GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili ile davalılar arasında 21.02.2019 tarihinde, 26.350,00 TL bedelli hisseli gayrimenkul satış sözleşmesi düzenlendiğini, müvekkilinin kandırıldığını, sözlesme resmi şekilde yapılmamış olup, usul ve esas açısından hukuka aykırı olduğunu, hukuken hiçbir geçerliliği olmadığnı, tüketicilerle sözleşme yapılmadan önce ön bilgilendirme formu ve cayma hakkı konusunda açıklama yapılması ve 14 günlük cayma süresi dolana kadar peşinat veya borçlandırıcı belge düzenlenmesi yasak olmasına rağmen, bu kurallara uyulmadığını, dolayısıyla Müvekkile hukuka aykırı belgeler düzenletildiği görüldüğünü, haklı davanın kabulüne, 21.2.2019 tarihli, 26.350,00 bedelli hisseli gayrimenkul satış sözleşmesinin usul ve esas bakımından hukuka aykırı olması, resmi olarak yapılmadığı için hiçbir geçerliliğinin ve bağlayıcılığının olmaması, haksız şart içermesi ve en önemlisi de Müvekkilin iradesinin hile ve aldatmayla sakatlanarak imzalatılması...
KARAR Davacı, davalı ile .... nolu devre mülk satış sözleşmesi imzaladığını, toplamda 400 TL ödeme yaptığını, devre mülkün tesliminin yapılmadığını belirterek devremülk sözleşmesinin iptalini, sözleşme nedeniyle borçlu olmadığının tespitini ve ödenen 400 TL nin iadesini talep etmiştir. Davalı, davanın reddini dilemiştir. Mahkemece, Davanın KABULÜNE, Davacının davalı Kuşadası Otel İşletmeleri Turizm İnşaat Ticaret Anonim Şirketine YLV0547 nolu hisseli gayrimenkul satış sözleşmesinden dolayı BORÇLU BULUNMADIĞININ TESPİTİNE, Hisseli gayrimenkul satış sözleşmesi ile birlikte verilen bir kısmı ... 4....
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle;taşınmazın tapuda davacıya devredildiğini, hisseli gayrimenkul satış sözleşmesinin geçerlilik kazandığını açılan dava, devremülk sözleşmesinin iptali ile ödenen bedelin iadesi istemine ilişkin olduğunu, Yalova 2. Asliye Hukuk Mahkemesi'nden verilen 22/01/2021 tarih ve 2021/28 Esas 2021/50 sayılı kararı'nin Yargıtay 5. Hukuk Dairesinin 17/05/2021 tarih ve 2021/2642 Esas 2021/6942 Karar sayılı ilamıyla Kocaeli 2....
Termal Palace hisseli gayrimenkul satış sözleşmesine istinaden düzenlenen senetlerin geçersizliğinin tespiti ile davacı tarafa iadesine karar verilmiş; hükmün, davalı tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalının sair temyiz itirazlarının reddi gerekir. 2-Davacı, 11.06.2014 tarihli devremülk satış sözleşmesinin iptali, ödediği bedelin iadesi ve sözleşme nedeniyle borçlu olmadığının tespiti istemiyle eldeki davayı açmıştır....
Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; ilk derece mahkemesindeki savunmalarını tekrarla, davacı ile imzalanan sözleşme hisseli gayrimenkul satış sözleşmesi olduğunu, sözleşmenin tapu pay devrini içerdiğini ve tapu devri ile birlikte sözleşmenin geçerlilik kazandığını, bu durumda sayın mahkeme gayrimenkul satış sözleşmesinin feshine ilişkin koşulların oluşup oluşmadığı hususunda bir inceleme yapmalıdır....
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; şikayete konu icra emrine dayanak ilamın hisseli gayrimenkul satış sözleşmelerinin feshi talepli ilam olduğunu, bu hususa yerel mahkeme kararında da "dava hisseli gayrimenkul satış sözleşmesinin feshi ve sözleşme uyarınca davalı tarafa ödenen bedelin iadesi..." şeklinde yer verildiğini, açılmış olan takibe konu karara esas ve asıl dayanak taleplerinin tapu iptali olmayıp, geçersiz sözleşmenin iptali ile ödenen bedelin iadesi olduğunu, bahse konu davanın temelinin mülkiyet hakkı olmayıp, mülkiyete ilişkin herhangi bir uyuşmazlık ya da tartışmanın söz konusu olmadığını belirterek şikayetin ve takibin iptali taleplerinin reddine karar verilmesinin talep etmiştir. DOSYADA TOPLANAN DELİLLER: Alaplı İcra Müdürlüğü'nün 2021/149 esas sayılı icra dosyası....
