DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve HUKUKİ SEBEPLER : Davacının dava dilekçesinde 18 adet cumhuriyet altını, 1 gram altın, 4 adet yarım altın, 18 adet çeyrek altının aynen iadesi, aynen iadesi mümkün olmadığı takdirde fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 1.000,00 TL talep edildiği, dava harcının 1.000,00 TL üzerinden yatırıldığı, davanın bedel yönünden ıslah edilmediği, aynen iade talebinin eşyanın gerçek değerini kapsaması sebebiyle dava dilekçesinde aynen iadesi istenilen ziynet eşyalarının dava tarihindeki değeri üzerinden harcın tamamlatılması için davacıya Harçlar Kanunu 30- 32 maddesi gereğince süre verilerek sonucuna göre işlem yapılması gerektiği, eğer aynen iade talebi yönünden harç tamamlanır ise davacının bedel yönünden ıslah yapmadığının da verilecek kararda gözetilmesi gerektiği, Kabule göre de, ziynet eşyalarının dava tarihindeki satış fiyatları üzerinden değerlendirme yapılmasının hatalı olduğu, ziynet eşyalarının dava tarihindeki alış fiyatları üzerinden...
belirtildiği üzere TCK'nin 53/5. maddesinin uygulanmamasının ya da sınırlı uygulanmasının kazanılmış hak niteliğinde olduğu ve sanık aleyhine zimmet suçu yönünden temyiz bulunmayan 05/08/2013 tarihli hükmün Dairemizin 15/07/2014 tarihli ilamıyla kazanılmış hak saklı kalmak kaydıyla bozulmasına karar verildiği halde, sanık hakkında CMUK'un 326/son maddesine aykırı olarak 5237 sayılı TCK'nin 53/5. maddesinin yazılı şekilde uygulanmasına karar verilmesi, Kanuna aykırı, sanık müdafin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün 5320 sayılı Kanun'un 8/1. maddesi de gözetilerek CMUK'un 321. maddesi gereğince BOZULMASINA, ancak bu husus yeniden yargılamayı gerektirmediğinden aynı Kanun'un 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak zimmet suçundan kurulan hükme ilişkin hüküm fıkrasının (B-7) numaralı bendinde yer alan "TCK'nun 53/5. maddesi uyarınca sanığa hükmedilen hapis cezasının infazından sonra başlamak üzere takdiren 4 yıl süre ile sanığın KOOPERATİF YÖNETİCİSİ OLMASINDAN...
Bu nedenle her üç raporda da keşif ve rapor tarihleri itibariyle aracın değişimini haklı gösteren bir ayıp bulunmadığı anlaşıldığından mahkemece davacının aracın ayıpsız misli ile değişimi ve bedel iadesi talebinin reddine karar verilmesi gerekirken davanın kabulüne karar verilmesi yasaya aykırı olup bu nedenle davalı vekilinin istinaf talebinin kabulü gerekir. Kabule göre de, davacı dava dilekçesinde öncelikle bedel iadesi, aksi halde aracın ayıpsız misli ile değişimi talebinde bulunmuş olup daha sonra sunduğu dilekçesinde ise öncelikli talebini değiştirerek bu kez aracın ayıpsız misli ile değişimi mümkün olmaması halinde bedel iadesi talebinde bulunduğu belirtmiş olup dava dilekçesinde ilk olarak talep ettiği bedel iadesi talebinde feragat etmiştir....
Noterliğinin 07/08/2017 tarihli ve ... yevmiye numaralı ihtarnamesi ile, kanun ve sözleşme hükmüne aykırılık nedeni ile sözleşmenin haklı nedenle feshedildiği, sözleşme konusu hizmetin alınacağı yeni firmanın ücret farkından doğacak zararlar da dahil sözleşmeden doğacak her türlü zararın tazminine ilişkin haklarının saklı olduğu, fatura içeriğinin kabul edilmediği hususlarının bildirildiğini, sözleşmenin, yasanın emredici hükmüne aykırılık nedeni ile baştan itibaren geçersiz olduğunu, böyle bir sözleşmeye dayalı bedel de talep edilemeyeceğini, kabul anlamına gelmemek kaydıyla, davacının, sözleşmede belirtilen sürede kurulumu yapmadığından müvekkiline sunduğu hiçbir hizmetin ve bu hususun ispatına yönelik bir delilin de bulunmadığını, TBK'nun 97. maddesi uyarınca, davacının, sözleşme kapsamında müvekkiline sunduğu herhangi bir hizmet bulunmadığından müvekkilinin de ödemezlik def'i kapsamında bedel ödeme yükümlülüğünün doğmadığını, faturanın varlığının, fatura konusu hizmetin sunulduğu anlamına...
HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2022/2115 KARAR NO : 2022/1764 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 29/12/2021 NUMARASI : 2017/1012 ESAS - 2021/587 KARAR DAVA KONUSU : Tüketiciyi Koruma Kanunundan Kaynaklanan (Hizmetin Ayıplı Olmasından Kaynaklanan) KARAR : İlk derece mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına yönelik davacı vekili ve davalı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuş ve dosya istinaf incelemesi yapılmak üzere dairemize gönderilmiş olmakla 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353.maddesi uyarınca dosya incelendi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :TÜKETİCİ MAHKEMESİ Taraflar arasındaki ayıplı hizmetten kaynaklanan bedel iadesi davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Dosyadaki yazılara, kararın bozmaya uygun olmasına ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, 762,80 TL bakiye temyiz harcının temyiz edene yükletilmesine, 6100 sayılı HMK'nın geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK'nın 440.maddesi gereğince karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 19/...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Uyuşmazlık, ayıp nedeniyle yapılan araç satış sözleşmesinin iptali ve ödenen bedel ile yapılan masrafların iadesi istemine ilişkindir. 14.02.2011 gün ve 27846 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 09.02.2011 gün ve 6110 sayılı bazı kanunlarda değişiklik yapılmasına dair Kanunun 8.maddesiyle Yargıtay Yasasının 14.maddesinde yapılan değişiklik uyarınca 01.03.2012 tarihinden itibaren uygulanmaya başlanan iş bölümü kararının Yüksek 13.Hukuk Dairesi için Borçlar Kanunun ikinci kısmında yer alan sözleşmelerden (istisna akdi hariç akdin muhtelif nevilerinden) kaynaklanan davalar bakımından Sulh ve Asliye ayrımının yapılmadığı ve incelemenin bu nedenlerle Yüksek 13.Hukuk Dairesince yapılacağından uyuşmazlık konusu dosyanın temyiz incelemesi Dairemizin görevi dışındadır. Bu itibarla dosyanın gerekli inceleme yapılmak üzere Yüksek 13.Hukuk Dairesine gönderilmesine, 09.09.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Mahkemenin nitelendirmesi ve temyiz kapsamına göre, uyuşmazlık; taraflar arasındaki elektrik abonelik sözleşmesinden kaynaklanan bedel iadesi istemine ilişkin olup, hükmün temyiz incelemesi Yüksek 3.Hukuk Dairesi'nin görevi kapsamındadır. Bu durumda, 11.04.2015 tarihinde yürürlüğe giren Yargıtay Kanunu ile Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nda değişiklik yapılması hakkındaki 6644 sayılı Kanun gereğince dosyanın Hukuk İş Bölümü İnceleme Kurulu'na gönderilmesi gerekmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle dosyanın, Hukuk İş Bölümü İnceleme Kurulu'na GÖNDERİLMESİNE, 28.03.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
ya sınırsız bir fiyatlandırma ve tarife unsuru belirleme hak ve yetkisi vermediği, özellikle kaçak (elektrik enerjisinin hırsızlanması) bedellerinin kurallara uyan abonelerden tahsili yoluna gitmenin hukuk devleti ve adalet düşünceleri ile bağdaşmadığı, bu faturalara yansıtılan diğer kalemlere ilişkin bedel miktarlarının şeffaflık ilkesi ile denetlenebilmesi ve hangi hizmetin karşılığında ne bedel ödendiğinin bilinmesininde şeffaf hukuk devletinin vazgeçilmez unsuru olduğu, ... kararları ile bu bedellerin mevcut mevzuat kapsamında tüketicilerden alınmasının hukuka uygun olmadığı, kabul edilmiştir....
ya sınırsız bir fiyatlandırma ve tarife unsuru belirleme hak ve yetkisi vermediği, özellikle kaçak (elektrik enerjisinin hırsızlanması) bedellerinin kurallara uyan abonelerden tahsili yoluna gitmenin hukuk devleti ve adalet düşünceleri ile bağdaşmadığı, bu faturalara yansıtılan diğer kalemlere ilişkin bedel miktarlarının şeffaflık ilkesi ile denetlenebilmesi ve hangi hizmetin karşılığında ne bedel ödendiğinin bilinmesininde şeffaf hukuk devletinin vazgeçilmez unsuru olduğu, ... kararları ile bu bedellerin mevcut mevzuat kapsamında tüketicilerden alınmasının hukuka uygun olmadığı, kabul edilmiştir....