Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İİK'nın 72. maddesinin 5. fıkrası gereğince borçlunun açmış olduğu menfi tespit davasında ihtiyati tedbir kararı almamış veya verilmiş olan ihtiyati tedbir kararının herhangi bir sebeple kaldırılmış olması nedeniyle dava konusu borcu alacaklıya ödemiş olursa açılmış olan menfi tespit davasına istirdat davası olarak devam edilir (İİK m. 72/6). Bu durumda borçlunun menfi tespit davasının istirdat davasına dönüştürülerek devam edilmesi için bir talepte bulunmasına gerek yoktur. Borcun ödenmiş olduğunu öğrenen mahkemenin yukarıda yazılı yasa hükmü gereğince davaya kendiliğinden istirdat davası olarak devam etmesi gerekir (Çavdar, S.: İtirazın İptali, Borçtan Kurtulma, Menfi Tespit ve İstirdat Davaları, Ankara 2007, s. 803). 20. Kesinleşmeden icraya konulamayacak istisnai düzenlemelerden biri de İİK'nın 72. maddesinin 4 ve 5. fıkralarında yer alan menfi tespit davasına ilişkindir. 21....

    Sulh Hukuk Mahkemesinin 2006/929 ve 2006/931 esas sayılı dosyaları ile açılan menfi tespit ve istirdat davalarının kabulüne karar verildiğini ve davalara istinaden müvekkilinin icra dosyasına ....760,41 TL ödeme yaptığını ileri sürerek ....760,41 TL’nin ödeme tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, zamanaşımı def'inde bulunmuş, davanın esasına ilişkin olarak da davacı şirketin özelleştirilmesinin hisse satışı suretiyle gerçekleştirildiğini, "İhale Şartnamesi ve Hisse Satış Sözleşmesi" hükümleri uyarınca müvekkilinden talepte bulunulamayacağını, davacı tarafından düzenlenen devre esas bilanço ile geçmişe yönelik borç ve alacak işlemlerinin kesinleştirildiğini savunarak davanın reddini istemiştir. Mahkemece, uyulan bozma ilamı ve tüm dosya kapsamına göre, ... 1. Sulh Hukuk Mahkemesinin 2006/929 Esas sayılı dosyasında davacı ... tarafından .../05/2006 tarihinde 268,......

      İİK’nın 33/4. fıkrasına göre “Borçlu olmadığı parayı ödemek mecburiyetinde kalan borçlunun 72. madde mucibince istirdat davası açarak paranın geriye verilmesini istemek hakkı saklıdır”. Bu hükümden ilamlı icrada menfi tespit davası açılamayacağı sonucuna varılmamalıdır. Çünkü İİK’nın 33/4. fıkrasında menfi tespit davasının belirtilmemiş olması sadece bir unutmadır. İİK’nın 41. maddesindeki yollama 72. maddenin tümünü de kapsar. Menfi tespit davası bir eda davası olan istirdat davasının sonucudur. Bu nedenle borç ödenmediği için henüz açılamayan istirdat davasının öncüsü olan menfi tespit davasının açılmasının da hukuki yararı vardır (Kuru Baki ; İcra ve İflas Hukuku El Kitabı, Ankara 2013 s. 955). Ayrıca ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile ilamsız icra takibi ile ilgili İİK’nın 150. maddesinde “…Ancak rehin hakkı itiraz konusu yapılamaz. İpoteğin iptali hakkında dava açılması hâlinde İİK’nın 72. madde hükümleri kıyasen uygulanır.” demektedir....

        İncelenmesinde; bahse konu hisse devrinin şirket pay defterine kaydedilerek hisse devrine ortaklar kurulunu oluşturan dosyamız davalısı ile davacı devralan ortak ve dava dışı ortak ... tarafından muvafakat edildiği anlaşılmıştır. Bu bağlamda, yapılan yargılama ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; her ne kadar dava konusu limited şirket hisse devir bedelinin istirdadı talep edilmiş ise de; yukarıda ayrıntılı olarak yapılan açıklamalar ve tespitler çerçevesinde dava konusu hisse devrinin 6102 sayılı TTK 595/1-2 maddesine uygun olarak gerçekleştirildiğinin sabit olduğu, bu durumda davacının hisse devir işleminin usulüne uygun olarak gerçekleşmediği yönündeki iddiasının yerinde olmadığı, yine istirdat istemine dayanak olarak hisse devrinin onaylanmasına ilişkin genel kurul kararının yok hükmünde olduğu iddiasının da TTK 436 m....

          Esas sayılı dava dosyasında menfi tespit davasının davacı ... tarafından değil, dava dışı ......

