Bilindiği üzere 4822 sayılı Kanun ile değişik 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun’un 4. maddesine göre, tüketicinin satın aldığı malın ayıplı olduğunun anlaşılması halinde tüketici satıcıdan, verdiği bedelin iadesini, ayıp nispetinde bedelin tenzilini, ayıbın giderilmesi için gerekli onarımın yapılmasını, son olarak da aracın yenisi ile değiştirilmesini isteyebilir. Ayıplı hizmet, sağlayıcı tarafından bildirilen reklam ve ilanlarında veya standardında veya teknik kuralında tespit edilen nitelik veya niteliği etkileyen niceliğine aykırı olan ya da yararlanma amacı bakımından değerini veya tüketicinin ondan beklediği faydaları azaltan veya ortadan kaldıran maddi, hukuki veya ekonomik eksiklikler içeren hizmetlerdir. Tüketici, hizmetin ifa edildiği tarihten itibaren otuz gün içerisinde bu ayıbı sağlayıcıya bildirmekle yükümlüdür. Tüketici bu durumda, sözleşmeden dönme, hizmetin yeniden görülmesi veya ayıp oranında bedel indirimi haklarına sahiptir....
Davacı; aracın gizli ayıplı olarak davalı satıcı tarafından kendisine satıldığını, diğer davalının da ekspertiz hizmetini ayıplı olarak ifa ettiğini,bu sebeple aracı ayıplı haliyle satın almasından kaynaklı değer kaybına ilişkin zararından her iki davalının da sorumlu olduğunu iddia ederek eldeki davayı açmıştır....
TÜKETİCİ MAHKEMESİ TARİHİ : 17/05/2018 NUMARASI : 2016/1982 ESAS - 2018/507 KARAR DAVA KONUSU : Tüketiciyi Koruma Kanunundan Kaynaklanan (Hizmetin Ayıplı Olmasından Kaynaklanan)|Tüketiciyi Koruma Kanunundan Kaynaklanan (Malın Ayıplı Olmasından Kaynaklanan) KARAR : İSTANBUL ANADOLU 3. TÜKETİCİ MAHKEMESİnin 17/05/2018 tarihli, 2016/1982 Esas, 2018/507 Karar sayılı dosyasında verilen karar istinaf incelemesi için dairemize tevzi edilmekle Dairemiz yukarıda belirtilen esas sırasına kaydı yapıldı. Dosya incelendi....
Davalı cevap dilekçesinde esasen savunmalarının temelini, davacı şirket tarafından istihdam edilen personellerin kısa süre sonra işten ayrılması, bu kişilere başka şirketlerde iş bulması, bu suretle verilen hizmetin sözleşmeye aykırı olması savunmasına dayandırmıştır. Mevcut savunma sebebi, davacı şirketin edimi ayıplı şekilde ifa ettiği, başka bir anlatımla hukuki niteliği itibariyle ayıbın varlığı ileri sürülmektedir. Ne var ki, davalı şirket tarafından sözleşme süresince ayıplı edim ifasına yönelik olarak davacı şirkete gönderilmiş herhangi bir ihbar veya ihtar bulunmamaktadır. Diğer bir söyleyişle, bu yöndeki ayıbın varlığı davalı tarafından süresinde ve usulüne uygun şekilde ileri sürülmemiş, ihbar külfeti yerine getirilmemiştir. O halde, ayıba dayanılarak hizmet bedelini ödemekten imtina edilmesi ve sorumluluktan kurtulması mümkün değildir....
Davalı cevap dilekçesinde esasen savunmalarının temelini, davacı şirket tarafından istihdam edilen personellerin kısa süre sonra işten ayrılması, bu kişilere başka şirketlerde iş bulması, bu suretle verilen hizmetin sözleşmeye aykırı olması savunmasına dayandırmıştır. Mevcut savunma sebebi, davacı şirketin edimi ayıplı şekilde ifa ettiği, başka bir anlatımla hukuki niteliği itibariyle ayıbın varlığı ileri sürülmektedir. Ne var ki, davalı şirket tarafından sözleşme süresince ayıplı edim ifasına yönelik olarak davacı şirkete gönderilmiş herhangi bir ihbar veya ihtar bulunmamaktadır. Diğer bir söyleyişle, bu yöndeki ayıbın varlığı davalı tarafından süresinde ve usulüne uygun şekilde ileri sürülmemiş, ihbar külfeti yerine getirilmemiştir. O halde, ayıba dayanılarak hizmet bedelini ödemekten imtina edilmesi ve sorumluluktan kurtulması mümkün değildir....
