"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Dava; eser sözleşmesinden (lazer epilasyon) kaynaklanan maddi manevi tazminat istemine ilişkindir. Davanın bu niteliğine göre, inceleme görevi Yargıtay 15. Hukuk Dairesinindir. Bu itibarla dosyanın gerekli inceleme yapılmak üzere Yüksek 15. Hukuk Dairesine gönderilmesine 04.04.2018 gününde oybirliği ile karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İş Mahkemesi Yargıtay Hukuk ve Ceza Dairelerinin görevleri 18.06.2014 tarihli 6545 sayılı Kanun'un 31. maddesiyle değiştirilen 2797 sayılıYargıtay Kanunu'nun 14. maddesi gereğince Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulu'nun 19.01.2015 tarih ve 8 sayılı kararı ile belirlenmiştir. İnceleme konusu karar iş sözleşmesinden kaynaklanan tazminat talebine ilişkin olup yukarıda sözü edilen Birinci Başkanlık Kurulu'nun iş bölümü kararına göre belirgin biçimde Dairemizin inceleme alanı dışında kalmakta ve iş sözleşmesinden kaynaklanan maddi ve manevi tazminat taleplerinin temyiz incelemesi Yargıtay 9. Hukuk Dairesi'nin görevine girmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz incelemesi Dairemizin görev alanına girmeyip Yargıtay 9. Hukuk Dairesinin görevine girdiğinden temyiz incelemesini yapacak Dairenin belirlenmesi için dava dosyasının dava dosyasının 2797 sayılıYargıtay Kanunu'nun 6644 sayılı Kanun ile değişik 60/2. maddesi gereğince Yargıtay 9....
Bu açıklamadan olarak şüphesiz ki tarafların kusur durumu irdelenirken konusunda ehil bilirkişilere olayı inceletmek kadar olaya neden olan tüm saiklerin bir bütün olarak ele alınması ve bu kapsamda da taraflarca ortaya konulan iddia ve savunmalar ile tüm delillerin titizlikle değerlendirilerek kusurun aidiyeti ve oranına dair raporun oluşa uygun olup olmadığının tespiti gerekir. Kusur oranlarının kesin olarak tespiti hem maddi hem de manevi tazminat miktarını doğrudan etkilemesi bakımından önem taşımaktadır. Zira maddi tazminat davalarında sigortalının kazanç kaybının hesaplanmasında davacının kendi kusuru oranında tespit olunan kazanç kaybından indirim yapılacağı gibi yine manevi tazminat davalarında hükmedilecek miktarının takdirinde tarafların kusur durumu yine mahkemece öncelikle dikkate alınacaktır....
Mahkemece, iddia, savunma, toplanan delillere ve benimsenen bilirkişi raporuna göre; maddi tazminat talebi yönünden davanın kısmen kabulü ile 5.065,53 TL maddi tazminatın kaza tarihi olan 18/09/2009 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalılar ..., ..., ... ve Allianz Sigorta A.Ş.’den müştereken ve müteselsilen alınarak davacı ...’ya ödenmesine, 5.407,90 TL maddi tazminatın kaza tarihi olan 18/09/2009 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalılar ..., ..., ... ve Allianz Sigorta A.Ş’den müştereken ve müteselsilen alınarak davacı ...’ya ödenmesine, 32.921,02 TL maddi tazminatın kaza tarihi olan 18/09/2009 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalılar ..., ..., ... ve Allianz Sigorta A.Ş’den müştereken ve müteselsilen alınarak davacı ...’ya ödenmesine, 25.634,48 TL maddi tazminatın kaza tarihi olan 18/09/2009 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalılar ..., ..., ... ve Allianz Sigorta A.Ş'den müştereken ve müteselsilen...
Bir hukuki işlemin sadece 6502 Sayılı yasada düzenlenmiş olması tek başına o işlemden kaynaklanan uyuşmazlığı tüketici mahkemesinde görülmesini gerektirmez. Bir hukuki işlemin 6502 sayılı yasa kapsamında kaldığının kabul edilmesi için taraflardan birinin tüketici olması gerekir. Eldeki davada, davacı, davalının hem kendisinin ortak olduğu şirketle ilgili olan davalara hem de şahsi davalarına baktığını belirtmiş, maddi- manevi tazminat istemiyle eldeki davayı açmıştır. Davacı,ticari şirket olup 6502 sayılı yasada tanımlanan tüketici vasfını taşımamaktadır. Vekalet sözleşmesinden kaynaklanan uyuşmazlıkların 6502 sayılı yasa kapsamında olması için mutlak surette taraflardan en az birisinin tüketici vasfını taşıması gerekir. Somut uyuşmazlıkta davalı, davacının ortağı olduğu şirketle ilgili davaları da takip etmiş olduğundan şirketle ilgili davalar 6502 sayılı yasa kapsamı dışında kaldığı anlaşılmaktadır....