Hisseli Gayrimenkul Satış Sözleşmesi" başlığı taşıyan matbu sözleşmeyi imzaladığını, peşinat olarak 25200 TL ödediğini, sözleşmeye konu taşınmazın adına tapuda devrinin 30.09.2013 tarihinde gerçekleştiğini, ancak sözleşme ile kararlaştırılandan başka ada ve parselde daha küçük bir dairenin teslim edildiğini ileri sürerek sözleşmenin feshi ile ödediği bedelin tahsili için başlattığı icra takibine itirazın iptali ile icra inkar tazminatına karar verilmesini istemiştir. Davalı, cevap vermemiştir. Mahkemece; davanın ayıplı bağımsız bölümün iadesiyle bedelin tahsiline ilişkin olması ve bağımsız bölüm tapusunun iptaline dair karar verilmeden, itirazın iptali davasının çözümlenmesinin imkansız olduğundan bahisle davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir....
Dava dosyası incelendiğinde; taraflar arasında 15/05/2010 tarihli 4058 numaralı ve bila tarihli 4061 numaralı 2 adet hisseli gayrimenkul satış sözleşmesi imzalandığı, imzalanan hisseli gayrimenkul satış sözleşmelerinde satışa konu taşınmazların ada, parsel ve pafta numaralarının yazılı olmadığı fakat davacıya Afyonkarahisar İli, İhsaniye İlçesi, Yaylabağı Mahallesi, 105 ada 128 parsel A Blok 2. Kat 17 ve C Blok 2.Kat 17 nolu bağımsız bölümlerin 1/36'şar hisselerinin tapusunun verildiği, davacı tarafın sözleşmeler gereğince 13.000,00 TL ödediği, 4058 nolu sözleşme konusu bağımsız bölümün 31/12/2012 tarihinde, 4061 nolu sözleşme konusu bağımsız bölümün ise 31/12/2014 tarihinde mefruşatları tamamlanmış şekliyle davacı tarafa teslim edileceği anlaşılmıştır....
bulunmasının Medeni Kanunun 2. maddesine aykırı olduğunu, müvekkili şirketin sözleşmede asli edimlerini yerine getirmiş olup herhangi bir kabul anlamına gelmemek kaydıyla davacının tali yükümlülüklerin yerine getirilmemesi nedeniyle satış sözleşmesinin iptali ile ödenen bedellerin iadesini istemesinin TMK 2. maddesindeki dürüstlük kuralı ile bağdaşmadığını, somut olayda hisseli gayrimenkul satış sözleşmesinin objektif esaslı noktalarının alıcı açısından kararlaştırılan bedelin ödenmesi, satıcı açısından madde 11 gereğince ödemesi yapılan dairelerin tapuda devrinin sağlanması, satıcı tarafından dairelerin kullanıma hazır hale gelmesi olduğunu, müvekkili şirketin sözleşmenin kendisi için esaslı unsurunu oluşturan hisseli gayrimenkullerin kullanıma hazır hale gelmesiyle ödemesi tamamlanan dairelerin tapuda devrini yaparak objektif esaslı unsurunu yerine getirdiğini, sosyal alanların bulunmasının dava konusu hisseli gayrimenkul satış sözleşmesinin asli unsuru olmadığını, müvekkili şirketin...
hükümleri uyarınca idaresinin talep edilebileceğinin ortada olduğunu beyan ederek davacı ile davalı arasında düzenlenen 1 adet 1/36 hisseli taşınmaz sözleşmesinin iptal edilmesini, iptali ile uyarınca davacı tarafından davalıya ödenen 8.000,00 TL işletilecek faiziyle birlikte davalından alınarak davacıya geri ödenmesini, taşınmazın davacı adına olan tapu kaydının iptali ve davalı adına tekrar tesciline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....