Davalı cevap dilekçesinde esasen savunmalarının temelini, davacı şirket tarafından istihdam edilen personellerin kısa süre sonra işten ayrılması, bu kişilere başka şirketlerde iş bulması, bu suretle verilen hizmetin sözleşmeye aykırı olması savunmasına dayandırmıştır. Mevcut savunma sebebi, davacı şirketin edimi ayıplı şekilde ifa ettiği, başka bir anlatımla hukuki niteliği itibariyle ayıbın varlığı ileri sürülmektedir. Ne var ki, davalı şirket tarafından sözleşme süresince ayıplı edim ifasına yönelik olarak davacı şirkete gönderilmiş herhangi bir ihbar veya ihtar bulunmamaktadır. Diğer bir söyleyişle, bu yöndeki ayıbın varlığı davalı tarafından süresinde ve usulüne uygun şekilde ileri sürülmemiş, ihbar külfeti yerine getirilmemiştir. O halde, ayıba dayanılarak hizmet bedelini ödemekten imtina edilmesi ve sorumluluktan kurtulması mümkün değildir....
Davalı cevap dilekçesinde esasen savunmalarının temelini, davacı şirket tarafından istihdam edilen personellerin kısa süre sonra işten ayrılması, bu kişilere başka şirketlerde iş bulması, bu suretle verilen hizmetin sözleşmeye aykırı olması savunmasına dayandırmıştır. Mevcut savunma sebebi, davacı şirketin edimi ayıplı şekilde ifa ettiği, başka bir anlatımla hukuki niteliği itibariyle ayıbın varlığı ileri sürülmektedir. Ne var ki, davalı şirket tarafından sözleşme süresince ayıplı edim ifasına yönelik olarak davacı şirkete gönderilmiş herhangi bir ihbar veya ihtar bulunmamaktadır. Diğer bir söyleyişle, bu yöndeki ayıbın varlığı davalı tarafından süresinde ve usulüne uygun şekilde ileri sürülmemiş, ihbar külfeti yerine getirilmemiştir. O halde, ayıba dayanılarak hizmet bedelini ödemekten imtina edilmesi ve sorumluluktan kurtulması mümkün değildir....
Aracın teslim alındığı gün ile Otokoç servisine götürüldüğü gün arasında 2 gün bulunması nedeniyle dosyanın bilirkişiye tevdi edilerek her iki tamirde değişen parçaların incelenerek davalının sunmuş olduğu hizmetin ayıplı olup olmadığı, ayıp var ise bu ayıbın gizli ayıp olup olmadığı hususunda rapor düzenlenmesi talep edildiği, bilirkişinin düzenlemiş olduğu 03/12/2019 tarihli raporda davalının davacıya sunmuş olduğu hizmetlerden turbo tamiratı ile ilgili hizmetin gizli ayıplı hizmet niteliğinde olduğunun belirlendiği, davalının bu hizmet yönüyle 1.012,50 TL hizmet bedeli yansıttığının belirlendiği anlaşılmakla 'Davanın kısmen kabul kısmen reddi ile, Senetler yönünden menfi tespit talebinin reddine, Ayıplı hizmet nedeniyle 1.012,50 TL nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine, 27/10/2017 tarihli tensip tutanağının 6/2 nolu ara kararı uyarınca verilen tedbir kararının kaldırılmasına,' karar verilmiştir....
Davalı vekili, taraflar arasında sözleşme olduğu halde hizmet gereği yapılması gereken bilgisayarlara veri girişlerinin yapılmadığını, hizmetin tam ve eksiksiz gerçekleştiği yönündeki iddiaların gerçeğe aykırı olduğunu bildirerek davanın reddi ile tazminata karar verilmesini istemiştir. Mahkemece iddia, savunma, sözleşme, sunulu belgeler, hizmetin eksik ya da ayıplı olduğunun ihbar edildiğine (2 ve 8 günde) dair herhangi bir belgenin davalı yanca dosyaya sunulmaması, bilirkişi raporu, toplanan delillere göre taraflar arasındaki borç ilişkisinin sübut edip talep olunan miktarda davacının alacaklı olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı vekilince temyiz edilmiştir....
Yukarıda da ayrıntısı ile açıklandığı üzere; malın ayıplı olması halinde taraflara ait hak ve yükümlülüklerin nelerden ibaret olduğu, 4822 sayılı Kanun’la değişik 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun’un 4.maddesinde düzenlenmiş; ayıbın gizli ya da açık olması halleri için ayrı ihbar süreleri getirilmiş; hatta ayıbın ağır kusur veya hile ile gizlenmesi halinde zamanaşımı süresinden yararlanılamayacağı, açıkça ifade edilmiştir....