ASLİYE HUKUK(AİLE) MAHKEMESİ TARİHİ : 08/05/2018 NUMARASI : 2016/214 ESAS - 2018/183 KARAR DAVA KONUSU : Hayata Kast, Pek Kötü Ve Onur Kırıcı Davranış Nedeniyle KARAR : NUMARASI : 2017/447 Esas - 2017/513 Karar DAVACI : ÖZLEM ÇELİK - - Çamlı Köyü Okul Yanı Mah. Marmaris/ MUĞLA VEKİLİ : Av. MÜZEYYEN ARIKANLI - Siteler Mah. Yunus Nadi Cad. No:95/10 .48700 Marmaris / MUĞLA DAVALI : MEHMET ÇELİK - - VEKİLLERİ : Av. GÖKBEN SAYAR - Kemeraltı Mah. 102. Sok. No:7/3 Güven Apt. 1 Merkez / MUĞLA Av. GÜLDANE BAŞOĞLAN - Tepe Mah. Yeniyol Cad. 38.Sok....
İlk Derece Mahkemesinin Birinci Kararı İlk Derece Mahkemesinin 28.03.2019 tarih ve 2017/54 Esas, 2019/152 Karar sayılı Kararı ile davacının hayata kast, pek kötü muamele ya da onur kırıcı davranış sebebine dayalı boşanma talebinin reddine, tarafların her ikisinin de boşanmayı istediği, davacı tarafın kusurlu olduğu kanaati ile davacının evlilik birliğinin temelinden sarsılması sebebine dayalı boşanma talebinin kabulüne, tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca boşanmalarına, müşterek çocuğun velâyetinin anneye verilmesine, baba ile kişisel ilişki kurulmasına, müşterek çocuk lehine aylık 300,00 TL tedbir, 500,00 TL iştirak nafakasına, davacının yoksulluk nafakası talebi hakkında karar verilmesine yer olmadığına, davacının maddî ve manevî tazminat talebinin reddine, davacının ziynet eşyasına yönelik tazminat talebi yönünden davanın açılmamış sayılmasına karar verilmiştir. B....
tarafların ortak beyanıyla 2019 yılı Nisan ayına kadar beraber yaşadıkları, davalı-davacı kadının bu tarihte (25 Nisan 2019) koruma kararı alması üzerine tarafların tekrar ayrı yaşamaya başladıkları, davalı-davacı erkek tarafından açılan birleşen davada ise; erkeğin, barış sonrası kadının kusurlu davranışlarına ilişkin ileri sürdüğü iddia ve vakıaları gösterdiği ve dosyada toplanan tüm delillere göre ispat edemediği, gösterdiği tanıklarının bilgilerinin ve beyanlarının tarafların barış öncesi durumlarına ilişkin olduğu, yeni iddia ve vakalara ilişkin olmadığı, tarafların barışmasından sonra meydana geldiği ileri sürülen ve kadının kusurlu davranışlarına ilişkin vakıaları kanıtlar nitelikte olmadığı belirtilerek erkeğin asıl davasının reddine; birleşen dosyada kadının 4721 sayılı Kanun'un 162 nci ve 163 üncü maddeleri kapsamında açtığı davaların; ileri sürdüğü hayata kast, pek kötü ya da onur kırıcı davranış ile küçük düşürücü suç işleme ve haysiyetsiz hayat sürme vakıalarının tarafların...
