Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

davacıya servis hizmeti sunulması gerektiği konusunda taraflar arasında bir ihtilaf bulunmadığı, dava konusu ihtilafın, servis hizmeti sunulmaması sebebiyle ulaşım bedeli adı altında bir bedel ödenip ödenmeyeceğinden kaynaklandığı, servis hizmetinin sağlanmaması halinde davalı idarece sunulmayan hizmetin karşılığı olarak nakdi bir bedel ödeneceği konusunda yukarıda belirtilen Toplu İş Sözleşmesinde herhangi bir hüküm bulunmadığı, dolayısıyla kamu görevlilerinin mali ve özlük haklarının Kanunla veya Anayasa'nın cevaz verdiği Toplu Sözleşme hükümleri ile belirleneceği açık olduğundan, davacıya Toplu Sözleşmede yer almayan bir bedelin ödenmesinin mümkün bulunmadığı, bu durumda, yukarıda belirtilen Toplu İş Sözleşmesinde düzenlenen servis hizmetinin sunulmamasından dolayı nakdi bir bedel ödenmesi mümkün olmadığından, ulaşım bedeli ödenmesi talebinin zımnen reddine dair dava konusu işlemin bu kısmında da hukuka ve mevzuata aykırılık görülmediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir...

    Davada çözülmesi gereken öncelikli sorun hizmetin verildiği tarihlerde hizmetin verildiği yolun hangi kurum veya kuruluşun sorumluluğunda bulunduğunun tespiti olup hizmetin verildiği yolun coğrafi olarak bağlı bulunduğu kurum veya kuruluşun peşinen sorumlu olduğundan bahsedilemez. Bedelden sorumluluk belirlenirken hizmetin verildiği tarihte, hizmetin verildiği yolun sorumluluğunun kimde olduğunun tespiti gerekir. Coğrafi olarak hizmet verilen yer kendi bölgesinde bulunmayan belediye, yasal mevzuat uyarınca yolun bakım ve onarımı ile diğer hususlarından sorumlu ise verilen hizmet nedeniyle yapılan harcamadan sorumlu tutulmalıdır. Tersi bir anlatımla coğrafi olarak kendisine ait olan yol üzerinde sorumluluğu bulunmayan belediyenin sorumluluğundan da bahsedilemez. Davacı tarafından verilen hizmetin bulunduğu hemzemin geçitlerin alınan fen bilirkişisi raporlarına göre Akhisar Belediyesi'nin coğrafi sınırları içerisinde kaldığı anlaşılmaktadır....

    “a geri götürülerek teslim edildiğini, Ambalajında satın alınmasına karşın, satılan ürünün AYIPLI OLDUĞU belli olmuştur. Bu nedenle ayıplı ürünün parasının iade edilmesini veya aynı cinsten başka bir ürünle değiştirilmesini yasa gereği iken satıcı temsilcileri böyle bir işlem yapmamışlar ve satılan ürünün iki yıl garantisi olmasına ve ayıplı olduğu sabit bulunmasına karşın cihazın iki defadır geri iade edilmesi nedeniyle müvekkilinin mağdur edildiğini, Ambalajında satın alınmasına karşın, satılan ürünün AYIPLI OLDUĞU belli olmuştur....

      AYIPLI ESEREKSİK VE AYIPLI İMALATİŞİN KABULÜ 818 S. BORÇLAR KANUNU [ Madde 359 ] "İçtihat Metni" Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün temyizen tetkiki davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü: Dava, eser sözleşmesinden kaynaklanmış olup, eksik ve ayıplı imalâtın giderilme bedelinin tahsili, karşı dava ise, ödenmeyen iş bedelinin tahsili istemlerine ilişkindir. Mahkemece asıl davanın reddine, karşı dava ile ilgili olarak harcı ödenerek açılmış usulüne uygun bir dava bulunmadığından bu talep hakkında karar verilmesine yer olmadığına dair verilen karar davacı vekilince temyiz edilmiştir. Davada yapılan işte bir kısım ayıplar bulunduğu ve sözleşmede kararlaştırılan bazı işlerin yapılmadığı ileri sürülmüştür. Eksik iş, sözleşme ve eklerine göre yapılması kararlaştırıldığı halde hiç yapılmayan iştir....

        Davacı vekili; davacının, davalılardan Hundai Otomotiv Paz.A.Ş'nin ithalatçısı olduğu Hundai İ20 marka sıfır km aracı 26/12/2014 tarihinde 41.764,00 TL bedel mukabilinde bayi olan davalı Noyaner Otomotiv Ltd.Şti.nden satın aldığını,sonradan aracın motorunun üretimden kaynaklı ayıplı olduğunu öğrendiğini,yetkili serviste birden fazla kez onarılmasına rağmen araçtaki sorunun giderilmediğini belirterek sözleşmeden dönülerek bedel iadesine,olmadığı takdirde aracın ayıpsız misli ile değişimine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı taraf;araçta ayıp bulunmadığını,davacının ücretsiz onarım hakkını kullandığını,bedel iadesi talebinin orantısız olduğunu savunarak davanın reddini dilemiştir....

