Taraflar arasındaki hizmet tespiti ve prime esas kazanç tespiti davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir. Kararın davacı tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir. Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi ... tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü: I....
Şti. ve Sosyal Güvenlik Kurumu vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur. 13. Yargıtay 10. Hukuk Dairesinin 29.09.2016 tarihli ve 2016/11843 E., 2016/11834 K. sayılı kararı ile; “…Mahkemenin hizmet tespitine yönelik kararı isabetli ise de, sigorta primine esas kazanç tutarına yönelik kabulü isabetsizdir. Davanın yasal dayanaklarından olan 506 sayılı Kanunun “Prime esas ücretler” başlığını taşıyan 77. maddesinin 1. fıkrası ile 5510 sayılı Kanunun “Prime esas kazançlar” başlıklı 80. maddesinin birinci fıkrasında, sigortalıların prime esas kazançlarının nasıl belirleneceği açıklanmıştır....
SONUÇ: Hüküm fıkrasının üçüncü bendinin silinerek yerine, “Davacının, 1991/03 döneminde davalı iş yerinden 78 günlük çalışmasının bildirildiği anlaşılmakla, davacının, davalı şirket nezdinde 1992/1 Döneminde 90 gün 10.433.880 TL prime esas kazançla, 1992/2 Döneminde 120 gün 15.614.230 TL prime esas kazançla, 1992/3 Döneminde 120 gün 17.316.600 TL prime esas kazançla, 1993/1 Döneminde 120 gün 19.684.080 TL prime esas kazançla, 1993/2 Döneminde 120 gün 20.947.560 TL prime esas kazançla, 1993/3 Döneminde 120 gün 24.305.790 TL prime esas kazançla, çalıştığının tespiti yönündeki İstanbul 8. İş Mahkemesinin 2006/125 Esas, 2013/234 Karar sayılı ilamının bozma konusu yapılmayan kısmına ait verilen kararın kesinleştiğinin tespitine" ifadesinin yazılmasına ve hükmün bu şekliyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 28.01.2019 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Bu kapsamda işin ve işyerinin kapsam ve niteliği dikkate alınarak, davacı işçinin ücretinin ve davalı T5 davalı işveren/işverenler tarafından ödenen ve ödenmesi gereken primlerin miktarının belirlenebilmesi amacıyla, prime esas kazancın tespitinde, gerçek ücretin esas alınması koşuldur....
Mahkemece, banka kayıtlarının incelenmesinde davacı adına maaş ödemesi ve telif adı altında ödemeler yapıldığı, aylık sigorta primlerinin bu iki ödeme toplamı üzerinden yapılması gerekçesi ile davanın kabulüne karar verilmiş ise de, bu sonuca eksik araştırma ve inceleme sonucu varılmıştır. Davanın yasal dayanakları olan 506 sayılı Kanunun “Prime esas ücretler” başlığını taşıyan 77. maddesinin 1. fıkrası ile 5510 sayılı Kanunun “Prime esas kazançlar” başlıklı 80. maddesinin 1. fıkrasının (a) bendinde, sigortalıların prime esas kazançlarının nasıl belirleneceği açıklanmıştır. Dosyadaki kayıt ve belgelerden, davacıya ait hizmet cetveli incelendiğinde ... sicil sayılı işyeri ......
Bu nedenle fiili çalışma olgusunun somut şekilde ispatlanabilmesi için sadece taraf delilleriyle yetinilmeyip Mahkemece resen araştırma yapılmalıdır. 3.Değerlendirme Dava hizmet tespiti ile prime esas kazanç tespiti davasıdır. Davacı, 28.09.2006 - 28.11.2006 tarihleri arasındaki hizmetlerinin tespiti ile davalılarda bildirim yapılan tüm süre boyunca prime esas kazançlarının tespitini talep etmiştir. Mahkemece, davacının talep döneminde yurt dışı giriş çıkışlarının olması ve işçilik alacağı davasında belirlenen ücretin kesinleşmiş olmasından dolayı tüm hizmetleri boyunca hesaplanan prime esas kazançlarının tespitine karar verilmiştir. Mahkemece, davacının prime esas kazançlarının, işçilik alacaklarındaki kabul doğrultusunda belirlenmiş olması hatalı değerlendirmeye dayalıdır. Zira ayni yardımlar ve görev yolluklarının, prime esas kazanç olarak değerlendirilmeyeceği işveren uygulama tebliği ile belirlenmiştir. Hizmet tespiti yönünde de verilen karar eksik araştırmaya dayalıdır....
