Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Somut olayda aktin konusunu oluşturan işin niteliği, tarafların sorumlulukları hususu birlikte değerlendirildiğinde, taraflar arasındaki hukuki ilişki, Borçlar Kanunu kapsamında hizmet sözleşmesine ilişkin olduğu, böylece taraflar arasında 4857 sayılı yasa bağlamında işçi işveren ilişkisi bulunmadığı işçinin işverene bağımlılık unsurunun gerçekleşmediği, dolayısıyla ... akdinden kaynaklanan bir uyuşmazlık bulunmadığı anlaşılmaktadır. 5521 sayılı Kanun uyarınca, bir davanın ... Mahkemesinde görülebilmesi için, işçi sayılan kişilerle işveren veya işveren vekilleri arasında " ... akdinden" veya ... Kanununa dayanan her türlü hak iddialarından doğan hukuki uyuşmazlığın bulunması gerekir. Bu itibarla, uyuşmazlığın çözümünde genel yetkili mahkemeler görevli bulunduğundan Mahkemece görevli olduğu gözetilerek işin esasına girilmek suretiyle davanın esası hakkında karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde görevsizlik kararı verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirmiştir....

    Mahkemece, davanın işçi ve işveren arasındaki hizmet ilişkisinden kaynaklandığı gerekçesiyle İş Mahkemeleri’ne görevsizlik kararı verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir. Davacı idare, davalılar ile hizmet alım sözleşmesi imzalandığı ileri sürmüş olup, eldeki davada dava dışı işçilere ödediği bedelin davalılardan tahsilini istemektedir. 5521 sayılı Kanun uyarınca, bir davanın İş Mahkemesinde görülebilmesi için, işçi sayılan kişilerle işveren veya işveren vekilleri arasında iş akdinden veya İş Kanununa dayanan her türlü hak iddialarından doğan hukuki uyuşmazlığın bulunması gerekir. Hemen belirtmek gerekir ki, taraflar arasında düzenlenen sözleşmenin Borçlar Kanunu kapsamında hizmet sözleşmesine ilişkin olduğu, böylece taraflar arasında 4857 sayılı yasa bağlamında işçi işveren ilişkisi bulunmadığı, işçinin işverene bağımlılık unsurunun gerçekleşmediği, dolayısıyla iş akdinden kaynaklanan bir uyuşmazlık bulunmadığı anlaşılmaktadır....

      Buna göre, gemide çalışan davacının iş akdinden kaynaklanan davası, 4857 sayılı İş Kanunu ve 854 sayı Deniz İş Kanunu kapsamında bulunmadığından iş mahkemesinin görevli olduğundan bahsedilemez. (Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 27.09.2010 tarihli ve 2009/2860 Esas-2010/9255 Karar sayılı kararı) Öte yandan, 5136 sayılı Türk Ticaret Kanunu'nun Bazı Maddelerinin Değiştirilmesi Hakkında Kanun'un 1. maddesi ile TTK'nun 4. maddesine eklenen son fıkrada belirtildiği üzere TTK'nun dördüncü kitabında yer alan deniz ticaretine ilişkin ihtilaflara bakmak üzere Denizcilik İhtisas Mahkemeleri kurulmuştur. Denizcilik İhtisas Mahkemesi’nin görevi, deniz ticareti ve deniz sigortalarına ilişkin ihtilaflara bakmakla sınırlıdır. Oysa taraflar arasındaki ihtilaf Deniz ticaretinden değil hizmet sözleşmesinden kaynaklanmaktadır. Temel ilişki hizmet akdine dayanmaktadır....

        Ile davalı ... aralarındaki alacak davası hakkında Antalya 1.İş Mahkemesinden verilen 16.03.2009 günlü ve 420/111 sayılı hüküm incelendi, gereği konuşulup düşünüldü: K A R A R Yargıtay 21.Hukuk Dairesinin İş Bölümü alanı, özel Kanunlarda başkaca hüküm bulunmadığı taktirde,"Yargıtay Kanunu"nun 14'ncü maddesiyle sınırlıdır. Anılan madde hükmünde ise, Dairemizin hasren 506 ve 1479 sayılı Yasalardan doğan uyuşmazlıklara ilişkin olarak İş Mahkemelerinden verilen hüküm ve kararları inceleyeceği öngörülmüştür. İnceleme konusu karar, iş akdinden kaynaklanan tazminat istemine ilişkin olup belirgin şekilde 14'ncü maddenin kapsamı dışında bulunmakta ve niteliği bakımından Yargıtay 9.Hukuk Dairesinin işbölümü alanı içine girmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle dava dosyasının Yargıtay 9.Hukuk Dairesine GÖNDERİLMESİNE, 13.07.2009 gününde oybirliğiyle karar verildi....