            Somut olayda uyuşmazlık, menfi tespit, istirdat ile tapu iptal ve tescil istemine ilişkindir.Dosya kapsamından tarafların 2005 yılında boşandıkları anlaşılmaktadır.Davacı, boşanma sonrsında davalı eşi ve çocukları ile birsüre biraya gelerek birlikte yaşadıklarını idda ederek bu dönem için davlı tarfından talep edilen nafaka yönünden borçlu olmadığının tespit edilmesine, ödediği nafakaının istirdatına ve bu dönmede kendi adına kayıtlı olan ancak yarı hissesini davalıya devrretini belirttiği taşınmazın tapusunun iptali ile tamamının adına tesciline karar verilmesini talep etmiştir. Dava mal rejimi tasfiyesinden kaynaklanan bir dava olmayıp,boşanan eşler arasında nafaka alacağından kaynaklanan menfi tespit, istirdat ile tapu iptal ve tescil davasıdır. Bu durumda uyuşmazlığın Asliye Hukuk Mahkemesinde görülüp, sonuçlandırılması gerekmektedir....

              Görüldüğü gibi; “menfi tespit” niteliğindeki ödeme emrine itiraz/ödeme emrinin iptali davasının yedi günlük hak düşürücü süre içerisinde açılması zorunlu olduğu gibi, kendisine ödeme emri gönderilen borçlunun itirazları da üç nedenle sınırlandırılmıştır. Kanun koyucu tarafından, tahsil edilmesi istenen alacak, kamusal nitelikte imtiyazlı olduğundan sürüncemede kalması önlenerek, hızla tahsilinin sağlanması istenmiş, bu nedenle kamu alacağına ilişkin takip kesinleştikten sonra, yeni ve ayrı bir menfi tespit davası açılması yönünde herhangi bir hüküm öngörülmemiştir. . İtiraz etmezse borç kesinleşmiş olur....

                ----karşı açmış olduğu menfi tespit ve senet iptali talepli davasının reddine, B) Davacı ---- -- davalı ....-- karşı açtığı menfi tespit davasının kabulüne, senedin iptaline yönelik talebinin reddine, 2-Birleşen davanın KISMEN KABUL, KISMEN REDDİNE, A) Davacı ....--- davalı ..--- karşı açtığı menfi tespit davasının reddine, B ) Davacı ----- davalı ....--- karşı açmış olduğu menfi tespit davasının kabulü ile davacının davalıya borçlu olmadığının tespitine, C) Davalının icra inkar tazminatı talebinin İİK 72/4 madde uyarınca kabulü ile senet bedeli olan 75.000-TL üzerinden % 20 oranında icra inkar tazminatının davacı ....---- alınarak davalı ..---- verilmesine, 3- Asıl dava yönünden harçlar yasasına göre alınması gerekli 5.123,25- TL harçtan davacı tarafından peşin olarak yatırılan 1.280,82-TL peşin harcın mahsubu ile bakiye 3.842,43- TL'nin davalı ..---- tahsili ile hazineye irad kaydına, 4-Birleşen dava yönünden harçlar yasasına göre alınması gerekli 5..127,35- TL harçtan davacı...

                  Bu sebeple itirazın iptali davası açıldıktan sonra takip konusu borçla ilgili olarak borçlunun menfi tespit davası açmakta hukuki yararı bulunmamaktadır. Zira menfi tespit davasında ileri sürebileceği borçla ilgili iddiasını itirazın iptali davasında savunma sebebi yapabilmekte ve savunmayla ilgili tüm delillerini gösterebilmektedir. Somut olaya gelindiğinde, davacı kendisi aleyhine itirazın iptali davası açılmasından sonra, itirazın iptali davasına konu faturalardan kaynaklanan cari hesaptan dolayı borçlu olmadığının tespitini ve ödediği 100.000,00 TL’nin istirdadını istediğinden, gerek menfi tespit ve gerekse istirdat talebi yönünden hukuki yararının bulunmadığı anlaşılmaktadır. Mahkemece yukarıda açıklanan ilkeler ve olgular gözetilerek davanın hukuki yarar yokluğundan reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulmasında isabet görülmemiştir....

                    HUKUKİ DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE : Dava, menfi tespit istemine ilişkindir.6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu'nun Dava şartı olarak arabuluculuk başlıklı 5/A- (Ek:6/12/2018-7155/20 md.) maddesinin birinci fıkrası "(1) Bu Kanunun 4 üncü maddesinde ve diğer kanunlarda belirtilen ticari davalardan, konusu bir miktar para olan alacak, tazminat, itirazın iptali, menfi tespit ve istirdat davalarında, dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş olması dava şartıdır." hükmünü düzenlemiştir. 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu'nun Dava Şartı Olarak Arabuluculuk Dava şartı olarak arabuluculuk ana ve alt başlıklı 18/A- (Ek:6/12/2018-7155/23 md.) maddesinin ikinci fıkrası "(2) Davacı, arabuluculuk faaliyeti sonunda anlaşmaya varılamadığına ilişkin son tutanağın aslını veya arabulucu tarafından onaylanmış bir örneğini dava dilekçesine eklemek zorundadır....

                      UYAP Entegrasyonu