TÜKETİCİ MAHKEMESİ TARİHİ : 04/04/2019 NUMARASI : 2017/57 ESAS 2019/200 KARAR DAVA KONUSU : Tüketiciyi Koruma Kanunundan Kaynaklanan (Hizmetin Ayıplı Olmasından Kaynaklanan) KARAR : BAKIRKÖY 1. TÜKETİCİ MAHKEMESİ'nin 04/04/2019 tarihli ve 2017/57 Esas 2019/200 Karar sayılı dosyasında verilen karar; davacılar tarafça vaki istinaf talebi üzerine istinaf incelemesi için dairemize tevzi edilmekle Dairemiz yukarıda belirtilen esas sırasına kaydı yapıldı. Dosya incelendi....
Manevi tazminat bir tarafın zenginleşme aracı olamayacağı gibi diğer tarafın da fakirleşmesine sebebiyet vermemesi gerekmekte olup, davacının ve davalı T6'nin sosyal-ekonomik durumları ile olayın ağırlığı göz önüne alınarak 2.000 TL manevi tazminatın ödenmesine karar verilmiş ..." gerekçeleriyle; 1- Davalı T3 yönünden pasif husumet yokluğu nedeniyle davanın usulden reddine 2- Davalı T6 yönünden ; -Maddi tazminat talebi yönünden davanın kısmen kabul kısmen reddi ile, 800,00 TL nin 05/07/2014 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine, -Manevi tazminat talebi yönünden, davanın kısmen kabul kısmen reddi ile 2.000 TL nin 05/07/2014 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiştir. Karara karşı davacı ve davalı tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur....
Bu süre geçtikten sonra ücret iadesi yapılmaz" hükmünün bulunduğu, davacının bu hükme göre davalı üniversiteye kayıt iptali veya kayıt dondurma yönünde herhangi bir başvurusunun olmadığı, davacının 3. düzey eğitimde başarısız olması sonrasında davalıya herhangi bir bildirimde bulunmaksızın üniversite ile olan ilişiğini kestiği ve bu sebeple davalı üniversiteden eğitim öğrenim ücretine ilişkin herhangi bir talepte bulunamayacağı ve davalı üniversitenin vermiş olduğu hizmetin ayıplı hizmet olmadığı anlaşıldığından davacının maddi ve manevi tazminat taleplerinin reddine karar verilmiştir....
olarak çöküntü yaşadıklarını belirterek maddi ve manevi tazminat talebinde bulunmuşlardır....
TÜKETİCİ MAHKEMESİ TARİHİ : 25/10/2019 NUMARASI : 2018/586 ESAS - 2019/526 KARAR DAVA KONUSU : ALACAK VE MANEVİ TAZMİNAT (Ayıplı Mal Satışından Kaynaklanan) KARAR : Antalya 3....
ın yaralandığını, aracın ayıplı olduğunu ileri sürerek, pert olan araç nedeniyle kendisine 29500 TL ödendiğini, aracın dava tarihindeki sıfır km değeri nazara alınarak bakiye 20150 TL'nin 1000 TL hastahane masrafının, ... için 20.000 TL, ... için 40.000 TL manevi tazminatın tahsiline karar verilmesini istemişlerdir. Davalılar, davanın reddini savunmuşlardır. Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacılar tarafından temyiz edilmiştir. Davacılar, davalı taraftan satın aldıkları aracın kaza sırasında hava yastıklarının açılmadığını belirterek, maddi-manevi tazminat talepli bu davayı açmışlardır. Hükme esas alınan bilirkişi raporunda, hava yastıklarının hangi şartlarda açılacağı ve bu şartların oluşup oluşmadığı, tereddüde yer vermeyecek şekilde açıklanmadığı gibi, raporda geçen (esnek çarpışma)tabirinin ne demek olduğu da, izah edilmemiştir....
Somut olayda, dava dışı çalışanın sözleşmeden kaynaklanan ifa borcunun davacı tarafından üstlenildiği ve borcun üstlenilmesini davalı tarafça kabul edildiği dosya kapsamı ile sabittir. O halde, davacının, satın alınan tatil hizmetinin ayıplı çıkması nedeni ile hizmetin temin edilmesine aracılık eden davalı şirketten, ödenen hizmet bedelinin, tatil mahalline gitmek için katlanılan yol masrafının ve ayrıca hizmetteki kusur nedeni ile uğranılan manevi zararın tazmine ilişkin talebin, tarafların tüm delilleri toplandıktan sonra TBK 199. maddesi hükmü değerlendirilerek sonucuna göre karar verilmesi gerekirken hukuki yanılgı ile aktif husumet yokluğu nedeniyle davanın reddine karar verilmesi hatalı olmuştur....
Davalı, ürünlerin zamanında teslim formu ile akrabası Kerim Turan’a teslim edildiğini, ihbarnamenin yasal 30 günlük süre sonrasında gönderildiğini, açık ayıp olduğunu ve sürenin geçtiğini, manevi tazminat koşullarının da oluşmadığını belirterek davanın reddini dilemiştir. Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekir. 2-Dava, Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun’dan kaynaklanan ayıplı mal nedeniyle bedel iadesi ve manevi tazminat istemine ilişkindir. 6098 Sayılı Türk Borçlar Kanununun 58. maddesi hükmü uyarınca, manevi tazminata hükmedilebilmesi için; şahsiyet hakkının hukuka aykırı bir şekilde zarara uğraması gerekir....
Mahkemece, iddia, savunma, toplanan delillere ve bilirkişi raporuna göre, araçtaki imalat hatasının gizli ayıp olup, ayıbın dava tarihi itibarı ile yapılan tamir ve servis işlemlerine rağmen devam ediyor olması sebebi ile zamanaşımı süresinin dava tarihinde dolmadığı, araçtaki arızanın kullanım hatasından kaynaklanmadığı, imalat hatasından meydana geldiği, davacı tarafça satılanın ayıpsız bir benzeri ile değiştirilmesini isteme hakkının kullanıldığı, talebinde haklı olduğu, davacının maddi tazminat talebi yönünden, maddi zararların nelerden ibaret olduğu ve bunların miktarının ve dayanaklarının dava dilekçesinde ayrıntılı ve gerekçeli olarak belirtilmediği, bu konuda ayrıca herhangi bir delil de ibraz edilmediği, bu sebeple maddi tazminat koşullarının oluştuğunun ispat edilememiş olduğu, yine davacı tarafça talep edilen manevi tazminatın yasal koşullarının oluştuğunun da davacı tarafça iddia ve ispat edilemediği gerekçesiyle, davanın kısmen kabulü ile dava konusu aracın ayıpsız misli ile...
Medeni Yasa'nın 24 ve Borçlar Yasası'nın 49. maddesinde belirlenen kişisel çıkarlar, kişilik haklarıdır. Kişilik hakları ise, kişisel varlıkların korunmasıyla ilgilidir. Kişisel varlıklar, bedensel ve ruhsal tamlık ve yaşam ile nesep gibi insanın, insan olmasından güç alan varlıklar ya da kişinin adı, onuru ve sır alanı gibi dolaylı varlıklar olarak iki kesimlidir. Tekniğin gelişimi ve yaşam koşullarına göre belirlenmiş varlıklar, açıklanan olgularla çevrelendirildiğinde, davaya konu olayın bu çerçeve dışında kalması durumunda manevi tazminat isteği reddedilmelidir. Yukarıda açıklanan ayıplı mal satımı nedeniyle oluşan zarar, davacının iç huzurunu bozacak nitelikte bir olgu değildir. Manevi tazminatın koşullarını düzenleyen Borçlar Yasası'nın 49. maddesine göre eşya zararı kişinin sosyal, fiziki ve kişilik değerlerine saldırı oluşturacak nitelikte bir eylem olarak benimsenemez....