Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Milas 2.Asliye Hukuk Mahkemesinden verilen, tarafları, tarih ve numarası yukarıda yazılı hükmün incelenmesi sırasında Yargıtay 8.Hukuk Dairesinin 04.03.2011 gün, 2011/1392-1197 sayılı, 1.Hukuk Dairesinin 16.02.2011 gün, 2011/458-1622 sayılı kararlarıyla meydana gelen görev uyuşmazlığının giderilmesi istenilmekle, 2797 sayılı Yasa uyarınca toplanan Başkanlar Kurulu’nca dairelerin görevsizlik kararlarıyla dava dosyası incelenerek gereği görüşüldü: Dava, tapuda yapılan hisse devrinin hile nedeniyle geçersizliği ile ölünceye kadar bakma akdinin muvazaalı olması nedeniyle tapu iptali ve tescil isteminden kaynaklanmaktadır. Uyuşmazlığın bu niteliği itibarıyla hükmün temyiz inceleme görevi 1. Hukuk Dairesine aittir. S O N U Ç : 1.Hukuk Dairesinin görevsizlik kararının KALDIRILMASINA, dosyanın bu Daireye gönderilmesine 18.07.2011 gününde oybirliği ile karar verildi....

    Şti’nin ortakları olduğunu, müvekkilinin taraflar arasında noterde yapılan 02.05.2008 tarihli sözleşme ile hisselerini davalılara eşit oranda devrettiğini ve bu hususun sicile tescil edildiğini, hisse devir bedelinin ödenmemesi üzerine davalılar aleyhine yapılan icra takibine davalıların itirazı üzerine açılan itirazın iptali davası sırasında şirket müdürü olan davalı ...’in usulsüz işlemlerle şirkete ait paraları temellük ettiğinin öğrenildiğini, hisse devri sırasında şirket varlıklarının müvekkilinden gizlenerek bilanço incelenmeksizin devir sözleşmesi yapıldığını ve hisselerin gerçek değerinin çok altında hesaplanarak hisse devir bedelinin ödendiğini, davalı ...’in bu eylemleri nedeniyle müvekkilinin maddi ve manevi zarara uğradığını ileri sürerek hisse devir sözleşmesinin iptaline ve fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 10.000,00 TL maddi ve manevi zararın davalı ...’den tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

      Naslı'ya muvazaalı şekilde devrettiği mallara ilişkin derdest davalar bulunduğunu, ana sözleşmenin 6.maddesi uyarınca diğer ortakların yazılı ön muvafakati alınmadan payın devredilemeyeceğini, ana sözleşme hükmünün tüm tarafları bağladığını, hisse devir sözleşmesinin ana sözleşmedeki bağlam kuralına aykırı olduğunu, hisse devrinin şirkete ihbarı için gönderilen ihtarnamenin şirket çalışanına tebliğ edilmediğini, muvazaalı işlem yapıldığını, hisse devrinin tarafın gerçek iradesini yansıtmadığını belirterek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını istemiştir....

      İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; davanın konusu hisse devrinin ödenmemesinden kaynaklı ticari alacak olduğunu, davalı taraf alacağın ödendiğine dair herhangi bir şekilde belge sunmamış olmasına rağmen sadece zamanaşımına dayanarak zamanaşımı yönünden davayı reddettiğini, hisse devri ortaklığın bitişi anlamına gelmekle birlikte hisse devri yapıldıktan sonra taraflar arasında ortaklık ilişkisi sonlanmış olduğunu, kaldı ki hisse devrinin amacı ortaklığın son bulması manasını taşıdığını, ortaklık ilişkisi son bulduktan sonra alacak artık ticari bir alacak olup bu bağlamda genel hükümler çerçevesinde 10 yıllık zaman aşımına tabi olması gerektiğini, ortaklık ilişkisi son bulmasına rağmen sanki ortaklıktan kaynaklı alacak gibi yorumlanması kanunun emredici hükmüne aykırı bir durum olduğunu, yine devir hususunun pay defterine kaydedilebilmesi için, devre ilişkin mukavelenin yazılı şekilde yapılmış ve imzasının noterce tasdik edilmiş olması ve ortaklardan en az dörtte...

      İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; davanın konusu hisse devrinin ödenmemesinden kaynaklı ticari alacak olduğunu, davalı taraf alacağın ödendiğine dair herhangi bir şekilde belge sunmamış olmasına rağmen sadece zamanaşımına dayanarak zamanaşımı yönünden davayı reddettiğini, hisse devri ortaklığın bitişi anlamına gelmekle birlikte hisse devri yapıldıktan sonra taraflar arasında ortaklık ilişkisi sonlanmış olduğunu, kaldı ki hisse devrinin amacı ortaklığın son bulması manasını taşıdığını, ortaklık ilişkisi son bulduktan sonra alacak artık ticari bir alacak olup bu bağlamda genel hükümler çerçevesinde 10 yıllık zaman aşımına tabi olması gerektiğini, ortaklık ilişkisi son bulmasına rağmen sanki ortaklıktan kaynaklı alacak gibi yorumlanması kanunun emredici hükmüne aykırı bir durum olduğunu, yine devir hususunun pay defterine kaydedilebilmesi için, devre ilişkin mukavelenin yazılı şekilde yapılmış ve imzasının noterce tasdik edilmiş olması ve ortaklardan en az dörtte...

        Noterliğinin ... tarih ... yevmiye nolu işlemiyle notere tasdik ettirildiğini, yasaya uygun şekilde yapılan pay devrine rağmen hissesinin 1/2 sini müvekkilimize devreden ve aynı zamanda davalı şirketin müdürü olan davalı ... bu pay devrini ... tescil ettirmekten kaçındığını, bunun üzerine müvekkili tarafından pay devrinin sicile tescili için ... başvurulduğunu, pay devrinin sicile şirket müdürü tarafından bildirilmesi yasal gereklilik olduğundan, ... tarafından davalı şirkete Ticaret Sicil Yönetmeliğinin 36. maddesi uyarınca tescile davet yazısı tebliği edilmesine rağmen, davalı şirket müdürü tarafından gerekli başvuru yapılmadığından, müvekkiline yapılan hisse devri ticaret siciline tescil edilemediğini, öncelikle hissesini müvekkiline devreden ve davalı şirket müdürü olan ve kötü niyetli hareket eden davalı ...'...

          ın kendisini arayarak bir miktar nakit ödeme yapacaklarını, vergi ve prim borcu için aftan faydalanmak sureti ile kendilerinin ödeyeceğini belirttiğini, taraflar arasında bu konuda anlaşma sağlandığını, noterde hisse devri işlemleri sırasında ...'ın kendisinin iki ayrı şirketi bulunduğunu, bu sebeple hisse devrinin davacıya yapılacağını söylediğini, bunun üzerine noterde hisse devri yaptıklarını, anlaşma uyarınca ödenmesi gereken 20.000 TL'nin bir kısmının eksik olarak banka hesabına yatırıldığını, hisse devrinin 2016 yılında yapıldığını, vergi ve SGK yapılandırmasından dolayı ilk taksitin ödenmesine ilişkin banka dekontunu ...'...

            tescil işlemlerinin yapılmadığını, müvekkilinin devretmiş olduğu hisselerinin--- müdürlüğünde bu hisse devrinin tescil ve ilan işlemlerini yaptırmadığını ve şifahi görüşmelere rağmen de bu devre ilişkin tescil ve ilan işlemlerinin sonuçsuz kaldığını belirterek davalı şirkette bulunan %50 hissenin devredildiğinin tespitine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir....

              "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. -K A R A R- Davacı vekili, taraflar arasında imzalanan ....05.2005 tarihli arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi uyarınca sözleşmeye konu dairelerden .... kat kuzey-güney-doğu cepheli ... numaralı dairenin %50 hissesinin davacı yükleniciye ait olacağının kararlaştırılmasına rağmen arsa sahibi davalı tarafından tapuda hisse devrinin yapılmadığını ileri sürerek, dairenin %50 hissesinin davalı adına olan tapusunun iptali ile davacı adına tescilini talep ve dava etmiştir....

                Karar sayılı ilamıyla " Dava, 01/03/2013 tarihli “HİSSE DEVİR SÖZLEŞMESİ” başlıklı belgede yer alan hisse devir ücretlerinin ödenmediği ve sözleşmenin 5. Maddesinde yer alan 5 adet araçtan 3 adet aracın devrinin yapıldığı ve ... ve ... Plakalı iki adet aracın devrinin yapılmadığı iddiasıyla açılan alacak ve tescil davasıdır. Davaya dayanak yapılan 01/03/2013 tarihli sözleşme davacılar ...,... ve davalı ... arasında yapılıp taraflar tarafından imzalandığı görülmüştür. Davalılar vekili cevap dilekçesinde imzası noterden onaylanmayan hisse devir sözleşmesinin geçerli olmadığını, davacılar ile müvekkili ... arasında hisse devir işleminin ......

                  UYAP Entegrasyonu