Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Esas sayılı Tensip Tutanağınca verilen 9/10 no'lu ara karara yönelik yapılan istinaf başvurusunun incelenmesi neticesinde; DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve HUKUKİ NİTELENDİRME: Davacılar, murisleri Hasan İpçi’nin, davalı şirketin 68 adet hisse adedi kadar hissedarı olduğu, sahip olduğu 67 adet hissesini annelerinden boşandıktan sonra birlikte yaşadığı davalı ......’ye Bursa 3.Noterliğince düzenlenmiş 10/12/2003 tarih 52104 yevmiye no’lu hisse devir sözleşmesi ile 67.000 TL karşılığında devir ettiği, murislerinin 31/12/2017 tarihinde vefat ettiği, vefat edene kadar şirket işleri ile ilgilenmeye devam ettiğini, hisse devrinin kendilerinden mal kaçırmak için muvazaalı yapıldığını, devir için düzenlenen ortaklar kurulu kararındaki imzanın anneleri ........ ait olmadığını, bu yüzden yok hükmünde olduğunu, davalı ........’nin hisseleri satan, alacak maddi gücünün olmadığı gibi hisse devir bedelinin de çok düşük olduğu, şirket adına kayıtlı gayrimenkul, taşıt ve makinaların bulunduğu, bunların...

    Noterliği'nin 30/01/2019 tarih ve ... yevmiye sayılı noter sözleşmesi ile davacı yana devrettiğini, söz konusu hisse devri için dava dilekçesinin aksine 5.500,00 TL bedel öngörüldüğünü, müvekkili tarafından hisse devri yapılmasına rağmen davacı yan tarafından hisse devri sonrasındaki işlemlerin tamamlanmadığını, hisse devrinin sadece noterde yapılmış olmasının yeterli olmadığını, aynı zamanda ortaklar genel kurulunun bu konuda karar almasının gerekli bulunduğunu, davalı şirketin ortaklar genel kurulunun bu konuda karar almadığını, yapılan hisse devrinin onay görmediğini, davacının hisse devri konusundaki sonraki işlemlerden imtina etmesi, ortaklar genel kurulunun da bu konuda karar almaması ve yaşanan salgının yarattığı ekonomik olumsuzlukların tümünün birleşmesi nedeniyle hisselerini devretmek zorunda kaldığını, müvekkilinin basiretli ve dürüst bir iş insanı olduğunu, hisse devri için davacı yandan almış olduğu bedeli de ödemeye hazır bulunduğunu, davalı şirkette müvekkiline ait hisselerinin...

      Hal böyle olunca, mahkemece hisse devir sözleşmesi ile davalı ...'ın davalı şirketin tek ortağı ve müdürü olduğu, hisse devir sözleşmesinde anılan davalının açıkça hisse devir sözleşmesini davalı şirkete ibrazı ile ticaret sicil müdürlüğünde gerekli tescilleri yaptırmaya yönelik edim yükü altında bulunduğunun düzenlendiği, davalı ...'ın hisse devir sözleşmesindeki edimini ifa etmemesinin TMK'nun 2. maddesine aykırı bulunduğu gözetilerek davanın kabulü ile pay devir tarihinden itibaren davacının davalı şirket ortağı olmadığının tespitine, pay devrinin ... .... Sicil Müdürlüğünde tescil ve ilanına karar verilmesi gerekirken, yanılgılı gerekçe ile yazılı şekilde hüküm kurulmasında isabet görülmemiştir....

        Mahkemece, davacının davalıya 7268 adet hisse devrettiği, bu hisselerden davalının 1650 hisse bedelini davacıya ödediği, 1140 adet hisseyi tekrardan davacıya iade ettiği, 1568 adet hissenin devri için davacıya ihtarname gönderdiği, ihtarnameye rağmen hisseleri kendi adına almayan davacının 1568 adet hisse için temerrüde düştüğünden bahisle söz konusu hisseler yönünden davacının dava açmakta hukuki yararının olmadığı gerekçesiyle bakiye 2910 adet hisse karşılığı olan ....910,000,00 TL’nin davalıdan tahsiline karar verilmiştir. Ancak, dava konusu hisselerin senede bağlanmamış ve bedelinin tamamı ödenmiş çıplak paylar olduğu, bunların devrinin alacağın temliki hükümlerine göre yapılması gerektiği, dava konusu hisse devirlerinin geçersizliği ile davacı adına tescili istemli işbu davanın açıldığı tarihten karar tarihine kadar davalı tarafından 1568 adet hisse devrinin yapılmadığı anlaşılmaktadır....

          ın kooperatif ortaklığının devrinin yasal düzenleme ve anasözleşmeye uygun olduğu, fakat ...'ın hisse devir sözleşmesi tarihi itibariyle kooperatife 160.321,82 TL borcu bulunduğu, kendisine düşen daireyi ise davacı dışı üçüncü kişiye sattığı, bunun karşısında davacının, ...'ın kooperatif hissesini ....000,00TL karşılığında birikmiş borçları birlikte devralmasının hayatın olağan akışına uygun olmadığı, çünkü ödenen veya ödenecek aidatlar karşılığında kooperatiften elde edilmesi beklenen konutun hisse devrinden önce satıldığı, davacının elde etmeyi beklediği yararın ortadan kalktığı, davacının sadece borç devraldığı ve alacaklı durumda olan kooperatifin hisse (borç) devrine izin vermesi durumunda kooperatif ve diğer üyelerin zarar görmesi ihtimalinin söz konusu olduğu gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir. Karar, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir....

