a "babana ilaç versem de ölse kanında çıkar mı" diye sorduğunu, akşamları içtiği suyun tadının bir çok kez farklı olduğunu hissettiğini, yine evde yapılan çayın ve yemeklerin bazılarında ciddi tat bozuklukları olduğunu, eşine sorduğunda "sen hastasın anlamamışsındır" gibi cevaplar aldığını, evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanma, 100.000,00 TL maddî, 100.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini dava ve talep etmiştir. III....
Mahkemece; "Yapılan yargılama sonunda dosyada mevcut bilgi ve belgeler ile tanık anlatımları birlikte değerlendirildiğinde; tarafların 07/04/2014 tarihinde evlendikleri, bu evliliklerinden iki müşterek çocuklarının olduğu, davanın öncelikle TMK'nun 163. maddesi kapsamında haysiyetsizce hayat sürme nedenine dayalı boşanma, olmadığı takdirde TMK'nun 162. maddesi kapsamında hayata kast, pek kötü veya onur kırıcı davranış nedeniyle boşanma, olmadığı takdirde TMK'nun 166/1 kapsamında evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuksal nedenine dayalı boşanma davası olduğu dosya kapsamından anlaşılmıştır. Davalının haysiyetsizce hayat sürdüğü veya davacının hayatına kast edip pek kötü muamelede bulunduğu iddialarının ispatlanamaması nedeniyle davacının söz konusu özel boşanma nedenlerine dayalı boşanma taleplerinin reddine karar vermek gerekmiştir....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve HUKUKİ SEBEPLER : Dava TMK'nun 166/1 maddesi gereğince açılmış şiddetli geçimsizlik nedeniyle evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuki nedenine dayalı boşanma davasıdır....
TMK'nun m. 236/2 "Zina veya hayata kast nedeniyle boşanma halinde hakim, kusurlu eşin artık değerdeki pay oranının hakkaniyete uygun olarak azaltılmasına veya kaldırılmasına karar verebilir." şeklinde düzenlenmiştir. Somut olaya gelince; eşler, 02.11.2002 tarihinde evlenmiş, 13.09.2011 tarihinde açılan boşanma davasında TMK'nun 166/1-2 maddesinde düzenlenen "evlilik birliğinin temelinden sarsılması" ve TMK'nun 163.maddesinde düzenlenen "haysiyetsiz hayat sürme" sebeplerinin gerçekleştiğinden bahisle verilen davanın kabulüne ilişkin hükmün, kesinleşmesiyle boşanmışlardır. Mal rejimi boşanma davasının açıldığı tarih itibarıyla sona ermiştir (TMK m. 225/son). Sözleşmeyle başka mal rejiminin seçildiği ileri sürülmediğinden evlilik tarihinden 4721 sayılı TMK'nun yürürlüğe girdiği 01.01.2002 tarihine kadar mal ayrılığı (743 sayılı TKM m. 170), bu tarihten mal rejiminin sona erdiği tarihe kadar ise, edinilmiş mallara katılma rejimi geçerlidir (4722 sayılı yasanın m. 10, TMK m. 202/1)....
Maddesi uyarınca boşanmalarına, davalı-karşı davacı erkeğin zina ve haysiyetsiz hayat sürme nedenine dayalı boşanma davalarının reddine, müşterek çocuğun velayetinin anneye verilmesine, çocuk ile baba arasında kişisel ilişki kurulmasına, çocuk için aylık 300,00 TL tedbir ve 400,00 TL iştirak nafakasına, davacı-karşı davalı kadın yararına aylık 450,00 TL tedbir ve 600,00 TL yoksulluk nafakasına, davalı-karşı davacı erkeğin manevi tazminat talebinin reddine hükmedilmiştir. Davalı-karşı davacı erkek vekili; kusur tespitine, kadının kabul edilen boşanma davasına, velayet düzenlemesine, kadın yararına hükmedilen yoksulluk nafakasına yönelik istinaf başvurusunda bulunmuştur. Dava ve karşı dava, evlilik birliğinin temelinden sarsılması sebebine dayanan boşanma talebi (TMK md 166/1,2) ve fer'ilerine ilişkindir. Tarafların, taraf ve dava ehliyetine sahip olmaları dava şartlarından (HMK m. 114/1- d) olup, bu husus kamu düzeniyle ilgilidir....
Dava; haysiyetsiz hayat sürme nedeniyle boşanma (çekişmeli) ile 1.000,00- TL maddi 300.000,00- TL manevi tazminat; karşı dava yoluyla da boşanma, 20.000,00- TL ziynet alacağı, 500.000,00- TL maddi, 500.000,00- TL manevi tazminat, 5.000,00- TL yoksulluk nafakası, velayet, müşterek her bir çocuk için 3.000,00- TL iştirak nafakası istemlerine ilişkindir. Davacı vekilinin, ziynet alacağı talebini 06/12/2021 tarihli dilekçesiyle bilirkişi raporu doğrultusunda belirlenen 95.700,00- TL'ye arttırarak bu tutar üzerinden tamamlama harcı yatırdığı görülmüştür....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm taraflarca temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Mahkemece tefhim edilen kısa kararda “Karşı davanın kabulü ile Türk Medeni Kanununun 166/1 (evlilik birliğinin sarsılması) ve 163. (suç işleme ve haysiyetsiz hayat sürme) maddelerine göre tarafların boşanmalarına” karar verildiği halde, gerekçeli kararın hüküm fıkrasında “ Türk Medeni Kanununun 161. (zina) maddesine göre tarafların boşanmalarına,” hükmedilmek suretiyle kısa karar ile gerekçeli karar arasında çelişki yaratılmıştır. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 294/3. maddesi uyarınca, hükmün tefhimi, her halde hüküm sonucunun duruşma tutanağına geçirilerek okunması suretiyle olur. Gerekçeli karar, tefhim edilen hüküm sonucuna aykırı olamaz....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve HUKUKİ SEBEPLER : Dava TMK 'nun 166/1 maddesi gereğince açılmış şiddetli geçimsizlik nedeniyle evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuki nedenine dayalı boşanma davası, erkeğin birleşen davası ise haysiyetsiz hayat sürme (TMK 163 m.) nedeni ile ve TMK 'nun 166/1 maddesi gereğince şiddetli geçimsizlik nedeniyle evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuki nedenine dayalı boşanma davasıdır....
davası, olmadığı takdirde "suç işleme ve haysiyetsiz hayat sürme" hukuksal sebebine dayalı boşanma davası ve bunun da kabul edilmemesi halinde 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesi uyarınca evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle tarafların boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin davacı-davalı babaya verilmesine, 200.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm taraflarca temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı kadın, dava dilekçesinde Türk Medeni Kanununun 163.maddesinde belirtilen (suç işleme ve haysiyetsiz hayat sürme) hukuki sebebine dayalı boşanma talebinde bulunmuş, 10.04.2015 tarihinde sunduğu dilekçesi ile yeni vakıalar ileri sürerek davasını ıslah etmiş ve zina hukuki sebebine dayalı (TMK m. 161) boşanma talep etmiş ancak ıslah talebine ilişkin harcı yatırmamıştır. Davacıya ıslah talebi ile ilgili olarak maktu ıslah harcını yatırması için süre verilmesi, delillerin toplanarak gerçekleşecek sonucu uyarınca karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde işin esasına girilerek karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirmiştir....