Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"Mahkemesi :İş Mahkemesi Dava, prime esas kazanç tutarının tespiti istemine ilişkindir. Mahkemece, bozmadan sonra ilâmında belirtildiği şekilde davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Hükmün, davalılar vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi. 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanununun Geçici 7. maddesi uyarınca davanın yasal dayanağı 506 sayılı Sosyal Sigortalar Kanununun 77 ve 5510 sayılı Kanunun 80. maddesidir....

    Yazılı delille ispat sınırının altında kalan miktar için tanık dinlenebileceği gibi, tespiti istenen miktar sınırı aşsa dahi varlığı iddia edilen çalışmanın öncesine ve sonrasına ait yazılı delil başlangıcı sayılabilecek belgeler bulunuyorsa tanık dinlenmesi mümkündür. Nitekim Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 20.10.2010 gün ve 2010/10-482 Esas - 2010/525 Karar, 19.10.2011 gün ve 2011/10-608 Esas - 2011/649 Karar, 19.06.2013 gün ve 2012/10-1617 Esas - 2013/850 Karar sayılı ilamlarında da aynı görüş ve yaklaşım benimsenmiştir....

      Eldeki davada mahkemece verilen 27.05.2015 tarihli karar, Dairemizin bozma ilamı ile “davacı, 01.07.2008 - 07.09.2009 tarihleri arasında davalı işveren şirketin Suudi Arabistan'da bulunan işyerinde hizmet akdine tabi olarak geçen ve davalı Kuruma bildirilmeyen çalışma süreleri ile sigorta primine esas kazanç tutarının tespitini istemiş, Mahkemece, 09.05.2014 tarihli ilk hükümde davanın kabulüne karar verilmiş, Dairemizin 23.10.2014 tarih 2014/14478 Esas - 2014/20381 Karar sayılı ilamıyla; “...05.01.2009 - 07.09.2009 döneminde hizmet akdine tabi çalışma olgusunun kanıtlanmış olmasına rağmen, ülkemiz ile Suudi Arabistan arasında akdedilmiş sosyal güvenlik sözleşmesi bulunmadığının belirgin olduğu, Şu durumda, 05.01.2009 - 07.09.2009 dönemine ilişkin olarak, hizmet tespiti yönünden 5510 sayılı Kanunun 5. maddesinin (g) bendi ile 10. maddesi kapsamında, sigorta primine esas kazanç bakımından ise yazılı belgeler kapsamında yöntemince irdeleme ve değerlendirme yapıldıktan sonra elde edilecek...

        Prime esas kazanç tutarının tespiti davasının 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanununun Geçici 7. maddesi uyarınca yasal dayanağı 506 sayılı Sosyal Sigortalar Kanununun 77 ve 5510 sayılı Kanunun 80. maddesidir. Bu kapsamda işin ve işyerinin kapsam ve niteliği dikkate alınarak, davacı işçinin ücretinin ve davalı T6 davalı işveren/işverenler tarafından ödenen ve ödenmesi gereken primlerin miktarının belirlenebilmesi amacıyla, prime esas kazancın tespitinde, gerçek ücretin esas alınması koşuldur....

        Çalışma izin onayı ve sözleşmedeki ders saatinin haftalık mı aylık mı olduğu netleştirilmeden, tanık beyanları esas alınmak suretiyle hizmet tespitine karar verilmesi, zarflar üzerine kurşun kalemle yazılan miktarların davacıya ödendiği kabul edilerek ve ödenmiş olsa bile niteliği ve vergi ve prime tabi olup olmadığı araştırılmadan prime esas kazanç tespitine karar verilmesi hatalı olmuştur.Yukarıda belirtildiği şekilde, davacının aylık veya haftalık ders saati tespit edilerek (1 gün=7,5 saat esasına göre) hizmet süresi ve yine çalışma izin onayı ve sözleşmelerde belirtilen ücreti esas alınmak suretiyle hizmet ve prime esas kazanç tespitine karar verilmelidir. Prime tabi başka ödemelerin tespiti halinde bu ödemeler de prime esas kazanç tespitinde dikkate alınmalıdır. Bu maddi ve hukuki olgular göz önünde bulundurulmaksızın, mahkemece eksik inceleme ve araştırma sonucu yazılı şekilde karar verilmesi, usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir....

          Eldeki dosyada, davacı davalı şirkette 01.10.2002-06.11.2013 tarihleri arasında ölçü bakım sorumlusu ve teknik koordinatör olarak kesintisiz çalıştığını, son aldığı aylık ücretin 3.500TL ve AGİ olduğunu beyan ederek, hizmet sürelerinin ve sigorta primlerinin gerçek kazancı üzerinden tespitini talep etmiştir. Kurumun ilgili denetim raporu incelendiğinde, davacının 2008/10 ile 2012/1 arası prime esas kazanç tutarlarının tespit edildiği ve hizmet cetveline yansıtıldığı, bu dönemler bakımından davanın konusuz kaldığı anlaşılmıştır. Ancak öncesi ve sonrası dönemler bakımından ve hizmet tespiti istemi açısından davanın konusuz kalmadığı uyuşmazlığın çözümlenmediği, hükme yönelik davacı temyizi bulunmamasının da sonuca etkili olmayacağı gözetilerek, yargılamaya devam edilmeli ve dava dilekçesindeki tüm talepleri karşılayacak şekilde hüküm kurularak yargılama giderleri ve vekalet ücreti de buna göre takdir edilmelidir. VI. KARAR Açıklanan sebeplerle; 1....

            Eldeki dosyada, davacı davalı şirkette 01.10.2002-06.11.2013 tarihleri arasında ölçü bakım sorumlusu ve teknik koordinatör olarak kesintisiz çalıştığını, son aldığı aylık ücretin 3.500TL ve AGİ olduğunu beyan ederek, hizmet sürelerinin ve sigorta primlerinin gerçek kazancı üzerinden tespitini talep etmiştir. Kurumun ilgili denetim raporu incelendiğinde, davacının 2008/10 ile 2012/1 arası prime esas kazanç tutarlarının tespit edildiği ve hizmet cetveline yansıtıldığı, bu dönemler bakımından davanın konusuz kaldığı anlaşılmıştır. Ancak öncesi ve sonrası dönemler bakımından ve hizmet tespiti istemi açısından davanın konusuz kalmadığı uyuşmazlığın çözümlenmediği, hükme yönelik davacı temyizi bulunmamasının da sonuca etkili olmayacağı gözetilerek, yargılamaya devam edilmeli ve dava dilekçesindeki tüm talepleri karşılayacak şekilde hüküm kurularak yargılama giderleri ve vekalet ücreti de buna göre takdir edilmelidir. VI. KARAR Açıklanan sebeplerle; 1....

              Davalı Çorum SGK vekili istinaf dilekçesinde özetle; İlk derece mahkemesi eksik inceleme ile karar verdiğini, hizmet akdiyle çalıştırılanlar açısından "sigorta primlerinin eksik bildirilmesi" iddiası gerek 5510 sayılı Kanunun gerekse de Mülga 506 sayılı Kanunun ilgili hükümleri dikkate alındığında sigortalıların Kurumumuza bildirimlerinin sağlanması ve primlerinin ödenmesi hususlarında işverenler yükümlü kılındığını, İşverenlerce Kurumumuzca belirtilen şekil ve usule uygun olarak sigortalılar için yapılan bildirimler, sigortalıların zorunlu sigorta kapsamındaki çalışmalarını, prim ödeme gün sayılarını, prime esas kazançlarını ve diğer bilgilerini içeren hizmet kayıtlarına eklenmekte ve sigortalıya veya hak sahiplerine yapılacak ödemeler ile bağlanacak gelir ve aylıklar hizmet kütüğündeki bu kayıtlar esas alınarak belirlendiğini, davacı adına işveren tarafından Kurumumuza yapılan bildirimler esas alınarak oluşturulan hizmet kayıtlarına istinaden yaşlılık aylığı bağlanmış olup, sigorta...

              Yazılı delille ispat sınırının altında kalan miktar için tanık dinlenebileceği gibi, tespiti istenen miktar sınırı aşsa dahi varlığı iddia edilen çalışmanın öncesine ve sonrasına ait yazılı delil başlangıcı sayılabilecek belgeler bulunuyorsa tanık dinlenmesi mümkündür. Nitekim Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 20.10.2010 gün ve 2010/10- 480 Esas - 2010/523 Karar, 20.10.2010 gün ve 2010/10- 481 Esas - 2010/524 Karar, 20.10.2010 gün ve 2010/10- 482 Esas - 2010/525 Karar, 19.10.2011 gün ve 2011/10- 608 Esas - 2011/649 Karar, 19.06.2013 gün ve 2012/10- 1617 Esas - 2013/850 Karar sayılı ilamlarında da aynı görüş ve yaklaşım benimsenmiştir. Diğer taraftan, hizmet sözleşmesi sürekli edimli sözleşmelerden olup tanıkla ispat sınırının belirli süreli hizmet sözleşmelerinde hizmetin süresine göre belirsiz süreli hizmet sözleşmesinde ise, ücretin yıllık miktarına göre belirlenmesi gerektiği, Yüksek Yargıtayın yerleşik uygulaması gereğidir....

              Sigortalı ise gerçek ücreti üzerinden prim ödenmediğinden aylık prime esas kazancı düşük olacağından yaşlılık aylığı da bundan olumsuz yönde etkilenecektir. Diğer bir örnekte ise çalıştırdığı işçiye bir yıl boyunca ücret ödemeyen bir işveren mahkeme kararı ile asgari ücret üzerinden ücreti öderse son aya maledilecektir. Sigortalı hizmet tesbiti davası açarak bir yıllık hizmetini de ayrı bir davada tesbit ettirirse bu 11 ay boyunca hizmet tesbiti ile birlikte ücreti tesbit edilemeyecekmidir? Öteyandan; Sosyal devlet olmanın bir gereği ve sonucu, sosyal güvenlik hakkının tüm bireylere sağlanması ve güvence altına alınmasıdır. Sosyal güvenlik hakkı vazgeçilmez bir anayasal haktır ve kamu düzenindendir. Sigortalının hizmet tespiti veya prime esas kazancının tespiti davası, kamu düzeninden bir dava olup, resen araştırma ilkesinin ve delil serbestisinin uygulandığı davalardandır....

                UYAP Entegrasyonu