Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

nin (Eski ünvan: Hayat Varlık Yönetim A.Ş.) dava dosyasını ve davaya dayanak icra dosyasındaki alacağı temlik aldığını ispat edememiştir. 6100 sayılı HMK'nın 53. maddesine göre dava takip yetkisi, maddi hukuktaki tasarruf yetkisini ispat eden kişiye aittir. Bu durumda, dosyadaki tek temyiz dilekçesini sunan ancak dava dosyasındaki alacağı temlik aldığını ve maddi hukuktaki tasarruf yetkisini de ispat edemeyen aleyhine de hüküm kurulmayan Dünya Varlık Yönetim A.Ş. (Eski ünvan: Hayat Varlık Yönetim A.Ş.) vekilinin temyiz isteminin reddine karar verilmesi gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, Dünya Varlık Yönetim A.Ş. (Eski ünvan: Hayat Varlık Yönetim A.Ş.) vekilinin temyiz isteminin REDDİNE, ödediği peşin temyiz harcının isteği halinde temyiz eden Dünya Varlık Yönetim A.Ş. (Eski ünvan: Hayat Varlık Yönetim A.Ş.)'ye iadesine, 13/12/2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

    DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE; 1-Dava hayat sigortasına dayalı alacak davasıdır. 2-Taraflar arasındaki ihtilaf, hayat sigortası ile sigortalı olan davacının murisinin dosya kapsamında poliçe düzenlenmeden önce de muriste mevcut olduğu anlaşılan kalp hastalığı nedeniyle vefatı sonrasında poliçe teminatının davacıya ödenmesinin gerekip gerekmediği noktasında toplanmaktadır. 3-Sigorta sözleşmeleri iyi niyet sözleşmeleri olup, taraflar sözleşme kurulması aşamasında birbirlerini aydınlatma yükümlülüğü altındadır. Riziko ve dava tarihinde yürürlükte bulunan 6102 Sayılı TTK’nın 1439. maddesinde "(1)Sigortacı için önemli olan bir husus bildirilmemiş veya yanlış bildirilmiş olduğu takdirde, sigortacı 1440. maddede belirtilen süre içinde sözleşmeden cayabilir veya prim farkı isteyebilir. İstenilen prim farkının on gün içinde kabul edilmemesi hâlinde, sözleşmeden cayılmış kabul olunur....

      Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararında; Somut olayda davacının 16.04.1968 doğumlu olduğu, 18 yaşını 16.04.1986 tarihinde tamamladığı, 17.05.2013 - 05.06.2013 arası 20 gün; 16.04.1986-20.07.2001 arası 5375 gün yurtdışı borçlanması bedeli karşılığı 05.12.2013 tarihinde 56.115,00 TL ödemesi ile toplamda 5395 gün prim ödeme gün sayısına sahip olduğu, 3241 sayılı Kanun ile onaylanıp yürürlüğe giren Ek sözleşme ile eklenen 29 uncu maddenin 4 üncü bendinde bir kimsenin Türk sigortasına girişinden önce bir Alman Rant Sigortasına girmiş bulunması halinde Alman Rant Sigortasına giriş tarihinin Türk Sigortasına giriş tarihi olarak kabul edileceği hükmüne istinaden 3201 sayılı Kanun göre uygulama önceliğine sahip bulunan sözleşmenin 29/4 üncü maddesine göre Alman Rant Sigortasına giriş tarihi esas alınarak, davacının 16.04.1985 tarihinden itibaren Almanya'da ikamet ettiği, Alman Rant Sigortasına giriş tarihi olan 02.03.1990 tarihin Türkiye'de...

        Kaldı ki, 1985 tarihli Sözleşmenin 27 ve 29/3. maddeleri “sözleşme aylığı/kısmi aylık” ile ilgili olup, 29/4. maddede yer verilen; “Bir kimsenin Türk sigortasına girişinden önce bir Alman Rant Sigortasına girmiş bulunması halinde, Alman Rant Sigortasına girişi, Türk sigortasına giriş olarak kabul edilir” hükmünün yorumlanmasında birlikte ele alınamaz. Yapılacak değerlendirme, “sigortalılık başlangıcı için borçlanma yapılmış olması” koşuluna değil, olsa olsa “Hukuki yarar” dava şartına göre olabilir. Alman Rant Sigortasına giriş tarihinin, Türk sigortasına giriş olarak kabul edilebilmesi için “borçlanmanın yapılmış olması gerektiği” gibi bir koşulun Sözleşmede önkoşul olarak ileri sürülmemiş olması karşısında, davacının “hukuki yararı”nın bulunması halinde isteminin kabulü gerekir. Bu gerekçeye dayalı bulunan yerel mahkeme kararının isabetli olduğu ve onanması gerektiği düşüncesi ile sayın çoğunluğun bozma yönündeki görüşlerine katılmamaktayız....

