KARŞIOY Dava, davalılardan ... ile ... arasında akdedilen limited şirket hisse devrinin ve buna bağlı olarak davalılardan E.A.J. İç ve Dış Tic. Ltd. Şti. genel kurulu tarafın-dan alınan hisse devrinin onaylanmasına ilişkin kararın hükümsüzlüğünün tespit ve iptali istemlerine ilişkindir. Açıklamadan da anlaşılacağı üzere davada birbirine bağlantılı olmakla birlikte iki ayrı talep mevcuttur. Yerel mahkemece, dava, sadece genel kurul kararının iptali olarak nitelenmiş ve münhasıran bu talep bakımından yapılan inceleme ve değerlendirmeye dayalı olarak üçüncü kişi konumundaki davacının aktif husumet yokluğu nedeniyle dava reddedilmiştir. Yerel mahkemece verilen işbu karar, bu haliyle, HMK’nın 297/2. maddesine açıkça aykırıdır....
ın sözleşmedeki edimini yerine getirdiği gerekçesiyle davanın hisse devri iptali talebi yönünden ve davacının zarar tazmini yönünden reddine dair hükmün davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine Yargıtay 11. Hukuk Dairesi’nce onanmasına karar verilmiştir. Bu kez, davacı vekili karar düzeltme isteminde bulunmuştur. 1) Dosyadaki yazılara, mahkeme kararında belirtilip Yargıtay ilamında benimsenen gerektirici sebeplere göre, davacı vekilinin HUMK 440. maddesinde sayılan hallerden hiçbirisini ihtiva etmeyen aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair karar düzeltme itirazlarının reddi gerekir. 2) Dava, hisse devrinin geçersiz olduğu iddiasına dayalı olarak açılan hisse devrinin iptali, olmadığı takdirde bu devir nedeniyle oluşan zararın tahsili istemine ilişkindir. Her ne kadar mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama neticesinde, protokolde davacı ...'...
Mahkemenin, murisin davalı ...’ye devrinin sahte imza ile yapıldığı için geçersiz olduğu, bu nedenle kooperatif hissesinin elbirliği mülkiyeti altında olduğu, buna göre tek mirasçının devrinin geçersiz olduğu gerekçesiyle davanın kabulü ile hisse devrinin iptaline ilişkin kararı Yargıtay 11. HD'nce bozulmuştur. Yargıtay bozma ilamında özetle; Davacılardan ... Kiraz, sahte imza ile düzenlendiği devir sözleşmesi ile murisin ölümünden önce 25.05.1999 tarihinden itibaren kooperatif üyesi olduğu, bu durumun gerek birlikte mirasçı oldukları diğer davacılar ve gerekse dava dışı kooperatifçe benimsendiği, bu davacının üyeliğinin 02.05.2002 tarihine kadar da bu şekilde devam ettiği, bu durumda davada iptali istenen devir öncesinde davacılardan ... Kiraz’ın artık tek başına kooperatif üyesi olduğunun kabulünün gerektiği belirtilerek dava dilekçesinde ileri sürülen diğer iptal nedenlerinin incelenmesi, tartışılması ve sonucuna göre bir karar verilmesi" gereğine değinilmiştir....
DAVA : Ticari Şirket Hisse Devrinin İptali/Hisse Bedelinin Tahsili DAVA TARİHİ : 17/08/2020 KARAR TARİHİ : 18/03/2021 GEREKÇELİ KARAR YAZIM TARİHİ : 19/03/2021 Mahkememizde görülmekte olan Ticari Şirket Hisse Devrinin İptali/Hisse Bedelinin Tahsili davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkilinin .....A.Ş nezdinde sahip olduğu her biri 1 TL değerinde olan 82.676.400 paya toplamda 82.676.400,00-TL'ye tekabül eden hisselerini davalı ...'na 11/11/2018 tarihinde devrettiğini ve hisse devrinin yönetim kurulu kararı ile kabul edilerek pay defterine işlendiğini, devir tarihi itibariyle muaccel olan hisse devri bedelinin davalı tarafından müvekkiline ödenmediğini, bu nedenlerle davalının sahip olduğu hisselerin 3.kişilere devir ve temlikinin önlenmesi için Gaziantep 2.Asliye Ticaret Mahkemesi'nin ........
