Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İNCELEME VE GEREKÇE Asıl ve birleşen davalar, davalı şirketin 05.01.2017 tarihinde yapılan genel kurul toplantısında alınan kararların yoklukla malul olduğunun tespiti, olmadığı takdirde iptali talebine ilişkindir. İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda asıl ve birleşen davaların reddine karar verilmiş; bu karara karşı, davacı vekilince, yasal süresi içinde istinaf başvurusunda bulunulmuştur. İstinaf incelemesi, HMK'nın 355. maddesi uyarınca, ileri sürülmüş olan istinaf nedenleriyle ve kamu düzeni yönüyle sınırlı olarak yapılmıştır....

    Mahkemece, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, davacının şirkete ortaklığını 20/09/1999 tarihinde hisse devri almak yoluyla kazandığı ve bu tarihte yürürlükte olan 6762 Sayılı ...'nun 405/... maddesi uyarınca pay sahiplerinin sermaye olarak şirkete verdiklerini geri isteyemeyeceklerinin düzenlendiği, davalı şirketin tasfiye halinde bulunmadığı, davacının davasını ispatlayamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir. Dava, geçerli şekilde ortaklık ilişkisinin kurulmadığının tespiti ve davalı tarafından tahsil edilen paranın istirdadı istemine ilişkindir. Davacı taraf, davalının yüksek faiz verileceği ve her istenildiği an geri ödeneceği garantisiyle kendisinden para alındığını, mevzuata uygun bir biçimde davalı şirkete ortak olunmadığını, geçerli bir ortaklık ilişkisinin kurulmadığını ileri sürdüğüne göre, evvelemirde davacının davalı şirkete gerçekten ortak olup olmadığının tespiti gerekmektedir....

      kararı verilmesine, daha önce şirket aleyhine yapılan işlemler dikkate alınarak müvekkilinin şirkete kayyım atanmasına, aksi halde muvazaalı devir edilen paylara kayyım atanmasına, muris tarafından davalıya devir edilen paylara ilişkin hisse devir sözleşmesinin şekil, ehliyet, muvazaa bakımından geçersizliğinin tespiti ile miras payı oranında müvekkili adına tesciline, olmadığı takdirde TMK'nın 669/2.maddesi gereğince miras payı veya saklı pay oranındaki hisselerin müvekkiline iadesine veya güncel bedelinin ödenmesine, olmadığı takdirde hisse devrinin tenkisine, karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

      Dava açan kişinin ortaklık sıfatı mevcut değilse veya yargılama sırasında sona erecek olursa, artık davayı takip ve sonuçlandırmakta hukuki menfaati de kalmaz. Bu kapsamda öncelikle davacının davalı şirkette pay sahibi olup olmadığının tespiti gerekmektedir. Bu kapsamda; davalı şirket ortağı ... ile davacı şirket arasında, ...'ın davalı şirketteki 850.000 adet payının ... şirketine satışı konusunda 10.09.2015 tarihli hisse devri protokolü imzalandığı, aynı tarihli temlikname ile de ...'ın davalı şirketten olan alacağının ... şirketine temlik edildiği, hisse devrinin davalı şirket yönetim kurulunun 10.09.2015 tarih ve 2015/6 sayılı kararıyla şirket pay defterine kaydedilmesine karar verilerek pay defterine işlendiği; ancak yönetim kurulu kararında imzası bulunan yönetim kurulu üyelerinin seçimine ilişkin davalı şirketin 29.06.2015 tarihli genel kurul kararlarının iptali istemiyle İstanbul 7....

        Proje Mimarlık Mühendislik İnşaat Danışmanlık Hizmetleri Sanayi ve Ticaret Ltd. Şti.'nde bulunan payını ....sayılı limited şirket pay devri sözleşmesi ile 150.000 TL karşılığında davalı ...'e devrettiğini, ancak payı devralan davalı ticaret Sicil Müdürlüğünde bu pay devrinin tescil ve ilan işlemlerini yaptırmadığını, şihafi görüşmelere rağmen de bu devre ilişkin tescil ve ilan işleri davacı tarafından yaptırılmadığını belirterek davacının ortağı olduğu ... Proje Mimarlık Mühendislik İnşaat Danışmanlık Hizmetleri Sanayi ve Ticaret Ltd. Şti.'nde bulunan payının Ankara ..Noterliğinin ...sayılı limited şirket pay devri sözleşmesi ile o tarihte davalı ...'e devrettiğinin tespitine, devrin ticaret siciline tescil ve ilanına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. CEVAP: Davalı tarafa usulüne uygun tebligat yapılmasına rağmen davaya cevap vermemiştir. GEREKÇE: Dava; hisse devri nedeniyle pay devrinin tespiti ve tescili talebine ilişkindir. Davacı vekili; müvekkilinin ortağı olduğu ......

