Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

-TL borcunun kendisi tarafından ödendiğini, bakiye borcu ödeyeceği sırada çekişmeli taşınmaz üzerinde hacizler olduğunu öğrenmesi üzerine öncelikle hacizlerin kaldırılmasını alacaklı taraftan talep ettiğini, ancak davacı ...'in, babası adına kayıtlı çekişmeli taşınmazı ... icra müdürlüğünün bir takip dosyası üzerinden ihale ile satın aldığını, taşınmazın kendi zilyetliğinde olduğunu ve yaklaşık 3 senedir taşınmaza toplamda 3.000,00 TL civarında masraf yaptığını bildirip davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, çekişmeli taşınmaza davalının haksız el attığının sabit olduğu ancak davacının babası ile davalı arasında yapılmış bir harici satış sözleşmesinin varlığı ve davacının da harici satıştan bilgisi olması nedeniyle harici satış bedeli olarak ödenen 37.000,00 TL üzerinden davalıya hapis hakkı tanınmak suretiyle davalının çekişmeli 2681 sayılı parsele el atmasının önlenmesine karar verilmiştir....

    KARAR Davacı, davalılar adına tapuda kayıtlı bulunan 1085 parsel nolu taşınmazdaki davalı hisselerini haricen satın aldığını, satış bedeline karşılık çeşitli vade ve tarihlerde bonolar tanzim ederek davalılara verdiğini, ayrıca bu bonoların ödenmesine teminat olmak üzere kendisine ait taşınmaz üzerine davalılar lehine 16.6.1988 tarihinde ipotek tesis edildiğini, bono bedellerini davalılara ödeyerek borcunu bitirdiği halde teminat mahiyetinde olan ipoteğin kaldırılmaması sebebiyle açtığı ipoteğin fekki davasını kazandığını, davalıların haricen kendisine sattıkları taşınmazdaki hisselerini dava dışı 3. kişiye noterde yapılan satış vaadi sözleşmesi ile satmaları üzerine bu şahsın açtığı tapu iptal ve tescil davasının kabul edilerek taşınmazın 3. şahıs adına tesciline karar verildiğini, aralarındaki harici satış geçersiz olsa bile davalıların tahsil ettiği bedeli iade borcu bulunduğunu, ileri sürerek satışa konu hisselerin dava tarihi itibariyle değerinin tespiti ile şimdilik 400.000.000.000...

      "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi GELDİĞİ TARİH : 25.05.2016 Y A R G I T A Y K A R A R I Uyuşmazlık, harici taşınmaz satım sözleşmesinden kaynaklanan tapu iptali ile tescil istemine ilişkindir. Davanın bu niteliğine göre, inceleme görevi Yargıtay ... Hukuk Dairesinindir. Ancak 11.04.2015 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanan 2797 Sayılı Yargıtay Kanunu'nun 6644 sayılı Kanun ile değiştirilen 60. maddesinin üçüncü fıkrası gereğince dosyanın gerekli inceleme yapılmak üzere Hukuk İşbölümü İnceleme Kurulu'na gönderilmesine, 30.05.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi....

        "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Y A R G I T A Y K A R A R I Dava, harici taşınmaz satım sözleşmesinden kaynaklanan tapu iptal ve tescile ilişkindir. Davanın bu niteliğine göre, inceleme görevi Yargıtay 14. Hukuk Dairesinindir. Ancak 11.04.2015 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanan 2797 Sayılı Yargıtay Kanunu'nun 6644 sayılı Kanun ile değiştirilen 60. maddesinin üçüncü fıkrası gereğince dosyanın gerekli inceleme yapılmak üzere Hukuk İşbölümü İnceleme Kurulu'na gönderilmesine, 15.03.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi....

          Tapuda kayıtlı bir taşınmazın harici sözleşme ile satılması, TMK.nun 705, BK.nun 213 (TBK.nun 237), Tapu Kanunu 26 ve Noterlik Kanununun 60.maddesi ile ...nun 15.11.2000 tarih, 2000/13-1612 E.-2000/1704 K.sayılı ilamı ile taşınmaz satış devri resmi olmadıkça geçerli değildir. Geçersiz sözleşmelerde; TBK.nun 77-82 (BK.nun 61-66) maddeleri gereğince sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre taraflar karşılıklı olarak ancak verdiklerini geri alma hakkına sahiptirler. 2-Somut olayda;davaya konu edilen taşınmazın 07.04.2009 tarihli harici satış senedi ile davalılardan ... tarafından davacı ...’ya satılmış olduğu taraflar arasında ihtilafsızdır....

