Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davaya konu somut olayda, taraflar arasında akdi ilişkinin varlığı konusunda ihtilaf bulunmadığı, ihtilaflı olan hususun hizmetin verilip verilmediği, verilmiş ise ayıplı, hatalı, kusurlu veya eksik olup olmadığı ile verilen hizmete ilişkin bedelin talep edilip edilemeyeceği, edilebilecek ise miktarın ne olduğu noktalarında toplandığı, dava ve takip konusu alacağın dayanağı olan faturaların açık fatura olduğu, bu haliyle her ne kadar hizmetin verildiğini ispat külfeti davacı yanda ise de, davalı yanca sunulan cevap dilekçesinde, kendisinin sözleşmeden kaynaklanan yükümlülüklerini yerine getirdiği halde, davacı tarafın yükümlülüklerini yerine getirmediği, ayıplı, kusurlu, hatalı ve eksik mal ve hizmet sunduğuna ilişkin beyanı karşısında, hizmetin verildiğinin kabul edildiği, ancak hizmetin ayıplı, kusurlu, hatalı ve eksik olarak verildiğinin beyan edilerek, ispat külfetinin üzerine alındığı anlaşılmış olup; somut olayda ispat külfeti davalı/borçludadır....

    Davalı taraf davacının verdiği hizmetin ayıplı olduğu hususunu tarafınca düzenlenen ceza faturası ile ispatlamak istemiş ise de cezai şarta ilişkin taraflar arasında sözleşme bulunmaması nedeniyle davalı tarafın düzenlendiği ceza faturası ile ayıplı hizmetin ispatı ve bedelinin mahsubu mümkün değildir. Kaldı ki davacı tarafça, davalı tarafından düzenlenen ceza faturaları davalıya iade edilmiştir....

      KARAR Davacılar, davalı ile.... hizmet paketi adı altında yol yardım hizmeti, havalimanı, ücretsiz otopark hizmeti, organzasyonel hizmetler ve bilgilendirme hizmetlerini kapsayan sözleşme imzaladıklarını, yıllık ücretinde peşin ödendiğini, arabaları ile seyir halinde iken lastiklerinin patlaması sonrasında davalı şirketten telefonla yardım istedikleri halde davalı şirketin sözleşmeden kaynaklanan edimini yerine getirmediğini, sözleşmeye aykırı davrandığını, arabada eşi ve 5 aylık küçük çocuğunun da mağdur olduğunu ileri sürerek her bir davacı için 5000 Tl olmak üzere toplam 10.000 TL manevi tazminat ile maddi zararına karşılık 121,50 TL nin faizi ile tahsiline karar verilmesini istemiştir. Davalı, davacının olay tarihinde şirketlerini arayarak yardım istediğini, dava dışı ..... Oto kirama Şirketi ile irtibat kurularak davacılara yönlendirildiğini lastiklerinin de değiştirildiğini, gerekli hizmetin verildiğini savunarak davanın reddini dilemiştir....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Malın Ayıplı Olmasından Kaynaklanan...

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Malın Ayıplı Olmasından Kaynaklanan...

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Malın Ayıplı Olmasından Kaynaklanan...

              Kaldı ki mahkemece davalı kooperatif bakımından manevi tazminata hükmedilmiş olması, birleşen dava davalıları olan yöneticiler hakkındaki davanın reddine esas alınan, kusurlu ve kasti hareket edildiğinin tespit edilemediğine ilişkin gerekçe ile de çelişmektedir. Bu durumda mahkemece, davalı kooperatif aleyhine talep edilen manevi tazminat isteminin reddine karar verilmesi gerekirken, yanılgılı gerekçelerle bu istemi kabulü doğru olmamıştır. VII....

                KARAR Davacı, davalılardan ...e ait olan 2000 ... aracı, galerici davalı ...’un sahibinden.com sitesinde yayımlanan satılık ilanında “aracın tüm bakımları yapılmıştır” açıklamasına ve davalı ekspertiz uzmanı ve şirket sahibi..n verdiği ekspertiz raporuna itimat ederek 15.09.2013 tarihinde araç alım-satım sözleşmesi ile galerici davalı ... ve davalı ... vekilinden satın aldığını, sonrasında 17.09.2013 tarihinde noterde davalı ...’den devraldığını, ne var ki dört gün sonra 21.09.2013 tarihinde seyir halinde iken aracın motor arızasından dolayı yol ortasında kaldığını ve bir daha çalışmadığını, alınan aracın gizli ayıplı ve verilen hizmetin ayıplı olduğunu ileri sürerek ayıplı malın ücreti (davacının araç bedeli iadesi ve satış masrafı talebi) 27.518,91 TL maddi ve 10.000,00 TL manevi tazminatın davalılardan tahsilini istemiştir. Davalılar, davanın reddini dilemiştir....

                  Mahkemece; tarafların iddia ve savunmalarına, bilirkişi raporları, içeriğine göre; davalı tarafından davacının siparişinin gereği gibi yerine getirilmediği, kumaşlarla ilgili ayıp ihbarının ayıbın gizli ayıp olması nedeniyle makul sürede yapılmış olduğu, davacının bilirkişi incelemesi nedeniyle zararının 92.874,62 TL olarak tespit edildiği, birleşen dosya davacısının talebinde malın ayıplı olduğunun tespiti nedeniyle haksız olduğu, davacının diğer talepleri ve manevi tazminat taleplerinin yerinde olmadığı gerekçesiyle asıl davanın kısmen kabulüne, 92.874,62 TL. maddi tazminatın 10/08/2016 tarihinden itibaren başlayacak avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine, manevi tazminat talebinin ve birleşen davanın reddine karar verilmiştir. Davacı vekili istinafında; manevi tazminat verilmesi gerektiğini, yasal şartların oluştuğunu kararın kaldırılmasını talep etmiştir....

                    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi -K A R A R- Dosya içeriğine göre uyuşmazlık, ayıplı mal satımı iddiasıyla davacı aleyhine açılan sözleşmenin iptali ve alacak davası sonrasında kurulan hüküm nedeniyle davacıya yönelik olarak yapılan haksız hacizden kaynaklanan manevi tazminat istemine ilişkindir. Davalılar aleyhine, davacının ayıplı mal satımına neden oldukları iddiasıyla dava açılmıştır. Uyuşmazlığın çözümünde sigorta hukukunun uygulanma yeri bulunmamaktadır.Bu nedenle temyiz inceleme görevi Yüksek 4. Hukuk Dairesine ait olmakla beraber anılan dairecede gönderme kararı verilmiş olmakla temyiz inceleme yerinin belirlenmesi için dosyanın HUKUK DAİRELERİ BAŞKANLAR KURULU'NA gönderilmek üzere Yüksek Birinci Başkanlığa SUNULMASINA 20.04.2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

                      UYAP Entegrasyonu