Davalı ... vekili, müvekkilinin bir kısım hissesini davacıya devrettiğini, devir bedelini de nakten aldığını, hisse devri ile birlikte Pendik Şubesinin, eğitim bedeli için tanzim edilen 121.170 TL tutarındaki bonoların, malzeme ve cihazların davacıya teslim edildiğini, davacının düzenlediği senet bedellerinin müvekkiline değil şirket kasasına ödendiğini, bu ödemelerin şirketin mali sıkıntısının giderilmesi için yapıldığını, iddiaların gerçeği yansıtmadığını, hisse devrinin şirkete bildirildiğini, ortaklar kurulunun karar aldığını, devrin pay defterine kaydedildiğini, davalıların davacının hisse devrinin pay defterine kaydına muvafakat ettiklerini savunarak davanın reddini istemiştir. Davalı ... vekili, hisse devir sözleşmesinin tarafı ve şirkette yöneticiliği olmayan müvekkilinden talepte bulunulamayacağını savunarak, davanın reddini istemiştir....
Somut olayda muris ... tarafından yapılan 07.08.2001 tarihli hisse devri ve 28.01.2015 tarihli hisse devrinin iptali talep edilmiş olup, bilirkişi raporunda da belirtildiği üzere her iki pay devrinin de yapıldığı tarihte yürürlükte bulunan Türk Ticaret Kanunu hükümlerine göre geçerli bir şekilde yapıldığı, Adli Tıp Kurumu 4.İhtisas Kurulu'nun 12/09/2018 tarihli raporu ile de muris ...'...
CEVAP Davalılar vekili cevap dilekçesinde; 12.04.2018 tarihli şirket hisse devrinin geçersiz olduğunu, taraflar arasında hisse devri konusunda harici bir anlaşma yapıldığını, bu sözleşmeye göre hisselerin bedelinin 1.250.000,00 TL olduğu ve bu meblağın 15.04.2018 tarihine kadar ödenecek olmasına rağmen davacının bu edimini yerine getirmediğini, limited şirket hisse devrinde ... kurucu unsurlarının, genel kurul kararı, hisse devrinin tescil ve ilanı olduğunu, hisse bedelinin ödenmesi gerçekleşmediğinden limited şirket hisse devrinin gerçekleşmesinin kanuna aykırı olduğunu, davacının haksız hisse devri talebinin şirket genel kurulu kararı ile reddedildiğini, davalı hakkında başlatılmış bulunan Savcılık soruşturmalarının tamamının davacı, vekili ve akrabaları tarafından başlatılmış iftiralardan kaynaklı olduğunu, şirketin usulüne aykırı hiçbir işlemi olmadığını, ihtiyati tedbir kararında alınacak teminatın çok düşük olduğunu, teminat miktarının yükseltilmesi taleplerinin olduğunu, davacı vekilinin...
Noterliği’nin 08.08.2018 tarih ... sayılı hisse devir sözleşmesi ile devrettiği, aynı tarihli Genel Kurul kararı ile müvekkili ...’n şirketteki müdürlüğünün sonlandırılıp davalı ...’ın şirket müdürü olarak atanmasına karar verildiği, ancak davalı ortak ve şirket müdürü ... tarafından hisse devrinin tescili için bugüne değin Ticaret Sicil Müdürlüğü’ne başvuru yapılmamış olup Ticaret Sicil Müdürlüğü’ne hisse devrinin tescili için hem devir alan ...’a Bursa 19....
Bölge Adliye Mahkemesi'nce; TTK'nın 133/2. ve İİK'nın 94. maddeleri uyarınca hisse paylarının menkul hükmünde olduğu, mülkiyet hakkı zamanaşımı ile ortadan kaldırılamayacağından 10 yıllık zamanaşımı süresinin uygulanamayacağı, dava konusu hisse senetlerinin hamiline yazılı hisse senetleri olması nedeniyle, devri için TTK'nın 489. maddesi uyarınca zilyetliğin devrinin (teslim) yeterli olduğu, hisse devrinin geçerliliği için yönetim kurulu kararı gerekmediğinden 3 aylık hak düşürücü süre içerisinde dava açılmadığı gerekçesinin yerinde olmadığı, davacının 1996 yılında davalı şirketin ortağı olmadığını taraflar arasındaki başka bir davada beyan ettiği, davacının hisse paylarının devrinin hukuka aykırı olduğu iddiasının hakkın kötüye kullanılması niteliğinde olduğu gerekçesiyle davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK'nın 353/1-b-2. maddesi uyarınca esastan kabulüne, yerel mahkeme kararının kaldırılmasına, hükmün gerekçe yönünden düzeltilerek davanın reddine karar verilmiştir....
