Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Öte yandan, yasal dayanağını 506 sayılı Yasa'nın 79/10 ve 5510 sayılı Yasa'nın 86/9. maddesinden alan hizmet tespiti davalarında Kurumun yasal hasım konumunda bulunduğu açıktır. Somut olayda, davanın hizmet tespiti ile birlikte işçilik alacakları istemi ile açıldığı, işçilik alacaklarının tefrik edildiği ve bu davaya hizmet tespiti davası olarak devam edildiği anlaşılmaktadır. Hal böyle olunca, bu davada Kurumun yasal hasım olduğu, bu nedenle Kurum hakkında davanın husumetten reddine karar verilemeyeceği ve işverenin de gerçek hasım olup almadığı araştırılarak işin esası hakkında bir karar verilmesi gerekirken, gerekçe kısmında davacının davalı SSK ve davalı kişi aleyhine işçilik alacaklarını talep ettiği,işçilik alacaklarına yönelik davada davalı Kuruma husumet yöneltilemeyeceği, davacının Kuruma karşı ancak hizmet tespiti isteyebileceği, böyle bir talebinin bulunmadığı, davalı A.. A..'...

    Ve Tic.Ltd.Şti ile müvekkili T3 arasında 28/03/2016 tarih ve 26746 nolu Genel Faktoring Sözleşmesi akdedilmiş olup, davacı T1 işbu Genel Faktoring Sözleşmesinin müşterek borçlusu ve müteselsil kefili olduğunu, işbu sözleşme Tahtında 28/08/2017 ve 22/09/2017 tarihinde yapılan faktoring işlemiyle dava dışı Termikel Madeni Eşya San.İhr.Ve İth.Tic.A.Ş.'nin keşideci, dava dışı Spek Elektronik San.Ve Tic....

    İŞ MAHKEMESİ TARİHİ : 01.10.2020 NUMARASI : 2017/393 E - 2020/206 K DAVA KONUSU : SPEK TESPİTİ KARAR : İzmir 14. İş Mahkemesi'nce verilen 01.10.2020 tarih, 2017/393 Esas ve 2020/206 Karar sayılı hükmün, istinaf başvurusu yoluyla incelenmesinin davacı vekili tarafından istenilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü....

    Mahkeme Kararının Özeti: Mahkemece, toplanan deliller ve bilirkişi raporuna dayanılarak, davanın reddine karar verilmiştir. Temyiz: Kararı davacı temyiz etmiştir. Gerekçe: 1.Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki tüm temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir. 2.Davacının hizmet süresi ve yıllık izin alacağı ile kıdem tazminatına hak kazanıp kazanmadığı hususunda taraflar arasında uyuşmazlık bulunmaktadır. Somut olayda, davacı bu dava ile birlikte hizmet tespiti davası da açmış, mahkemenin 24.12.2003 tarihli celsesinde tefrik kararı verilerek hizmet tespiti davası ana dosya üzerinden yürütülmüş alacak talepleri ... bir esasa kaydedilerek alacak davasında hizmet tespiti davasının sonucu beklenmiştir....

      GEREKÇE : Dava hizmet tespiti ve prime esas kazancın tespiti istemine ilişkindir. 506 sayılı Kanun'un 79 ve 5510 sayılı Kanun'un 86'ncı maddelerinde düzenlenen hizmet tespiti davasında ispat yönteminin ne şekilde olması gerektiğine dair herhangi bir açıklama bulunmadığından, kamu düzenine ilişkin bu tür davalarda taraflar her türlü delile dayanabileceği gibi mahkemece kendiliğinden araştırma ilkesine göre delil toplanabilir ve inceleme yapılabilir. İlk derece mahkemesince yapılan yargılama ve dosya kapsamından, davacının davaya konu dönemde teknisyen olarak çalıştığına dair belgeler, ücret bordroları, tanık beyanları karşısında, davacının davaya konu dönemde, hizmet akdine tabi olarak davalı işveren nezdinde çalıştığı belirgindir. 5510 sayılı Kanunun 80/1. maddesinde “4 üncü maddenin birinci fıkrasının (a) bendi kapsamındaki sigortalıların prime esas kazançları aşağıdaki şekilde belirlenir....

      E) Gerekçe: 1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalının aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir. 2- Taraflar arasında tazminat ve alacağa esas hizmet süresi uyuşmazlık konusudur. Davacı 01.05.2007-09.01.2011 tarihleri arasında çalıştığını iddia etmiş, davalı ise kayıtlarda gösterildiği üzere 12.10.2010 tarihinden itibaren çalıştığını savunmuştur. Davacı, iddia ettiği hizmet süresi bakımından öncelikle hizmet tespiti davası açmış ancak takip edilmeyen hizmet tespiti davasının açılmamış sayılmasına karar verilerek sonlanmıştır. Hizmet tespiti davasını takip etmeyen davacı, aynı tarihte açtığı işbu dava dosyasında da hizmet süresi bakımından hizmet tespiti dosyasındaki iddiasını tekrar etmiş, iddiasını ispat bakımından tanık dinletmiş, tanıkları iddiasını doğrulamışlardır. Ancak dinlenen tanıklar işyeri çalışanı olmadığı gibi komşu işyeri çalışanı da değillerdir....

