Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Kural olarak nişan, evlenme dışında bir nedenden dolayı sona ererse, nişanlıların birbirlerine veya ana ve babanın ya da onlar gibi davrananların diğer nişanlıya vermiş oldukları alışılmışın dışındaki hediyeler, verenler tarafından geri istenebilir. Hediye aynen veya mislen geri verilemiyorsa, sebepsiz zenginleşme hükümleri uygulanır. (TMK m.122) Hediyelerin geri istenebilmesi için alışılmışın dışında hediyelerden olması gerekir. Alışılmış (mutad) hediyelerden kasıt; giymekle, kullanmakla eskiyen ve tüketilen eşyalardır. Giymekle, kullanılmakla eskiyen ve tüketilen eşyaların iadesine karar verilemez. Nişan dolayısıyla verilen hediye, olağan bir hediye ise geri istenemez. Nişanın bozulması nedeniyle mutad dışı hediyelerin geri alınmasına ilişkin davalarda kusur aranmaz. Yargıtay’ın yerleşik uygulamalarına göre; nişan yüzüğü dışında kalan tüm altın, takı ve ziynet eşyaları mutad dışı hediye olarak kabul edilmiştir....

Taraflar arasındaki nişan hediyelerinin iadesi ve maddi-manevi tazminat davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, asıl davanın kısmen kabulüne, karşı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı vekili dava dilekçesinde; tarafların 21/06/2014 tarihinde nişanlandıklarını, ancak davalının ortada hiçbir sebep yokken nişanı bozduğunu ve nişan hediyelerini iade etmediğini belirterek, davalıya hediye edilen 22 ayar 44 gr. 1 adet kelepçe bileklik, 22 ayar 25 gr. 2 adet bilezik, 1 adet saatin aynen iadesine, bu mümkün olmadığı takdirde fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere takıların bedeli olan 9.100 TL'nin davalıdan faiziyle tahsiline karar verilmesini talep...

    DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE; Asıl dava nişan hediyelerinin iadesi ve maddi tazminat karşı dava manevi tazminat talebine ilişkindir. Davacı karşı davalı tarafından hükmedilen ziynetlerin fiili ödeme gününden itibaren bedeline hükmedilmemesi, reddedilen karşı dava yönünden vekalet ücretine hükmedilmemesi yönünden süresinde istinaf başvuru talebinde bulunmuştur....

    DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve HUKUKİ SEBEPLER : Davacı tarafından açılan nişan hediyelerinin iadesine yönelik işbu davada ziynet eşyalarının iadesi yönünden verilen kararın davalı tarafça istinaf edilmeksizin kesinleştiği, ancak İlk Derece Mahkemesi tarafından hüküm kurulurken 4.ve 5.bentteki bakiye değerde sehven hata yapıldığı, İlk Derece Mahkemesi tarafından da yapılan bu yanlışlığa gerekçeli kararda yer verildiği anlaşılmakla davacının buna ilişkin istinaf talebinin kabulü ile HMK 353/1- b-2 maddesi gereğince 4.bentteki bakiye miktarın 2.864,00 TL, 5.bentteki bakiye miktarın 1.190,00 TL olarak yeniden hüküm tesisine karar verilmiştir....

    İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda; davacı- karşı davalı tarafın nişan hediyelerinin iadesine ilişkin açtığı davanın ispatlandığı, davacı- karşı davalı tarafça takılan trabzon set, reşat altın ve çerçevesi, dört çeyrek altın zinciri, kelepçe bilezik, tektaş pırlanta yüzük, kol saati ve pırlanta küpenin davacı- karşı davalı tarafa geri verilmediği, yine davalı- karşı davacı tarafça takılan bir adet saatin de davalı- karşı davacı tarafa iade edilmediği gerekçesiyle davacı -karşı davalının davasının kısmen kabulü ile, toplam 29.962,03 TL değerindeki ziynet eşyasının aynen teslimine, aynen teslimi mümkün olmadığında toplam 29.962,03 TL'nin davalı- karşı davacıdan alınarak davacı- karşı davalıya verilmesine, davacı-karşı davalı tarafın fazlaya ilişkin isteminin reddine, yasal koşulları oluşmadığından davacı-karşı davalı tarafın nişan giderlerine yönelik bir adet gelinlik, salon kirası kapora bedeli , düğünde çekilecek fotoğraflar için...

    Kişilere devir ve temlikini önleyici ihtiyati tedbir konulmasına, ziynetlere ilişkin nişan hediyelerinin aynen iadesine, mümkün olmadığı takdirde dava tarihindeki değerinin yasal faizi ile birlikte bilirkişi incelemesi yapıldıktan sonra (ilerde artırılmak üzere 1.000 TL 'nin ) müvekkiline ödenmesini, nişanın davalının eylemleri nedeniyle bozulması sebebiyle 5.000 TL manevi tazminatın dava tarihinden itibaren yasal faiziyle birlikte müvekkiline ödenmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

    TMK.nun 122.maddesine göre, nişanlılık evlenme dışında bir nedenden dolayı sona ererse, nişanlıların birbirlerine vermiş oldukları, mutad (alışılmışın) dışındaki hediyeler geri istenebilir. Nişanın bozulması nedeniyle mutad dışı hediyelerin geri alınmasına ilişkin davalarda kusur aranmaz. Nişanın bozulması halinde alışılmışın dışındaki hediyeler aynen, mevcut değilse mislen geri verilir veya karşılığı sebepsiz zenginleşme kurallarına göre geri istenir. Alışılmış mutad hediyelerden kasıt; giyilmekle, kullanılmakla eskiyen ve tüketilen eşyalardır. Hediyelerin verildiği ve iade edilmediği hususu her türlü delil ile ispat edilebilir. Nişan hediyelerinin mutad sayılabilmesi, yöresel örf ve adete göre verilen hediyelerden olması yanında maddi değerinin de günün koşullarına göre fazla olmayan hediyelerden olmasına bağlıdır ve bu da daha çok tarafların mali ve sosyal durumları ile ölçülmelidir....

    TMK'nın 122. maddesi "Nişanlılık evlenme dışındaki bir sebeple sona ererse, nişanlıların birbirlerine veya ana ve babanın ya da onlar gibi davrananların, diğer nişanlıya vermiş oldukları alışılmışın dışındaki hediyeler, verenler tarafından geri istenebilir. Hediye aynen veya mislen geri verilemiyorsa, sebepsiz zenginleşme hükümleri uygulanır" hükmünü haizdir. Yapılan yargılamaya, toplanan delillere, tanık beyanları ile dosya kapsamında bulunan fotoğraflara göre; nişan nedeniyle davalı tarafa bir adet tektaş, bir adet alyans yüzük, bir adet zincirli Osmanlı altını ve bir adet 14 ayar bileklik takıldığı, bir adet tektaş yüzük ve bir adet alyansın mutad hediye niteliğinde olması nedeniyle iadesinin istenemeyeceği, ancak takılan diğer ziynet eşyalarının iadesi gerektiği yönündeki mahkeme kabulü yerindedir....

    Davalı-karşı davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; Yerel mahkeme karanının usul ve yasaya aykırı olduğunu, davacı tarafın nişan hediyesi olarak talep ettiği ziynetlerin müvekkilinin yakın akrabaları tarafından takıldığını, davacının dava hakkı ve sıfatı bulunmadığını, sıfat yönünden davanın reddine karar verilmesi gerektiğini, tarafların 15 ay boyunca aynı evde imam nikahı ile birlikte yaşadıklarını, bu dönemde nişan töreni yapıldığını, davacı tarafın kusurlu ve haksız şekilde nişanı ve ortak hayatı sonlandırdığını, nişan atılmasında davacı tarafın kusurlu olduğunu, müvekkilini eve mahkum ettiğini, dışarı çıkarmadığını, şiddet uyguladığını bu nedenle yerel mahkeme kararının müvekkili lehine kaldırılmasını talep etmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Dava Tazminat (Nişanın Bozulması Nedeniyle Tazminat Ve Hediyelerin Geri Verilmesi) davasıdır....

    İİK'nun 24/4.maddesi gereğince; aynen iadeye karar verilmesi halinde iade edilecek eşyaların cinsi, niteliği, özellikleri, gram ağırlığı vb. gibi özelliklerinin ayrıntılı belirtilmesi gerekir. Buna göre, mahkemece; hüküm altına alınan ziynet eşyalarının cins, nitelik, miktar ve değerlerinin hükümde ayrı ayrı gösterilmesi ve taraflara yüklenen borç ile tanınan hakların infazda güçlük çıkarmayacak biçimde belirtilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme sonucu ‘01/07/2015 havale tarihli bilirkişi raporunda nitelikleri, miktar ve değerleri belirtilen ziynet eşyasının davalı-karşı davacıdan alınarak, davacı-karşı davalıya verilmesine’ şeklinde HMK'nın 297. maddesine aykırı hüküm tesisi doğru görülmemiş, hükmün bu nedenle taraflar yararına bozulmasına karar verilmiştir. Bozma nedenine göre sair temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik gerek görülmemiştir....

      UYAP Entegrasyonu