            Hisse devrinin, şirket pay defterine kaydedilmemesinden bu işle görevli şirket müdürü ile birlikte şirkete sorumludur. Davacının, şirket aleyhine açtığı davanın, çoğu isteyenin azıda istemiş sayılacağı ilkesinden hareketle davacının devraldığı payların, pay defterine kayıt ve tescili istemini de içerdiğinin kabulü zorunludur. Diğer taraftan pay devrinin, şirket pay defterine kaydedilmesinde davacıya bir kusur izafesi mümkün değildir. Açıklanan nedenlerle, davanın reddine ilişkin yerel mahkeme kararı usul ve yasaya aykırı bulunduğundan davacının temyiz isteminin kabulü ile kararın bozulmasına karar verilmesi gerekirken yerel mahkeme kararının yazılı şekilde onanmasına ilişkin sayın çoğunluk görüşüne karşıyım....

              Tüm bunlara rağmen davalı vekili, dilekçelerinde ve duruşmadaki beyanlarında 14.11.2011 tarihli devir tarihi itibarıyla nama yazılı hisse senedinin basılmadığını savunduğu halde mahkeme kararının gerekçesinde, davacının, şirketin hisselerinin nama yazılı olduğu ve hisse senetlerinin hangi tarihte basılmış olduğu iddiaları ile örneğini sunduğu hisse senedi ve matbaa faturasıyla ilgili herhangi bir değerlendirme yapılmamıştır....

                Mahkemece, dava ticari şirket hisse devri protokolünden kaynaklanan taşınmaz devrinin hileli olduğu sebebine dayalı tapu iptal ve tescil istemi olarak nitelendirilmiş ve görevsizlik nedeniyle davanın reddine karar verilmiştir. Dosya içeriği ve toplanan delillerden, davacı ile eşi ve dava dışı ... ve eşinin %25’er pay ile ... Bağcılık Şarapçılık Zeytincilik Tarım ve Gıda Sanayi Ticaret LTD Şirketine ortak oldukları, 16.12.2013 tarihli hisse devri protokolü ile davacı ve eşinin şirket hisseleri ile davacının maliki olduğu çekişme konusu 66 parsel sayılı taşınmazın davalıya devrinin kararlaştırıldığı ve bu doğrultuda 17.12.2013 tarihinde taşınmazın davalıya temlik edildiği anlaşılmaktadır....

                  a devrildiği, karar defterinin 09.12.2009 tarih ve 16 nolu kararı ile ortaklığın devre muvafakat ettikleri, hisse devrinin pay defterine kaydedilip kaydedilmediğinin uyuşmazlık konusu olduğu, davalı şirket müdürü ...'ya şirketin pay defterini verilen kesin süre içeresinde ibraz etmesi, ibraz edilmemesi halinde davacının hisse devrini pay defterine kaydedildiği iddiasının ispat edilmiş sayılacağı ihtar edilmesine rağmen dosyaya ibraz edilmediğinden davacının hisse devrinin pay defterine kaydedildiği iddiasının ispat edilmiş olduğunun kabul edildiği, 09.12.2009 tarihli hisse devri sözleşmesiyle davacının ortaklığının sona erdiği, davalı sicil memurluğunu işlem tesisine zorlayıcı şekilde tescil hükmü kurulamayacağı gerekçesiyle sicil memurluğu hakkında açılan davanın reddine, diğer davalılar hakkında açılan davanın kabulüne, davacının ...Elit Dershanesi Eğitim Hizmetleri Tic. Ltd. Şti.'deki hissesini davalı ...'...

                    Bonoya bağlanan borç temel ilişkiden bağımsız ve mücerret nitelikte ise de, davacı vekili 5.10.2005 tarihli replik dilekçesinde, malen yazılı ihdas nedenini açıklayarak bononun hisse devrine karşılık verildiğini ileri sürerek bonoyu sebebe bağlamıştır. Buna karşılık davalı vekili, ortaklık kurulu kararı ve Ticaret Sicil kaydından da görüleceği üzere kendisine hisse devri yapılmadığını, bononun teminat amaçlı olarak davacıya verildiğini ve bedelsiz olduğunu savunmuştur. Bu durumda davacı, bononun hisse devri karşılığında kendisine verildiğini belirterek bonoyu sebebe bağladığından ve davalı da hisse devrinin gerçekleşmediğini ileri sürdüğünden mahkemece davalının savunması ile ilgili delilleri irdelenip sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, bu yön gözden kaçırılarak eksik inceleme ile yazılı şekilde davanın kabulünde isabet görülmemiştir....

                      UYAP Entegrasyonu