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davacı eşin davalı taraftan şiddet gördüğünün anlaşıldığını, bu durumun evlilikte geçimsizliği doğuracağının, eşin sopayla kovalanması, misafir önünde aşağılanması, yüzünde darp izleri olduğu halde akrabalarının karşısına çıkmaya mecbur bırakılması durumlarının da pek kötü ve onur kırıcı davranış olarak nitelendirileceğini belirterek boşanmaya sebep olan olaylarda erkeğin tam kusurlu olduğu gerekçesi ile davanın kabulüne tarafların 4721 sayılı Kanunun 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle ve 162 nci fıkrası uyarınca pek kötü ve onur kırıcı davranış nedeniyle boşanmalarına, kadın yararına aylık 250,00 TL tedbir ve 350,00 TL yoksulluk nafakasına, 10.000,00 TL maddî ve 15.000,00 TL manevî tazminata karar verilmiştir. IV. İSTİNAF A....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; erkeğin gece geç saatlerde farklı kadınlarla uzun telefon görüşmeleri yaptığı neticede güven sarsıcı davranışlarının olduğu; kadının ise eşine karşı sosyal çevresinde "..cüce kala kala sana mı kaldım, nereden buldum bu polisi, kala kala bir polise mi kaldım ben.." şeklinde rencide edici sözler söylediği, bu haliyle erkeğin ağır kusurlu olduğu gerekçesi ile asıl ve karşı davanın kabulüne, tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmalarına, kadının hayata kast, pek kötü ve onur kırıcı davranış nedeniyle açtığı davanın ispatlanamadığından reddine, ortak çocuğun yaşı, alıştığı ortam göz önüne alınarak velâyetinin davacı-davalı anneye verilmesine, çocuk ile baba arasında kişisel ilişki kurulmasına, küçüğe fiilen bakan ebeveyn tarafından diğer ebeveyne yönelik nafaka talebinde bulunabileceği anlaşılmakla tarafların ekonomik ve sosyal durumları, küçüğün yaşı ve hakkaniyet...
ve onur kırıcı muamele sebebiyle tarafların boşanmalarına, özel sebeple açılan davanın kabul edilmemesi halinde davanın evlilik birliğinin temelinden sarsılması sebebiyle boşanmaya karar verilmesini, maddi, manevi tazminat ve nafaka taleplerinin bulunmadığını talep ederek dava açmıştır....
Davacı kadın tarafından zina, olmadığı taktirde hayata kast, pek kötü veya onur kırıcı davranış, olmadığı takdirde evlilik birliğinin sarsılması hukuki sebebine dayalı boşanma davası açılmış ve bu suretle terditli talepte bulunulmuştur. Terditli davalarda öncelikle asli talep incelenmeli, asli talep kabul edilmediği taktirde feri talep hakkında inceleme yapılmalıdır....
Aile Mahkemesinin 2018/320 Esas sayılı dosyası ile açılan boşanma davasından vazgeçtiğini, kadının annesinin erkeği kasa gibi görerek sürekli para ve hediye baskısı uyguladığını iddia ederek; tarafların pek kötü ve onur kırıcı davranış ve tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin babaya verilmesine, erkek yararına yasal faizi ile birlikte 50.000,00 TL maddî, 50.000,00 TL manevî tazminata hükmedilmesini talep ve dava etmiştir. II....
Bölge Adliye Mahkemesinin 23.12.2020 tarih ve 2019/727 Esas 2020/1677 Karar sayılı kararı ile; dosyaya sunulan notun barışma müzakeresi niteliğinde olduğu, kadından kaynaklanan kusurların affedildiği ya da hoşgörü ile karşılandığını gösterecek nitelikte olmadığı, davalı-davacı erkeğin birleşen dava dilekçesi ile sadakatsizlik ve onur kırıcı davranış nedeni ile boşanma, olmadığı takdirde evlilik birliğinin sarsılması hukuki sebebine dayalı boşanma talebinde bulunduğu, davalı-davacının sadakatsizlik ve onur kırıcı davranış nedeni ile boşanma yönündeki isteği açıklattırılarak taraf delilleri birlikte değerlendirilerek gerçekleşecek sonucu uyarınca karar verilmek üzere İlk Derece Mahkemesi kararının tamamen KALDIRILMASINA, her iki dava yönünden bir karar verilmek üzere dosyanın İlk Derece Mahkemesine GÖNDERİLMESİNE karar verilmiştir. C....
Taraflar arasındaki boşanma, nafaka, maddî-manevî tazminat, mal rejiminin tasfiyesi, ziynet alacağı davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulü ile 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 162 nci maddesi kapsamında onur kırıcı ve pek kötü muamele nedenine ve 166 ncı maddenin birinci ve ikinci fıkrası kapsamında evlilik birliğinin temelinden sarsılma nedenine dayalı davaların kabulü ile tarafların boşanmalarına ve fer'îlerine, davacının aile konutu şerhi konulmasına ilişkin davasının tefrik edilmesi nedeniyle bu talep yönünden yeniden hüküm kurulmasına yer olmadığına, davacının ziynet eşyalarına yönelik davası yönünden davanın açılmamış sayılmasına, davacının mal rejiminin tasfiyesine yönelik davasının tefrikine karar verilmiştir....