Dava, muris muvazaasından kaynaklanan hisse devrinin iptali ve davacı adına tescili istemine ilişkin olup, uyuşmazlık, tarafların murisi olan ...’ın sahibi olduğu limitet şirket hisselerini muvazaalı olarak davalıya devredip devretmediği noktasında toplanmaktadır. Muris muvazaasına dayalı olarak yapılması gereken inceleme ve araştırmanın temelini, tarafların ekonomik güç ve ihtiyaçları, devre konu edilen hisselerin bedellerinin ödenip ödenmediği, ödendi ise buna ilişkin kayıtların bulunup bulunmadığı, hisse devrinin gerçek değer üzerinden yapılıp yapılmadığı, murisin ekonomik olarak böyle bir devre ihtiyacının bulunup bulunmadığı, başkaca mal varlığı veya parasının olup olmadığı hususları oluşturmaktadır....
Oysa, anonim şirket hisse senetlerinin “taşınır mal” hükmünde olduğu, senede bağlanmamış pay senetlerinin devrinin ise “alacağın devre (temliki)” hükümlerine tabi olduğu, TBK’nın 184 ücnü maddesi uyarınca alacağın devrinin “adi yazılı şekle” tabi olduğu izahtan varestedir. Nitekim az önce zikrolunan hisse devir sözleşmesi vasıtasıyla “yazılılık koşulu” gerçekleşmiştir. Açıkça zikredilmese de her sözleşmenin bir taahhüt ve tasarruf safhası bulunmaktadır....
a hisse devrinin gerçekleştirildiğini, ancak şirket tarafından müvekkili aleyhine ...kapatılan 3. Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 2011/213 esas sayılı dosyasında alacak davası açıldığını, müvekkilinin de bu davaya karşılık olarak kâr payı alacağı davası açtığını, bu davada müvekkilinin hissesinin iadesini isteyebileceğinin belirlendiğini ileri sürerek, 08/04/2011 tarihli protokol gereği devredilen 1500 adet hissenin devrinin iptali ile iadesini talep ve dava etmiştir. Davalılar vekili, davacı ile müvekkili ...'ın S.E.A. Petrol Ltd. Şti.'nin ortağı ve yetkilisi olduklarını, yapılan üstünkörü inceleme neticesinde davacının şirket paralarını zimmetine geçirdiğinin öğrenildiğini, bu hukuka aykırı eylemler nedeniyle şirketteki hissesini ...'...
Mahkemece yapılan yargılama sonucunda, taraflar arasındaki uyuşmazlığın vekalet görevinin kötüye kullanılmasından kaynaklı maddi ve manevi tazminat ile vekaleten yapılan işlemin iptali istemine ilişkin olduğu tespitinde bulunularak hüküm tesis edildiği anlaşılmıştır. Davacının talebi vekaleten yapılan hisse devrinin de iptaline yöneliktir. İncelenen dosyada, karar defterinde söz konusu hisselerin daha sonradan da bir kaç kez el değiştirdiği, davalının vekaleten hisseleri sattığı ilk hisse sahibi ve sonradan yapılan satışla hisse sahibi olan şahıslar ile şuanda hisseye sahip olan şahsın dosyada taraf olmadığı anlaşılmıştır. Karar defterine göre vekaleten yapılan hisse devrinden sonra aynı hisselerin el değiştirdiği anlaşıldığından davada taraf olmayan kişiye ait hisse devrinin iptalinin yapılması savunma hakkının kullanılmasını engellemiştir....
a devretmesi hususunda protokol yapıldığını, hisse devrinin geçici süre ile yapılmadığını veya belirli olayların gerçekleşmesine kadar yapılmış olmadığını, hisse devrinin kesin ve nihai olduğunu, sözkonusu protokolün iki tarafa borç yükleyen bir sözleşme niteliğinde olmadığını, davalıya yüklenilen herhangi bir edim olmadığını, davacının protokol gereği üçüncü kişilere icra takibi yapmış ise de; aldığı tahsilatların hiçbirisinin müvekkillerine yansıtmadığını, davacının hukuka aykırı eylemleri nedeniyle Bursa 7. Asliye Ceza Mahkemesinin 2011/782 esas sayılı dosyasında yargılanarak ceza aldığını ileri sürerek, haksız ve mesnetsiz davanın reddini talep etmiştir....
e yapılan hisse devrinin gerçekte satış değil bağışlama olarak yapıldığı, satış akdi muvazaa nedeniyle, bağışlama ise, şekil şartları yerine getirilmediği için geçersiz olduğu gerekçesiyle, hisse devrine ilişkin ortaklar kurulu kararının iptali ile davacı mirasçıların miras hisseleri oranında devre konu edilen hisselerin davacı mirasçılar adına ticaret siciline, bakiye kalan hissenin ise davalı adına ticaret siciline kayıt ve tesciline karar verilmiştir. Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir. 1- Dava, muris muvazaasına dayalı şirket hisse devrinin iptali istemine ilişkin olup, mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir....