"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Tüketici Mahkemesi Taraflar arasındaki ayıplı mal davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü. KARAR Davacı, davalı şirketten 27.9.2005 tarihinde satın aldığı koltuk takımında imalattan kaynaklı arızalar ortaya çıktığını, ahşap aksamın 3 defa yenilenmesine rağmen sorunların devam ettiğini ileri sürerek sözleşmenin feshi ile ödediği bedelin faiziyle birlikte tahsilini istemiştir. Davalı davanın reddini dilemiştir....
Sıfatıyla) Tarih : Taraflar arasındaki akdin feshi-menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı dava dilekçesinin yetki yönünden reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Davacı vekili, müvekkilinin davalı şirketin yetkili satıcısı olduğunu, aldığı mal karşılığı 19.220.00 YTL toplam tutarlı üç adet çek verdiğini, teslim edilen maldan 4 adet motorsikletin ayıplı olduğunun teslimden bir gün sonra anlaşılması üzerine ayıbın ihbar edildiğini, ayıbın giderilmesi vaadinden sonuç alınamadığını, davalının yedek parça ve servis hizmet edimini de yerine getirmediğini belirterek sözleşmenin feshine, 10 adet motorsikletin davalıya iadesine, çeklerden dolayı 11.090 YTL borçlu olunmadığının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
- K A R A R - Davacı vekili, müvekkilinin daval.....ve....' den kamyonet satın aldığını, üretimden kaynaklı gizli ayıplı olduğunu müvekkilinin sözleşmenin feshi hakkını kullandığını belirterek, mal bedeli ile araç nedeniyle meydana gelen zararın faiziyle birlikte tahsilini talep ve dava etmiştir. Davalı .....ve..... vekili, aracın arıza sebebinin kullanıcı hatası olduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir. Davalı..... ve ..... vekili, yargılama aşamasında araçtaki arızanın kullanım hatasından meydana geldiğini savunarak, davanın reddini istemiştir....
Davalı vekili, satış taahhütnamesindeki imzanın müvekkiline ait olmadığını, taahhütnamenin ağır koşullar içerdiğini, sözleşmenin haklı nedenlerle feshedildiğini, davacı tarafından gönderilen ürünlerin ayıplı olduğunu, fazla tahsilat yapıldığını savunarak, davanın reddini istemiştir....
sözleşmenin 7.10. maddesinde belirtilen 7/24 web hizmet bakımından sözleşmeyi gereği gibi ifa etmediğinin söylemeyeceği, karşı davalı tarafın sözleşmeyi feshinin, yaşanan veri kayıplarına rağmen sözleşme ilişkisinin devam ettirilmesi, 10.02.2014 tarihinde sözleşmenin yenilenen dönemi (ayıplı hizmet sunulduğunu iddia ettiği Ocak 2014) için ödeme yapması sebebiyle çelişkili davranış yasağına aykırı olduğu, hakkın kötüye kullanılması niteliğinde bulunduğu, bu sebeple sözleşmenin haklı sebeple feshinden bahsedilemeyeceği, karşı davacının sözleşmenin feshi tarihine kadar sözleşmesel alacağında haklı olduğu; karşı davalının, karşı davacının sözleşmenin bakiye süresine isabet eden müspet zararlarını tazmin ile yükümlü olduğu, karşı davacının sözleşmenin feshi 17.02.2014 tarihine kadar bakiye sözleşme alacağı, 17.02.2014-02.01.2015 tarihleri arasındaki döneme isabet eden müsbet zararını istemeye hakkı bulunduğu, 11 aylık kar mahrumiyeti 1.777,70 TL olarak hesap edildiği hususunun tespit ve rapor...
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Hukuk Mahkemesi (Ticaret Mahkemesi Sıfatıyla) Tarih :30.07.2010 Taraflar arasındaki ayıplı malın iadesi - sözleşmenin feshi - tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Davacı vekili, davalıdan satın alınan araçtaki gizli ayıp nedeniyle müvekkilinin BK ve Tüketicinin Korunması Hakkında Kanundan doğan diğer secimlik hakları da saklı kalmak kaydıyla malın davalıya iadesine, ödenen bedelin yasal faiziyle birlikte ve takriben 500 TL maddi zararın davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı, duruşmalara katılmamış, cevap da vermemiştir....
