Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Somut olayda, davacı dava dilekçesinde anonim şirket hisse devrinin geçersiz olduğunun tespiti ,bu payların adına tescilini, mümkün olmaması halinde devredilen payların bedelinin tespit edilerek bu bedelin tahsiline karar verilmesini istemiştir. Mahkemece, davacının asli talebi olan anonim şirket hisse devrinin geçersiz olduğunun tespiti hakkında karar verilmiştir. O halde, mahkemece, yukarıda bahsedilen ilkeler ışığında, davacının fer'i talebi olan devredilen pay bedellerine ilişkin gerekli inceleme, araştırma yapılmalı gerektiğinde bu konuda konusunda uzman bilirkişiden rapor alınarak devredilen payların bedelleri tespit edilmeli, sonrasında HMK 297. madde uyarınca, davacının terditli talepleri hakkında ayrı ayrı olumlu-olumsuz bir karar verilmesi gerekirken, bu hususlar göz önüne alınmadan karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olmuştur....

    Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir. 1-Dava, sermaye koyma borcunu yerine getirmeyen ortakların ıskat işlemlerinin başlatılmasına dair alınan yönetim kurulu kararı ve karara bağlı gönderilen ihtarnamenin hükümsüzlüğünün tespiti istemine ilişkin olup; ilk derece mahkemesince dava kabul edilmiş, bölge adliye mahkemesince yazılı gerekçe ile kabul kararı kaldırılarak davanın esastan reddine karar verilmiştir. Bölge Adliye Mahkemesince, davacılara yapılan ihtarın, Kadıköy 2....

      'ya devrettiğini, bu devirlerin yönetim kurulunca onaylanıp pay defterine kayıt edildiğini, ancak bu devirlerin davalı şirketin ana sözleşmesinin 7. maddesinde ''nama yazılı hisse senetlerinin devri için öncelikle şirket ortaklarına teklif yapılır. Şirket ortaklarınca hisse senetlerine talep olmaması halinde yönetim kurulu kararı ile üçüncü şahıslara devir yapılabilir. Ancak yönetim kurulu kararı ve onayı olmadan nama yazılı hisse senetleri şirket ortakları dışında üçüncü şahıslara devir edilemez. TTK.'nun 404. madde hükmü saklıdır'' maddesine aykırı olduğunu, ... tarafından diğer ortaklara teklif yapılmadan üçüncü kişi konumundaki ... ile ... 'ya devir yapıldığı ve bu devirlerin geçersiz olduğunu, bu devirlerin davacıların hisse oranlarını küçültmek ve oy haklarını kısıtlamak amacıyla yapıldığını, ileri sürerek pay devrinin iptali ile pay defterindeki kaydın terkinine karar verilmesini talep ve dava etmişler, davacılardan ... davasından feragat etmiştir....

        Sözleşmede hisse devrine, cayma tazminatına ilişkin hükümleri ile buna dayalı olarak yapılan taşınmaz devirlerinin geçersiz olduğu, taşınmazın mülkiyetinin devrine ilişkin işlemin de şekil yönünden geçersiz ve muvaaza nedeniyle tapuya tescilinin yolsuz olduğu iddia edilmiş, davalı tarafça sözleşmenin sadece hisse devir sözleşmesi değil, karma nitelikte bir sözleşme olduğu, bu sözleşmenin içerisinde hisse devri, taşınmaz devri, taşıt devrinin de vaat edildiği ancak bu edimlerden sadece taşınmaz devrinin gerçekleştiği, diğer edimlerin ifa edilmediği, ifa edilmiş bir edimin sonradan şekil şartı noksanlığı gerekçe gösterilerek geçersizliğinin ileri sürülmesinin dürüstlük kuralına aykırılık teşkil ettiği, taşınmazların cayma tazminatı olarak davalıda kaldığı, taşınmazların satış işleminin de muvaazalı olmadığı savunulmuştur. Taraflar arasında akdedilen 01.06.2009 tarihli ''Hisse Devir Ön Protokolü'' başlıklı sözleşmede, davacı ...'...

          ya devrettiğini, devir kararının tüm ortakların katılımıyla alındığını, hisse devrinin Ticaret Sicil Memurluğu'nca tescil ve Türkiye Ticaret Sicil Gazetesi'nde ilanının yapılmadığını, halen şirket hissedarı olarak görüldüğünü, bu nedenle davalı şirketin vergi borçlarından sorumlu tutulduğunu ileri sürerek, hisse devrinin tescil işlemlerinin yaptırılması ve şirketteki devir tarihinden önceki ve sonraki dönemlere ilişkin vergi borçlarının ve buna bağlı olarak diğer borçlardan sorumlu olmadığına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı ... vekili, limited şirketlerde hisse devrinin şekil şartlarına tabi olduğunu, tescil ve ilan yapılmadığı için bu satış işleminin geçersiz olduğunu savunarak, davanın reddini talep etmiştir. Davalı şirket davaya cevap vermediği gibi duruşmalara da katılmamıştır....