          Kaldı ki, 1985 tarihli Sözleşmenin 27 ve 29/3. maddeleri “sözleşme aylığı/kısmi aylık” ile ilgili olup, 29/4. maddede yer verilen; “Bir kimsenin Türk sigortasına girişinden önce bir Alman Rant Sigortasına girmiş bulunması halinde, Alman Rant Sigortasına girişi, Türk sigortasına giriş olarak kabul edilir” hükmünün yorumlanmasında birlikte ele alınamaz. Yapılacak değerlendirme, “sigortalılık başlangıcı için borçlanma yapılmış olması” koşuluna değil, olsa olsa “Hukuki yarar” dava şartına göre olabilir. Alman Rant Sigortasına giriş tarihinin, Türk sigortasına giriş olarak kabul edilebilmesi için “borçlanmanın yapılmış olması gerektiği” gibi bir koşulun Sözleşmede önkoşul olarak ileri sürülmemiş olması karşısında, davacının “hukuki yararı”nın bulunması halinde isteminin kabulü gerekir....

            Bu çerçevede, Alman Rant Sigortasına giriş tarihinin, Türk sigortasına giriş olarak kabul edilebilmesi için “borçlanmanın yapılmış olması gerektiği” gibi bir koşulun Sözleşmede önkoşul olarak ileri sürülmemiş olması karşısında, davacının “hukuki yararı”nın bulunması halinde isteminin kabulü gerekir. Bu gerekçeye dayalı bulunan yerel mahkemenin sigorta başlangıç tarihinin herhangi bir borçlanma gerekmeksizin tespitine ilişkin kabulünün isabetli olduğu düşüncesi ile sayın çoğunluğun bozma yönündeki görüşlerine katılmamaktayız....

              Bu çerçevede, Alman Rant Sigortasına giriş tarihinin, Türk sigortasına giriş olarak kabul edilebilmesi için “borçlanmanın yapılmış olması gerektiği” gibi bir koşulun Sözleşmede önkoşul olarak ileri sürülmemiş olması karşısında, davacının “hukuki yararı”nın bulunması halinde isteminin kabulü gerekir. Bu gerekçeye dayalı bulunan yerel mahkemenin sigorta başlangıç tarihinin herhangi bir borçlanma gerekmeksizin tespitine ilişkin kabulünün isabetli olduğu düşüncesi ile sayın çoğunluğun bozma yönündeki görüşlerine katılmamaktayız....

                Bu çerçevede, Alman Rant Sigortasına giriş tarihinin, Türk sigortasına giriş olarak kabul edilebilmesi için “borçlanmanın yapılmış olması gerektiği” gibi bir koşulun Sözleşmede önkoşul olarak ileri sürülmemiş olması karşısında, davacının “hukuki yararı”nın bulunması halinde isteminin kabulü gerekir. Bu gerekçeye dayalı bulunan yerel mahkemenin sigorta başlangıç tarihinin herhangi bir borçlanma gerekmeksizin tespitine ilişkin kabulünün isabetli olduğu düşüncesi ile sayın çoğunluğun bozma yönündeki görüşlerine katılmamaktayız....

                  Bu çerçevede, Alman Rant Sigortasına giriş tarihinin, Türk sigortasına giriş olarak kabul edilebilmesi için “borçlanmanın yapılmış olması gerektiği” gibi bir koşulun Sözleşmede önkoşul olarak ileri sürülmemiş olması karşısında, davacının “hukuki yararı”nın bulunması halinde isteminin kabulü gerekir. Bu gerekçeye dayalı bulunan yerel mahkemenin sigorta başlangıç tarihinin herhangi bir borçlanma gerekmeksizin tespitine ilişkin kabulünün isabetli olduğu düşüncesi ile sayın çoğunluğun bozma yönündeki görüşlerine katılmamaktayız....

                    Bu çerçevede, Alman Rant Sigortasına giriş tarihinin, Türk sigortasına giriş olarak kabul edilebilmesi için “borçlanmanın yapılmış olması gerektiği” gibi bir koşulun Sözleşmede önkoşul olarak ileri sürülmemiş olması karşısında, davacının “hukuki yararı”nın bulunması halinde isteminin kabulü gerekir. Bu gerekçeye dayalı bulunan yerel mahkemenin sigorta başlangıç tarihinin herhangi bir borçlanma gerekmeksizin tespitine ilişkin kabulünün isabetli olduğu düşüncesi ile sayın çoğunluğun bozma yönündeki görüşlerine katılmamaktayız....

                      UYAP Entegrasyonu