"İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki menfi tespit- istirdat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacılar vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü....
Karar Düzeltme Sebepleri Asıl ve birleşen davada davalı vekili karar düzeltme dilekçesinde özetle; davanın takibin iptali ve taliki şeklinde incelenmesinin hatalı olduğunu, zamanaşımı süresinin dolduğunu, şirketin sicilden re'sen terkin edildiğini, davacının şirkette ortak olması sebebiyle iade talebinde bulunamayacağını, karşı oyun isabetli olduğunu, Daire onama ilamında aleyhlerine vekâlet ücretine hükmedilmesinin doğru olmadığını, karşı taraf vekilinin duruşmaya katılmadığını belirterek kararın bozulmasını istemiştir. C. Gerekçe 1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Asıl dava, senede dayalı menfi tespit ve istirdat, birleşen dava ise istirdat istemine ilişkindir. 2. İlgili Hukuk 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun (1086 sayılı Kanun) 440 ıncı ve 442 nci maddeleri. 3....
Kıymetli evraklar --- dayandıklarından, alt ilişkiye bağlı olan temel alacak herhangi bir şekilde ortadan --- düzenleyenin, lehdara karşı şahsi bedelsizlik definde bulunması mümkündür. Bu bakımdan --- alt ilişkiden bağımsız olmakla birlikte, bağlı olduğu alacağın hiç var olmaması veya sonradan ortadan kalkması hallerinde senet bedelsiz hale gelebilmektedir. Davacı da, bu kapsamda şahsi defi olarak senetlerin aynı alacağa bağlı olarak mükerreren verildiği, ilgili alacakların ödendiğini ileri sürmektedir. Senede karşı senetle ispat kuralı gereği, böyle bir mükerrerliği, alt ilişkiden kaynaklanan borcu gösterir mahiyette takibe konu senetlerin mükerrerliğini karşılaştırabilecek bir sözleşme ya da belgeyle ortaya konması gerekmektedir. Davacının ticari defterleri için yapılan bilirkişi incelemesinde , davacının ‘noter onaysız düzensiz elle tutulmuş kasa defter başlıklı belge sunduğu bildirilmiştir....
Davacı her ne kadar mahkemece istirdada da karar verilmesi gerektiğini ileri sürmüş ise de; davanın menfi tespit davası olarak açıldığı, yargılama sırasında davacı tarafından ödeme yapıldığı hususunun ispatlanamadığı, davadan önce yapılmış ödemeler için ise açılmış bulunan menfi tespit davasının kendiliğinden istirdat davasına dönüşme olanağının bulunmadığı, sonuç olarak harcı ödenerek usulüne uygun istirdat talebi bulunmadığından mahkemece davacının istirdat talebi konusunda karar verilmemesi yerindedir....
Davacı her ne kadar mahkemece istirdada da karar verilmesi gerektiğini ileri sürmüş ise de; davanın menfi tespit davası olarak açıldığı, yargılama sırasında davacı tarafından ödeme yapıldığı hususunun ispatlanamadığı, davadan önce yapılmış ödemeler için ise açılmış bulunan menfi tespit davasının kendiliğinden istirdat davasına dönüşme olanağının bulunmadığı, sonuç olarak harcı ödenerek usulüne uygun istirdat talebi bulunmadığından mahkemece davacının istirdat talebi konusunda karar verilmemesi yerindedir....
İİK'nın 72/5. maddesi gereğince borçlunun açmış olduğu menfi tespit davasında ihtiyati tedbir kararı almamış veya verilmiş olan ihtiyati tedbir kararının herhangi bir sebeple kaldırılmış olması nedeniyle dava konusu borcu alacaklıya ödemiş olursa açılmış olan menfi tespit davasına istirdat davası olarak devam edilir. Bu durumda borçlunun menfi tespit davasının istirdat davasına dönüştürülerek devam edilmesi için bir talepte bulunmasına gerek yoktur. Borcun ödenmiş olduğunu öğrenen mahkemenin yukarıda yazılı yasa hükmü gereğince davaya kendiliğinden istirdat davası olarak devam etmesi gerekir(Çavdar, Seyit, İtirazın İptali,Borçtan Kurtulma, Menfi Tespit ve İstirdat Davaları, Ankara, 2007,s.803)....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi Taraflar arasındaki menfi tespit - istirdat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Dava, menfi tespit ve istirdat istemine ilişkindir. Dairemizce HMK'nın 355. maddesi kapsamında istinaf dilekçelerinde belirtilen sebeplerle ve kamu düzenine ilişkin hükümlerle sınırlı olmak üzere inceleme yapılmıştır....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Dava, menfi tespit ve istirdat istemine ilişkindir. Dairemizce HMK'nın 355. maddesi kapsamında istinaf dilekçelerinde belirtilen sebeplerle ve kamu düzenine ilişkin hükümlerle sınırlı olmak üzere inceleme yapılmıştır....
Menfi tespit davasında borçlu ya borçlanma iradesinin bulunmadığını ya da borçlanma iradesi bulunmakla birlikte daha sonra ödeme gibi bir nedenle düştüğünü ileri sürebilir. Borçlu borcun varlığını inkar ediyorsa, bu durumlarda ispat yükü davalı durumunda olmasına karşın alacaklıya düşer. Borçlu varlığını kabul ettiği borcun aslında bulunmadığını ileri sürüyorsa, bu durumda doğal olarak ispat yükü kendisine düşecektir. Usul hukukumuzda senede karşı senetle ispat zorunluluğu ilkesi kabul edilmiştir. Senede bağlı olan her çeşit iddiaya karşı def'i (savunma) olarak ileri sürülen ve senedin hüküm ve kuvvetini ortadan kaldıracak veya azaltacak nitelikte bulunan hukuki işlemler, HMK'nin 201.maddesinde düzenlenen miktardan az bir miktara ilişkin olsa bile tanıkla ispat olunamaz; ancak senet (kesin delil) ile ispat edilebilir....