Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki menfi tespit- istirdat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Dava, taraflar arasında imzalanan 08.11.2000 başlangıç tarihli kira sözleşmesinin feshi ile ödenilen kira paralarının istirdatı ve kira paralarıyla ilgili takipten dolayı borçlu olunmadığının tespiti istemine ilişkindir. Davalı vekili, davanın reddi gerektiğini savunmuştur. Mahkemece Şişli 2. İcra Müdürlüğünün 2004/9402 sayılı takip dosyasındaki alacaktan dolayı davacının borçlu olmadığının tespitine, istirdat isteminin reddine karar verilmiş, hüküm davalı vekilince ve katılma yolu ile davacı vekilince temyiz edilmiştir....

    Esas sayılı takibin ihtiyati tedbir yoluyla durdurulmasına ve borçlu olmadığının tespiti ile takibin iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.İlk derece mahkemesince,HMK 'nun 114/2 delaletiyle 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun 5/A-1, 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunun 18/A-2 ve HMK'nın 115/2 maddeleri gereğince arabuluculuğa yönelik dava şartı yokluğu nedeniyle davanın usulden reddine karar verilmiştir. Karara karşı davacı vekili istinaf kanun yoluna başvurmuştur. Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; ticaret mahkemesinin görev alanına giren menfi tespit davalarında arabuluculuğa başvurunun dava şartı olmadığı savunmasıyla kararın kaldırılması ve davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir. İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE;Dava, İİK 72/3.maddesi uyarınca menfi tespit istemine ilişkindir....

      İlk derece mahkemesince; dava konusu taşınmazın teslim ve sözleşmenin ifasının mümkün olmadığı, davacı tarafından davalı bankadan kullanılan kredinin bağlı kredi olduğu, davacının gerek davalı şirkete gerekse kullandığı kredi nedeniyle davalı bankaya ödediği tutarların denkleştirici adalet ilkesine göre dava tarihinde ulaştığı miktarı sebepsiz zenginleşme hükümleri uyarınca davalılardan müştereken ve müteselsilen talep edebileceği gerekçesiyle; davalı Yeşil Gayrimenkul Yatırım Ortaklığı A.Ş. ile imzalanan gayrimenkul satış vaadi sözleşmesi ve bu sözleşmeye bağlı olarak davalı banka ile imzalanan ön ödemeli konut finansmanı sistemi kredi sözleşmesinin iptaline, davacının kullanılan kredi nedeni ile bakiye 61.250TL’den davalı bankaya borçlu olmadığının tespitine ve sözleşme kapsamında davalı ...,Gayrimenkul Yatırım Ortaklığı A.Ş.ne ve davalı ......

        "İçtihat Metni" Dava, taraflar arasında akdedilen 14/01/2014 tarihli gayrimenkul satış vaadi ve kat karşılığı inşaat sözleşmesinin feshi ile alacak talebine ilişkin olarak açılan davada Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı yetkisizlik kararı verilmesi nedeni ile dosyada son karar Bölge Adliye Mahkemelerinin faaliyete geçmesinden sonra verilmiş ise de iki farklı Bölge Adliye Mahkemesinin yargı çevresinde kalan mahkemelerce karşılıklı olarak yetkisizlik kararı verilmiş olması ve 5235 sayılı Kanunun 36/3. maddesi gereğince Bölge Adliye Mahkemeleri hukuk dairelerinin görevinin yargı çevresi içerisinde bulunan adlî yargı ilk derece hukuk mahkemeleri arasındaki yetki ve görev uyuşmazlıklarını çözmek olduğundan yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Dava, gayrimenkul satış vaadi sözleşmesinin feshi ile ödenen bedelin iadesi istemine ilişkindir. Ankara 20....

          Somut olayda, takip konusu Kocaeli 2.Tüketici Mahkemesinin 2021/483 Esas, 2021/955 Karar sayılı, 26/10/2021 tarihli ilamında "Davanın kabulü ile; taraflar arasında düzenlenen 15/02/2021 tarihli 4116500031 sözleşme nolu hisseli gayrimenkul satış sözleşmesinin resmi şekilde yapılmamış olması sebebiyle geçersiz olduğunun tespiti ile, bu senetler sebebiyle davacının davalıya borçlu olmadığının tespitine, bu sözleşme nedeniyle davalıya ödenen 23.210,00- TL'nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalıdan alınarak davacıya verilmesine," dair hüküm kurulduğu anlaşılmış olup, anılan ilamda menfi tespit hükmü kurulmuş olmakla, bu kısım kesinleşmeden edaya ilişkin kısmın icrası da mümkün olmadığından mahkemece davanın kabulüne dair verilen kararda isabetsizlik bulunmamaktadır....

