AŞ'nin 95.550 adet hissesinin sahibi olduğunu, ancak şirketin mahkeme kararı ile iflasına karar verildiğini, 2001 yılında bir kısım iflas borçlarının ödendiğini ve şirketin iflastan kurtulması için şirket hisselerinin satılarak gayrimenkul bedelinin tahsili için Av. ... tarafından belirlenen ... isimli şahsa vekalet verdiğini, şirket borçları ödendikten sonra şirketin iflasının kaldırılmasına karar verildiğini, ... isimli şahsın yine davalı ... ile yapmış olduğu gayri resmi 25/08/2001 tarihli hisse devir sözleşmesinin onaylanması sırasında müflis ... A.Ş. şirketinin vekili olan Av. ...'nun bu devir sözleşmesi üzerinde bir araştırma yapmayarak devralan ... ve diğer alıcıların taleplerini kabul ettiğini, hisse devir sözleşmesindeki davacıya atfen vekili sıfatıyla atılan imzanın sahte olduğunun ve iflas idaresi memurluğuna 19/10/2009 tarihinden bir gün önce Av. ... tarafından sahte olarak hazırlanıp sunulduğunun beyan edildiğini, hisse devri alan ... isimli şahsın Av. ...'...
ve oğluna yönelik baskı ve tehditlerde bulunduğunu, usulsüz hisse devri nedeniyle müvekkilinin uğradığı zararlardan davalıların sorumlu olduğunu ileri sürerek, hisse devir sözleşmesinin ve ortaklar kurulu kararının sahteliği nedeniyle geçersizliğinin tespitine, devir konusu payların pay defterine yeniden davacı adına tesciline karar verilmesini, bu talep kabul edilmediği takdirde bedele ilişkin hükmün gabin nedeniyle geçersizliğinin tespiti ile gerçek piyasa değerine göre aradaki fark için şimdilik 100.000 TL'nin devir tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
, hisse devir sözleşmelerinin murisin ehliyet yokluğu nedeniyle hükümsüz olduğunun tespitine dair talebe ilişkin olarak davalı ... hakkındaki talebin pasif husumet yokluğundan reddine, hisse devir sözleşmelerinin murisin ehliyet yokluğu nedeniyle hükümsüz olduğunun tespitine dair talebe ilişkin davalı ... yönünden davanın esastan reddine, birleşen davanın ise pasif husumet yokluğundan reddine karar verilmiştir....
Noterliğinin 28/10/2016 tarih 9119 yevmiye numaralı anonim şirket pay devri sözleşmesi incelendiğinde devir bedelinin ödendiği veya alındığı yönünde herhangi bir açıklamanın bulunmadığının görüleceğini, iddiaları kabul etmemek kaydıyla yapılacak bilirkişi incelemesi sonucunda hissenin gerçek değerinin ana sözleşmede ve hisse devir sözleşmesinde yazılı değerden yüksek olduğu, şirketin mal varlığı değerlendirildiğinde sözleşmede yer alan bedelin gerçek değeri ifade etmediği, taraflarca ödenmesi kararlaştırılan bedelin ödenmediği ve sözleşmenin baştan itibaren geçersiz ve hükümsüz olduğunun görülmekte olduğunu, hisse devir bedeli ödenmediği gibi bu hususta ödeme belgesi, makbuz vb. belge sunulmadığını, geçersiz ve hükümsüz bulunan davaya konu hisse devri sözleşmesinin 28/10/2016 tarihli olup, şirket ana sözleşmesinin sermaye ve pay senetlerinin nevi 5. maddesi gereğince belirtilen tarihte şirketin sermayesinin tamamının ödenmediğinin görüleceğini, şirket sermayesinin 28/10/2016 tarihinden...
a ait diğer davalı kooperatifdeki ortaklık payını ve buna bağlı 20 no'lu durak hakkını devraldığı, davacının 22.12.2010 tarihli dilekçesi ile lehine ortaklık ve durak kararının alınması için davalı kooperatife müracaat ettiği, ... İlçe Emniyet Müdürlüğü'nün 25.02.2014 tarihli yazısında 26.11.2011 tarihinde 33 VK 247 plaka sayılı aracın davacı adına kayıtlı olduğunun bildirildiği, 26.11.2010 tarihli hisse devir sözleşmesi tarihinde kooperatif sözleşmesine göre kooperatif ortağı olma şartlarını taşıdığı, bu durumda 26.11.2010 tarihli ilk hisse devir sözleşmesinin geçerli olduğu ve bu tarihten sonra ... tarafından 20.12.2010 tarihinde yapılan ikinci hisse devir sözleşmesinin ...'ın ortaklık sıfatı kalmadığından geçersiz olduğu ve davacının davalı kooperatif ortağı olmaya hak kazandığının belirtildiği, davalı ... ve ...'...