İSTİNAF NEDENLERİ: Davalı vekili; mahkemece davanın tümüyle reddine karar verilmesine rağmen, hukuka aykırı olarak tek vekalet ücretine hükmedildiğini, oysa reddedilen maddi tazminat için ayrı, manevi tazminat için ayrı vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiğini belirterek, kararın kaldırılarak maddi ve manevi tazminat yönünden ayrı ayrı vekalet ücretine hükmedilmesini talep etmiştir. GEREKÇE: Dava, rekabet yasağına ilişkin sözleşmenin ihlaline dayalı maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece; davanın reddine karar verilmekle birlikte, davalı yararına 2.180-TL olarak tek vekalet ücretine hükmedilmiştir....
Taraflar arasında düzenlenen poliçenin incelenmesinde; iş kazası kaynaklı rücuen maddi ve manevi tazminat taleplerinin ve yargılama gideri gerek poliçe tarihleri itibari ile gerekse teminat kapsamını belirleyen sözleşmenin 1. maddesi itibari ile poliçe kapsamı içerisinde olduğu, sigorta şirketinin bu poliçe ile davacı tarafa işverene bir hizmet akti ile bağlı ve SSK'ya tabii işçiler veya bunların hak sahipleri tarafından işverenden talep edilecek ve SSK'nın sağladığı yardımların üstündeki ve dışındaki tazminat miktarlarının poliçede yazılı sigorta bedeli olan 100.000,00 Euro'ya kadar temin ettiği ve güvence verdiği anlaşılmıştır. İncelenen dosya kapsamına göre ve yukarıda anlatılan ayrıntılı gerekçelerle; rücuya tabi hallerde düzenlenmiş olmasına göre; söz konusu kaza nedeniyle davacı ... tarafından yapılan ödemenin rücuya tabi olduğunun kabulü gerekmektedir. HÜKÜM: 1-Davanın KABULÜ İLE Bursa 2. İcra Dairesinin 2019/......
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2024/340 Esas KARAR NO : 2024/464 DAVA : Tazminat (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) DAVA TARİHİ : 17/12/2018 KARAR TARİHİ : 12/06/2024 Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, DAVA: Davacılar vekili vermiş olduğu dava dilekçesinde özetle; davacılar ... ve ... ...'in akrabalarını görmek amacıyla akrabaları tarafından gönderilen davetiye ile yurtdışına gitmek istediklerini, vize işlemlerinin yürütülmesi için ... Turizm isimli bir aracı kuruma yetki verdiklerini, şirketin davacılar adına vize sağladığını, ... Turizm şirketinin davacıların pasaportlarını 10.08.2018 tarihinde ... takip numarası ile davalı ... A.Ş.'ne teslim ettiğini, vizelerinin çıkmış olmasına dayanarak davacıların Düseldorf/Almanya Havalimanına gitmek üzere ......
Mahkemece, uyulmasına karar verilen bozma ilamı, toplanan deliller ve benimsenen bilirkişi raporuna göre, Mahkemece Davanın kısmen kabulüne, Davacı ... için Kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte 86.852,22 TL'nin iş gücü kaybına bağlı maddi tazminat olarak, davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsil edilerek, davacıya verilmesine, Araç hasar bedeli olarak 4.500 TL maddi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsil edilerek davacıya verilmesine, Bakiye araç hasarına yönelik maddi tazminat talebinin reddine, davacı ... için Kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte 342,41 TL'nin geçici iş gücü kaybı maddi tazminat, 7.399,97 TL'nin maluliyet oranına isabet eden maddi tazminat olmak üzere toplam 7.742,38 TL maddi tazminatın davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsil edilerek davacıya verilmesine, Bakiye maddi tazminat talebinin reddine; Manevi tazminatla ilgili olarak Yargıtay...
Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir. 1-Dava, taşıma sözleşmesinden kaynaklanan maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir. Dava tarihi itibariyle yürürlükte olan 4077 sayılı Tüketici Kanunu göz önüne alındığında, uyuşmazlık Tüketici Kanunu kapsamında bulunmadığı gibi daha sonra yürürlüğe giren 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun'un ancak yürürlüğe girdikten sonraki olayları kapsaması karşısında, somut olaya, taşımanın niteliğine göre uluslararası sözleşme veya TTK hükümlerinin uygulanması gerekmektedir. Hal böyle olmakla, görevli mahkemenin asliye ticaret mahkemesi olması karşısında mahkemece görevsizlik kararı verilmesi gerekirken, davanın esasına girilerek karar verilmesi isabetli görülmemiş ve hüküm bozmayı gerektirmiştir. 2- Bozma sebep ve şekline göre de davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına karar verilmesi gerekmiştir....