Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davacı vekili temyiz dilekçesinde özetle, davanın karşı dava olarak açılması nedeniyle davalılarında el atmanın önlenmesi davasındaki davacılar olduğunu, davacıların harici satış sözleşmesini yapan muris Duran Eriş'in mirasçıları olduğunu, tarafların belli olması nedeniyle açıklama kararı verilmesinin gereği bulunmadığından kararın hukuka aykırı olduğunu savunarak hükmün bozulmasını talep etmiştir. 2. Davalılar vekili, karşı davanın, dava şartlarını taşımadığından tefrik edildiğini, davacının ödeme yaptığı kök muris ölü olduğundan davanın kime yöneltildiğinin açıklanması gerektiğini belirterek temyiz itirazlarının reddiyle hükmün onanmasını istemişitr. C. Gerekçe 1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık el atmanın önlenmesi davasında karşı dava olarak açılan harici satış sözleşmesinden kaynaklanan alacak istemine ilişkindir. 2. İlgili Hukuk 1....

    Asliye Hukuk Hakimliğince verilen 29.03.2011 gün ve 361-117 sayılı hükmün Yargıtayca incelenmesi taraf vekillerince istenilmekle dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü: - K A R A R - Taraflar arasındaki uyuşmazlık harici taşınmaz satış sözleşmesinden doğduğundan kararın temyizen incelenmesi görevi Yargıtay Yüksek 13.Hukuk Dairesine aittir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle dosyanın görevli Yargıtay Yüksek 13.Hukuk Dairesi Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 12.09.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi....

      hükümleri uyarınca tarafların arasında verilenlerin geri istenebileceğini, mahkemenin gerekçeli kararında satış vaadi sözleşmesinden bahsedilse de resmi bir satış vaadi sözleşmesi bulunmadığını, noterde düzenlenen muvafakatnamelerde satışa veya satış vaadine dair hiçbir beyan olmadığını, noterde sadece muvafakatname düzenlendiğini, muvafakatname harici satış sözleşmesini geçerli hale getirmeyeceğini, Yargıtay karannda belirtildiği şekilde adi harici satış sözleşmesi sonrasında tapuda devir yapılması bile harici satım sözleşmesini geçerli hale getirmediğini, dosyaya sunulan ve karara esas alınan noterde düzenlenmiş muvafakatnameler de sözleşmeye geçerlilik kazandıramayacağını, tanık anlatımlarının da sözleşmeye geçerlilik kazandıramayacağını, dava değerinin fazla belirlendiğini, harici satış sözleşmesinin konusu sadece arazi olduğunu, bina geçersiz harici satım sözleşmesinin konusu olmadığını, sonradan davacı tarafından inşa edildiğini, bu nedenle dava değerine konu edilmesinin yanlış olduğunu...

      ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 23/02/2021 NUMARASI : 2019/221 ESAS - 2021/91KARAR DAVA KONUSU : Tapu İptali Ve Tescil (Satış Vaadi Sözleşmesinden Kaynaklanan) KARAR : TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ Davacı dava dilekçesinde özetle; müvekkili ile davalı adına vekaleten Yusuf Eryaman'e ait Erzurum ili, Yakutiye ilçesi, İstasyon Mahallesi, 12 ada 220 parselde kayıtlı 952,14 m2 yüzölçümlü işyeri niteliğindeki taşınmazın satışı konusunda sözleşme imzaladıklarını, davalı T3 dava konusu taşınmazdaki tüm hak ve hisselerini taşınmaz satış vaadi sözleşmesi ile müvekkiline devrettiğini ve satış bedelini aldığını, davalıya bedel karşılığında taşınmaz satış vaadi sözleşmesinde belirtilmiş olan kambiyo senetleri düzenlenerek teslim edildiğini, dilekçesinde sunduğu çeklerin ciro edilmiş olabileceği için herkes tarafından bankadan tahsil edilmesinin mümkün olduğunu, çeklerin kötü niyetli kişilerin eline geçmemesi için...

      MAHKEMECE : Tüm dosya kapsamı değerlendirildiğinde; birleşen mahkememizin 2022/219 esas sayılı dosyasında harici taşınmaz satış sözleşmesinden kaynaklı icra takibinden önce açılan menfi tespit davasında mahkemece dava konusu senedin tedbiren dava sonuna kadar icra işlemlerine konu edilmemesine karar verdiği, ihtiyati tedbir kararının uyuşmazlık konusu hakkında verilebileceği, çekişmeli olan şey veya yargılama konusunu oluşturan şey ya da hak, aynı zamanda ihtiyati tedbirin konusunu oluşturacağı, dosyaya davacı tarafça sunulan, harici taşınmaz satış sözleşmesine ilişkin protokol ve ek protokol imzalandığı, harici satış sözleşmesinde belirtilen taşınmazın satışının yapılmadığı, davacı tarafın davaya konu senedi iş bu satış sözleşmesine istinaden verdiğini bildirdiği, davalı tarafın senedin veriliş sebebinin harici taşınmaz satışı olduğunu beyan ettiği, davalı tarafa teslim edilen senedin ciro edilmesi halinde hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağı ve ihtiyati tedbir verilmemesi...

