Vergi, resim, harç ve benzeri mali yükümlülükler kanunla konulur, değiştirilir veya kaldırılır..." şeklindeki düzenlemeye göre; kayıp-kaçak, sayaç okuma, dağıtım, perakende hizmet ve iletim bedeli uygulamasının EPDK Kararları ve tebliğleri çerçevesinde uygulama arz eden kanunlar ve ikincil mevzuat hükümleri çerçevesinde EPDK tarafından belirlenerek uygulandığı, bu tarihteki mevcut hukuki düzenlemenin EPDK'na sınırsız bir fiyatlandırma ve tarife unsuru belirleme hak ve yetkisi vermediği, özellikle kaçak (elektrik enerjisinin hırsızlanması) bedellerinin kurallara uyan abonelerden tahsili yoluna gitmenin hukuk devleti ve adalet düşünceleri ile bağdaşmadığı, bu faturalara yansıtılan diğer kalemlere ilişkin bedel miktarlarının şeffaflık ilkesi ile denetlenebilmesi ve hangi hizmetin karşılığında ne bedel ödendiğinin bilinmesininde şeffaf hukuk devletinin vazgeçilmez unsuru olduğu, EPDK kararları ile bu bedellerin mevcut mevzuat kapsamında tüketicilerden alınmasının hukuka uygun olmadığı kabul...
en az o bedel üzerinden verilmesi yönünde bir hesaplama yapar,---- hizmeti en az bedel üzerinden veya daha---- verebilir-----üzerinden hizmetin verilip verilmediğine yönelik ----- tarihinde ---- yapılan değişiklik ile beraber---------- alınması zorunluluğu ortadan kaldırılmış olup, yalnızca-----alınması esnasında halen bir --- olarak halen uygulandığını,------- talep etmekte, talep etmekte olduğu sözleşmenin ise enaz bedel hesabının altında olması durumunda -------- sonrasında --- kaldırılmış olduğundan bu denetleme yalnızca------ verilen -----olduğunu, davaya konu -------- zorunluluğu bulunmadığı, dolayısı --- alınması----- sözleşmenin de bulunmadığı ------- bulunan --------- alınabilmesi ----sureti ile ---- işin alınabilmesi adına ----hesabının da altına hizmet verildiğinin bilindiğini sonuç olarak, taraflar arasında akdedilmiş yazılı bir sözleşme bulunmadığı, piyasa koşullarında verilebilecek hizmet bedeli ve davacı ----- olduğu, davacı talebi / iddiası---- ----- Ticaret Mahkemesi sıfatı...
ve fatura içeriği hizmetin davacı tarafından davalıya verildiğini, tespite yarar bir bilgi veya belge bulunmadığı, söz konsu hizmetin verildiğine ilişkin raporun 5 nolu ekinde sunulan ilgili gazete ilan sayfalarının sunulduğu, bu belgeler kapsamında, dava konusu 18/12/2015 tarih, 739966 nolu, 2.283,30 TL bedelli fatura ile 25.12.2015 tarih 739983 nolu, 2.873,30 TL bedelli fatura içeriği ilan hizmetinin davacı şirketçe davalı 18/12/2015 tarih, 739966 nolu, 2.283,30 TL bedelli fatura ile 25.12.2015 tarih 739983 nolu, 2.873,30 TL bedelli fatura içeriği ilan hizmetinin davacı şirketçe davalı şirkete verildiğinin kabul edilmesi halinde, davacının davalıdan dava konusu faturalardan kaynaklanan 5.156,60 TL alacaklı olduğu, aksi halde davacının davalıdan alacaklı olmadığının beyan edildiği görülmüştür....
ve fatura içeriği hizmetin davacı tarafından davalıya verildiğini, tespite yarar bir bilgi veya belge bulunmadığı, söz konsu hizmetin verildiğine ilişkin raporun 5 nolu ekinde sunulan ilgili gazete ilan sayfalarının sunulduğu, bu belgeler kapsamında, dava konusu 18/12/2015 tarih, 739966 nolu, 2.283,30 TL bedelli fatura ile 25.12.2015 tarih 739983 nolu, 2.873,30 TL bedelli fatura içeriği ilan hizmetinin davacı şirketçe davalı 18/12/2015 tarih, 739966 nolu, 2.283,30 TL bedelli fatura ile 25.12.2015 tarih 739983 nolu, 2.873,30 TL bedelli fatura içeriği ilan hizmetinin davacı şirketçe davalı şirkete verildiğinin kabul edilmesi halinde, davacının davalıdan dava konusu faturalardan kaynaklanan 5.156,60 TL alacaklı olduğu, aksi halde davacının davalıdan alacaklı olmadığının beyan edildiği görülmüştür....
Konut Satış Sözleşmesi" başlıklı "taşınmaz satış sözleşmesinden" kaynaklanan gecikme tazminatı, eksik ve ayıplı işler bedeli, bedel tenzili istemine ilişkin olduğundan Hâkimler ve Savcılar Kurulu Birinci Dairesi' nin 25.06.2020 gün ve 564-586 sayılı iş bölümü kararı gereği istinaf incelemesi yapma görevi İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 18-19-46. Hukuk Dairesi'ne aittir. HÜKÜM: Gerekçesi açıklandığı üzere; 1-Dairemizin GÖREVSİZLİĞİNE; 2-Dosyanın istinaf incelemesi yapmak üzere İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 19. Hukuk Dairesi'ne GÖNDERİLMESİNE, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oybirliği ile karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi (Tüketici Mahkemesi Sıfatıyla) Taraflar arasındaki tüketiciyi koruma kanunundan kaynaklanan davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü. KARAR Davacı, davalıdan satın aldığı yatak odası takımının ayıplı çıktığını, değişimi kabul etmeyen davalının orjinal olmayan parçalarla ayıbı gidermeye çalıştığını ancak daha çok sorun yaşamaya başladıklarını, ayrıca sandalyelerinin de ayıplı olduğunu ileri sürerek sözleşme bedeli 8.400,42 TL nin iadesine karar verilmesini istemiştir. Davalı davanın reddini dilemiştir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir. Dava, ayıp iddiasıya dayalı olarak 4077 sayılı Kanun çerçevesinde bedel iadesi istemine ilişkindir....
iadesi talebinin hakkaniyete aykırı olduğunu, davacı iddialarının kabulü halinde, araç değişimi veya bedel iadesi yerine, ayıp oranında bedel indirimi ya da ücretsiz onarım yönünden karar verilmesi gerektiğini, bu nedenlerle ilk derece mahkeme kararının kaldırılmasını, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir....
İNCELEME ve GEREKÇE: Dava, ---- sözleşmesinin------- tarafından iptali nedeniyle bedel iadesi istemine ilişkindir.7155 sayılı Yasa ile 6102 sayılı Yasaya 5/A maddesi eklenerek ticari davalarda ----- dava şartı haline getirilmiş olup, mahkememizdeki dava ------ tarihinde açılmakla davacının dava şartı ---- koşulunu yerine getirdiği görülmüştür....
Burada kullanılmakla tüketilen haklardan kastedilen şey örneğin tüketici ayıplı bir ürüne karşı garanti kapsamında ücretsiz onarım hakkını kullanıp bu kapsamda üründeki ayıp da giderilmiş ise ayrıca dönüp bedel iadesi isteyememesine ilişkindir. Öte yandan tüketici hukukunun niteliği itibariyle davacı tüketici tarafından 11. maddedeki haklardan biri için dava açıldıktan sonra yapılan yargılama sonucunda hakkaniyet gereği davacının talebinin değil başka bir seçimlik hakkın kullanılması gerekiyorsa mahkemece buna re'sen karar verilmelidir. Örneğin davacı tüketici tarafından ayıplı ürünün misli ile değişimi istenmiş ancak yargılama aşamasında ayıpların değişimi gerektirecek kadar önemli nitelikte olmadığı, daha az olan bedel indirimi ile yetinilebileceği ve hakkaniyetin bunu gerektirdiği anlaşıldığı taktirde mahkemece bedel indirimine hükmedilmelidir. Bu durumda talepten daha azına karar verilme gibi bir durum olmayıp davanın tamamının kabulüne karar verilmiş gibi düşünülmelidir....
İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE; Dava, davacı tüketiciye satışı yapılan aracın çekiş düşüklüğü ve katalizor arızası ayıpları sebebiyle ve onarım süresi aşıldığından 6502 sayılı yasanın 11/1- a maddesinde düzenlenen bedel iadesi seçimlik hakkının kullanılması talebiyle başlatılan takibe yapılan itirazın İİK 67.madde uyarınca icra harç ve masrafları ve avukatlık ücreti alacağı yönünden iptali talebinden ibarettir. Davaya konu aracın ayıplı olduğu ve davacının bedel iadesi talebinin davalılarca kabul edilerek protokole bağlandığı ve bedel iadesinin yapıldığı tartışma konusu olmayıp uyuşmazlığın çözümü için bedel iadesinin süresinde yapılmadığının tespiti gereklidir....