Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Mahkemece, iddia, savunma, toplanan delillere ve benimsenen bilirkişi raporuna göre; davanın kabulü ile 46.000,00 TL'nin davalıdan alınarak davacılara verilmesine, bu bedelin 1.000,00 TL'sine 18/02/2016 tarihinden itibaren, 45.000,00 TL'sine ıslah tarihi olan 04/12/2017 tarihinden itibaren yasal faiz yürütülmesine karar verilmiş; hüküm, davalı vekili ile katılma yoluyla davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir. 2-Dava, tüketici kredisi nedeni ile hayat sigorta poliçesinden kaynaklanan tazminat istemine ilişkindir....

    in poliçe imzalanırken diyabet ve tansiyon hastalıklarına ilişkin beyanda bulunmamış olduğu, bunun akabinde sigorta şirketinin durumu öğrendiği tarihten itibaren cayma hakkını kullanmış olduğu anlaşıldığından davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacılar vekili tarafından süresi içerisinde temyiz edilmiştir.Dava, hayat sigorta poliçesinden kaynaklanan rücuen tazminat istemine ilişkindir.Davacılar murisinin kullanmış olduğu banka kredisi nedeniyle, 24/07/2007-24/07/2008 tarihleri için hayat sigorta sözleşmesi düzenlenmiş; poliçenin düzenlenmesinden sonra, 13/06/2008 tarihinde davacıların murisi vefat etmiştir. Sigorta sözleşmesi kurulurken sigortalıya yüklenen doğru bilgi verme (ihbar) yükümlülüğünü düzenleyen 6762 sayılı TTK'nın 1290. maddesi( 6102 sayılı TTK 1435,1439 ve 1440. maddeler) her ne kadar mal sigortalarına ilişkin bulunmakta ise de, Yargıtay'ın yerleşik kararları ile hayat sigortalarında da uygulanmaktadır....

      İNCELEME VE GEREKÇE Dava, hayat sigortası poliçesinden kaynaklı tazminat istemine ilişkindir. İlk derece mahkemesince, yukarıda açıklanan gerekçe doğrultusunda, davaya bakmakla görevli mahkeme tüketici mahkemesi olduğundan görevsizlik kararı verilmiş, bu karara karşı davacılar vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur. İstinaf incelemesi, HMK'nın 355. maddesi uyarınca, ileri sürülen istinaf başvuru nedenleriyle ve kamu düzeni yönüyle sınırlı olarak yapılmıştır. Somut olayda, uyuşmazlık davalı ile davacıların miras bırakanı arasında düzenlenen hayat sigortası poliçesinden kaynaklanmaktadır. Davacı taraf poliçe ile teminat altına alınan rizikonun gerçekleştiğini ileri sürerek sigorta şirketinden zararın tazmin edilmesini talep etmektedir. Bu durumda, davacı taraf ve miras bırakan "tüketici" sıfatını ve düzenlenen poliçede "tüketici işlemi" niteliğini taşımaktadır....

        İnceleme konusu karar, hayat sigortası poliçesinden kaynaklanan alacak istemine ilişkin olup belirgin şekilde Dairemizin iş bölümü alanı dışında bulunmakta ve niteliği bakımından Yargıtay 11. Hukuk Dairesinin iş bölümü alanı içine girmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle dava dosyasının Yargıtay 11. Hukuk Dairesine GÖNDERİLMESİNE, 24/04/2014 gününde oybirliği ile karar verildi....

          DELİLLER : Tüm dosya kapsamı DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava,Tüketiciyi Koruma Kanunundan Kaynaklanan (Hayat Sigortası Sözleşmesinden Kaynaklanan) talebine ilişkindir. İnceleme, 6100 sayılı HMK'nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek duruşmasız olarak yapılmıştır....

          İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; dosyanın esasını etkileyecek en önemli delilin tanık olduğunu, murisin babası olan Bişar Akkuşçi'nin tanık olarak dinlenmediğini, murisin her yıl hayat sigortası pirimi ve kredi ücretini düzenli olarak ödediğini, kendisi olmadığında 20/06/2018 tarihli dekontla tanık tarafından ödemelerin yapıldığını, sigorta pirimi yatırılmasına rağmen bankanın poliçeyi vermediğini, poliçe verilmemesinden davalının sorumlu olduğunu savunarak ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını istemiştir. UYUŞMAZLIK KONUSU OLAN HUSUSLAR :Uyuşmazlık, hayat sigortası poliçesinden dolayı davalının sorumlu olup olmadığı noktasında toplanmaktadır. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE : Dava, hayat sigortası poliçesine dayalı tazminat istemine ilişkindir. Dosyadaki bilgi ve belgeler incelenmiştir....

          kaynaklanan tazminat istemine ilişkindir....

            Dava, hayat sigorta sözleşmesine dayalı tazminat istemine ilişkindir. Somut olayda davacının murisi ... 10.01.2017 başlangıç tarihli 10 yıl süreli uzun süreli hayat sigortası poliçesi yaptırmıştır. Muris 03.01.2019 tarihinde ani kalp krizi sebebiyle vefat etmiştir. Dosya içerisinde bulunan hayat sigortası başvuru formunda murisin sağlığı ile ilgili sorulara hayır cevabı verdiği ve imzası ile bunu tevsik ettiği anlaşılmıştır. Davalı taraf, davacılar murisinin poliçe tanziminden önce mevcut olan şeker hastalığını bildirmeyip sözleşmenin kurulması sırasında beyan yükümlülüğüne aykırı davrandığı, bu aykırılık nedeniyle de zararın teminat dışı kaldığı savunmasında bulunmuştur. Murisin 03.01.2019 tarihli ölüm belgesinin incelenmesinde üst kısmında hekim tarafından "ani kalp krizi/ Doğal Ölüm" yazdığı anlaşılmaktadır....

              "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Tüketici Mahkemesi Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın görevsizlik nedeniyle reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacılar vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Davacılar vekili, bankadan çekilen kredi nedeni ile müvekkilleri murisine yapılan hayat sigortası poliçesindeki 5.000 TL teminat bedelinin davalıdan tahsiline verilmesini talep etmiştir. Usul ekonomisi gözetilerek, taraflara tebligat yapılmamıştır....

                Davaya konu edilen sözleşmenin incelenmesinde, sözleşmenin 15/12/2021 tarihli Uzun Süreli Esnaf Hayat Sigortası Sigorta Poliçesi olduğu anlaşılmıştır. Sigortalı ile sigorta şirketi arasında, sigorta poliçesinden kaynaklanan uyuşmazlıkların hukuki niteliği ve görevli mahkemenin belirlenmesinde sigortanın konusu önem taşır. Kişinin, mesleği ve ticari faaliyeti ile ilgili olmayan sigortalarda tüketici ilişkisi söz konusu olur. Kişisel amaçlı kullanılan araç sigortası, konut sigortası, sağlık sigortası, hastalık veya emeklilik sigortalarında sigortalı tüketici konumundadır. Bu nedenle bu tür sigortalarda sigortalı ile sigorta şirketi arasındaki davalar zorunlu arabuluculuğa tabi olur ve tüketici mahkemelerinde görülür. HMK'nın 1. maddesinde ise görev hususunun kamu düzenine ilişkin olduğu, mahkemece yargılamanın her aşamasında re'sen gözetileceği düzenlenmiştir....

                  UYAP Entegrasyonu