            İcra Müdürlüğünün 2018/29094 Esas sayılı icra takip dosyasından "geçersiz taşınmaz satış sözleşmesinden doğan sebepsiz iktisap kuralına dayalı geri alma alacağı" hakkında takip yaptıklarını, borçluların haksız ve yasal dayanaktan yoksun bir şekilde borca itirazları üzerine takibin durduğunu, davacı T1 ile davalılardan T5 arasında ve T3 arasında haricen- resmi şekil şartına uymayan taşınmaz alım satım sözleşmesi (08/11/2017 tarihli gayrimenkul satış protokolü ve 19/12/2017 tarihli gayrimenkul satın alma sözleşmesi) yapıldığını ve buna istinaden davacı-alacaklı müvekkili tarafından 32 parselin alımına yönelik 720.000,00 TL T5'a ve 2.250.000,00 TL T3'ya 32 parselin satın alınma bedeli açıklamasıyla hesaplarına EFT yapıldığını, 1038 ada, 31 parselin satım sözleşmesi dışında kalmış olup, zaten bu parsel için ödeme yapılmadığını, bu parselin dava konusu olmadığını, sadece 32 parsele yönelik harici satım ve ödemelerinin söz konusu olduğunu, ancak davalılar tarafından hiçbir edimlerinin yerine...

            hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dava; harici taşınmaz satış sözleşmesi nedeniyle davalıya ödenen bedelin iadesi istemine ilişkindir....

              Anılan bu giderler kendisine ödenmedikçe taşınmazı kullanmaya devam etmesi ve bundan kaynaklanan hapis hakkından yararlanması mümkündür. Ayrıca, böyle bir istemin ayrı bir davaya konu edilmeksizin aynı dava içerisinde savunma yoluyla ileri sürülmesi de olanaklıdır. Harici satışlarda Türk Medeni Kanununun 994. maddesi hükmü uyarınca harici satış bedelinden kaynaklanan hapis hakkı niteliğinde kişisel hak bahşeder. Şu da ifade edilmelidir ki, 10.7.1940 tarih 2/77 Sayılı İçtihatları Birleştirme Kararında "Haricen yapılan taşınmaz mal satışından dönüldüğünde verdiği bedel kendisine geri verilmeyen taraf, parası geri verilinceye kadar yararlandığı ürünleri ödemek ve ecrimisil vermekle yükümlü değildir."...

                Şti. ile 22/09/2012 tarihli harici taşınmaz satış sözleşmesini imzaladığını, kararlaştırılan satış bedeline mahsuben toplam 99.600 USD davalı şirkete ödediğini, davalı şirketin kendisi gibi birçok kişiyi mağdur ettiğini, ileride açılması muhtemel olan dava ve takiplerden kurtulmak amacıyla akde aykırı davranarak tüm malvarlığını üçüncü bir kişiye devrettiğini, sözleşmeye konu taşınmaz projesi ile ilgili olarak diğer davalılar ile arasında adi ortaklık ilişkisi bulunduğunu, gerçekleşen zarardan davalı şirket ile birlikte diğer davalı ortakların da sorumluluklarının bulunduğunu ileri sürerek; ödediği 99.600 USD’nin ödeme tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsilini talep etmiştir....

                  Davalı her ne kadar harici satış sözleşmesine dayanmış ve Mahkemece davalının harici satış sözleşmesi nedeniyle 2008 yılından beri dava konusu taşınmazı kullandığını, davacının bu durumu bilerek satın aldığını, 10.07.1940 tarihli ve 2/77 sayılı İçtihadı Birleştirme kararı uyarınca, haricen yapılan taşınmaz mal satışından dönüldüğünde dahi satış bedeli kendisine geri verilmeyen taraf, parası iade edilinceye kadar ecrimisil ödemekle yükümlü olmadığından ve ecrimisilin kötüniyetli zilyetten istenebileceği göz önünde bulundurularak davalının kötüniyetli olmadığından bahisle davanın reddine karar verilmiş ise de, dava mülkiyet hakkına dayalı ecrimisil talebine ilişkin olup davacı harici satış sözleşmesinin tarafı değildir. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (TMK) 683. maddesinde; malikin hukuk düzeninin sınırları içerisinde o şey üzerinde dilediği gibi kullanma, tasarrufta bulunma, yararlanma yetkilerine sahip olduğu, malını haksız olarak elinde bulunduran kişiye karşı her türlü el atmanın...

                    UYAP Entegrasyonu