        Dosyadaki kayıt ve belgelerden 2007/76 E. Sayılı davada davacının işçilik haklarını istediği, 2010/54 E. Sayılı dosyada ise hizmet tespiti istediği, Mahkemece 15/07/2010 tarihinde birleştirme kararı verilerek davanın 2007/76 E. Sayılı dosya üzerinden yürütülmesine karar verildiği 2007/76 E. Sayılı dosya üzerinden yargılama sırasında 17/01/2008 tarihli 4. celsede ve 02/06/2011 tarihli 34. celsede davacının davaya hizmet tespiti olarak devam edeceğini, şu an tazminat istemediğini beyan ettiği görülmüştür. Mahkemece 2007/76 E. Sayılı dava dosyasının işçilik alacakları, 2010/54 E. Sayılı dava dosyasının hizmet tespiti istemine ilişkin olduğu nazara alınarak ayrı ayrı ve infazda tereddüt yaratmayacak şekilde hüküm kurulması gerekirken ... şekilde hüküm kurulması usule ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir. O halde davalıların bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İş Mahkemesi K A R A R 1)İncelenmesine gerek duyulan, dosya arasında yer almayan davacının askerlik yaptığı tarihleri gösterir belgenin ilgili askerlik şubesinden celbi ile; 2)Hizmet tespiti istemine ilişkin karar verilmesine rağmen dosya arasında yer alan dava dilekçesinin işçilik alacakları için olduğu, maddi hata sonucu hizmet tespiti istemine ilişkin dava dilekçesinin dosya arasında yer almadığının anlaşılmasına göre, hakkında karar verilen hizmet tespiti davasına ilişkin dava dilekçesinin eklenerek gönderilmesi için dosyanın mahalli mahkemesine GERİ ÇEVRİLMESİNE, 28/03/2013 gününde oybirliği ile karar verildi....

            Mahkemece; hem hizmet tespiti hem de fazla mesai alacağına ilişkin taleplerin reddine karar verilmiştir. 6100 sayılı HMK'nın 167. maddesi gereğince yargılamanın iyi bir şekilde yürütülmesini sağlamak için aralarında bağlantı bulunsa bile davaların ayrılmasına davanın her safhasında karar verilebilir. Yine aynı yasanın 30. maddesinde mahkemenin yargılamayı mümkün olduğunca hızlı ve bir düzen içerisinde seyretmesini sağlamakla yükümlü olduğu belirtilmiştir. Hizmet tespiti davalarının yasal dayanağını oluşturan 506 sayılı Yasa'nın 79/10. ve 5510 sayılı Yasa'nın 86/9. maddeleri oluşturulup bu davalar için özel bir ispat yöntemi öngörmemiştir. Hizmet tespiti davaların niteliği kamu düzenini ilgilendirdiği için yargılamasının özel bir duyarlılık ve itina ile yürütülmesi gerektiği Yargıtay'ın ve giderek Dairemizin yerleşmiş içtihatlarındandır. Ayrıca hizmet tespiti davalarında Sosyal Güvenlik Kurumu veya ilgili şubesine husumet yöneltilmesi gerekir....

              Kuruma karşı dava açılabilmesi için .. olayda; davacı, davalı işveren nezdinde 31.08.2010 – 29.08.2011 ve 13.08.2012 – 13.11.2014 tarihleri arasında geçen çalışmasının 5953 sayılı Basın İş Kanunu kapsamında olduğunun, aylık net ücretinin 2.250,00 TL olduğunun ve buna göre sigorta primlerinin yatırılması gerektiğinin tespiti istemiş, dosya içerisinde bulunan davacının hizmet döküm cetvelinde ise davalı işyerinde 20.10.2010 – 29.04.2011 ve 13.08.2012 - 13.11.2014 tarihleri arasında bildirim bulunan çalışmaları olduğu, davacının isteminde davalı işveren nezdindeki çalışmaları olarak beyan edilen 31.08.2010 – 19.10.2010 ve 30.04.2011 – 30.04.2011 tarihlerinin hizmet döküm cetvelinde görülmediği ve davacının prime esas kazanç tutarının tespiti istemi de bulunduğu gözetildiğinde, davacının istemini münhasıran itibari hizmet süresinin tespitine yöneltmediği, hizmet tespiti ve hizmet tespiti davası içerisinde değerlendirilecek prime esas kazanç tutarının tespitini de içerdiği anlaşılmakla, davacının...

                UYAP Entegrasyonu