Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

geçici iş göremezlik, bakıcı giderlerinden kaynaklanan maddi zarar, tedavi giderinden kaynaklanan maddi zarar ve davalı şirkete 10 adet makbuz karşılığında ödediği hizmet bedeli olmak üzere toplamda 5.214,04 TL olarak belirtildiği, davacı tarafından artırım dilekçesi sunularak dava değerinin maddi tazminat yönünden 5,214,04 TL olarak belirtildiği, davacının bu bedeli yapılan hizmetin ayıplı olması nedeniyle istemekte haklı olduğu, diğer taraftan davacının hizmeti güzellik ve estetik yönünden satın aldığı ancak yapılan hizmetin ayıplı olmasından dolayı beklediği faydayı sağlayamadığı gibi bacaklarında ve kollarında oluşan yanık neticesi mağduriyet yaşadığı, gerek davacının hizmetin alınması esnasında yaşadığı acılar ve gerekse de hizmetin ayıplı verilmesinden sonra meydana gelen yanıklar nedeniyle davacının ruhsal ve cismani zarar gördüğü, dinlenen tanık beyanlarıyla da sabit olduğu üzere davacının bu hali nedeniyle büyük üzüntü duyduğu, davacının duymuş olduğu cismani zarar ve ruhsal sarsıntı...

Maddesi; "(1)Hizmetin ayıplı ifa edildiği durumlarda tüketici, hizmetin yeniden görülmesi, hizmet sonucu ortaya çıkan eserin ücretsiz onarımı, ayıp oranında bedelden indirim veya sözleşmeden dönme haklarından birini sağlayıcıya karşı kullanmakta serbesttir. Sağlayıcı, tüketicinin tercih ettiği bu talebi yerine getirmekle yükümlüdür. Seçimlik hakların kullanılması nedeniyle ortaya çıkan tüm masraflar sağlayıcı tarafından karşılanır. Tüketici, bu seçimlik haklarından biri ile birlikte Türk Borçlar Kanunu hükümleri uyarınca tazminat da talep edebilir....

Maddeye göre sağlayıcı hizmeti sözleşmeye uygun olarak ifade etmekle yükümlüdür. 15/1 fıkra gereğince hizmetin ayıplı ifa edildiği durumlarda tüketici, hizmetin yeniden görülmesi, hizmetin sonucu ortaya çıkan eserin ücretsiz onarımı, ayıp oranında bedelden indirim veya sözleşmeden dönme haklarından birini sağlayıcıya karşı kullanmakta serbesttir. 15/1 fıkra son cümleye göre tüketici bu seçimlik haklarından biri ile birlikte Türk Borçlar Kanunu hükümleri uyarınca tazminatta talep edebilir. 6098 Sayılı TBK'nun 49/1. Fıkrası gereğince kusurlu ve hukuka aykırı bir fiille başkasına zarar veren bu zararı gidermekle yükümlüdür. 50/1 fıkraya göre zarar gören zararını ve zarar verenin kusurunu ispat yükü altındadır....

Sağlayıcı, bayi, acente ve 10 uncu maddenin beşinci fıkrasına göre kredi veren, ayıplı hizmetten ve ayıplı hizmetin neden olduğu her türlü zarardan ve tüketicinin bu maddede yer alan seçimlik haklarından dolayı müteselsilen sorumludur. Sunulan hizmetin ayıplı olduğunun bilinmemesi bu sorumluluğu ortadan kaldırmaz. Daha uzun bir süre için garanti verilmemiş ise, ayıp daha sonra ortaya çıkmış olsa bile ayıplı hizmetten dolayı yapılacak talepler hizmetin ifasından itibaren iki yıllık zamanaşımına tabidir. Ayıplı hizmetin neden olduğu her türlü zararlardan dolayı yapılacak talepler ise üç yıllık zamanaşımına tabidir. Ancak, sunulan hizmetin ayıbı, tüketiciden sağlayıcının ağır kusuru veya hile ile gizlenmişse zamanaşımı süresinden yararlanılamaz. Ayıplı hizmetin neden olduğu zararlardan sorumluluğa ilişkin hükümler dışında, ayıplı olduğu bilinerek edinilen hizmetler hakkında yukarıdaki hükümler uygulanmaz....

    “Seçimlik hakların hukuki niteliği ve zamanaşımıyla ilişkisi Tüketiciye ayıplı mal ve hizmetten dolayı kanun tarafından dört seçimlik hak tanınmıştır (TKHK m. 11/1, 15/1). Bunlar; sözleşmeden dönme, bedelden indirim, ücretsiz onarım ve ayıpsız misliyle değiştirme haklarıdır. Ayıplı hizmette ise, malın ayıpsız misliyle değiştirilmesi hakkı hizmetin yeniden görülmesi hakkı şeklinde ortaya çıkmaktadır. Kanunun tüketiciye tanıdığı bu seçimlik hakların hukuki niteliği birbirinden farklıdır. Bizim katıldığımız ve doktrinde giderek daha çok taraftar bulan görüşe göre (Serozan, Atamer,...) ücretsiz onarım ve değiştirme/hizmetin yeniden görülmesi hakları aynen ifa talebinin uzantısı niteliğinde bir alacak hakkıdır. Buna karşılık, sözleşmeden dönme hakkı bozucu yenilik doğuran, bedelden indirim hakkı ise değiştirici yenilik doğuran bir haktır....

    Davacı, ingilizce eğitim almak için davalı şirketin açtğı kursa kayıt yaptırdığını, dört ay kursa devam ettiğini, kurstan istediği verimi alamadığından kursu bıraktığını belirterek devam etmediği dönemler için ödediği bedelin tahsili için başlattığı icra takibine vaki itirazın iptali istemi ile eldeki davayı açmış, davalı ayıplı ve kusurlu hizmet vermediğini savunmuştur. Davacı ayıplı hizmet iddiası ile sözleşmeyi feshettiğine göre, hizmetin ayıplı olduğunu ispat etmesi gerekir. Öyle olunca Mahkemece tarafların tüm delilleri toplanarak, davalı tarafından verilen hizmetin ayıplı olup olmadığı hususu araştırılarak sonucuna uygun karar verilmesi gerekirken aksi düşüncelerle yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma gerektirir. SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz edilen kararın davalı yararına bozulmasına peşin alınan harcın istek halinde iadesine, 21.3.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi....

      Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir 1-Davacı, ingilizce eğitim almak için davalı şirketin açtığı kursa kayıt yaptırdığını, davalı... kurumunun verdiği hizmetin ayıplı olduğu, taahhüt edilen hizmet ile verilen hizmet arasında benzerlik bulunmadığını, belirterek ödediği bedelin iadesini istemiştir. Davalı ayıplı ve kusurlu hizmet vermediğini savunmuştur. Mahkemece, davalı...in ayıplı hizmet verdiği yönünde bir tespit ve delil bulunmadığı, 11/02/2009 tarihli yönetmeliğin 9 uncu maddesinde sayma yöntemiyle düzenlenmiş olan ayrılma nedenlerin bulunmadığı, gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş ise de; davacı, 08.06.2010 tarihindeki maili ile sözleşmeden dönme ve ayıp ihbarında bulunduğunu, 06.07.2010 tarihli mail ile hizmetin ayıplı olduğunu ve sözleşme bedelinin iadesini talep ettiğini, maile cevaben davalı şirketin de hizmette iyileştirme yapılacağına dair vaatte bulunduğunu ileri sürmüştür....

        Mahkememiz dosyasında alınan 21/01/2023 tarihli bilirkişi heyet raporunda; dava konusu araçta üretime bağlı gizli veya açık bir ayıbın olmadığı, Dava konusu aracın üzerindeki ... marka sol arka lastiğin gizli ayıplı olduğu, gizli ayıplı sol arka lastikten dolayı dava konusu hasarın oluştuğu, Dava konusu aracın ayıplı olmamasından, aracın sol arka lastiğinin ayıplı olmasından, aracın ayıplı olan sol arka lastiğinin ayıpsız olan yenisi ile değiştirilmesi ile sorunun kalıcı olarak ortadan kalkmış olmasından, davacının aracı sorunsuz olarak kullanarak araçtan faydalanıyor olmasından dolayı misli ile değişim veya bedel iadesi şartlarının oluşmadığı, Dava konusu ... plaka aracın marka ve modeli dikkate alınarak yapılan inceleme ve piyasa araştırmasına göre, Aracın tamirini yapan ... tarafından tanzim edilen 25.05.2022 tarihli hasar faturasında ifade edilen, toplam hasar miktarı olarak KDV dahil 56.499,36 TL'nin piyasa koşullarına uygun olduğu, Davacı taraf, dava dilekçesi ile değer kaybının...

          İstinafa cevap dilekçesinde özetle; 6502 sayılı Yasa gereğince bir tüketici işlemine vücut veren belirleyici unsurun ücreti kimin ödediği değil, mal ve hizmetin kime verildiği olduğunu, bu nedenle ilk derece mahkemesi kararının usul ve yasaya uygun olduğunu beyanla, davacının istinaf talebinin reddine karar verilmesini talep etmiştir. Dava, hizmetin ayıplı olmasından kaynaklı uğranılan zararın tazmini talebine ilişkindir. 6100 s.HMK.nun 1.m.si hükmü uyarınca“Mahkemelerin görevi, ancak kanunla düzenlenir....

          TÜKETİCİ MAHKEMESİ TARİHİ : 19/09/2019 NUMARASI : 2016/1929 ESAS, 2019/553 KARAR DAVA KONUSU : Tüketiciyi Koruma Kanunundan Kaynaklanan (Hizmetin Ayıplı Olmasından Kaynaklanan) KARAR : BAKIRKÖY 1. TÜKETİCİ MAHKEMESİnin 19/09/2019 tarihli ve 2016/1929 Esas, 2019/553 Karar sayılı dosyasında verilen karar; Davalı tarafça vaki istinaf talebi üzerine istinaf incelemesi için dairemize tevzi edilmekle Dairemiz yukarıda belirtilen esas sırasına kaydı yapıldı. Dosya incelendi....

          UYAP Entegrasyonu