nın ise cevaben ürünlerin montajının yapıldığını ve gayet güzel olduğunu davacıya mail yoluyla bildirdiği, dolayısıyla davacı tarafından sunulan hizmeti kabul etmiş oldukları ve verilen hizmetin tüm dosya kapsamına ve tüm delillere binaen ayıplı olmadığı, davalının icra takibine itirazının haksız olduğu, alacağın likit ve belirlenebilir olduğu, icra inkar tazminatı şartlarının gerçekleştiği gerekçesiyle, davanın kabulüne karar verilmiştir....
Yine Kanun gerekçesinde açıkça vurgulandığı üzere, ayıplı malda tüketicinin seçimlik haklarından faydalanabilmesi için, ayıbı belirli bir süre içinde ihbar etmesi yükümlülüğü kaldırılmıştır. Nitekim, tüketicinin seçimlik haklarından birini kullandığı yönünde satıcıya her halükarda bildirimde bulunması gereğinin olması, bunun öncesinde ayrıca bir de ayıbı ihbar etmesi zorunluluğunu anlamsız kılmaktadır. O halde tüketici; taşınır mallarda iki yıllık, taşınmaz mallarda beş yılllık zamanaşımı süresi içinde ayıbı tespit ettiği sürece seçimlik haklarını da kullanabilecektir. Ayıbın çok erken bir safhada tespit edilmiş olmasına rağmen tüketicinin uzun bir süre seçimlik haklarını kullanmamış olması, duruma göre Türk Medenî Kanunu’nun 2. maddesinin ikinci fıkrası çerçevesinde bir hakkın kötüye kullanılması itirazı ile karşılaşabilecektir....
Eserin, sözleşmede kararlaştırılan niteliklerine, ya da iş sahibinin beklediği amaca uygun olmaması veya lüzumlu bazı vasıflardan bir ya da bir kaçının bulunmaması halinde ayıplı yapıldığının kabulü gerekir. Eser sözleşmesinde, yüklenici belli bir sonucu (eser) taahhüt ettiğinden sonuç gerçekleşirse, yüklenici borcunu ifa etmiş sayılır ve ücrete hak kazanır. Somut olayda, yapılan hizmetin ayıplı olduğu alınan ATK raporu ile tesbit edilmiş olmakla,dava konusu işlem nedeniyle davacının hostes olması sebebiyle işgücü kaybının olup olmadığına dair ATK dan ek rapor alınmamıştır....
Yüklenicinin ayıptan sorumlu olabilmesi için eserin iş sahibine teslim edilmesi, eserin ayıplı olması, eserin iş sahibi tarafından kabul edilmemiş veya kabul edilmek zorunda olunmaması, eserin iş sahibi tarafından muayene ve ihbar külfetinin yerine getirilmiş olması, eserdeki ayıbın iş sahibinin tutumundan kaynaklanmamış olması ve son olarak ayıplı teslimden doğan hakların süresi içinde kullanılması gerekmektedir. Ayıp, teslim edilen eserde sözleşme ile kararlaştırılmış olan veya dürüstlük kuralına göre olması gereken ya da kanunun öngördüğü niteliklerin bulunmaması olarak nitelendirileceğinden ayıplı bir eserin imali ve teslimi sözleşmenin gereği gibi ifa edilmediğini gösterir. Eserin teslim alınmasından sonra açıkça görülen veya usulüne göre yapılan bir muayene ile görülebilen ayıplar açık ayıp, bu şekilde tespit edilemeyen ancak zaman içerisinde eser kullanılırken ortaya çıkan ayıplar ise gizli ayıp olarak nitelendirilir....
K A R A R Davacı, davalının ayıplı hizmet verildiği gerekçesi ile teledünya ve... aboneliğinin iptalini talep edip kabul edildiğini ancak ayıplı hizmetin sözkonusu olmadığını ileri sürerek, 6.7.2010 tarihli hakem heyeti kararının iptaline karar verilmesini istemiştir. Davalı, davanın reddini dilemiştir. Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacının aşağıdaki bent kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekir. 2-Davalı bu davada kendisine vekil ile temsil ettirmemiştir. Mahkemece , davacının avukatla temsil edilmiş gibi lehine vekalet ücretine karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir. Ne var ki, bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden hükmün düzeltilerek onanması HUMK.nun 438/7 maddesi gereğidir....
Sulh Hukuk Mahkemesinin 2013/37 D.İş numaralı dosyası üzerinden tespit davası açıldığını, arabasını tamir ettirmek için banka kredisi çekmek zorunda kaldığını, ayıplı hizmetten ve ayıplı hizmetin neden olduğu her türlü zarardan sağlayıcı ve bayinin müteselsil sorumlu olduğunu, fazlaya ilişkin tüm hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 10.144,49 TL maddi tazminatın zararın meydana geldiği tarihten itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte davalılardan tahsiline karar verilmesini istemiştir. Davalılar, davanın reddini dilemiştir....
Mahemece; davalıya gönderilen faturaların iadesi yada hizmetin ayıplı olması ile ilgili herhangi bir itirazın dosyaya ibraz edilmediği, davacının usulüne uygun tutulan defterlerinde talep edilen meblağın açıkça gösterildiği gerekçesiyle davanın kabulüne, itirazın iptaline karar verilmiş hükmün davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine kararın kesin olduğu gerekçesiyle temyiz talebinin reddine karar verilmiş, bu karar davalı vekili tarafıdan temyiz edilmiştir. 5219 Sayılı Kanun ile yapılan değişiklik sonucu HUMK.nun 427.maddesinde öngörülen kesinlik sınırı, 5236 sayılı Kanunun 19. maddesiyle HUMK'a eklenen Ek-Madde 4'te öngörülen yeniden değerleme oranı da dikkate alındığında 2008 yılı için 1.250 TL'dir. Temyize konu edilen miktarın 822.02 TL olması nedeniyle 19.11.2008 tarihli karar kesin niteliktedir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :TÜKETİCİ MAHKEMESİ Taraflar arasındaki hizmetin ayıplı olmasından kaynaklanan davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına göre, yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, 6100 sayılı HMK'nın geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK'nın 440. maddesi gereğince karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere 23/11/2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :TÜKETİCİ MAHKEMESİ Taraflar arasındaki hizmetin ayıplı olmasından kaynaklanan davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Dosyadaki yazılara, kararın bozmaya uygun olmasına ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, 6100 sayılı HMK'nın geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK'nın 440. maddesi gereğince karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 19/10/2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi Taraflar arasındaki ayıplı hizmetin tespiti davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün davacı avukatı tarafından duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde davacı vekili avukat ... gelmiş davalı tarafından gelen olmadığından yokluğunda duruşmaya başlanılmış ve hazır bulunan avukatın sözlü açıklaması dinlenildikten sonra karar için başka güne bırakılmıştı. Bu kez temyiz dilekçesinin süresinde olduğu saptanarak dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. KARAR Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre yerinde olmayan bütün temyiz itirazlarının reddi ile usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, 18.9.2007 gününde oybirliğiyle karar verildi....