            CEVAP Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; 12.04.2018 tarihli şirket hisse devrinin geçersiz olduğunu, taraflar arasında hisse devri konusunda harici bir anlaşma yapıldığını, bu sözleşmeye göre hisselerin bedelinin 1.250.000 TL olduğu ve bu meblağın 15.04.2018 tarihine kadar ödenecek olmasına rağmen, davacının bu edimini yerine getirmediğini, limited şirket hisse devrinde temel kurucu unsurlarının, genel kurul kararı, hisse devrinin tescil ve ilanı olduğunu, hisse bedelinin ödenmesi gerçekleşmediğinden bu hali ile TTK gereği limited şirket hisse devrinin gerçekleşmesinin kanuna aykırı olduğunu, davacının haksız hisse devri talebinin şirket genel kurulu kararı ile reddedildiğini, davalı hakkında başlatılmış bulunan Savcılık soruşturmalarının tamamının davacı, vekili ve akrabaları tarafından başlatılmış iftiralardan kaynaklı olduğunu, şirketin usulüne aykırı hiçbir işlemi olmadığını, ihtiyati tedbir kararında alınacak teminatın çok düşük olduğunu, teminat miktarının yükseltilmesi taleplerinin...

            CEVAP Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; 12.04.2018 tarihli şirket hisse devrinin geçersiz olduğunu, taraflar arasında hisse devri konusunda harici bir anlaşma yapıldığını, bu sözleşmeye göre hisselerin bedelinin 1.250.000 TL olduğu ve bu meblağın 15.04.2018 tarihine kadar ödenecek olmasına rağmen, davacının bu edimini yerine getirmediğini, limited şirket hisse devrinde temel kurucu unsurlarının, genel kurul kararı, hisse devrinin tescil ve ilanı olduğunu, hisse bedelinin ödenmesi gerçekleşmediğinden bu hali ile TTK gereği limited şirket hisse devrinin gerçekleşmesinin kanuna aykırı olduğunu, davacının haksız hisse devri talebinin şirket genel kurulu kararı ile reddedildiğini, davalı hakkında başlatılmış bulunan Savcılık soruşturmalarının tamamının davacı, vekili ve akrabaları tarafından başlatılmış iftiralardan kaynaklı olduğunu, şirketin usulüne aykırı hiçbir işlemi olmadığını, ihtiyati tedbir kararında alınacak teminatın çok düşük olduğunu, teminat miktarının yükseltilmesi taleplerinin...

              Ortaklar Kurulu, devri onayladığında, müdürlerin kaydı kendiliklerinden yapmaları gerekmektedir. Bu kaydın yapılması devir sözleşmesinin taraflarının iradelerine bağlı olmadığı gibi, devreden ve devralanın bu konuda bir taleplerinin bulunması dahi gerekmemektedir. Hisse devrinin, şirket pay defterine kaydedilmemesinden bu işle görevli şirket müdürü ile birlikte şirkete sorumludur. Davacının, şirket aleyhine açtığı davanın, çoğu isteyenin azıda istemiş sayılacağı ilkesinden hareketle davacının devraldığı payların, pay defterine kayıt ve tescili istemini de içerdiğinin kabulü zorunludur. Diğer taraftan pay devrinin, şirket pay defterine kaydedilmesinde davacıya bir kusur izafesi mümkün değildir....

                İNCELENEN DOSYANIN MAHKEMESİ : ANKARA BATI ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ TARİHİ : 27/01/2021 NUMARASI : 2019/213 Esas 2021/29 Karar DAVACI : VELİSİ : VEKİLİ : DAVA : Şirket Hisse Devrinin İptali, Hisse Payının Tescili DAVA TARİHİ : 12/11/2018 KARAR TARİHİ : 21/09/2023 GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 22/09/2023 Taraflar arasındaki hisse devrinin iptali, hisse payının tescili istemine ilişkin davanın yargılaması sonunda ilamda yazılı gerekçelerle davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükme karşı davalı vekilince süresinde istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. DAVA Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin ... Şirketi'nin kurucu ortağı olan ...'nın mirasçısı olduğu, şirket hissesinin murisin vefatının ardından müvekkiline ve müvekkilinin annesi olan ...'...

                  Asliye Ticaret Mahkemesi’nce bozmaya uyularak verilen 16.09.2013 tarih ve 2012/239-2013/562 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacı tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü: Davacı, davalı limited şirketteki hissesini 12.03.1997 tarihinde Dilek Nazlı'ya devrettiğini, ancak dava tarihine kadar hisse devrinin Ankara Ticaret Sicil Memurluğu'nda tescilinin yapılmadığını ileri sürerek, şirket ortaklığından devir yolu ile ayrıldığının tespiti ile devir alan adına sicilde tescil ve ilanını talep ve dava etmiştir. Asıl davada davalı, TK'nın 35. maddesine göre tebligata rağmen davaya cevap vermemiştir....

                    UYAP Entegrasyonu