Hukuk Dairesi Dava, prime esas kazanç tutarının tespiti istemine ilişkindir. İlk Derece Mahkemesince, hükümde belirtilen gerekçelerle davanın kısmen kabulüne dair verilen karara karşı davalılar vekilleri tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 33. Hukuk Dairesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir. İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 33. Hukuk Dairesince verilen kararın, davalılar vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi. I-İSTEM Dava, prime esas kazanç tutarının tespiti istemine ilişkindir. II-CEVAP Davalılar davanın reddini savunmuştur....
Mahkemece davanın talep gibi kabulüne karar verilmiş ise de; Mahkemece hizmet tespiti yönünden Kuruma bildirilen sürelerin dışlanması suretiyle, prime esas kazanç yönünden ise işçilik alacakları dosyasındaki bilirkişi raporu esas alınarak son aylık ücretinin 1500 TL olduğunun kabulü ile kabul kararı verilmiş ise de, verilen karar eksik araştırma ve yanılgılı değerlendirmeye dayalı olup hatalıdır. Mahkemece, eldeki davada prime esas kazanç yönünden kabul kararına dayanak kılınan işçilik alacağı dosyası Yargıtayca esastan inceleme yapılmaksızın kesinleşmekle iş bu davada esasa alınamaz. Hizmet tespiti yönünden ise, bildirim dışı sürelerle sınırlı şekilde hüküm kurulması gereği gözetilmeksizin yazılı şekilde hüküm kurulması hatalı olup bozmayı gerektirir. Mahkemece yukarıda belirtilen hususlar gözetilerek varılacak sonuç uyarınca bir karar verilmelidir Bu maddi ve hukuki olgular gözetilmeksizin hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir....
Somut olayda, yargı kararı (işçilik alacağı dava dosyası) ile hak kazanılan ücret ve ücret niteliğindeki kazançların prime esas kazancına mal edilmesinde 5510 sayılı Kanunun 80/d maddesi hükümleri doğrultusunda sadece hak kazanılan ücretin uyuşmazlık konusu dönem prime esas kazanç matrahına ay be ay mal edilmesi gerektiği, ücret niteliğindeki diğer kazançların ise bu kazançların ödenmesi koşuluyla ödemenin yapıldığı ayın prime esas kazanç matrahına mal edilmesi, hizmet akdinin daha önceki bir tarihte sona ermiş olması karşısında ise yapılan ödemelerin çalışmanın geçtiği en son ayın prime esas kazanç matrahına mal edilmesi gerektiği gözetilerek bir sonuca gidilmesi gerekirken ilk derece Mahkemesince dönemler halinde hesaplama yapılarak ihtilaf konusu dönem toplam prime esas kazanç matrahının tespiti şeklinde sonuca gidilmiş olması isabetsizdir....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece "Davanın kısmen kabulü ile, 506 sayılı yasanın yürürlükte olduğu dönem açısından 2011/6.ayında prime esas kazanç üst sınırı üzerinden kuruma bildirim yapılmasıyla kuruma bildirilmesi gereken ek prime esas kazanç bulunmadığına, 5510 sayılı yasanın yürürlükte olduğu dönem için ödenen 6.124,80 TL ücret farkının prime esas kazanç üst sınırını aşmamak üzere hak edilen ayların kazancına ilave edilmesi gerektiğinin tespitine, 5510 sayılı yasanın yürürlükte olduğu dönem için ödenen kıdem teşvik primi farkı, tahsil tazminatı farkı, akdi ikramiye farkı, ilave tevdiye farkı ve fazla çalışma ücreti farkına ilişkin ödemenin yapıldığı 2011/6.ay ile takip eden 2011/7.ayında davacının prime esas kazanç miktarı prime esas kazan üst sınırı üzerinden kuruma bildirildiğinden kuruma bildirilmesi gereken ek prime esas kazanç bulunmadığına," karar verilmiştir....