WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Bu nedenle, öncelikle ifade etmek gerekir ki, davanın '' İş Kazasının Tespiti'' istemine ilişkin olması nedeniyle Kurum yasal hasım olduğundan ve davalı olarak davada yer alması zorunlu olduğundan ilk derece mahkemesinin gerekçeli karar başlığında T5'nun sıfatının fer'i müdahil olarak gösterilesi usul ve yasaya aykırıdır. T5'unun fer'i müdail olarak katıldığı davalar sadece hizmet akdine dayalı sigortalılık sürelerinin tespiti istemine ilişkin davalardır. Dosya kapsamındaki bilgi ve belgelerden, davacı tarafından kazanın meydana geldiği yerinde hizmet akdine dayalı olarak çalıştığı iddiasına dayalı hizmet tespiti davası açıldığı, Kahramanmaraş 1....

Yar. ve Day.Vakfı yönünden husumetten reddine, davalılar SGK Başkanlığı ve Milli Eğitim Bakanlığı yönünden ise kısmen kabulüne karar verildiği ve bu kararın da Yargıtay 10. Hukuk Dairesi’nin 27.06.2016 tarihli ve 2016/8805 E., 2016/10682 K. sayılı ilamıyla onanarak kesinleştiği, daha sonra eldeki davada da kesinleşen hizmet tespiti davasındaki çalışma süresi ve ücret esas alınarak hüküm kurulduğu anlaşılmıştır. Her ne kadar Mahkemece kesinleşen hizmet tespiti davasındaki çalışma süresi ve ücret esas alınarak işçilik hak ve alacakları belirlenmiş ise de, sözkonusu hizmet tespiti davasında İçişleri Bakanlığı ve Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfı yönünden davanın pasif husumet yokluğu nedeniyle usulden reddine karar verilip tespiti yapılan süre yönünden SGK ve Milli Eğitim Bakanlığı aleyhine davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir....

    İnceleme konusu karar, hizmet tespiti ve işçilik alacaklarına ilişkin olup davacının hizmet tespiti ile ilgili istemini tefrik etmesi nedeniyle mahkemenin hizmet tespiti talebi hakkında karar vermediği, davacının hizmet tespitine ilişkin davasını tefrik ederek başka esasa kaydettiği, davalı Kurumun temyizinin bulunmadığı, davalı işverenin ise işçilik alacağı yönünden davanın esasına ilişkin temyizi bulunduğu ve mahkemenin davacının işçilik alacaklarına ilişkin talebi hakkında hüküm kurduğu anlaşılmakla yukarıda belirtilen bölümü kararının "B) Ortak Hükümler" bölümünün (9.) bendine göre uyuşmazlığı doğuran asıl hukuki ilişkinin akdinin sona ermesinden kaynaklanan alacak istemi olduğu anlaşılmakla temyiz incelemesini yapma görevi Dairemizin bölümü alanı dışında bulunmakta ve niteliği bakımından Yargıtay 22. Hukuk Dairesinin bölümü alanı içine girmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle dava dosyasının Yargıtay 22....

      Mahkeme Kararının Özeti: Mahkemece, toplanan deliller ve bilirkişi raporuna dayanılarak, davalının sözleşmesini fesihte haksız olduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Temyiz: Kararı davacı temyiz etmiştir. Gerekçe: Davacının hizmet süresi taraflar arasında uyuşmazlık konusudur. Davacının, sigortalı hizmet süresinin tespiti için Mersin 1. İş Mahkemesinin 2003/1219 esas sayılı dosyası ile hizmet tespiti davası açtığı, mahkemece verilen kararın davalı Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından temyiz edildiği ve dosyanın temyiz aşamasında olduğu anlaşılmaktadır. Davacının davalı işyerinde çalıştığı süre ihtilaflı olduğuna göre, hizmet tespiti davası bu dava için bekletici mesele yapılmalı ve hizmet tespiti davasının sonucuna göre davacının hizmet süresi belirlenmelidir. Ardından işin esasına girilerek sonuca gidilmelidir. Eksik inceleme ve araştırma ile yazılı şekilde karar verilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir....

        C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti: Mahkemece, toplanan kanıtlar ve bilirkişi raporuna dayanılarak akdinin işveren tarafından haksız olarak fesh edildiği, davacı vekiline verilen kesin mehil içerisinde .. kayıtlarında gözükmeyen ancak davacı tanıklarının beyanlarında belirttiği davacı çalışmasının tespiti yönünden hizmet tespiti davası açılmadığı ve bu nedenle resmi kayıtlarda görünen hizmet süresinin dikkate alındığı, buna göre davacının ihbar tazminatına hak kazandığı, hizmet süresine göre kıdem tazminatına ve yıllık izin ücretine hak kazanmadığı, fazla çalışma ile hafta tatili ücretine de hak kazanmadığı gerekçesi ile davanın kısmen kabulüne, karar verilmiştir. D) Temyiz: Kararı davacı taraf temyiz etmiştir. E) Gerekçe: Davacı vekili temyiz dilekçesinde resmi kayıtlarda görülmeyen hizmet süresi için hizmet tespiti davası açtıklarını beyan etmiş olup, Dairemizce yapılan geri çevirme sonrası bahsedilen hizmet tespiti davasının derdest olduğu anlaşılmıştır....