        ANTALYA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 3.HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2021/972 KARAR NO : 2022/635 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : SARAYKÖY ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 21/12/2020 NUMARASI : 2019/216 ESAS - 2020/488 KARAR DAVA KONUSU : MALIN AYIPLI OLMASINDAN KAYNAKLANAN KARAR : Sarayköy Asliye Hukuk Mahkemesi'nin (Tüketici Mahkemesi Sıfatıyla) 2019/216 Esas, 2020/488 karar sayılı 21/12/2020 tarihli kararı aleyhine davalı T4 vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuş ve talebin süresinde olduğu anlaşılmakla; yapılan istinaf incelemesi sonucunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: DAVA :Davacı vekili tarafından ilk derece mahkemesine sunulan dava dilekçesinde özetle; davalı T4'nin üreticisi olduğu 34 XX 585 plaka sayılı New Holland Marka Traktörü diğer davalı Fevzi Tokat Motorlu Araçlar Ltd....

        ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 30/01/2020 NUMARASI : 2018/310 ESAS-2020/41 KARAR DAVA KONUSU : ARACIN AYIPLI OLMASINDAN KAYNAKLANAN BEDELDEN İNDİRİM KARAR : Antalya 10. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2018/310 Esas, 2020/41 Karar sayılı 30/01/2020 tarihli kararı aleyhine davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuş ve talebin süresinde olduğu anlaşılmakla; yapılan istinaf incelemesi sonucunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: DAVA:Davacı vekili tarafından ilk derece mahkemesine verilen dava dilekçesinde özetle; Müvekkilinin davalı T3 ile Afyonkarahisar 2....

        Öte yandan, Yasanın 12. maddesiyle getirilen istisna hükmü düzenlenirken sadece hizmetin yurt dışındaki bir müşteri için yapılmış olması ile yetinilmeyip, hizmetten yurtdışında faydalanılması koşuluna yer verildiği, vergi yükümlülüğü yönünden hizmetin Türkiye'de faydalanılma halini öngören kural gözönünde tutulduğunda, 12/2 maddesinin (b) bendi hükmüyle münhasıran yurtdışında faydalanılmasını içeren daha özel bir koşulun arandığı, hizmetin yurtdışındaki müşteri için yapılmış olması şartını getiren (b) bendi hükmü yanısıra bu şekildeki bir düzenlemeye gidilmesindeki amacın gerçek ve tüzel kişiler tarafından yurtdışındaki müşterilere tamamen yurtdışında fayda sağlama şeklinde verilen temsilcilik, mümessillik, müşavirlik, mühendislik gibi hizmetlere yönelik bulunduğu sonucuna varılmaktadır....

          Öte yandan, Yasanın 12. maddesiyle getirilen istisna hükmü düzenlenirken sadece hizmetin yurt dışındaki bir müşteri için yapılmış olması ile yetinilmeyip, hizmetten yurtdışında faydalanılması koşuluna yer verildiği, vergi yükümlülüğü yönünden hizmetin Türkiye'de faydalanılma halini öngören kural gözönünde tutulduğunda, 12/2 maddesinin (b) bendi hükmüyle münhasıran yurtdışında faydalanılmasını içeren daha özel bir koşulun arandığı, hizmetin yurtdışındaki müşteri için yapılmış olması şartını getiren (b) bendi hükmü yanısıra bu şekildeki bir düzenlemeye gidilmesindeki amacın gerçek ve tüzel kişiler tarafından yurtdışındaki müşterilere tamamen yurtdışında fayda sağlama şeklinde verilen temsilcilik, mümessillik, müşavirlik, mühendislik gibi hizmetlere yönelik bulunduğu sonucuna varılmaktadır....

            Maddelerindeki hüküm ile ayıp kabul edilen hiçbir özelliğin dava konusu ürünlerde bulunmadığını, ürünlerin ayıplı olduğunu kabul anlamına gelmemekle birlikte tüm ürünlerin bedellerinin davacıya iadesinin müvekkili şirket yönünden hakkaniyetsiz olacağını, davacının somut olayda ücretsiz onarım hakkından faydalanabilecek iken bedel iadesi içeren sözleşmeden dönme talebinin kötü niyetli olduğunu, işbu davanın reddi gerektiğini bildirerek istinaf itirazında bulunmuştur. GEREKÇE: Dava, malın ayıplı olduğu iddiasıyla ayıplı ürünün iadesi ile ödenen bedelinin iadesi istemine ilişkindir. İstinaf kanun yolu başvurusuna konu edilen ilk derece mahkemesi kararı hakkında 6100 sayılı HMK nun 355.maddesindeki düzenleme gereğince; istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine aykırılık olup olmadığı hususlarıyla sınırlı olarak inceleme yapılmıştır....

            UYAP Entegrasyonu