          Tüketici Mahkemesi'nin 2018/1022 Esas sayılı dosyadaki dava konusunun istirdata dönüşmüş bir menfi tespit davası olduğunu, söz konusu karara karşı istinaf kanun yoluna başvurduklarını, aleyhlerine başlatılan takibin hukuka aykırı olduğunu, mahkeme kararının kesinleşmeden infazının mümkün olmadığını ileri sürerek kararın kaldırılması istemi ile istinaf yoluna başvurmuştur. C. Gerekçe ve Sonuç Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile takibe konu İstanul ... 7. Tüketici Mahkemesi'nin 2018/1022 Esas sayılı dosyasında verilen karar örneğinin incelenmesinde davacının ..., davalıların ise ... ... İnş. Tic. Şirketi ile şikayetçi... Faktoring A.Ş. olduğu, mahkeme kararının incelenmesinde delillerle gerekçe kısmında davanın ''gayrimenkul satış vaadi sözleşmesinden kaynaklanan sözleşmenin iptali ve ödenen bedelin iadesi davası'' olduğunun belirtildiği, kararın hüküm kısmında da davacı ile ... ... İnş. Tic....

            arasında farklı tarihlerde hisseli gayrimenkul satış sözleşmesi adı altında adi yazılı devre mülk sözleşmeleri düzenlendiğini, bu sözleşmeler kapsamında davacı T2'ın 38.300,00 TL ödeme yaptığını, 19/06/2017 vade tarihli 12.400,00 TL bedelli senet verdiğini, bu senedin ödemesinin yapılmadığını, davacı T1 ile davalı Termal Saray arasında farklı tarihlerde hisseli gayrimenkul satış sözleşmesi adı aldında adi yazılı devre mülk sözleşmeleri düzenlendiğini, bu sözleşmeler kapsamında davacı T1'ın 22.840,00 TL ödeme yaptığını, değişik vade ve tutarlarda toplamda 11.250,00 TL bedelli senet verdiğini, bu senetlerin ödemesinin yapılmadığını, davalıların taşınmazların devir ve teslimini gerçekleştirmediklerini, davacıların yararlanamadığı kullanamadığı devre mülk için müvekkillerinin maddi ve manevi zarara uğradıklarını, müvekkillerinin cayma hakkını kullandıklarını, toplam bedelin ve senetlerin iadesini içeren ihtarname keşide edildiğini belirterek; davacılar ile davalılar arasında imzalanmış olan...

            KARAR Davacı, Davalı ...i ile aralarında 13.01.2013 tarihinde 16.500,00-TL tutarında Hisseli Gayrimenkul Satış Sözlemesi imzaladıklarını, imzalanan bu satış sözleşmesinin toplam bedelinin 16.500,00-TL olduğunu, davalı firmaya 4.000,00-TL peşinat ve her biri 500,00/TL olmak üzere toplam 12500,00-TL olmak üzere 25 adet senet verdiğini, ayrıntıyı bilmeden imzaladığı sözleşmenin yasa kapsamına ters düştüğünü, bu tür sözleşmelerin noterde yapılması ve tapu siciline şerh edilmesi gerektiğini, 14.01.2013 tarihinde AP00953632211 Barkot numaralı APS hizmetiyle ilgili firmaya dava konusu devremülk sözleşmesinden caydığını yasal süresi içerisinde usulüne uygun olarak ihtar ettiğini, davalı firmanın ihtarnameyi 15.01.2013 tarihinde tebellüğ ettiğini, bunun yanı sıra ilgili firma hakkında 23.01.2013 tarihinde bakanlığa şikayet dilekçesi verdiğini belirterek cezai şart uygulanmaksızın dava konusu sözleşmenin feshi ile her biri 500,00-TL olan 25 adet senedin iadesine, borç altına tutan her türlü belgelerin...

              KARAR Davacı, davalı şirketten devremülk satın aldığını ve 20.700,00 TL ödediğini, ancak tapunun teslim edilmediğini ayrıca şirketin uluslararası takas sistemi olan RCİ' den ayrıştırılmış olduğundan kendisinin bilgilendirilmediğini ileri sürerek sözleşmenin iptalini, ödenen bedelin faizi ile tahsilini istemiştir.. Davalı, davanın reddini dilemiştir. Mahkemece, sözleşmenin hisseli gayrimenkul sözleşmesi olduğu ve davanın davalının ikametgahında açılması gerektiği gerekçesiyle davanın yetki yönünden reddine, yetkili mahkemenin Ankara Asliye Hukuk Mahkemeleri olduğuna karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir. Sözleşmenin niteliği hisseli gayrimenkul satış sözleşmesi olup, davalının yerleşim yeri adresinin yetkili mahkeme olduğu kanaatine varılmakla görevli ve yetkili mahkemenin Ankara Asliye Hukuk Mahkemeleri olduğu ileri sürülerek yetkisizlik kararı verilmiştir....

                Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 2020/71 esas sayılı dosyası ile menfi tespit davası açılmış olup, davanın derdest olduğunu, bekletici mesele yapılması gerektiğini, mahkemenin kabul etmediğini, taşınmazı almak amacıyla ihaleye fesat karıştığını, mahkeme kararının kaldırılması gerektiğini belirtmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Tüm dosya kapsamı uyarınca; uyuşmazlık, Burhaniye İcra Müdürlüğü'nün 2018/273 Tal. sayılı dosyasından 17/09/2019 tarihinde yapılan ihalenin feshine ilişkindir. Mahkemece, davacının davasının reddi ile; İİK 134/2 maddesi gereğince feshi istenen ihale bedelinin (157.000,00- TL) %10'u olan 15.700,00- TL para cezasının davacıdan tahsili ile Hazineye irat kaydına, dair karar verilmiştir. İstanbul ( Anadolu ) 1....

                UYAP Entegrasyonu