Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Eldeki davada ise, mahkemece bozma sonrası yapılan yargılamada, davacının prime esas kazancının tespiti istemine uygun şekilde, “davacının 2011 yılı Haziran ayına ait SPEK tutarının 5.300,18 TL olduğunun tespitine” dair karar verilmesi ile yetinilmesi gerekirken, tespit davalarındaki yöntem dışına çıkılarak ve infazda tereddüt uyandırabilecek şekilde, davacı hakkında tespiti yapılan prime esas kazançtan her iki davalının sorumlu olduğuna dair karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir. Ne var ki; bu aykırılığın giderilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden, karar bozulmamalı, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 370/2. maddesi gereğince verilen karar, düzeltilerek onanmalıdır....

    Eldeki davada ise, mahkemece bozma sonrası yapılan yargılamada, davacının prime esas kazancının tespiti istemine uygun şekilde, “davacının 2012 yılı Eylül ayına ait SPEK tutarının 5.705,84 TL olduğunun tespitine” dair karar verilmesi ile yetinilmesi gerekirken, tespit davalarındaki yöntem dışına çıkılarak ve infazda tereddüt uyandırabilecek şekilde, davacı hakkında tespiti yapılan prime esas kazançtan her iki davalının sorumlu olduğuna dair karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir. Ne var ki; bu aykırılığın giderilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden, karar bozulmamalı, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 370/2. maddesi gereğince verilen karar, düzeltilerek onanmalıdır....

      Hükmün davacı ve davalılardan Kurum vekillerince temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi. K A R A R Dava, davacının 15.04.1999-30.01.2005 ve 06.03.2006-21.07.2006 tarihleri arasında davalı işyerinde geçen ve Kuruma kayıt ve tescil edilmeyen hizmetlerinin ve bu süreler arasındaki prim ödeme gün sayısının ve Kuruma bildirilen dönemdeki primlerinin gerçek ücret üzerinden tespiti istemine ilişkindir....

        Dava konusu; davacının davalı iş yerinde 02/04/2007- 30/04/2013 tarihleri arasında kesintisiz çalışmış ise de, çalışmalarının sigorta kurumuna eksik bildirdiği ve 1.100 TL aylık ücret ile çalıştığına dair hizmet akdi ile eksik çalışma günlerinin ve spek tespitine dairdir. Uyuşmazlık konusu 5510 sayılı yasa geçici 7/1 mad. gereği 5510 sayılı yasa 86....

        İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı şirket vekili istinaf dilekçesinde özetle; davacı T5 başvurmadan davayı ikame ettiğinden davanın dava şartı yokluğundan reddi gerekirken davanın kabulüne karar verilmesinin mevzuat ve Yargıtay içtihatlarına aykırı olduğunu, kabul anlamına gelmemek kaydıyla davacının son ay olan 2015 Şubat ayında yalnızca 9 günlük çalışması bulunmasına rağmen spek hesabının 30 gün üzerinden yapılmasının mevzuata ve Yargıtay içtihatlarına aykırı olduğunu, bilirkişi raporunda belirtilen 7.809,90 TL spek tespitinde esas alınamayacağını, bu tutarın içinde spek'e esas alınamayacak kalemlerin yer aldığını, müvekkil şirket bizatihi davacı tarafından imzalanan ve kesin delil niteliğinde olan ücret bordroları kapsamında, sgk’ya gerekli bildirim ve ödemeleri yaptığını, somut olayda davacının ücretinin hiçbir şekilde SGK’ya eksik bildirilmediğini, huzurdaki davanın eksik bildirilen spek tutarının tespiti talebi ile ikame edilmiş iken mahkemece sanki hiç spek bildirimi yapılmamış gibi tüm...

        İŞ MAHKEMESİ TARİHİ : 07/11/2019 NUMARASI : 2016/583 2019/409 DAVA KONUSU : Hizmet Tespiti KARAR : Taraflar arasındaki hizmet tespiti davasının yapılan yargılaması sonunda mahkemece verilen karara karşı davalılar vekilleri ve feri müdahil Kurum vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine Dairemizce dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda gereği görüşülüp düşünüldü....

        İŞ MAHKEMESİ TARİHİ : 12/11/2019 NUMARASI : 2017/271- 2019/405 DAVA KONUSU : Hizmet ve SPEK Tespiti KARAR : Taraflar arasındaki hizmet ve SPEK tespiti davasının yapılan yargılaması sonunda mahkemece verilen karara karşı davacı Özgen Akalın vekili, davalı S.S. Öz Yağmur Konut Yapı Kooperatifi ile fer'i müdahil Kurum vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine Dairemizce dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda gereği görüşülüp düşünüldü....

        İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davacı şirketin işçilerine ödediği ancak SPEK miktarına dahil edilmeyen bir SPEK tutarının söz konusu olmadığı, varlığı yönünden henüz kesinlik kazanmayan ücret, fazla çalışma ücreti ile ulusal bayram ve genel tatil ücretlerine ilişkin alacakların varlığı ve ödenmesi gerektiği kabul edilse dahi, söz konusu ödemenin yapıldığı ayın SPEK tutarına dahil edilebileceği bu nedenle; bu aşamada 2015/01-12 – 2016/01-12-2017/01. ayları SPEK tutarlarında bir eksiklikten söz edilmesinin mümkün olamayacağı, bu nedenle davalı Kurumun 20.02.2020 tarihli işleminin iptali ile bu işlemden dolayı 49.246,22 TL prim borcunun bulunmadığının tespitine, karar verilmiştir. IV. İSTİNAF A. İstinaf Yoluna Başvuranlar İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı Kurum vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur. B....

          İŞ MAHKEMESİ TARİHİ : 08/12/2020 NUMARASI : 2013/764 2020/172 DAVA KONUSU : Hizmet ve spek tespiti KARAR : Taraflar arasındaki hizmet ve spek tespiti davasının yapılan yargılaması sonunda mahkemece verilen karara karşı davalı Kurum vekili ve T3 A.ş vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine Dairemizce dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda gereği görüşülüp düşünüldü. TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin, davalı şirkette işe girdiği 24/04//2010 tarihinden iş akdinin haksız feshedildiği 26/04/2012 tarihine kadar aralıksız radyoloji teknisyeni olarak çalıştığını, ancak; müvekkilinin 26/04/2010- 01/06/2010 tarihleri arasındaki hizmetlerinin Kurum'a bildirilmediğini beyanla 26/04/2010- 01/06/2010 tarihleri arasındaki hizmetlerinin tespitine ve en son net 1.100,00 TL maaş ile çalıştığının tespitine karar verilmesini talep etmiştir....

          Yazılı delille ispat sınırının altında kalan miktar için tanık dinlenebileceği gibi, tespiti istenen miktar sınırı aşsa dahi varlığı iddia edilen çalışmanın öncesine ve sonrasına ait yazılı delil başlangıcı sayılabilecek belgeler bulunuyorsa tanık dinlenmesi mümkündür. Nitekim Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 20.10.2010 gün ve 2010/10- 480 Esas - 2010/523 Karar, 20.10.2010 gün ve 2010/10- 481 Esas - 2010/524 Karar, 20.10.2010 gün ve 2010/10- 482 Esas - 2010/525 Karar, 19.10.2011 gün ve 2011/10- 608 Esas - 2011/649 Karar, 19.06.2013 gün ve 2012/10- 1617 Esas - 2013/850 Karar sayılı ilamlarında da aynı görüş ve yaklaşım benimsenmiştir. Diğer taraftan, hizmet sözleşmesi sürekli edimli sözleşmelerden olup tanıkla ispat sınırının belirli süreli hizmet sözleşmelerinde hizmetin süresine göre belirsiz süreli hizmet sözleşmesinde ise, ücretin yıllık miktarına göre belirlenmesi gerektiği, Yüksek Yargıtayın yerleşik uygulaması gereğidir....

          UYAP Entegrasyonu