          Buna göre bir davanın iş davası olarak nitelendirilmesi için, tarafların İş Kanununa tabi işçi ve işveren kişiler olması ve uyuşmazlığın hizmet akdinden veya İş Kanununa dayanan bir hak iddiasından doğmuş bulunması gerekir....

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Dava, tacirler arası hizmet akdinden kaynaklanan rucuen tazminat talebine dayalı olarak fazla ödeme yapıldığı iddiasıyla açılan alacak istemine ilişkin olup, Yargıtay Büyük Genel Kurulunun 24.01.2014 günlü ve 2014/1 sayılı kararı ile temyizen incelenmesi görevi 01.02.2014 tarihinden itibaren Yargıtay 23. Hukuk Dairesine verilmiştir. Ancak, 4. Hukuk Dairesi'nin 26.11.2014 tarihli kararı ile, uyuşmazlığın sözleşmeye ilişkin bulunduğu belirtilerek dosyanın 13. Hukuk Dairesi'ne gönderilmesine karar verildiği, 13. Hukuk Dairesi'nin 16.12.2014 tarihli kararı ile, 2003 yılında benzer nitelikteki uyuşmazlığa ilişkin temyiz incelemesinin Dairemiz tarafından yapılmasına göre dosyanın Dairemize gönderilmesine karar verildiği anlaşılmaktadır. Buna göre, görev uyuşmazlığının çözümü için dosyanın Yargıtay Yüksek Başkanlar Kurulu’na sunulmak üzere Yüksek 1. Başkanlığa gönderilmesi gerekmiştir....

              Asliye Hukuk Mahkemesince, taraflar arasındaki hizmet sözleşmesinin haksız olduğu iddia edilen şikayet nedeniyle sonlandırıldığı, iş akdi veya İş Kanununa dayanan her türlü hukuksal uyuşmazlığın çözümünün iş mahkemesinin görev alanına girdiği gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. ... 1. İş Mahkemesi ise, taraflar arasındaki işçi-işveren ilişkisinden kaynaklanan davanın mahkemelerinde başka bir esasla görülmekte olduğu, işbu davanın ise iş sözleşmesinden kaynaklanan bir dava değil, kişilik haklarının ihlali iddiasına dayalı maddi ve manevi tazminat davası olduğu gerekçesiyle görevsizlik yönünde hüküm kurmuştur. 5521 Sayılı İş Mahkemeleri Kanunu'nun 1. maddesinde, işçi sayılan kimselerle işveren veya işveren vekilleri arasında iş akdinden veya İş Kanunu'na dayanan her türlü hak iddialarından doğan hukuk uyuşmazlıklarının çözüm yerinin iş mahkemeleri olacağı düzenlenmiştir....

                hakkında iş akdinden kaynaklanan alacak davası açtıklarını yargılama sırasında davacı şirketin tasfiye edilmiş olduğunu mahkemece ihya davası açmak üzere taraflarına süre verildiğini ileri sürerek dava dışı ... 'nin ihyasına karar verilmesini talep etmiştir. CEVAP : Davalı ..., davacının varolduğunu iddia ettiği alacağının kesinleşmiş yada muaccel hale gelmiş bir alacak olmadığı gibi davacının şirket nezdinde hiç bir alacağının da bulunmadığını, dava dışı şirketin tasfiyesinin TTK hükümlerine uygun bir şekilde ilan edildiğini, davacının bu ilan müddetince bildirim yapmadığını savunarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir....

                  Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; davacı tarafından işe iade davası nedeniyle talep edilen tazminat faizi ve işçilik alacağından kaynaklanan faiz talebinin ayrı cinsten alacaklar olması nedeniyle tefriki gerekirken mahkemece her iki alacak yönünden hüküm kurulmasının usule aykırı olduğunu, huzurdaki davanın Bakırköy 10....

                  Dava ise alacak davası niteliğindedir. Davacı ile davalı şirket arasında akdi ilişki bulunduğundan davalı şirket aleyhine alacak davası açılabilirse de, ipotek borçlusu olan ..., aleyhine doğrudan doğruya alacak talebinde bulunulmasının hukuki dayanağı yoktur. Davalı ...'a, ancak ipotek akdinden kaynaklanan sorumluluğu hükümlerine göre başvurabilir. Bunun için de öncelikle asıl borçlunun akdi ilişkiden kaynaklanan borcu bulunduğunun saptanması gerekmektedir. Bu nedenlerle yerel mahkemenin davalı ..., hakkındaki ret kararı yerinde olup, bu yöne ilişkin temyiz itirazlarının reddi ile hükmün sadece davalı şirket ile ilgili bölümünün bozulması gerekirken ilamda yazılı nedenlerle bozulduğu anlaşıldığından davalı ... vekilinin,karar düzeltme talebinin kabulü gerekmiştir....

                    UYAP Entegrasyonu