : 07/06/2018 NUMARASI : 2017/526 2018/502 DAVA KONUSU : Tüketiciyi Koruma Kanunundan Kaynaklanan (Hizmetin Ayıplı Olmasından Kaynaklanan) KARAR : BAKIRKÖY 5. TÜKETİCİ MAHKEMESİ 07/06/2018 tarihli ve 2017/526 Esas, 2018/502 Karar sayılı dosyasında verilen karar istinaf incelemesi için dairemize tevzi edilmekle Dairemiz yukarıda belirtilen esas sırasına kaydı yapıldı. Dosya incelendi. Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; yanlar arasında Küçükçekmece de bulunan 801 ada 6 parsel sayılı taşınmazda bulunan D blok giriş kat 15 nolu bağımsız bölümün 428.800,00 TL bedelle satın alındığını, iskan harcının da davalıya ödendiği, teslim tarihinin 26/11/2014 olmasına rağmen iskanın alındığı 09/03/2016 arasında geç teslimden kaynaklı 2000 TL tazminatın ve taşınmazda gerek bağımsız bölüm gerek ortak alanlarda ayıplı eksik kusurlu işlemlerin bulunduğu, bu nedenle de şimdilik 5000 TL lik tazminatın hüküm altına alınması talep ve dava edilmiştir....
"İçtihat Metni" Davacı ... ile davalı ...Ş. aralarındaki hizmetin ayıplı olmasından kaynaklanan davasına dair İstanbul 3. Tüketici Mahkemesinden verilen 05/04/2018 tarihli ve 2015/1619 E. - 2018/221 E. sayılı hükmün onanması hakkında dairece verilen 21/04/2021 tarihli ve 2021/2074 E. - 2021/4414 K. sayılı ilama karşı davalı vekili tarafından kararın düzeltilmesi istenilmiştir. Düzeltme isteğinin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Düzeltilmesi istenilen Yargıtay ilamında benimsenen mahkeme kararındaki gerekçelere göre düzeltme dileğinde ileri sürülen sebepler HUMK'nın 440. maddesindeki yazılı hallerden hiç birisine uymadığından vaki düzeltme isteğinin REDDİNE, 490,00 TL para cezasının düzeltme isteyenden alınarak hazineye gelir kaydettirilmesine, 24/11/2021 tarihinde oy birliği ile karar verildi....
rağmen maddi ve manevi tazminata hükmedilmesinin izahatının olmadığını, hazırlanan rapor dikkate alınmadan, müvekkil kurum aleyhine maddi ve manevi tazminata hükmedilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu, yüzde sabit olarak değerlendirilmeyen ve müvekkil kuruma sorumluluk yüklenemeyen küçük bir yaralanma için ekonomik geleceğin sarsılması tazminatı, geçici iş görmezlik tazminatı, bakıcı gideri ve tedavi giderine ve manevi tazminata hükmedilmesi usul ve yasaya ve vicdani kanaate uygun olmadığını belirterek, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını istemiştir....
Mahkemece, olayda manevi tazminat koşullarının bulunmadığı dikkate alınarak manevi tazminat isteminin tümüyle reddi gerekirken, yazılı şekilde kısmen kabulüne karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir..." denilmiştir. Bu itibarla, yukarıdaki yerleşik Yargıtay uygulamalarında da vurgulandığı gibi, manevi tazminat talebi ile ilgili olarak, davacı eldeki davası ile, satın aldığı konutun ayıplı olduğundan bahisle uğradığı maddi ve manevi zararların tazmini istemi ile eldeki davayı açmıştır. 6098 sayılı TBK'nun 58. maddesi (mülga 818 sayılı BK. 49.md) hükmü uyarınca, manevi tazminata hükmedilebilmesi için, şahsiyet hakkının hukuka aykırı bir şekilde zarara uğraması gerekir. Kişilik haklarının zarar görmediği hallerde, eylem hukuka aykırı olsa dahi manevi tazminata hükmedilmesi olanaklı değildir. Somut olayda; sözleşmeye aykırılık nedeni ile davacının kişilik haklarının zarar gördüğü kabul edilemez....