Mahkemece, davanın kabulüne, 3.485,00 TL'nin dava konusu ürünün davalıya teslim tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir. 1-Davacı tarafından ayıplı mal satışı sebebiyle sözleşmenin feshi ve ayıplı mal bedelinin iadesi istemli davada, satışa konu malın ayıplı olması nedeniyle mahkemece malın ayıbının tespiti hususunda yapılan incelemenin yeterli olmadığı açıktır....
Davalı vekili davaya cevap dilekçesinde; fatura konusu hizmetin verildiğini ikrar etmekle birlikte hizmetin ayıplı olarak ifa edildiğini, hizmetin sözleşmeye uygun olarak ifa edilmemesi sebebiyle tarafların bir araya geldiğini, ayıplı ifa dolayısıyla uğranılan zararlarda göz önüne alınarak sözleşme bedeli yerine 41.500 TL ödeme ile tarafların ibra olduğunu, önceden yapılan 1.500-Tl ödemede nazara alınarak davacıya 40.000-Tl ödeme yapıldığını ileri sürmüştür. TTK 18/3.maddesi gereğince, tacirler arasında diğer tarafı temerrüte düşürmeye, sözleşmeyi feshe, sözleşmeden dönmeye ilişkin ihbarlar veya ihtarların noter aracılığıyla, ---- kullanılarak kayıtlı --- sistemi ile yapılacağı düzenlenmiştir. Davalı taraf sözleşmenin karşılıklı anlaşma ile sonlandırıldığına ve elden nakit olarak ödeme yapıldığına ilişkin iddialarını yazılı delillerle ispatlayamamaktadır. Ayrıca davalı taraf sunulan hizmetin ayıplı olarak verildiğini usulünce ispat edebilmiş değildir....
Bu nedenle davalının 2018 yılının ilk üç ayına ait fatura konusu hizmeti aldığının kabulü gerekir.Bununla birlikte davalı taraf, davacının edimini tam ve eksiksiz yerine getirmediğini savunmuştur.6102 Sayılı TTK'nın 23/1-c maddesi tacirler arasındaki hizmetin ayıplı olması halinde yapılması gereken işlemleri düzenlemektedir. Anılan maddeye göre hizmet alan tacir, malın ayıplı olduğu açıkça belli değilse, malı teslim aldıktan sonra malı incelemek veya incelettirmek, malın ayıplı olması halinde 8 gün içinde bu durumu hizmet verene iletmek durumundadır (Yargıtay 23. HD'nin 2016/991 Esas, 2018/5119 Karar sayılı kararı). Somut olayda, davalı tacir olup, verilen hizmetin ayıplı olduğuna ilişkin davacıya ayıp ihbarında bulunduğunu beyan etmemiş ve varsa ayıp ihbarına ilişkin delil de sunmamıştır.Yine HMK'nın 190 maddesi uyarınca ispat yükü, kanunda özel bir düzenleme bulunmadıkça, iddia edilen vakıaya bağlanan hukuki sonuçtan kendi lehine hak çıkaran tarafa aittir....
Finansal Kiralama Kanunu’nun 23.maddesinin 2.fıkrasına göre; taraflardan birinin sözleşmeye aykırı harekette bulunduğu hallerde bu aykırılık nedeniyle diğer tarafın sözleşmenin devam ettirilmesinin beklenemeyeceği durumlarda Finansal Kiralama Sözleşmesinin feshi istenebilir. Davacı da sözleşmenin devamını müvekkili açısından çekilmez hal aldığını ileri sürerek anılan hükme dayanarak sözleşmenin feshini talep etmiştir. Finansal Kiralama Sözleşmesinin son sayfasında yer alan “Kiralananın kiralayan adına satıcıdan kiracı tarafından teslim alınmasına ilişkin”yetki belgesi başlıklı bölümde, kiralanan malda kısmen ve tamamen bozukluk, hasar, hata ve/veya kusur olduğu durumlarda kiracının gerekli ihbar, bildirim ve ihtarları yapma yetkisi bulunduğu belirtilmiştir....