Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

DAVA Davacı, yaşlı olduğunu ve okuma yazma bilmediğini, 3338 ada 29 parsel sayılı taşınmazını 1/4’er pay olacak şekilde çocuklarına vermek istediğini, davalı oğlunun payını almak için kendisini tapu müdürlüğüne götürdüğünü, sadece 1/4 payı devredeceğini düşünerek resmi senedi imzaladığını, ancak davalının hile yoluyla taşınmazın tamamını devraldığını, bu durumu 2015 yılının Kasım ayında öğrendiğini, tapudaki bedelin bile davalının aldattığının kanıtı olduğunu, taşınmazda devam eden inşaatın da tarafından yaptırıldığını ileri sürerek tapu kaydının iptali ile adına tescilini istemiştir. II. CEVAP Davalı, davanın hak düşürücü süre içinde açılmadığını, hile yapmadığını, akit tanıklarını tanımadığını, resmi belgeye karşı aynı güçte bir ispatın gerekli olduğunu, satış bedelinin düşük olması ve inşaatın davacı tarafından yapıldığı iddialarının davayı etkilemeyeceğini belirterek davanın reddini savunmuştur. III. MAHKEME KARARI Uşak 2....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 05.11.2005 gününde verilen dilekçe ile tapu iptali tescil istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 21.03.2006 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Davacının iptal ve adına tescilini istediği C. 11 Blok Zemin Kat 1 nolu bağımsız bölüm 9.11.2001 tarihinde dava dışı ... tarafından davalıya tapuda satılmıştır. Davacı, bağımsız bölümün satış parasını kendisinin verdiğini aslında taşınmazın tapu işlemlerini davalı yapsa da kendisi adına alındığını, davalı üzerine olan kaydının iptali ile adına tescilini istemiştir. Mahkemece hile hukuki nedenine dayanılarak dava kabul edilmiş, hükmü davalı temyiz etmiştir....

      Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Dava, hile hukuksal nedenine dayalı tapu iptal tescil istemine ilişkindir. 3.2. İlgili Hukuk 3.2.1 Hile (aldatma), genel olarak bir kimseyi irade beyanında bulunmaya, özellikle sözleşme yapmaya sevk etmek için onda kasten hatalı bir kanı uyandırmak veya esasen var olan hatalı bir kanıyı koruma yahut devamını sağlamak şeklinde tanımlanır. Hatada yanılma, hilede ise yanıltma söz konusudur. 6098 s. Türk Borçlar Kanunu’nun (TBK) 36/1. maddesinde açıklandığı üzere taraflardan biri diğer tarafın kasıtlı aldatmasıyla sözleşme yapmaya yöneltilmişse yanılma (hata) esaslı olmasa bile aldatılan taraf için sözleşme bağlayıcı sayılamaz. Değinilen koşulların varlığı halinde aldatılan taraf hakkını kullanmak suretiyle hukuki ilişkiyi geçmişe etkili (makable şamil) olarak ortadan kaldırabilir ve verdiği şeyi geri isteyebilir. 3.2.2 Hile her türlü delille ispat edilebileceği gibi iptal hakkının kullanılması hiç bir şekle bağlı değildir....

        ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Taraflar arasında görülen tapu iptali ve tescil davası sonunda, İlk Derece Mahkemesince davanın reddine ilişkin verilen kararın davacı vekilince istinaf edilmesi üzerine, Konya Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesince istinaf talebinin kabulü ile davanın bir yıllık hak düşürücü süre geçtikten sonra açıldığı gerekçesiyle davanın reddine ilişkin verilen karar yasal süre içerisinde davacı vekilince temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü; I. DAVA Davacı, okuma yazması olmadığını, kendisine bakacağını ve icar nedeniyle imzasının gerektiğini söyleyen davalı torunu ....'...

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL Taraflar arasında görülen tapu iptali ve tescil davası sonunda, yerel mahkemece davanın reddine ilişkin olarak verilen karar davacı tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi ...'ın raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü; -KARAR- Dava, hile hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir....

            hüküm kurulmasına, davanın aktif husumet ehliyeti yokluğu nedeniyle reddine karar verilmiştir....

              Dosya incelenerek gereği görüşülüp düşünüldü: -K A R A R- Asıl dava, muhdesat şerhinin terkini ve yıkım; birleştirilen dava, hile ve gabin hukuki nedenlerine dayalı tapu iptal ve tescil isteğine ilişkindir. İlk Derece Mahkemesince, hile hukuki nedenine dayalı birleştirilen davada hak düşürücü sürenin geçtiği, gabin iddiası yönünden ise koşulların gerçekleşmediği; asıl dava bakımından ise, terkini istenilen muhdesat bedelinin mahkeme veznesine depo edilmesi için verilen kesin süreye uyulmadığı gerekçesiyle asıl ve birleştirilen davaların reddine dair verilen kararın istinaf edilmesi üzerine, Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesince birleştirilen davada davacılar ... ve ...'ın istinaf isteminin hile ve gabin iddiaları yönünden hak düşürücü sürenin geçtiği gerekçesi ile HMK'nın 353/1-b-1. maddesi gereğince esastan reddine karar verilmiş, karar birleştirilen davada davacılar ... ve ... vekili tarafından temyiz edilmiştir....

                Davacı, maliki olduğu 78 ada 101 parsel sayılı taşınmazdaki dairesini dava dışı oğlunun borcundan dolayı ipotek ettirdiğini, borcun zamanında ödenmediğinden taşınmazın satışa çıkarıldığını, davalı kızının borcun ödenmesi için kredi alınması gerektiğini belirterek bir takım evraklar imzalattığını ancak alzheimer hastası olduğundan işlemin detaylarını hatırlamadığını, ipotek borcunun tamamının kendisi tarafından ödendiğini, çocukları arasında çıkan tartışma sonucu taşınmazın davalı adına kayıtlı olduğunu öğrendiğini ileri sürerek, hile hukuksal nedeniyle tapu kaydının iptali ile adına tesciline karar verilmesini istemiştir. Davalı, davanın hak düşürücü sürede açılmadığını, iddiaların doğru olmadığını belirterek reddini savunmuştur. Mahkemece, hile iddiasına dayalı davanın bir yıllık hak düşürücü süre içinde açılmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir....

                  Asliye Hukuk Mahkemesinin 2015/112 Esas sayılı tapu iptal ve tescil istekli davanın yargılaması sırasında davacı T1 mahkemeye bildirdiği feragat beyanının irade fesadı nedeniyle geçersizliğinin tespiti ve iptali istemine ilişkindir. İstanbul Anadolu 27. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2015/112Esas 2016/340Karar sayılı tapu iptal ve tescil davası davacının feragat beyanında bulunması nedeniyle reddedilmiştir. Bu dosyanın 27.10.2016 tarihli duruşmasında taraf vekilleri sulh olma ihtimali bulunduğunu bildirerek mahkemeden süre almışlar, celse arasında davacı vekili feragat dilekçesini sunmuş ve bir sonraki son celsede 08.12.2016 tarihinde dava feragat nedeniyle sonuçlandırılmıştır....

                  "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL Taraflar arasında görülen davada; Davacı, kayden paydaşı olduğu 85 ada, 1 parsel sayılı taşınmazdaki payını, eski eşi olan davalıya kendisi ile yeniden evlenmesi için tapuda satış gibi göstererek bedelsiz olarak temlik ettiğini, ancak davalının evlenmekten vazgeçtiğini, hile ile payının elinden alındığını ileri sürerek, temlike konu 250/8631 pay yönünden tapu iptal ve tescile karar verilmesini istemiştir. Davalı, iddiaların yerinde olmadığını, bedelini ödeyerek taşınmaz payını satın aldığını belirtip, davanın reddini savunmuştur. İddiaların kanıtlanamadığı gerekçesi ile davanın reddine ilişkin olarak verilen karar, Dairece; “......

                    UYAP Entegrasyonu