          Mahkemece, davacının sigortalılık başlangıcının 01.10.1989 tarihi olduğunun ve 1 gün süreyle çalıştığının tespitine, davacı vekili hizmet tespiti davasından feragat ettiğinden ileride hizmet tespiti davası açma hakkı baki kalmak üzere hizmet tespiti davasının feragat nedeniyle reddine ve davacı lehine hükmedilen vekalet ücretinin davalı kurumdan tahsili ile davacıya verilmesine karar verilmiştir. 6552 sayılı Kanunun 11.09.2014 günü yürürlüğe giren 64. maddesiyle 5521 sayılı İş Mahkemeleri Kanununun 7. maddesine eklenen 4. fıkrada, hizmet akdine tabi çalışmaları nedeniyle zorunlu sigortalılık sürelerinin tespiti talebi ile işveren aleyhine açılan davalarda, davanın Kuruma resen ihbar edileceği, ihbar üzerine davaya davalı yanında feri müdahil olarak katılan Kurumun, yanında katıldığı taraf başvurmasa dahi kanun yoluna başvurabileceği belirtilmiştir....

            Mahkemece, 12.03.2014 tarihli celsesinde davacının hizmet tespiti talebinin dosyadan tefrik edilmesine karar verilerek, davacının hizmet tespiti davasına konu süreler de dahil edilerek alacak talepleri konusunda davanın sonuçlandırıldığı görülmüştür. Hizmet tespiti davasının sonucu bu tazminat ve alacak davasında hüküm altına alınacak hakların hesap unsuru olan hizmet süresini doğrudan etkileyeceğinden bu dava bekletici mesele yapılması gerekmektedir. Mahkemece davacının hizmet tespit davası kararının neticelenip kesinleşmesi beklenerek tazminat ve işçilik alacakları talebinin hüküm altına alınması gerekirken hizmet tespiti davası kararının kesinleşmesi beklenilmeksizin hüküm kurulması hatalı olup, bozmayı gerektirmiştir....

              Buna göre sayılı kararında belirtildiği üzere, davacının sigorta primine esas kazancının tespiti ile ilgili talebinin E. sayılı dosyasından tefrik edilerek bu dava ile birleştirilmesine karar verilmesi, ondan sonra davacının hizmet tespiti ve sigorta primine esas kazanç tespiti ile ilgili delillerinin birlikte değerlendirilerek karar verilmesi gerekmektedir. O halde, tarafların bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır. SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, sair yönler incelenmeksizin, temyiz harcının istek halinde davacı ve davalılardan ...'na iadesine, 23.02.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi....

                Bu açıklamalardan olarak, hizmet tespiti ve işçilik alacakları davaları için izlenecek yöntem ve esas alınacak kıstaslar tamamen birbirinden farklıdır. Bu noktada her iki davanın tefrik edilmesi yargılamanın sağlıklı yürütülmesi için gereklidir. Ayrı ayrı açılıp görülmeleri gerekli bu tür davaların birlikte görülmeleri bu nedenle doğru görülmemiştir. Yargıtay Hukuk Genel Kurulu'nun 2007/21-69 Esas ve 2007/55 Karar sayılı ve 07.02.2007 tarihli kararı da bu yöndedir. Mahkemenin bu maddi ve hukuki olguları gözetmeksizin, birbirinden tamamen farklı iki davayı bir arada görmesi ve yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir. Yapılacak ; öncelikle hizmet tespiti ile işçilik alacaklarına ilişkin davaları birbirinden tefrik ederek yargılamalarını birbirinden bağımsız olarak sonuçlandırmak, toplanan deliller doğrultusunda sonucuna göre karar vermekten ibarettir....

                  Bu açıklamalardan olarak, hizmet tespiti ve işçilik alacakları davaları için izlenecek yöntem ve esas alınacak kıstaslar tamamen birbirinden farklıdır. Bu noktada her iki davanın tefrik edilmesi yargılamanın sağlıklı yürütülmesi için gereklidir. Ayrı ayrı açılıp görülmeleri gerekli bu tür davaların birlikte görülmeleri bu nedenle doğru görülmemiştir. Yargıtay Hukuk Genel Kurulu'nun 2007/21-69 Esas ve 2007/55 Karar sayılı ve 07.02.2007 tarihli kararı da bu yöndedir. Mahkemenin bu maddi ve hukuki olguları gözetmeksizin, birbirinden tamamen farklı iki davayı bir arada görmesi ve yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir. Yapılacak ; öncelikle hizmet tespiti ile işçilik alacaklarına ilişkin davaları birbirinden tefrik ederek yargılamalarını birbirinden bağımsız olarak sonuçlandırmak, toplanan deliller doğrultusunda sonucuna göre karar vermekten ibarettir....

                    UYAP Entegrasyonu