"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Eşya alacağı KARAR Taraflar arasındaki uyuşmazlık, boşanma davasından bağımsız olarak açılan nafaka ile karı - koca arasında TBK'dan kaynaklanan eşya iadesi, mümkün olmadığı taktirde bedel isteğine ilişkin bulunduğuna ve davada zilyetliğe dayanılmadığına göre, Yargıtay Başkanlar Kurulu'nun 10.01.2013 tarih 1 sayılı Kararı ile hazırlanıp, Yargıtay Büyük Genel Kurulu'nun 21.01.2013 tarih 1 sayılı Kararı ile kabul edilen ve 26.01.2013 tarih 28540 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren Hukuk Daireleri'ne ilişkin iş bölümü uyarınca, hükme yöneltilen temyiz itirazlarının incelenmesi Yargıtay (3.) Hukuk Dairesi'nin görevi cümlesinden bulunmakla, gereği için dosyanın anılan Daire Başkanlığı'na GÖNDERİLMESİNE 13.06.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Davacı vekili 07.06.2022 tarihli duruşmada seçimlik haklarından bedel iadesi hakkını kullandığını ve ödenen bedelin ihtarın tebliği tarihinden itibaren faizi ile birlikte iadesini talep ettiklerini bildirmiştir....
. - K A R A R - Davacı, hizmet sözleşmesinden kaynaklanan alacak istemine ilişkin olup, davacı yüklenen davalı ise iş sahibidir. Davacı vekili, 2005 yılı için, davalı kurum ile imzalanan yemek sağlanması işiyle ilgili sözleşme çerçevesinde hizmetin tamamlandığını, ancak davalı kurumun, şirketin çalışanlarına ve diğer firmaların çalışanlarının rasyona dahil edilmeyerek ilgili personele ait yemek bedellerinin kendilerine ödenmediğini, söz konusu hizmetin 2005 yılında ve ... ... Hastanesinde verildiğini, yapılan iş ile ilgili olarak parçalı sürelere ilişkin sözleşmeler bulunduğunu, bu nedenle şirketin uğradığı zarar karşılığında fazlaya dair hakları saklı kalmak üzere şimdilik 90.000,00 TL nin davalı kurumdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiş, 08/09/2017 tarihli ıslah dilekçesinde; harçsız olarak ıslah talebinde bulunarak 145.588,30 TL'nin tahsilini istemiştir....
Davacı vekili; davacının, davalılardan Hundai Otomotiv Paz.A.Ş'nin ithalatçısı olduğu Hundai İ20 marka sıfır km aracı 26/12/2014 tarihinde 41.764,00 TL bedel mukabilinde bayi olan davalı Noyaner Otomotiv Ltd.Şti.nden satın aldığını,sonradan aracın motorunun üretimden kaynaklı ayıplı olduğunu öğrendiğini,yetkili serviste birden fazla kez onarılmasına rağmen araçtaki sorunun giderilmediğini belirterek sözleşmeden dönülerek bedel iadesine,olmadığı takdirde aracın ayıpsız misli ile değişimine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı taraf;araçta ayıp bulunmadığını,davacının ücretsiz onarım hakkını kullandığını,bedel iadesi talebinin orantısız olduğunu savunarak davanın reddini dilemiştir....
davacıya servis hizmeti sunulması gerektiği konusunda taraflar arasında bir ihtilaf bulunmadığı, dava konusu ihtilafın, servis hizmeti sunulmaması sebebiyle ulaşım bedeli adı altında bir bedel ödenip ödenmeyeceğinden kaynaklandığı, servis hizmetinin sağlanmaması halinde davalı idarece sunulmayan hizmetin karşılığı olarak nakdi bir bedel ödeneceği konusunda yukarıda belirtilen Toplu İş Sözleşmesinde herhangi bir hüküm bulunmadığı, dolayısıyla kamu görevlilerinin mali ve özlük haklarının Kanunla veya Anayasa'nın cevaz verdiği Toplu Sözleşme hükümleri ile belirleneceği açık olduğundan, davacıya Toplu Sözleşmede yer almayan bir bedelin ödenmesinin mümkün bulunmadığı, bu durumda, yukarıda belirtilen Toplu İş Sözleşmesinde düzenlenen servis hizmetinin sunulmamasından dolayı nakdi bir bedel ödenmesi mümkün olmadığından, ulaşım bedeli ödenmesi talebinin zımnen reddine dair dava konusu işlemin bu kısmında da hukuka ve mevzuata aykırılık görülmediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir...
TÜKETİCİ MAHKEMESİ TARİHİ : 08/01/2020 NUMARASI : 2018/569 ESAS - 2020/6 KARAR DAVA KONUSU : MALIN AYIPLI OLMASINDAN KAYNAKLANAN ALACAK KARAR : Antalya 3....
Davada çözülmesi gereken öncelikli sorun hizmetin verildiği tarihlerde hizmetin verildiği yolun hangi kurum veya kuruluşun sorumluluğunda bulunduğunun tespiti olup hizmetin verildiği yolun coğrafi olarak bağlı bulunduğu kurum veya kuruluşun peşinen sorumlu olduğundan bahsedilemez. Bedelden sorumluluk belirlenirken hizmetin verildiği tarihte, hizmetin verildiği yolun sorumluluğunun kimde olduğunun tespiti gerekir. Coğrafi olarak hizmet verilen yer kendi bölgesinde bulunmayan belediye, yasal mevzuat uyarınca yolun bakım ve onarımı ile diğer hususlarından sorumlu ise verilen hizmet nedeniyle yapılan harcamadan sorumlu tutulmalıdır. Tersi bir anlatımla coğrafi olarak kendisine ait olan yol üzerinde sorumluluğu bulunmayan belediyenin sorumluluğundan da bahsedilemez. Davacı tarafından verilen hizmetin bulunduğu hemzemin geçitlerin alınan fen bilirkişisi raporlarına göre Akhisar Belediyesi'nin coğrafi sınırları içerisinde kaldığı anlaşılmaktadır....
istenmiş her seferinde tamam dendiğini fakat ödeme iadesi alınamadığını ve icra takibi başlatıldığını bildirmiş, haksız ve kötü niyetli itirazın kaldırılmasını, davalının kötü niyet tazminatı olan % 40'dan aşağı olmamak üzere en yüksek oranda kötüniyet tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir....
Maddelerindeki hüküm ile ayıp kabul edilen hiçbir özelliğin dava konusu ürünlerde bulunmadığını, ürünlerin ayıplı olduğunu kabul anlamına gelmemekle birlikte tüm ürünlerin bedellerinin davacıya iadesinin müvekkili şirket yönünden hakkaniyetsiz olacağını, davacının somut olayda ücretsiz onarım hakkından faydalanabilecek iken bedel iadesi içeren sözleşmeden dönme talebinin kötü niyetli olduğunu, işbu davanın reddi gerektiğini bildirerek istinaf itirazında bulunmuştur. GEREKÇE: Dava, malın ayıplı olduğu iddiasıyla ayıplı ürünün iadesi ile ödenen bedelinin iadesi istemine ilişkindir. İstinaf kanun yolu başvurusuna konu edilen ilk derece mahkemesi kararı hakkında 6100 sayılı HMK nun 355.maddesindeki düzenleme gereğince; istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine aykırılık olup olmadığı hususlarıyla sınırlı olarak inceleme yapılmıştır....
Davalı Ford vekili cevap dilekçesinde özetle; Satış akdinin tarafı olmadığını, İthalatçının müteselsil sorumluluğunun sadece Tüketici Kanunu kapsamında yer aldığını, davanın ise TTK'ya tabi olduğunu, bu neden ile davalı Ford'un pasif husumet ehliyetinin olmadığını, ayıp ihbar sürelerine riayet edilmediğini, bedel iadesi ve ayıpsız misli ile değiştirme taleplerinin hukuka, MK.2. ve TBK.227. maddelerine aykırı olduğunu, davacının seçimlik hakkını onarım yönünde kullandığından artık araç değişimi ve bedel iadesi talep edemeyeceğini, davacının terditli talepte bulunamayacağını beyan ile davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. İlk derece mahkemesince; "Davacının talebi, ayıplı üretilen aracın iadesi ile yeni araç bedelinin ödenmesi, aksi halde yeni olan bir başka misliyle değiştirilmesi istemine ilişkindir. TBK' nın 227 maddesinde satıcının satılanın ayıplarından sorumlu olduğu hallerde alıcının seçimlik hakları belirtilmiştir....