Temyiz Sebepleri Davalı vekili temyiz dilekçesinde özetle; davanın takibin iptali ve taliki şeklinde incelenmesinin hatalı olduğunu, zamanaşımı süresinin dolduğunu, şirketin sicilden resen terkin edildiğini, davacının şirkette ortak olması sebebiyle iade talebinde bulunamayacağını, karşı oyun isabetli olduğunu ileri sürerek kararın bozulmasını istemiştir. C. Gerekçe 1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Asıl dava senede dayalı menfi tespit ve istirdat, birleşen dava ise istirdat istemine ilişkindir. 2. İlgili Hukuk 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu'nun 72 nci maddesi. 3. Değerlendirme Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına göre, davalı vekilinin bütün temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. V....
---davalı ... arasındaki hisse devrine ilişkin hisse devir sözleşmesinin geçersizliğinin tespiti ile hisse devir işleminin iptali talebi bakımından davacının sözleşmenin tarafları dışında üçüncü kişi olmasına ve sözleşmenin hükümsüzlüğünü istemede aktif husumetinin bulunmamasına göre davanın aktif husumet (dava şartı) yokluğundan usulden reddi gerektiğini, davalı ... ile davalı ... arasındaki hisse devrine ilişkin hisse devir sözleşmesinin pay defterine işlenmesi ve --- tescil işleminin iptali istendiğini, hisse devrinin pay defterine işlenmesi ve --- tescil işleminin iptali istemi yönünden işbu davada husumetin hisseleri devralındığı ileri --- yöneltilmesi gerektiğini, bu nedenlerle, şirket ortaklarına/hisse devir sözleşmesinin taraflarına husumet yöneltilmesi doğru olmadığından davanın pasif husumet (dava şartı) yokluğundan usulden reddi gerektiğini, hisse devir işleminin geçerli olması için bir de ayrıca pay defterine kaydı gerektiğini, hisse devrinin şirket pay defterine kaydedilmediği...
DAVA : Şirket hisse devrinin iptali DAVA TARİHİ : 26/12/2022 KARAR TARİHİ : 17/01/2023 GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 19/01/2023 Mahkememizde görülmekte olan Şirket hisse devrinin iptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili; Davacı ve daval...'ın aralarında boşanma protokolü uyarınca T... Ltd Şti'nin hisselerinin davacıya devredileceğinin karara bağlandığını ve boşanma kararının kesinleştiğini,... 'ın hisselerini oğlu ... 'a muvazalı olarak devrettiğini, Sakarya Asliye Ticaret Mahkemesinin ..../.... Esas sayılı dosyası ile... 'ın ... Ltd Şti'nde bulunan hisselerinin iptali ve davacıya devrinin sağlanması için dava açıldığını, Sakarya Asliye Ticaret Mahkemesinin ..../.... Esas sayılı dosyasında hisse devreden ... hakkında ek dava açılması için süre verildiği belirterek her iki davanın birleştirilmesi talepli olarak bu davayı açmıştır. Davalı tebligata rağmen cevap vermemiştir....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava; hukuki niteliği itibariyle davalı---- hisselerinin diğer davalı ..---- devrinin geçersiz olduğu iddiasıyla açılan hisse devrinin iptali ve davacı adına tescili mümkün olmadığı takdirde hissenin değerinin tespiti ile davalılardan tahsili istemli alacak davasıdır....
Akabinde pay devrinin pay defterine işlenmesi ile devrin 3.kşiler nezdinde hüküm ifade edebilmesi için ticaret sicilinde ilanı gerekmektedir. Hisse devrinin pay defterine işlenmesi, devrin kurucu unsuru olmayıp, şekli unsurudur. Dava dosyasında yer alan hisse devir sözleşmeleri, ibraz edilen genel kurul (ortaklar kurulu) toplantı ve müzakere defteri ve ticaret sicil gazeteleri incelenmesinde, Dava dışı...... şirketinin, 02.11.2015 tarihli 8937 sayılı Ticaret sivil gazetesine göre; 26.10.2015 tarihinde 400 pay karşılığı 10.000 TL sermaye ile kurulduğu, davacı ...’nin şirketin 200 pay karşılığı 5.000 TL’sine sahip kurucu ortağı olduğu, 21.07.2017 tarihli 2017/03 sayılı ortaklar kurulu kararı ile; (Bakırköy .... Noteri ..... yevmiye no. Tasdikli) ...’nin, şirkette mevcut 20 paya karşılık 500 TL itibari değerli hissesini Bakırköy .........
Mahkemece, menfi tespit davası sırasında paranın icra dairesine ödenildiği bildirilmemiş böylece davaya istirdat davası olarak bakılamamış ise daha sonra açılacak istirdat davasında bir yıllık hakdüşürücü süre menfi tespit davasının kararının kesinleştiği tarihten itibaren başlayacağı, somut olayda, davalıya ödemenin 14.5.2004 tarihinde yapıldığı, menfi tespit davasının kararının 08.01.2010 tarihinde kesinleştiği, davaya konu icra takibinin başlatıldığı tarih ile menfi tespit davasının kesinleştiği tarih arasında 1 yılı aşkın süre geçtiğinden davanın hakdüşürücü süre nedeniyle reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir. Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere göre, davacı vekilinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, 17.12.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Davalı vekili tarafından sunulan 25/06/2012 tarihli cevap dilekçesinde özetle; dava konusu hisse devrinin ... tarihinde ... 10.Noterliğinin ... yevmiye numaralı hisse devir sözleşmesine dayandığını, bu sözleşme ile davacı ...'e ait %52,5 hisse babası tarafından velayeten ...'...
DELİLLERİN İNCELENMESİ VE GEREKÇE; Dava,---- sayılı icra dosyasından takibe konu senetten kaynaklı menfi tespit ve istirdat talebine ilişkindir. ---- sayılı dosyası celp edilmiş incelenmesinde ; Davalı ---tarafından davacı hakkında---- bedelli senetten kaynaklı ilamsız icra takibi yapıldığı, görülmüştür. Davacının istirdat talebi iş bu dosyadan tefrik edilmiş. Menfi tespit yönünden yargılama yapılmıştır. Davacı ve dava dışı ------ soruşturma sayılı dosyalarından davalı hakkında ----suçlarından şikayetçi olmuşlardır. Tarafların ve dava dışı----- Savcılık ifadelerinde; Davalı ----ifadesinde; ------- Yaklaşık --- ay önce hastane mühürlenip kapatıldı. Ben ---- yılında bu hastaneye ortak olmak istedim. İki adet pay aldım. Bu iki pay dediğim ---- tarihi hisse devrini senet ile yaptık. Bedel olarak da bugün itibariyle ---- anlaştık. Bu iki adet hissenini birinin bedelinin hastanenin diğer yetkilisi --- hesabına iki ayrı seferde banka kanalıyla yatırdım. Geri kalan ----elden verdim....
Asliye Ticaret Mahkemesi'ne açılan dosyanın menfi tespit davası olarak açıldığını fakat taraflarınca ıslah edilerek istirdat davası olarak yargılamasına devam edildiğini ve bu sebeple işbu davaya ilişkin derdestlik itirazının öne sürülemeyeceğini beyan etse de davanın başından beri istirdat olmadığını, menfi tespit ve istirdat davasının aynı amaçla düzenlenmiş iki dava olduğunu, hal böyle iken davacı tarafından ikame edilen iki davanın da tarafları, konusu ve talebinin aynı olmakla sonradan ikame edilen işbu istinaf incelemesine konu olan davanın derdestlik dolayısıyla usulden reddine ilişkin kararın usul ve yasaya uygun olması nedeniyle davalı tarafın istinaf taleplerinin reddine karar verilmesini talep etmiştir. İnceleme, 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 355. maddesi hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır....
Asliye Ticaret Mahkemesi'ne konu menfi tespit davasında davacı ... İmalat Paz San ve Tic Ltd Şti, davalıların ise müvekkil ... AŞ, ... ve ... olduğunu, akabinde yine aynı davacı tarafından İstanbul 10. Asliye Ticaret Mahkemesi'nde menfi tespit davası ikame edildiğini, Adana 1. Asliye Ticaret Mahkemesi tarafından davacının dilekçe içeriği ve sunulan deliller dikkate alındığında HMK 390/3 maddesinde düzenlenen yaklaşık ispat koşulunu gerçekleştirmediği gerekçesiyle tedbir taleplerinin reddedildiğini ve işbu dava dosyasının derdest olduğunu, borçlu tarafın bu kez aynı taraflarla aynı konuya ilişkin olarak menfi tespit ve tedbir taleplerini ilgili istinafa konu bu dosyaya sunarak mükerrer bir menfi tespit davası açtığını, İstanbul 10. Asliye Ticaret Mahkemesi'nin mezkur davayı HMK m.114 uyarınca derdestlik ön şartı nedeniyle usulden reddettiğini, davacı tarafından Adana 1. Asliyee Ticaret Mahkemesi'nin Adana 1....