WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İşe giriş bildirgesi Kuruma verilmiş Mahkemece işin esasına girilerek, sigortalılık başlangıç tarihinin tespiti yönünde, 506 sayılı Kanunun 2. ve 6. maddelerinde öngörüldüğü şekilde hizmet akdine dayalı olarak eylemli veya gerçek biçimde çalışmanın da varlığı gerekir. Başka bir anlatımla; yöntemince düzenlenip süresi içerisinde Kuruma verilen işe giriş bildirgesi kişinin işe girdiğini gösteren yazılı delil niteliğinde ise de, fiili çalışmanın ortaya konması açısından tek başına yeterli kabul edilemez....

    El halıcılığı dokuma işyerlerinde çalışan bir kısım sigortalıların hizmet tespiti veya sigorta başlangıç tarihinin tespiti davaları kabul edilmiş, Yargıtay onamasından geçerek kesinleşmiş ve bu kişilere uzun vadeli sigorta kollarından yaşlılık aylığı dahi bağlanmış iken bir kısım sigortalıların davalarının reddedilmesi, toplumdaki adalet anlayışını örseleyen, hukuki güvenlik ilkesini ihlal eden sonuçlara yol açacağından çoğunluğun görüşüne katılmıyorum. II) Hukuki Güvenlik İlkesi: El halıcılığı dokuma işinin işverene ait atölye ve fabrika benzeri bir işyerinde, işverenin denetim ve gözetimi altında ve ona bağımlı olarak geçmesi durumunda yapılan işin hizmet akdi niteliğinde olduğu ve uzun vadeli sigorta kollarına tabi olacağı açık olup; bu sigortalıların uzun vadeli sigorta kolları kapsamında sayılmamalarını gerektirir gerçek ve makul bir neden olmadığından, Anayasal sosyal güvenlik güvenlik ilkesine aykırı Kanun hükmünün dar yorumlanması gerektiği kanaatindeyim....

      Taraflar arasındaki aidiyet tespiti ve sigorta başlangıç tarihinin tespiti davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince, hükümde belirtilen gerekçelerle davanın kısmen kabulüne kısmen reddine karar verilmiştir. Kararın davacı vekili ile davalı Kurum vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf taleplerinin esastan reddine karar verilmiştir....

        El halıcılığı dokuma işyerlerinde çalışan bir kısım sigortalıların hizmet tespiti veya sigorta başlangıç tarihinin tespiti davaları kabul edilmiş, Yargıtay onamasından geçerek kesinleşmiş ve bu kişilere uzun vadeli sigorta kollarından yaşlılık aylığı dahi bağlanmış iken bir kısım sigortalıların davalarının reddedilmesi, toplumdaki adalet anlayışını örseleyen, hukuki güvenlik ilkesini ihlal eden sonuçlara yol açacağından çoğunluğun görüşüne katılmıyorum. II) Hukuki Güvenlik İlkesi: El halıcılığı dokuma işinin işverene ait atölye ve fabrika benzeri bir işyerinde, işverenin denetim ve gözetimi altında ve ona bağımlı olarak geçmesi durumunda yapılan işin hizmet akdi niteliğinde olduğu ve uzun vadeli sigorta kollarına tabi olacağı açık olup; bu sigortalıların uzun vadeli sigorta kolları kapsamında sayılmamalarını gerektirir gerçek ve makul bir neden olmadığından, Anayasal sosyal güvenlik güvenlik ilkesine aykırı Kanun hükmünün dar yorumlanması gerektiği kanaatindeyim....

          Eylemli veya gerçek biçimde çalışmanın varlığı saptanmadıkça, hizmet akdine dayanılarak dahi sigortalılıktan söz edilemez. Ayrıca Sosyal Sigorta İşlemleri Yönetmeliğinde de fiilen çalışmadığı veya sigortalılık şartlarını taşımadığı halde gerçek dışı bildirime dayalı olarak yersiz yapıldığı anlaşılan tescil işlemlerinin iptal olacağı belirtilmiştir. Dosyadaki kayıt ve belgelerden ;davalı işverene ait işyerinden davacı adına 10/04/1985 işe başlama tarihli ilk işe giriş bildirgesinin kuruma 27/05/1987 tarihinde verildiği,tespiti istenen dönem bordrolarında davacının adına rastlanmadığı, bordro tanıklarının beyanlarından , davacının davalı işverenin oğlu olduğu ,hizmet cetvelinde 1990/2.dönemden itibaren davalı işyerindeki sigortalı çalışmalarının diğer davalı kuruma bildirildiği anlaşılmaktadır....