          Davalı şirket iki ortaklı olup noter belgesine göre her iki ortak ve devir alan devir konusunda anlaştığından ayrıca bir ortaklar genel kurulu kararı olmasa da hisse devir sözleşmesinde şirketin tüm ortakları taraf olmakla TTK md. 595 uyarınca ortaklar genel kurulu kararı olarak kabul edilmiştir. Bu şekilde pay devrine ilişkin işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı ve davacıların ... Ticaret Sicil Müdürlüğü'nün ... sicil nosunda kayıtlı ...Şirketi ndeki paylarının tümünü davalı ...' e devir ettikleri ve anılan şirkette pay sahibi sahibi olmadıkları tespit edilmiştir. Hisse devir sözleşmesi aynı zamanda TTK md. 595/2 de düzenlenen sas sermaye payının devri için aranan ortaklar genel kurulunun onayı kararı olarak kabul edildiğinden hisse devrinin sözleşme tarihi olan 15.11.2015 günü gerçekleştiği kabul edilmiştir....

            in şirket hisse devrinin 19.02.2010 tarihinde, müvekkili ...’in hisse devrinin 20.01.2011 tarihinde yapıldığının tespiti ile şirket pay defterine işlenmesine karar verilerek ortaklıktan ayrılma iradelerinin Ticaret Siciline tescil ve ilanına karar verilmesi gerektiğini ileri sürerek davacıların ortağı oldukları ... Ticaret Ltd.Şti.'ndeki hisselerinin tamamını noterden devrettiklerinin ve noter devir tarihi itibariyle ortaklıktan ayrıldıklarının tespitine, hisse devrinin şirket pay defterine işlenmesine ve Ticaret Sicil Müdürlüğü' ne bildirimi ile tescil ve ilanına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. CEVAP: Davalılar, davaya cevap vermemiştir. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda, davalı şirketin ana sözleşmesi ve sicil kaydına göre, davacıların Kartal ... Noterliği'nin 19.02.2010 tarihli ... yevmiye numaralı limited şirket hisse devri ile Kartal ......

              Mahkemece, iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, yapılan tüm işlemlerin sahte belge ile yapıldığı ve bu devirlerden davacının sorumlu tutulamayacağı, hisse devrine yönelik tüm devir sözleşmelerinin TTK’nın 520 ve devamı maddelerine uygun olarak düzenlenmediğinden yasal şartlarını taşımadığı, tüm devirlerin sahte vekaletname ile geçersiz olarak yapıldığı ve yok hükmünde olduğu gerekçesiyle, davalı şirketin kuruluşunda ve sonrasında davacının bu şirkete hiçbir şekilde ortak olmadığının tespiti ile hisse devri ile ortak olduğuna dair kaydın başından itibaren geçersizliğine ve bu geçersiz devir sonucu yapılan müdür atamasının ve buna yönelik tüm işlemlerin yok hükmünde olduğundan iptallerine karar verilmiştir....

                Davalı şirketlerin ana sözleşmelerinin 7. maddesinde; bedeli tamamen ödenmiş olan A, B ve C grubu hisse senetlerinin nama yazılı olduğu, nama yazılı hisselerin üçüncü kişilere satışı, devri ve temliki halinde bu işlemi yapmak isteyen ortağın durumu yönetim kuruluna yazılı olarak bildireceği, keyfiyetin yönetim kurulunca onaylanıp pay defterine yazılmadıkça şirkete karşı geçerli olmadığı, onay için A grubu pay sahiplerinin onaylama kararına iştirak etmesinin zorunlu olduğu, 8. maddesinde ise; hamiline yazılı hisse senetleri çıkarılıncaya kadar hisse devrinin yönetim kurulunun muvafakatine bağlı olduğu, yönetim kurulunun sebep göstermeksizin muvafakattan kaçınabileceği, hisse devrinde hissedarların öncelikli alım hakkının bulunduğu, bu hakkı A grubu hissedarların diğer hissedarlara göre öncelikli olarak kullanacağı yazılıdır. Anonim şirketlerde payın devri için payın senede bağlanmış olması şart değildir....

                  ve üyeliğin ve mülkiyetin devrinin ayrı hususlar olması sebebiyle davacının kooperatif üyeliğinin tespitinden sonra Kooperatifler Kanununda düzenlenen üyeliğin gereklerini yerine getirmesi gerektiği belirtilerek, davanın kısmen kabulü ile, davacının davalı kooperatife ortak olduğunun tespitine, diğer hususlardaki davacı talebinin reddine dair verilen karar, asıl ve birleşen davada davalılar vekillerinin temyizi üzerine, Dairemizin 14.01.2016 tarih, 2015\6564 E., 2016\111 K. sayılı ilamıyla onanmıştır....

                    UYAP Entegrasyonu