Gmbh'nin baskıları sonucu müvekkilinin oğlu ve aynı zamanda şirket müdürü ... tarafından geçersiz olan hisse devir sözleşmesi ile devredildiğini, hisse devir sözleşmesindeki imzanın müvekkiline ait olmadığını, imzanın müvekkilinin oğlu ... tarafından atıldığını, vekaleten imza atıldığına ilişkin bir açıklama bulunmadığını, bu nedenle hisse devir sözleşmesinin geçersiz olduğunu, hisse devrine muvafakat edilmesine ilişkin 10.07.2009 tarihli ortaklar kurulu kararının altındaki imzanın da müvekkilince atılmadığını, bu nedenle ortaklar kurulu kararının da geçersizlik içerdiğini, bir an için hisse devrinin geçerliliği kabul edilse bile davacının 818 sayılı Borçlar Kanunu’nun (818 sayılı Kanun) 21 inci maddesi uyarınca gabine maruz kalması nedeniyle müvekkilinin sözleşmeyle bağlı olmadığını, devre konu hisselerin gerçek değerinin çok altında satış gösterildiğini, hakim ortağın müvekkiline ve oğluna yönelik baskı ve tehditlerde bulunduğunu ileri sürerek, 10.07.2009 tarihli hisse devir sözleşmesinin...
İNCELEME VE GEREKÇE : Asıl dava ------ hisse devir sözleşmesinin geçersizliği nedeniyle hisselerin iadesi, olmadığı takdirde, hisse devrinin gabin sonucu yapıldığı iddiasıyla, hisselerin gerçek değeri ile sözleşmede gösterilen değer arasındaki farkın tahsili isteklerine ilişkindir. Mahkememizle birleşen----- sayılı dosyası ile açılan dava ise; notere, hisse sahibi olduğu şirkete ve hisseyi devralan diğer şirket aleyhine açılan hisse devir sözleşmesinin sahteliği nedeniyle iptali ,devre konu payların pay defterine yeniden davacı adına kaydı talebidir. Dosya içine alınan -----, pay defteri örneği ve hisse devir senedine --------- %15 oranında hissedarken bu hisselerin tamamının----------- tarafından imzalanmış olduğu, ancak noter senedinde devreden olarak ------------ yer aldığı, hisse devir senedinde imzanın vekaleten atıldığına dair bir açıklama bulunmadığı anlaşılmaktadır....
iddia edilen 12.11.2018 tarihli hisse devir sözleşmesinin ve 07.11.2018 tarihli yönetim kurulu kararına istinaden bastırıldığı iddia edilen hisse senedi geçici ilmühaberinin geçersizliğinin tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
DAVA Şikayetçi borçlu şikayet dilekçesinde; takibe konu bonoların kambiyo senedi vasfında olmadığını, 03.04.2019 tarihli geçersiz hisse devir sözleşmesine göre şirket hisselerinin 9 adet bono ile ödenmesi şartıyla satışının kararlaştırıldığını, aynı gün ilgili bonoların düzenlendiğini ancak bonolarda şirket adına atılı imzaların yetkili kişi tarafından atılmadığını, imzaların geçersiz hisse devir sözleşmesinin tarafı olan ve keşide tarihi itibariyle şirketi temsile yetkili olmayan Habibullah Uygur tarafından atıldığını, sözleşme geçersiz olduğu için muacceliyet şartının da geçersiz olduğunu, hisse devri sözleşmesinin TTK’da düzenlenen şekil şartına aykırı olduğunu, imzaları noterce onaylanmayan hisse devri sözleşmesinin genel kurul kararı ile geçerlilik kazanamayacağını, 03.04.2019 tarihinde hisse devri gerçekleşmediği için şirket adına imza yetkisi olmayan Habibullah Uygur’un şirketin kaşesi üzerine imza atmasının şirketi borçlu konumuna sokmayacağını ileri sürerek icra takibini iptaline...
sözleşmesi akdedilmediği gibi dava konusu hisse devrine ilişkin yönetim kurulu onayı da bulunmadığını, bu durumda geçerli bir hisse devir işlemi de gerçekleşmediğini, müvekkilinin hisse devir bedeli ödemek yükümlülüğü altında bulunmadığını savunarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir....