Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Orman Yönetimi davada taraf olmadığı ve orman iddiası bulunmadığı halde, orman incelemesi yapılmış, taşınmazın kesinleşen orman sınırı dışında ve orman sayılmayan yerlerden olduğu belirlenmiştir. Temyiz sırasında da orman iddiası ileri sürülmemiştir. 2797 Sayılı Yargıtay Yasasının 14. maddesi ve Başkanlar Kurulu kararı uyarınca temyiz incelemesi Yargıtay Yüksek 7. Hukuk Dairesine ait olup, Dairemizin görevi dışındadır. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; dosyanın görevli Yargıtay Yüksek 7. Hukuk Dairesi Başkanlığına gönderilmesine 19/01/2011 gününde oybirliği ile karar verildi....

    Orman Yönetimi davada taraf olmadığı ve orman iddiası bulunmadığı halde, orman incelemesi yapılmış, taşınmazın kesinleşen orman sınırı dışında ve orman sayılmayan yerlerden olduğu belirlenmiştir. Temyiz sırasında da orman iddiası ileri sürülmemiştir. 2797 Sayılı Yargıtay Yasasının 14. maddesi ve Başkanlar Kurulu kararı uyarınca temyiz incelemesi Yargıtay Yüksek 7. Hukuk Dairesine ait olup, Dairemizin görevi dışındadır. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; dosyanın görevli Yargıtay Yüksek 7. Hukuk Dairesi Başkanlığına gönderilmesine 19/01/2011 gününde oybirliği ile karar verildi....

      Orman Yönetimi davada taraf olmadığı ve orman iddiası bulunmadığı halde, orman incelemesi yapılmış, taşınmazın kesinleşen orman sınırı dışında ve orman sayılmayan yerlerden olduğu belirlenmiştir. Temyiz sırasında da orman iddiası ileri sürülmemiştir. 2797 Sayılı Yargıtay Yasasının 14. maddesi ve Başkanlar Kurulu kararı uyarınca temyiz incelemesi Yargıtay Yüksek 7. Hukuk Dairesine ait olup, Dairemizin görevi dışındadır. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; dosyanın görevli Yargıtay Yüksek 7. Hukuk Dairesi Başkanlığına gönderilmesine 26/01/2011 gününde oybirliği ile karar verildi....

        Orman Yönetimi davada taraf olmadığı ve orman iddiası bulunmadığı halde, orman incelemesi yapılmış, taşınmazın kesinleşen orman sınırı dışında ve orman sayılmayan yerlerden olduğu belirlenmiştir. Temyiz sırasında da orman iddiası ileri sürülmemiştir. 2797 Sayılı Yargıtay Yasasının 14. maddesi ve Başkanlar Kurulu kararı uyarınca temyiz incelemesi Yargıtay Yüksek 7. Hukuk Dairesine ait olup, Dairemizin görevi dışındadır. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; dosyanın görevli Yargıtay Yüksek 7. Hukuk Dairesi Başkanlığına gönderilmesine 26/01/2011 gününde oybirliği ile karar verildi....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi - K A R A R - Dosya kapsamına, sav ve savunmaya, mahkemece saptanan hukukî niteliğe göre uyuşmazlık, taşınmazın Orman İşletme Müdürlüğüne ait özel mülk olduğu iddiası ile ve kadastro öncesi tapu kaydına dayalı 3402 sayılı Kanunun 12/3.maddesi gereğince açılan, tapu iptali ve tescil istemine ilişkin olup, davada orman iddiası da bulunmamaktadır. 2797 sayılı Yargıtay Kanununun 14. maddesi ve Yargıtay Büyük Genel Kurulunun 21/01/2013 tarih ve 2013/1 sayılı kararı uyarınca temyiz incelemesi 16. Hukuk Dairesine ait olup, Dairemizin görevi dışındadır. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; dosyanın görevli Yargıtay 16. Hukuk Dairesi Başkanlığına gönderilmesine 25/11/2013 gününde oy birliği ile karar verildi...

            A R A R Taraflar arasındaki uyuşmazlık ... tarafından kamu orta mallarından mera olduğu iddiası ile açılan tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir Yargıtay Başkanlar Kurulu'nun 13.01.2018 tarih ve 1 sayılı kararı ile hazırlanan, 09.02.2018 günlü ve 2018/1 sayılı Yargıtay Büyük Genel Kurulunca kabul edilip 21.02.2018 tarihli ve 30339 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak 01.03.2018 günü yürürlüğe giren Hukuk Daireleri'ne ilişkin iş bölümü uyarınca, “Kamu orta mallarından mera, yaylak, kışlak iddiası ile açılan davalar sonucu genel mahkemelerden verilen ..” hüküm ve kararlara yönelik temyiz itirazlarının incelenmesi Yargıtay (14.) Hukuk Dairesi'nin görevi cümlesinden bulunmakla, dosyanın anılan Daire Başkanlığı'na GÖNDERİLMESİNE, 04.07.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

              İcra Hukuk Mahkemesinde itiraz edilmiş olup, davaların derdest olduğunu, anılan menkullerin tespit işlemi ile kıymet takdir edilmesinin doğru olmadığını, bu nedenle tespit ve takdir işlemlerinin satışa yönelik taleplerde dikkate alınmaması gerektiğinden bahisle icra müdürlüğüne itirazda bulunduklarını, ancak icra müdürlüğünce iddianın 17.02.2021 tarihli kararla istihkak iddiası olarak değerlendirilerek İİK'nın 96- 97. maddeleri uyarınca istihkak iddiası hakkında karar verilmek üzere dosyanın icra mahkemesine gönderilmesine karar verildiğini, şikayetlerinin özünün 16.10.2020 tarihli haciz tutanağı ve bilirkişi raporunda belirtilen menkullerin rehne konu menkuller olup olmadığına yönelik olduğunu, icra müdürlüğünce taleplerinin istihkak iddiası olarak değerlendirilmesinin hatalı olduğu gibi istihkak iddiası olarak değerlendirilse dahi İİK'nın 99.maddesinin uygulanması gerektiğini öne sürerek icra müdürlüğü kararının iptaline karar verilmesini talep etmiştir....

              İstihkak iddiası, tüzel kişilerde tüzel kişiyi temsile yetkili organlarca, gerçek kişilerde ise ya kendisi tarafından ya da bu kişiyi temsile yetkili kişilerce ileri sürülebilir. Tüzel kişiyi veya gerçek kişiyi temsil yetkisi olmayan kişinin yaptığı iddia, geçerli bir istihkak iddiası sayılmaz. Somut olayda; istihkak iddiasının 3. T3 Şirketi lehine çalışanı Yunus Emre Alagöz tarafından ileri sürüldüğü, ancak Yunus Emre Alagöz'ün şirket yetkilisi olmadığı, bu nedenle geçerli bir istihkak iddiası bulunmadığı, dolayısıyla icra müdürlüğünün bu haciz yönünden İİK'nın 99.maddesi gereğince işlem yapılmasına ilişkin kararın usul ve yasaya uygun olmadığı ancak ortada geçerli bir istihkak iddiası bulunmadığından şikayetin kısmen kabulüne, İstanbul 4. İcra Müdürlüğü'nün 2020/25240 Esas sayılı dosyasında icra müdürlüğünün 03.03.2021 tarihli kararının KALDIRILMASINA" dair karar verildiği görülmüştür....

              "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasının yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı Hazine tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Davacı Hazine, 13.03.2007 günlü dilekçesinde Balıfakı Köyü 146 ada 43 ve 45 parsel sayılı taşınmazların orman sayılan yerlerden olduğu iddiası ile tapusunun iptalini, orman niteliği ile Hazine adına tesciline karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece davanın kısmen kabulüne, 43 parselin A=61 m2 ve 45 parselin A=161 m2 yüzölçümündeki bölümlerin tapusunun iptaline, orman niteliği ile Hazine adına tesciline, fazlaya ilişkin istemin reddine karar verilmiş, hüküm davacı Hazine tarafından temyiz edilmiştir. Dava, salt orman iddiası ile açılan tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir....

                Davacı Hazine'nin orman iddiası ile açtığı bir davası yoktur. Dava yayla iddiası ile açılmış ve taşınmazın orman sayılan yerlerden olduğu belirlenmiş olduğuna göre, bu nedenle davanın reddi gerekirken bu yön gözden kaçırılarak tapunun iptaline yayla niteliği ile özel siciline yazılmasına karar verilmesi doğru olmamış, hükmün bu nedenle bozulması gerekmiştir. Kabule göre de; HUMK.nun 388. maddesi uyarınca tarafların kanuni vekillerinin ad ve soyadları ile adreslerinin karar yerinde yazılmamış olması, diğer yandan davalı taraftan tahsiline karar verilen harç ve vekalet ücretinin hesabında yöreyi ve taşınmazın durumunu bilen yerel bilirkişilerin bildirdiği metrekaresi 15 YTL'den hesaplanan taşınmaz değeri yerine bu konuda uzman olmayan fen memurunun bildirdiği 5.500 YTL.nin esas alınması doğru görülmemiştir. SONUÇ: Yukarıda yazılan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde yatırana iadesine, 7.6.2006 tarihinde oybirliği ile karar verildi....

                  UYAP Entegrasyonu