      Davalı, sözleşmenin konusunun tapusuz taşınmaz zilyetliğinin devri olup sözleşmenin geçerli olduğunu, davacının başka bir taşınmaz satın aldığı için parayı geri almak istediğini, zilyetliği devrettiğini, davacının taşınmazın çevresine demir çit çektiğini savunarak davanın reddini dilemiştir. Mahkemece, satışa konu taşınmaz tapuda kayıtlı olmayıp, tapusuz taşınmazların haricen satışının geçerli olduğu, taraflar arasında düzenlenen satış sözleşmesindeki satıcının bu yerden feragat ettiğine ilişkin beyanının zilyetliğin devri anlamına geldiği, taraflar arasındaki harici satış sözleşmesinin geçerli olduğu, bu nedenle satış bedelinin geri verilmesinin istenemeyeceği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş;hüküm,,davacı tarafından temyiz edilmiştir. Taraflar arasında taşınmaz satışı hususunda 12.4.2009 tarihinde harici sözleşme düzenlendiği çekişmesizdir....

        Taraflar aralarında, geçerli bir şekilde, açık arttırma ile taşınmaz satış sözleşmesi kurmuşlardır. Davacı taraf; taraflar arasında kurulan geçerli bir satış sözleşmesinden doğan satış bedelini vadesinde ödememesi nedeniyle, kendi kusuruyla borçlu temerrütüne d-üşmüş, davalıda bunun ü,zerinde haklı olarak satış sözleşmesinden dönmüştür. Sözleşmeden dönme sonucu olarak, davacı- satıcının peşin aldığını kısmını davacıya iade etme, davacı aşlının da, davalının zararını tanzim etme borcu doğmuştur, Davalının zararının ilk ihaledeki satış bedeli ile, 2 ihaledeki satış bedeli arasında ki fark olan 300.000,00 TL tutarında olduğu bellidir....

          nun sözleşme kapsamında davacıya açık tarihli senet vermiş olması, taraflar arasında düzenlenen 27.08.2004 tarihli harici satış sözleşmesinde ismi ve imzası olan davalı ...'nun da satıcı olduğu hususuna engel değildir. Dava konusu 27.08.2004 tarihli harici satış sözleşmesi ile verdiğini geri isteyen davacının, davaya konu satış sözleşmesinde satıcı olarak ismi ve imzası yer alan, içeriğinde de satış bedelinin kendisine ödendiği belirtilen davalı ...'nun sözleşme kapsamında satıcı olduğu ve bu nedenle kendisine husumet yöneltilmesinde bir isabetsizlik bulunmamaktadır." gerekçesi ile bozulmuştur....

            ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2016/1493 KARAR NO : 2018/898 KARAR TARİHİ : 20.09.2018 DAVANIN KONUSU : Satış Sözleşmesinden Kaynaklanan Alacak KARAR TARİHİ : 24.05.2021 KARAR YAZIM TARİHİ : 28.05.2021 Taraflar arasındaki davadan dolayı İzmir 5. Asliye Ticaret Mahkemesi'nce verilen 20.09.2018 gün ve 2016/1493 Esas, 2018/898 Karar sayılı hükmün istinaf yoluyla Dairemizce incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş ve istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, raportör üye ... tarafından düzenlenen rapor dinlenip ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendi. Dava, davacı-alıcı ile davalı-yüklenici arasında düzenlenen harici satış sözleşmesi gereğince ödenen bedelin iadesi isteğine ilişkin olup, tapu iptal ve tescil isteği bulunmadığından uyuşmazlık dairemizin görevi kapsamında değildir....

              Davacının dava dışı ...’la arasındaki akdi ilişkiden kaynaklanan alacak borç ilişkisinde, davalı da senet imzalamak suretiyle teminat verdiğine ve davacı da, imzası inkar edilmemiş söz konusu bu senede dayanarak ve genel hükümlere göre alacağının tahsilini talep ettiğine göre, davacının harici satış sözleşmesi nedeniyle, satış bedelini muhatabına ödediğini ispat etmesi halinde, ödediği bedelin iadesi için davalıya da başvurabileceğinin kabulü gerekir....

                UYAP Entegrasyonu