"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Tüketici Mahkemesi Taraflar arasındaki Devre Tatil Sözleşmesinin Feshi ve Senet İptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalılar avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü. K A R A R Davacı, davalı ...i.'nin diğer davalı ...nin malik olduğu taşınmaz üzerinde yapılacak termal tesis projesinin satışı konusunda yetkili satıcı olduğunu belirterek kendisi ile "... Hisseli Gayrimenkul Satış Sözleşmesi " başlığı taşıyan matbu sözleşmeyi imzaladığını,.60 adet senet düzenleyerek verdiğini ileri sürerek sözleşmenin iptaline, senetlerin iptali ile borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini istemiştir. Davalılar, davanın reddini dilemişlerdir....
DELİLLER : Tapu kaydı, mimari proje, bilirkişi raporu, adi yazılı satış vaadi sözleşmesi, ödeme belgeleri ve delil listeleri sunulan ve toplanan tüm bilgi ve belgeler ile tüm dosya kapsamı, DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, adi yazılı gayrimenkul satış vaadi sözleşmesinden kaynaklanan tapu iptali ve tescil, gecikme tazminatı, olmadığı taktirde rayiç değerin tahsili istemine ilişkindir....
Menfi tespit davası devam ederken, icra takibi konusu borcun bir kısmı ödenirse, menfi tespit davası, ödenen borç kesimi için (kısmî) istirdat davasına dönüşür; ödenmeyen borç kesimi için ise menfi tespit davası olarak kalmakta devam eder. Yani, bu halde menfî tespit davasına kısmî tespit davası ve kısmî istirdat davası olarak devam edilir....
Hukuk Dairesinin 12/10/2015 tarihli, E.2015/32168, K.2015/29570 sayılı bozma ilamı doğrultusunda davaya Tüketici Mahkemesince bakılmış ve yargılama sonunda Mahkemece, 'davacı Tüketicinin resmi şekle aykırı yapılan hisseli taşınmaz satış sözleşmesi ile davalı şirketten taşınmaz hissesi aldığı, tapu devrinin yapılması ile sözleşmenin geçerli hale geldiği, yapılan keşif ve alının bilirkişi raporu ile taşınmazın tamamlandığının ancak sözleşme kapsamında yer alan sosyal tesislerin henüz inşaat halinde olduğunun tespit edidiği, davacı tüketicinin söz konusu tesisi sosyal tesis imkanlarından da yararlanmak amacıyla aldığı dolayısıyla keşif tarihi itibarıyla davalının sözleşmedeki yükümlülüklerini yerine getirmediğinin açık olduğu, davacının sözleşmenin iptali talebinin yerinde olduğu, ödemiş olduğu ücretin hakkaniyet ilkesi gözetilerek güncellenmiş bedeliyle davalıdan tahsili gerektiği' gerekçeleri ile davanın kabulüne, 19.427,25 TL'nin karar tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte...
Taraflar arasında imzalanan Hisseli Gayrimenkul Satış sözleşmesi başlıklı satış sözleşmesinin “sözleşmenin konusu” başlıklı 2. maddesinde "İş bu sözleşmenin konusu Yalova İli Termal İlçesi Killi Orman Mevkii G22D14C2D pafta 424 ada 23, 25, 27 parsellerinin 7/3650 hissesinin satışı, satış bedeli, teslimi, site aidatı, resim, harç ve vergilerin ödeme koşulları ile ilgili alıcı ve satıcı arasındaki karşılıklı taahhütleri kapsar." şeklinde ifade edilen hükümle tapuda pay devrini içeren bir devre mülk sözleşmesi olduğu, bu sözleşmenin devre tatil sözleşmesi olarak nitelendirilemeyeceği (Y.13. HD. 21.6.2018 T, 2016/8215- 2018/6992 sy.k) anlaşılmaktadır....
KARAR Davacı, davalı ... ... ile kardeş olduklarını, davalıya vekalet vermek için notere gittiğini, noterde belgeleri imzaladığını, bilahare öğrendiğine göre imzaladığı belgenin vekaletname olmayıp gayrimenkul satış vaadi sözleşmesi olduğunu, satış yapmadığını, para almadığını, bu belgenin hata ve hile ile imzalattırıldığını ileri sürerek gayrimenkul satış vaadi sözleşmesinin iptalini istemiş, birleşen dava ile de aynı sözleşmenin iptalini istemiştir. Davalılar cevap vermemiş, duruşmalara katılmamışlardır. Mahkemece, her iki davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalılar tarafından tem yiz edilmiştir. Gayrimenkul satış vaadi sözleşmesinin iptaline ilişkin bu davadan önce davalı ... ... tarafından ... 2.Asliye Hukuk Mahkemesinin 2005/667 esas sayılı dosyasıyla, 25.04.2005 tarihinde davacı aleyhine satış vaadi sözleşmesine dayanarak tescil davası açılmıştır....
Davalı, temlikname ve gayrimenkul geliştirme ve satış vaadi sözleşmesinin tamamen birbirinden bağımsız olup sözleşme gereği edimlerini yerine getirdikleri gibi temliknamenin de bedelsiz olmadığını savunarak davanın reddini dilemiştir. Mahkemece, davacının gayrimenkul değerleme ve satış vaadi sözleşmenin feshi talebinin kabulüne, temliknamenin iptali yönündeki talebin ise reddine karar verilmiş; hüküm, taraflarca temyiz edilmiştir. 1-Davacı, davalı taraf ile akdettiği gayrimenkul geliştirme ve satış vaadi sözleşmesi ile temliknamenin feshi istemi ile eldeki davayı açmıştır. Davalı, davanın reddini dilemiş, mahkemece yargılamada tesis edilen bilirkişi raporu doğrultusunda karar verilmiştir....
ASLİYE HUKUK (TÜKETİCİ)MAHKEMESİ Taraflar arasında ilk derece mahkemesinde görülen sözleşmenin iptali, menfi tespit ve istirdat davasının kabulüne dair verilen karar hakkında bölge adliye mahkemesi tarafından yapılan istinaf incelemesi sonucunda; davalı ... A.Ş.'nin istinaf başvurusunun esastan reddine yönelik olarak verilen kararın, süresi içinde Türkiye Halk Bankası A.Ş. vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; dosya içerisindeki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Dosyanın incelenmesinde; davalı ... Gayrimenkul Yatırım Ortaklığı A.Ş.'yi temsilen Av...., Av...., Av...., Av...., Av....'...
Termal Palace Hisseli Gayrimenkul Satış Sözleşmesi imzalatıldığını, eşi ... adına tapudan satış işleminin gerçekleştirdiğini, bu satış için elden 9.500,00 TL devre mülk bedeli ödediğini ve yine banka kanalıyla 625,00 TL iki yıllık bakım ücretini ödediğini, davalı tarafından sağlanan servis ile tesise geldiğinde daha önce gösterilen örnek daireye hiç benzemeyen tek odalı bir yer gösterilerek buranın tarafınca alındığının söylendiğini, kendisine satılan dairenin daha büyük olduğunu söylediğinde satış temsilcisinin bir yanlışlık olduğunu söyleyerek tanıtım bölümüne götürdüğünü, burada mağduriyetinin giderilmesinden çok, aldatıcı beyanlar ile, satılan daire ile örnek daire arasındaki fark ödenerek geçiş yapılabileceğinin söylendiğini, ancak bu teklifi kabul etmediğini, sözleşmenin iptal edilerek bedelin iadesini talep ettiğini, ... 10....
Mahkemece, davanın kabulü ile 21.000,00 Tl nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, 13.000,00 TL bedelli çek nedeniyle davacının davalıya borçlu olmadığının tespitine karar verilmiş; hüküm, taraflarca temyiz edilmiştir. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delilerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalının tüm, davacının aşağıdaki bendin dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekir. 2-Dava, araç satış vekaletinden doğan menfi tespit ve alacak davası olup, davacı, dava dilekçesi ile davalıya verdiği 13.000,00 TL lik çekten dolayı borçlu olmadığının tespitini istemiş ancak yargılama aşamasında verdiği dilekçe ile çekin karşılığının davalıya ödendiğini ve bu talebi yönünden davaya istirdat davası olarak devam edilmesini istemiştir. 13.000,00 TL lik çek yönünden menfi tespit davası istirdat davasına dönüşmüştür....