            Eylemli veya gerçek biçimde çalışmanın varlığı saptanmadıkça, hizmet akdine dayanılarak dahi sigortalılıktan söz edilemez. Ayrıca Sosyal Sigorta İşlemleri Yönetmeliğinde de fiilen çalışmadığı veya sigortalılık şartlarını taşımadığı halde gerçek dışı bildirime dayalı olarak yersiz yapıldığı anlaşılan tescil işlemlerinin iptal olacağı belirtilmiştir. Dosyadaki kayıt ve belgelerden ;davalı işverene ait işyerinden davacı adına 10/04/1985 işe başlama tarihli ilk işe giriş bildirgesinin kuruma 27/05/1987 tarihinde verildiği,tespiti istenen dönem bordrolarında davacının adına rastlanmadığı, bordro tanıklarının beyanlarından , davacının davalı işverenin oğlu olduğu ,hizmet cetvelinde 1990/2.dönemden itibaren davalı işyerindeki sigortalı çalışmalarının diğer davalı kuruma bildirildiği anlaşılmaktadır....

              K A R A R 1- Dosyadaki yazılara, toplanan delillere, hükmün dayandığı gerektirici nedenlere göre davalı Kurum vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazlarının reddine, 2- Dava, davacının Almanya da ilk defa sigortalı işe başladığı tarih olan 01.01.2002 tarihinin Türkiye'de sigortalılık başlangıç tarihi olarak tespiti ile davacının tespit edilen bu başlangıçı esas alınarak 3201 sayılı yasanın 5. Maddesi gereği ile 01.01.2002 tarihinden önceki hizmet sürelerini de borçlandığı dikkate alınarak Türkiye'deki ilk sigortalılık başlangıç tarihinin borçlandığı ve ödediği gün kadar geriye götürülerek tespiti ile aksine kurum işleminin iptali ve davacının 5510 sayılı yasanın 4/a ve 506 sayılı yasalar kapsamında tahsis talep tarihini takip eden aybaşı itibari ile yaşlılık aylığına hak kazandığının tespiti istemine ilişkindir. Yerel mahkemece, davanın kabulü ile davacı ... TC Nolu ...'...

                İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; müvekkilinin dava dışı işyerinde çalışmasına rağmen sigorta başlangıç tarihinin doğru tespit edilmemesinin hukuka aykırı olduğunu belirterek yerel mahkeme kararının kaldırılmasını talep etmiştir....

                K A R A R Dava,davacının İsviçre'de ilk defa sigortalı olarak çalıştığı 03/10/1987 tarihinin Türkiye'de de sigorta başlangıç tarihi olarak kabul edilmesi halinde 5225 prim gün üzerinden emekli olması mümkün iken SGK'nın sigorta başlangıç tarihini 03/10/1987 olarak kabul etmemesi nedeniyle fazladan 1254 gün karşılığı prim tahsil ediliğini beyan ederek, davacının İsviçre'de ilk defa sigortalı olarak işe başladığı 03/10/1987 tarihinin Türkiye'de de sigorta başlangıç tarihi olarak tespiti ile davacının emekliliği için yetecek süreden fazla olarak tahsil edilen 1254 gün karşılığı primlerin iadesi istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın kabulü ile davacı ...'...

                  "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İş Mahkemesi Davacı, sigortalılık başlangıç tarihinin 1.11.1985 olduğunun tespitine karar verilmesini istemiştir. Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kabulüne karar vermiştir. Hükmün davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi. K A R A R Dava, davacının sigortalılık başlangıç tarihinin 1.11.1985 tarihi olduğunun tespiti istemine ilişkindir. Mahkemece, istemin kabulüne karar verilmiştir. Dosyadaki kayıt ve belgelerden; davacının işyerinde 1.11.1985 tarihinde işe başladığına dair işe giriş bildirgesinin işverence düzenlenip Kuruma verilmediği, S.G.K. hizmet cetveline göre 1.11.1985 tarihinde her hangi bir bildirimin bulunmadığı, davacının çalışmasının geçtiğini iddia ettiği dava dışı ......

                    UYAP Entegrasyonu