Dava sebebi devir niyeti olmadan hisse devrinin usul ve yasaya ve şekle aykırı olarak yapıldığı ve davacının tehdit ve baskı altında hisse devrinin gerçekleşmesi olarak dava dilekçesinde açıklanmıştır. TBK nın 39. maddesinde korkutma etkisinin ortadan kalktığı andan başlayarak bir yıl içinde sözleşme ile bağlı olunmadığının bildirilmesi şart koşulmuştur....
Taraflar arasında davacının davalı şirkette bulunan hisselerini noterde akdedilen hisse devir sözleşmesi ile davalı T3 devrettiği, devir nedeniyle davalı T3'ın davacıya 50.000,00 TL ödediği, hisse devrinin davalı şirket ortaklar kurulu kararıyla kabul edildiği, ticaret sicilinde tescil işleminin ise yapılmadığı hususlarında herhangi bir ihtilaf bulunmamaktadır. Asıl davada uyuşmazlık, davacının hisse devrinin ticaret sicilinde tescilini talep edip edemeyeceği, karşı davada ise, karşı davacının hisse devir sözleşmesi nedeniyle karşı davalıya ödediği bedelin tahsilini talep edip edemeyeceği hususlarından kaynaklanmaktadır. Öncelikli olarak davalı T3'ın ek karara yönelik istinaf itirazının incelenmesi gerekir....
a yapılan hisse devrinin 1.474,70 hisse yönünden iptaline, iptal edilen hisselerin davalı şirketin pay defterine davacı adına kaydedilmesine dair verilen kararın davacı vekili ile davalılar ... ve Akel Tekstil A.Ş. vekilince temyizi üzerine karar Dairemizce onanmıştır. Davalılar Akel Tekstil San.ve Tic. A.Ş. ve ... vekili vekili, bu kez karar düzeltme isteminde bulunmuştur....
Dava, muris muvazaasından kaynaklanan hisse devrinin iptali ve davacı adına tescili istemine ilişkin olup, uyuşmazlık, tarafların murisi olan ...’ın sahibi olduğu limitet şirket hisselerini muvazaalı olarak davalıya devredip devretmediği noktasında toplanmaktadır. Muris muvazaasına dayalı olarak yapılması gereken inceleme ve araştırmanın temelini, tarafların ekonomik güç ve ihtiyaçları, devre konu edilen hisselerin bedellerinin ödenip ödenmediği, ödendi ise buna ilişkin kayıtların bulunup bulunmadığı, hisse devrinin gerçek değer üzerinden yapılıp yapılmadığı, murisin ekonomik olarak böyle bir devre ihtiyacının bulunup bulunmadığı, başkaca mal varlığı veya parasının olup olmadığı hususları oluşturmaktadır....
DELİLLER VE GEREKÇE: Davacı taraf, murisin mal kaçırma amacıyla davalı şirketteki hissesini davalı ortaklara devrettiğini, devrin gerçek bir devir olmadığı mirastan mal kaçırma amacına dayandığını ileri sürerek hisse devrinin miras payı oranında iptali, olmadığı takdirde hisselerin rayiç değerinin davacılara miras payları oranında ödenmesi, olmadığı takdirde davacıların saklı payı nedeniyle tenkisini istemektedir. Muvazaa, 01.07.2012 tarihinde yürürlüğe giren 6098 sayılı TBK'nın ise 19. maddesinde düzenlenmiştir. Miras payına dahil olduğu ve muvazaalı olarak devredildiği öne sürülen ticari şirket hisse devrinin 6102 sayılı TTK'da tanımlanmış olması, davanın ticari dava olduğunun kabulüne olanak vermez. Zira davacı taraf, hisse devrinin muvazaalı olması nedeniyle geçersiz olduğunu ileri sürmekte olup, davanın temeli muris muvazaasına dayanmaktadır....